Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, kısa adı Eğitim-İş olan, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Baştemsilciliği, Cumhuriyet tarihinde ilk kez kamu çalışanlarına zam yapılmadığını belirterek, Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaparak, maaş bordrolarını yaktı.
İlçenin Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nın önünde toplanan Eğitim-İş üyeleri adına basın açıklamasını Eğitim-İş Ayvalık Baştemsilcisi Nahil Filiz seslendirdi. Önceki gün saat 10.30’da gerçekleşen basın açıklamasında, Cumhuriyet tarihinde ilk kez kamu çalışanları maaş zammı almadan yeni bir yıla girdiği vurgulanarak, “10 yıldır yaptığı uygulamalarla, kamu çalışanlarını açlık sınırına yakın bir ücretle yaşamaya mahkum eden iktidar, 2012 bütçesinde ilk altı ay için belirlenen yüzde 3 sadaka zammını bile emekçilere çok görmüştür. Küresel sermayenin denetiminde olan Türkiye ekonomisini 2012 yılında büyük riskler beklemektedir. Çift haneli rakamlara ulaşan enflasyon oranları, döviz kurundaki artışlar ile cari açıktaki rakamlar bu riskin belirtileridir. Uluslararası sermayenin ekonomik buhranlarının bedelini geçmiş süreçlerde hep emekçi kitleler ödemiştir. Kamu çalışanlarının 2012 Ocak maaşlarına, yalnızca 2011 yılı enflasyon farkı olan yüzde 2.7 oranında bir zam yapılmıştır. Bu rakam enflasyon farkını gerçek anlamda yansıtmamaktadır. Hükümetten bağımsız kurumların verileri bu rakamın üzerindedir. Gerçek yaşamda yoksul halka yansıyan enflasyon oranı ise çok daha yüksektir. Ayrıca ekonomik büyüme refah payı olarak kamu çalışanlarına yansıtılmadığı için maaşlarında reel anlamda gerileme yaşanmıştır” ifadeleri kullanıldı.
AK Parti hükümetinin, Türkiye’nin yaşadığı krizin faturasını tekrar yoksul halka ve 2 buçuk milyon kamu çalışanının sırtına yüklemek istediğinin altı çizilen açıklamada, “Asgari ücretin açlık sınırının altında 701 TL olarak belirlenmesi, dolaylı vergilerin artırılması, sağlık primlerinin ve giderlerinin sosyal devlet devre dışı bırakılarak yurttaş tarafından karşılanması ve temel tüketim mallarına yapılan zamlar, bu durumun önemli göstergeleridir. Anayasa değişikliği üzerinden 16 ay geçmesine rağmen toplu sözleşmenin yasal alt yapısı hazırlanmadığı gibi, geçici bir maaş zammı oranı konusunda da herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Ama bunun yanında pek çok konuda, kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını gerileten kanun hükmünde kararnameler çıkartılabilmiştir. Kamu çalışanları geleceklerini yakından ilgilendiren bu düzenlemelerde, ne yazık ki taraf olamamışlardır. Konfederasyonumuz toplu sözleşme ile ilgili yasal düzenlemenin bugüne kadar yapılmamasının temel nedenlerini aylar öncesinden görmüş, kamuoyunu ve ilgili tarafları uyarmıştı. Konfederasyonumuzun gerçekleştirdiği 15 Ağustos 2011 Ankara mitingi bu bağlamda bir uyarı niteliği taşımaktaydı. Ancak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nda bir fazla kişiyle temsil edilebilmek için birbirleriyle yarışan bugünün etkili ve yetkili(!) konfederasyonları, o günkü uyarılarımızı görmezden gelerek böyle bir durumun ortaya çıkmasında sorumluluk sahibi olmuşlardır” denildi.
BERABERİNDE GETİRDİKLERİ BORDOROLARI YAKARAK SESSİZCE DAĞILDILAR
Eğitim-İş olarak; Toplumsal muhalefetin en önemli güçleri olan emek örgütlerini, aralarındaki farklılıkları bir yana bırakarak birlikte mücadele etmeye çağırdıkları belirtilen açıklamada, “Bize düşen görev, kamu çalışanlarının sesine kulak vererek, AKP iktidarının, emeği yok sayan politikalarına karşı birlikte bir eylem ortaya koymak olmalıdır. Bu anlamda siyasi iktidarın kamu çalışanlarını yok sayan, onları açlık ve yoksulluğa sevk eden politikalarını, bordrolarımızı yakarak protesto ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
Açıklamanın ardından, beraberinde getirdikleri maaş bordrolarını yakan, Eğitim-İş Ayvalık Baştemsilciliği üyeleri daha sonra sessizce dağıldı.