YEREL HABERLER - 12 Şubat 2013 Salı 17:57

RUHSATSIZ MADEN OCAK SAHİPLERİ, TSO BAŞKANI SALİH DEMİR`DEN DESTEK İSTEDİ

A
A
A
RUHSATSIZ MADEN OCAK SAHİPLERİ, TSO BAŞKANI SALİH DEMİR`DEN DESTEK İSTEDİ

Zonguldak`ta, ruhsatsız maden ocağı sahipleri ve çalışanları kendi arazilerinde bulunan ocaklarının kapatılmasından dolayı mağdur olduklarını ve konunun çözüme kavuşturulması gerektiğini söyleyerek, Zonguldak TSO Başkanı Salih Demir`den destek istedi.
Zonguldak`ın Kilimli ilçesinde, arazilerinde bulunan ruhsatsız maden ocağı sahipleri ve çalışanları bir araya gelerek Zonguldak TSO Başkanı Salih Demir`i ziyaret ederek, destek istediklerini belirtti.
TSO toplantı salonunda ruhsatsız maden ocak sahipleri ile görüşen Zonguldak TSO Başkanı Salih Demir, ``Sizin sıkıntılarınızı sizin kadar bende biliyorum. Bizde 22 yıldır ruhsatlı ocaklarda çalışıyoruz, sorunlarını çok yakinen biliyoruz. Rödevanslı saha sahipleri olarak bizler her zaman taşın altına elimizi koymaya hazırız. Şu anda zaten elimizi taşın altına koyuyoruz, buluyorsunuz taşeronlaşma sisteminde de sıkıntı yaratmaya başladılar. Sizlere yapılan operasyonların bin katı rödevanslı sahalara da yapılmakta. Bunun sebeplerini biz bilemiyoruz, bu güne kadar ruhsatsız ocaklar çalışıyordu da bu gün ne odluda, ne değişti de bu kadar baskı yapılıyor onu da hepimiz biliyoruz. Bin bunları buradan deklare edemem, benimde yönettiğimiz TSO var. Hepimiz şunu biliyoruz ki Zonguldak`ta ruhsatsız ocakları kapatırsak daha sonra rödevanslı sahaları da kapatırız, yer altı madenini bitiririz mantığı burada var. Bu mantığı, ellerine geçen her fırsatta değerlendiriyorlar. Sizin arabalarınızı bağlıyorlar, bu güne kadar bağlanması gerekmiyor mu, niye bağlamıyorlardı?Zonguldak`ta 1 kişinin böyle kaos yaratması size de sıkıntı bize de sıkıntı.Her sabah kalktığımızda hangi rödevanslı sahaya baskın yapıldı diye bir birimizi arıyoruz. Sizlerin ocaklarına nasıl baksın yapıldığı, malzemelerin toplandığını hepsini yakinen takip ediyoruz. Biz çözüm noktasında rödevanslı saha sahipleri olarak taşın altına elimizi sokarız. 2 partili arkadaş rapor hazırlayıp Ankara`ya gönderdi, o raporda ne olduğunu ben biliyorum. Ancak bizim söyleyeceğimiz şu biz kayıt dışı çalışan bütün arkadaşlarımızın ocaklarının çalıştırılmasını istiyoruz. Çözüm noktası çok basit, ruhsatlı saha sahiplerinin üzerinde ki yükü alsınlar sizde kömür ocağınızı rahat rahat çalıştırın, kömürlerini sevk edin. TTK bunlara belge verin derse onu da veririz arkadaşlar. Yollarda araçlarınız yakalanmasın diye bir belge verilmesi gerekiyorsa biz o belgeyi de veririz. Rödevanslı sahalar içinde elimizden geleni yaparız. Tekrar söylemek istiyorum, bunun çözüm noktası devlet. Devlet diyecek ki ``˜rödevanslı sahaların üzerinden yükü kaldırıyoruz` biz yükümüzü de alırız. TTK`nın çıkartamadığı, çıkartamayacağı ve belki bizimde çıkartamadığımız ve çıkartamayacağımız yer altın zenginini sizler yer yüzüne çıkartıyorsunuz. Sonuçta bunun sıkıntısı siz çekiyorsunuz, kaza olduğunda maddi olarak da manevi olarak da cezasını sizin çektiğinizi biliyorum. Devletin buna bir çözüm bulması lazım. Bunun için sayın Valimden rica edeceğim, genişletilmiş bir toplantı yapalım diyeceğim. Eğer sayın valimiz kabul ederse birleşiriz, geniş katılımlı bir toplantı yapılır. Çözüm noktası burası olsa inanın ben elimden geleni yaparım. Onun için sayın valimizin de katılacağı geniş toplantı da ben dertlerinizi, sıkıntılarınızı anlatmanızı isterim. Ama bizim de elimizi kolumuzu bağlayan bazı maddeler var. Ocakta bir tane sinyalizasyon sistemi yok diye ocaklarımızı kapatıyorlar ama başka illerde inşaatın 6-7 ay ruhsatı yok ama çok rahat çalışabiliyor. Erdemir Genel müdürü dün bir karar aldı, Zonguldak`tan geçici bir süre kömür almama kararı aldı. Bunun sebebi de kömürü parçalamamaları. Bir başka türlü ithal etmeye çalışıyorlar, bir başka şekilde ithal ettikleri taktirde Zonguldak`tan kömür almaya başlayacaklar. Şu ana kadar bize denilen bunlar. Eren enerji var, oda şu anda belli bir miktar kömür alıyor, daha fazla alması için bizde mücadele ediyoruz. Asıl bizim kömürümüzün tüketildiği yer ÇATES. ÇATES 2 aydır kömür almıyor, onunda sebebini anlamış değiliz. Burada ruhsatlı ve ruhsatsız ocakların üzerine bilerek gidiliyor. Bu kadar baskının neden olduğunu bizde anlamadık. TTK 100 yıldır varsa bu iş 100 yıldır zaten var. Daha önce ki emniyet nişe bunlara müdahale etmiyordu da şimdi ediyor. Rödevans saha sahibi olarak önümüzde ki hafta Pazartesi yada Salı günü büyük bir salonda bir toplantı düzenleyeceğim. Sizleri davet edeceğim. Devlet büyüklerimizle de TTK Genel müdürü ile de bu iş ile ilgilenecek olan Savcımızı da sayın valimizi de davet edeceğim, gelip sizi dinlesinler. Ben emniyet Müdürümüzü de davet edeceğim`` dedi.
Ziyarette konuşan işçi Burhan Sezgin, ``Burhan Sezgin Uzun zamandan buyana özellikle ruhsatsız ocaklarla ilgili yapılan operasyonlar, baskınlar artık oradaki milleti fıttırdı diyebilirim. Oradaki insanlar çok zor durumda kaldılar. İşlerini, güçlerini kaybettiler. Durumları çok kötü. Bu durumun bir an önce düzeltilmesini istiyoruz`` diye konuştu.
Ardından konuşan işçi Levent Bahadır, ``Sabah başlıyorlar operasyonlara gece yarısına kadar 24 saat, gece çalışıyoruz sabaha kadar operasyon yapıyorlar. Bizim amacımız çocuğumuza sabah okula giderken 2 milyon harçlık verebilmek. Onu da veremez hale geldik başkanım. Durumumuz çok kötü. Biz savaşa hazırız. Asker bulamıyorlarsa bizi Kuzey Irak`a mı gönderecekler, Suriye`ye mi gönderecekler, nereye gönderirlerse göndersinler ya da bize iş versinler. Valilikten birileri geliyor, TTK`nın adamları geliyor malzemelerimizi topluyor alıyorlar, dünya cezaları yazıyorlar bize. Bizim amacımız zaten çoluğumuzu çocuğumuzu geçindirmek. Kelimeler yetmiyor. 3 aydan buyana bize baskın yapıyorlar. Biz bu ocaktan uyuşturucu çıkarmıyoruz başkanım. O kadar kolaysa gelsinler kendileri çıkarsınlar`` şeklinde konuştu.
Daha sonra konuşan Gülveren Yılmaz ise ``Biz toplum olarak çalışkan insanlarız. Sadece iş verilmiyor. Bizim kadınımız bile o yerin altında çalışabiliyor. Bu konuya çözüm bulunmasını istiyoruz. `` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ’TAYK-CarrefourSA Kupası’ ile TAYK 2024 Trofesi başladı Türk yatçılığını uluslararası platformlara taşıyan Türkiye Açık Deniz Yarış Spor Kulübü (TAYK), 2024 Trofesi’ne 20-21 Nisan 2024 tarihlerinde CarrefourSA sponsorluğunda "TAYK-CarrefourSA Kupası" adı altında düzenlediği yat yarışı ile başladı. TAYK tarafından, CarrefourSA ana sponsorluğunda gerçekleştirilen TAYK - CarrefourSA Kupası yarışında bu yıl denizlerin sürdürülebilirliğine dikkat çekmek için kaptanlar dümene geçti. Yelkencilerin, değişen deniz ve hava koşullarıyla mücadele ettiği yarış IRC sınıfı tek gövdeli yelkenli tekneler için açık olurken, yat yarışına alt bölümlerde; IRC O, IRC 1, IRC 2, IRC 3 ve IRC 4 divizyonlardan oluşan 41 yat katıldı. 20 Nisan Cumartesi günü Caddebostan açıklarından verilen start ile Türkiye’nin önemli yelken filosunu oluşturan deneyimli yelkenciler, Trofe’nin ilk ayağında birinci gelmek için kıyasıya yarıştılar. 2024 Trofesi’nde ilk defa uzaktan kumandalı robotik şamandıra kullanan TAYK ekibi, Türkiye’nin önemli yat trofesinin ilk ayağında yarışlarda yer alan ekiplere yenilikçi yaklaşımın avantajlarını yaşatabilmek için dünyada meydana gelen yeniliklere hızla uyum sağlamayı amaçlıyor. “Denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı destekliyoruz” Etkinliğin ana destekçisi olan CarrefourSA da uzun yıllardır denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı gelecek nesillere miras bırakma vizyonuyla, bu yıl ana teması ‘Sürdürülebilirlik’ olan TAYK- CarrefourSA Kupası Yarışı’nda denizlerin geleceği için yerini aldı. CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Yarışı ana destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz. Organize gıda perakende sektörünün bir oyuncusu olarak deniz ve deniz canlılarının korunmasını sağlayan çalışmalara destek vermek sorumluluklarımızdan biri. Bu doğrultuda denizlerin temizliği için hayata geçirilen farkındalık çalışmalarının yanı sıra sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını da destekliyoruz. Sürdürülebilir balıkçılığı teşvik eden ve deniz ürünlerini korumaya yardımcı olan sertifikalı balık ürünlerini satmaya odaklanıyoruz. Su altı yaşam döngüsünün bozulmaması için tedarikçilerde de MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) gibi sertifikasyon programlarına katılanlarla çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde doğa ve deniz yaşamını korumak ve sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi. TAYK - CarrefourSA Kupası Yat Yarışı görülmeye değer performanslar ve özel görüntülerle gerçekleşti. TAYK- CarrrefourSA Kupası’nın sahipleri IRC-O ‘da Atabay - Orient Express 6, IRC 1’da Akpa Chemicals, IRC 2’de ANT Yapı Team Sensei - Baby Dracula, IRC 3’de Yılkar Sailing Team Alchera ve IRC4’te Sebago Alize G 28 takımı oldu. Yat yarışında dereceye girenlerin ödülleri ise 21 Nisan 2024 tarihinde Kalamış Marina’da düzenlenen törenle takdim edildi.
Samsun Genç motokuryenin ölümüne sebep olan ehliyetsiz sürücüye verilen ’ev hapsi’ne motosikletlilerden tepki Samsun’da 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün çarptığı 23 yaşındaki motokurye hayatını kaybetti. Olaydan sonra ehliyetsiz sürüye verilen ev hapsi cezasına onlarca motosiklet sürücüsü tepki gösterdi. Kaza, 20 Nisan Cumartesi günü gece saatlerinde Atakum ilçesi Kamalı Mahallesi’nde meydana geldi. 55 AAH 229 plakalı otomobili kullanan ehliyetsiz sürücü 17 yaşındaki M.B., kuryelik yapan Sefa Şerif Efe’nin kullandığı motosiklete, ardından da elektrik direğine çarptı. Kaza sonrası Sefa Şerif Efe kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kaza sonrası ehliyetsiz sürücü ev hapsine çarptırıldı. İlkadım ilçesinde bulunan Batıpark etkinlik alanında toplanan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri ve diğer motosiklet sürücülerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup bu duruma tepki gösterdi. "Bu olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi" Açıklama yapan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Yönetim Başkanı Aydın Artan, "Sefa Şerif Efe kardeşimizin kaybetmemize yol açan trafik kazasıyla ilgili derin üzüntümüzü ve öfkemizi dile getirmek istiyoruz. Kardeşimiz Sefa Şerif Efe, paket teslimatı sırasında, ehliyetsiz ve aşırı hızla hatalı sollama yapan bir sürücünün aracıyla kafa kafaya çarpışarak hayatını kaybetmiştir. Bu trajik olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Pandemi döneminde kahramanca çalışarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan, fakat ne yazık ki birçok defa görmezden gelinen ve saygısızlık gören motosikletli kuryelerimiz, her geçen gün artan trafik kazalarının kurbanı olmaktadır. Sefa Şerif Efe’nin ölümü, sadece bir kazadan öte, bir mesleğin yok sayılmasının ve ihmalkarlığın sonucudur. Bizler, her daim çok tehlikeli bir meslek yaptığımızın bilinciyle, trafikte daha dikkatli ve bilinçli olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, ne kadar dikkatli olursak olalım, trafik magandaları ve ehliyetsiz sürücüler gibi sorumsuzlar, canlarımızı tehlikeye atmaya devam ediyor. Sefa Şerif Efe’yi bizlerden ve acılı ailesinden ayıran elim kazanın davasında, adaletin sağlanacağına inanıyor ve adaletin gerçekleşen tecellisini görmek istiyoruz Bu vesileyle yetkilileri, motosikletli kuryelerin trafikte daha güvenli şekilde seyahat edebilmeleri için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Trafikte motosikletli sürücülere karşı daha dikkatli ve saygılı olunmasını istiyoruz. Motosikletli kurye mesleğinin önemini anlamalarını ve saygı göstermelerini bekliyoruz. Sefa Şerif Efe’yi unutmayacağız ve adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. "Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Avukatı Arslan Bolat, "Bir kurye dostumuz, kardeşimiz Sefa Şerif Efe, 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından katledildi. 142 günde neler oldu-neler olmadı dostlar hatırlatmak isterim. Tespit edebildiğimiz 9 kurye dostumuz iş-trafik kazalarında hayatını kaybetti. Onlarcası ise bu kazalar neticesinde bir aydan fazla rapor almak zorunda kaldılar ve bazıları bu kazalardan sonra eski sağlıklarına kavuşamadılar ve hiç kavuşamayacaklar. Kaza ve ölümler yetmezmiş gibi her birinizin cep telefonlarında bulunan yemek sipariş ve market uygulamalarındaki milyon dolarlık firmalar kuryelerin kazandığı iki kuruşu çok görerek bir nevi yarış sistemi olan paket başı sistemine geçerek kuryelerin hayatlarını daha büyük tehlikelere atmaya karar verdiler. Yine bu uygulamalarda binlerce ’siparişim soğuk geldi’ ’hızlı olmazsa ödeme yapmam’ ’15 dakikaya gelirse bahşiş hazır’ yorumları yapıldı. Sefa bir kazaya kurban gitmemiş canice katledilmiştir. Bu cinayetin sorumluları başta 17 yaşında ehil olmayan bir sürücüye araç teslim eden ebeveynler ardından ise eyleminin sonuçlarını gayet net şekilde anlayabilecek olan ehliyetsiz araç sürücüsüdür. Ehliyetsiz bir şekilde trafik kurallarını hiçe sayarak birisinin evladının, kardeşinin ölümüne sebep olduğunuzda size hiçbir şey olmayacak, göstermelik de olsa bir ay dahi cezaevinde kalmayacaksınız. Tutuklanmayacaksınız. Karşınıza çıkacak tek şey anne babanızın yanında, tüm sevdikleriniz ile sıcak yuvanızda bir ’ev hapsi.’ Ölümüne sebep olduğunuz çocuk soğuk mezarda toprak altında, abisi kardeşsiz, anne-babası evlatsız. Artık Gazi Meclisimiz gerekeni yapmalı öncelikle bu ve benzeri olaylar için öngörülen cezalar ağırlaştırılmalı ki caydırıcı olabilsin ve gün kaybedilmeden kuryelik tehlikeli iş statüsüne alınmalı. Allah Aşkına bir işin tehlikeli olması için daha ne olması gerekiyor? Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor. Her hafta biri sakat kalıyor sürekli bir kurye dostumuzun ölüm haberi ile uyanıyoruz. Bir iş daha ne kadar tehlikeli olabilir. Biliyoruz Sefa son olmayacak ama İnanıyoruz ki değişimin başlangıcı olacak" diye konuştu. Olayı gören bir kişi ise şok yaşadığını ve bu durumu karşısında çok üzüldüğünü söyledi.
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.