SAĞLIK - 11 Ekim 2018 Perşembe 17:33

Adana sağlık turizminde gelirini 10 katına çıkarmayı hedefliyor

A
A
A
Adana sağlık turizminde gelirini 10 katına çıkarmayı hedefliyor

Sağlık Bakanlığı ve Adana Valiliği tarafından düzenlenen ”TÜSKA Sağlık Hizmetleri Akreditasyonu Tanıtımı Toplantısı ve Sağlık Turizmi Çalıştayı’’ Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ev sahipliğinde başladı.

Sağlık Bakanlığı ve Adana Valiliği tarafından düzenlenen ”TÜSKA Sağlık Hizmetleri Akreditasyonu Tanıtımı Toplantısı ve Sağlık Turizmi Çalıştayı’’ Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ev sahipliğinde başladı.


Bölge turizmini çeşitlendirmek, 12 aya yaymak, katma değeri yüksek turizm hareketleri oluşturmak, iş hacmini arttırmak ve sağlık hizmetlerinde akreditasyon çalışmalarının geliştirilmesi için yapılması gereken hususları görüşerek gerekli kararları almak ve bu alanlarda karşılıklı iş birliğini sağlamak amacıyla düzenlenen çalıştaya geniş bir katılım oldu.


Adana İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonunda düzenlenen çalıştaya, Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer, Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, Adana Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Lütfi Altunsu, Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel, Adana Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Koray Daş, İşletme Müdürü Mehmet Karakuş, Adana Sağlık Turizmi Dernek Başkanı Dr. Halis Bayrak, Bölge illerinden 3 İl Sağlık Müdürü, 6 Başkan, Adana’daki kamu ve özel hastanelerin yöneticileri ile Adana, Mersin, Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Elazığ, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Şanlıurfa veİzmir’den yaklaşık yüz uzman katıldı.


Adana İl sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, devlet ve özel sektör iş birliğiyle yaptırılan Adana Şehir Hastanesinin kente kazandırılmasının mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.


Sağlık turizmi konusunun, şehir hastaneleri yapılırken birçok kez gündeme geldiğini belirten Dr. Özer, “Çünkü bu tür yapılar ve bu tür teknik donamına sahip tesislerin sadece kendi ülkesine hizmet edeceği düşünülemezdi. Şehir Hastaneleri, sağlık turizmi konseptine uygun olarak yapıldı. Adana Şehir Hastanesi de diğer hastanelerden farklı olarak bir kampus mantığında yapıldı. Adana Şehir Hastanesi, 7 ayrı branşın kendi içinde olduğu 1550 yataklı büyük bir konsepte sahip” dedi.


Dr. Özer, 12 ülkeden 1 saatlik uçak yolculuğu ile 57 ülkeden de 4 saatlik uçak yolculuğu ile Türkiye’ye ulaşım sağlanabildiğine işaret ederek, “Yılda 1,5 milyar kişinin uçak yolculuğu ile yer değiştirdiğini, yine yılda 30 milyon kişinin sağlık hizmeti almak adına ülkeler değiştirdiğini biliyoruz. Biz de işte bu noktada ülkemizin birkaç şehrinin yıllardır bu sürecin içerisinde olmasındansa ve, sağlık üssü olduğumuzun bilinciyle bu yatırımların içinde olduk” ifadelerini kullandı.



"Sağlık turizminde 10 milyar doları hedefliyoruz"


2013 yılında Sağlık Bakanlığının genel planlarına girdiğini anımsatan Dr. Özer, "Biz bu hizmetleri yaparken,sağlık turizm için ülkemize gelenlere de kendi vatandaşımıza sunduğumuz gibi en yüksek kalite ve donanımdaki hizmet vermeyi taahhüt ediyoruz. Yurtdışında 100 bin TL’ye yaptırılabilecek sağlık hizmetleri, ülkemizin birçok şehrinde üçte bir fiyatına, aynı zamanda yüksek kalitede, aynı donanımda akreditasyon sahibi olmuş ve kalitede tanımlanmış sağlık kuruluşlarında sunuluyor" dedi.


Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer, Adana’da şuanda 10 tane sağlık turizmi yapabilme yetkisi alabilen sağlık kuruluşu olduğu bilgisini vererek, “Sağlık turizmindeki süreci, ülkemiz adına herhangi bir olumsuzluğa meydan vermemek için birlikte ve doğru yönetmeliyiz. Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Daire Başkanlığımız ve Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ile birlikte bu süreci birlikte götürmekteyiz. Sağlık turizminde 10 milyar doları hedefleyen bir ülkeyiz. Bazı ülkeler gelirlerinin yüzde 30’unu sağlık turizminden sağlıyor. Ve onların verdiği hizmetler ise bu binada verilen hizmetlerin altında” diye konuştu.



“Sosyal devlet anlayışıyla çalışıyoruz"


Adana Şehir Hastanesinde, sağlık turizmi konseptine uygun odalar bulunduğunu vurgulayan Dr. Özer, şöyle devam etti:


“Çünkü biliyoruz ki insanlar parasının değeri kadar daha güzel yerde de kalmak istiyor. Aynı zamanda coğrafyamız, inanç turizminin de olduğu bir alan. Gastronomide de iyi bir yere sahibiz. Tüm bunları düşündüğümüzde sağlık turizminde neden iyi bir yere gelmeyelim. Biz, sivil toplum örgütlerimizin destekleri ve özel sektör iş birliğinin tecrübesi ve dinamizmiyle, ortak sosyal devlet anlayışıyla çalışıyoruz. Bizim için isimler levhalar değil önemli değil. Önce ilimiz, sonra ülkemiz ve insanlık adına ne yapabilirsek onun peşinde olmalıyız. Sağlık turizmi böyle bir öneme sahip. Sizlerden istediğimiz, bizlerle iş birliği içinde olmanız. Adana, 2023 yılında sağlık turizminde bugünkü gelirini 10 kat üstüne çıkaracak kapasiteye sahip.”


Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel ise hedeflerinin, sağlık turizmiyle ülkemize ciddi bir gelir kapısı aralamak olduğunu vurgulayarak, toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.


Kalite Yönetimi ve İyileştirme Birim Sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi Keziban Avcı da, sağlık turizminde akreditasyon faaliyetleri, hastanelerin neden akredite olmak istedikleri, neden hükümetlerin akreditasyonları kalkınma planlarında yer verdikleri ve akreditasyon programlarının uygulanmasında zorunlu olup olmadığı ve akreditasyonun lisans veya sertifikadan farkını anlatan sunum gerçekleştirdi.


Çalıştayın öğleden sonraki bölümünde ise 10’ar sağlık turizmi çalıştay grupları toplantıları gerçekleştirilerek, karşılıklı görüşmeler yapıldı. Konuklar daha sonra Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinin çeşitli birimlerini gezerek, ilgililerden bilgi aldılar. Çalıştay, yarın gerçekleşecek sunumların ardından sona erecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.