ÇEVRE - 14 Aralık 2017 Perşembe 14:34

Adana’da "Enerji Sempozyumu"

A
A
A
Adana’da "Enerji Sempozyumu"

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) adına Elektrik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 11.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) adına Elektrik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 11. Enerji Sempozyumu, başladı. Açılışta enerjinin temel ve vazgeçilmez bir insan hakkı olduğu, kamusal bir anlayışla üretilip, sunulması gerektiği anlatıldı. Enerjinin Geleceği ana teması kapsamında ise enerji savaşlarına karşı demokrasi ve kamusal fayda vurgusu yapıldı.


TMMOB 11. Enerji Sempozyumu Düzenleme Kurulu ve Yürütme Kurulu Başkanı Nedim Bülent Damar, Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açış konuşmasında enerji alanında var olan sorunların ve çözüm önerilerinin tartışılabileceği bir zemin oluşturma hedefiyle düzenlenen sempozyumun hazırlık süreci ve programı hakkında bilgi verdi. “Bugünün dünyasında enerji insanın çağdaş yaşam sürdürebilmesi için vazgeçilemez bir unsur durumundadır ve bu nedenle TMMOB enerjiyi insanların yaşamı için bir insan hakkı olarak kabul etmektedir” diyen Damar, enerji kaynaklarını kullanmaya yönelik endüstriyel faaliyetlerin hem kısıtlı olan bu kaynakları hızla tükettiğine, hem de doğayı belli ölçülerde kirlettiğine dikkat çekerek, bu nedenlerle çevre kirliliği ve iklim değişikliği, doğaya zarar vermeyen teknolojiler ve yenilenebilir enerji kaynakları, enerji tasarrufu konularında yapılan araştırmaların son 30-40 yılın en önemli çalışma alanını oluşturduğunu belirtti.


Damar, enerjinin temin ve kullanımına sunumunun bir kamu hizmeti anlayışı içerisinde sürdürülmesi gerekliliğine vurgu yaparken, bunun da topluma yeterli, sürekli, kaliteli, çevresine zarar vermeyen ve ekonomik gücünü zorlamayan fiyatla enerji temin edilmesi ile mümkün olabileceğini kaydetti.


EMO Adana Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mak ise 1 yıldır sürdürdükleri yoğun çalışmanın sonunda bu sempozyumun gerçekleştirildiğini anlatırken, toplumda yaratılan duyarsızlığa, enerji alanının oluşturduğu korkuya dikkat çekti.


Eskiden din savaşları yapılırken, bugün enerji savaşları yapıldığını belirten Mehmet Mak, “Enerji, su gibi, ekmek gibi bir hak. Kaynak azaldıkça da bunu elde etmek için büyük savaşları görüyoruz. Enerji kaynakları tükendikçe bunun savaşları da artıyor” diye konuştu.


EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Önder, EMO’nun enerji sempozyumunu düzenlemeye başladığı 1996 yılında Türkiye’de başka enerji sempozyumu düzenleyen kurumun neredeyse bulunmadığını anımsattı. Bugün ise sayıları artan sempozyumların enerji alanı içinde birbirine rakip olarak piyasada var edilen çeşitli kesimlerin güdümünde gerçekleştirildiğine, firmaların lobicilik faaliyetlerini yürüttükleri platformlar olarak işlev gördüğüne dikkat çekti.


TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’da, doğal kaynakların insan ihtiyaçları doğrultusunda dönüştürülmesi çabasının, mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki faaliyetlerinin ortak unsuru olduğunu; bu çabanın da dünya ve insanlığın ortak geleceğini güvenceye alacak biçimde sürdürülmesinin TMMOB’nin en önemli önceliklerinden birisi olduğunu kaydetti.


Enerjinin hem mesleki faaliyetlerin temelini oluşturması, hem de ekonomik ve toplumsal gelişmelere yön verebilme kapasitesiyle büyük bir yere sahip olduğunu, insan yaşamının vazgeçilmezi olduğunu anımsatan Koramaz, Sanayi Devrimi’nden itibaren enerjiye olan gereksinimin giderek artması ve enerji kaynakları üzerinde hakimiyet kurma çabalarının da şiddetle iç içe geçtiğini anlattı. Özellikle Ortadoğu’da devam eden çatışmaların temelinde büyük oranda bölgenin zengin enerji kaynakları üzerinde söz sahibi olma mücadelesinin yattığına işaret eden Koramaz, enerjiye sahip olabilmek için ülke coğrafyalarının parçalanabildiğini, insanların göç yollarında yaşamını kaybettiğini söyledi.


3 gün sürecek enerji sempozyumunda açılış konuşmalarının ardından "Enerji ve Savaş" konulu özel oturum yapıldı.


TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Göltaş’ın başkanlığında gerçekleşen oturuma, Gazeteci-Yazar Murat Yetkin "Petrol Çağı Biterken Uluslararası Siyaset" konulu sunumuyla konuk oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.