POLİTİKA - 17 Şubat 2018 Cumartesi 17:41

Çelik: “Zeytin Dalı Harekatı dünyanın güvenliğini sağlıyor”

A
A
A
Çelik: “Zeytin Dalı Harekatı dünyanın güvenliğini sağlıyor”

Avrupa Birliği Bakanı (AB) ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Zeytin Dalı Harekatıyla ilgili, "Asla sınırlarımızda bir terör devletine müsaade etmeyeceğiz.

Avrupa Birliği Bakanı (AB) ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Zeytin Dalı Harekatıyla ilgili, "Asla sınırlarımızda bir terör devletine müsaade etmeyeceğiz. Mehmetçiğin oradaki mücadelesi hem ülke güvenliğini korumaktadır hem de iyi anlarlarsa Avrupa’nın ve dünyanın güvenliğini korumaktadır" dedi.


Bakan Çelik, Adana’da AK Parti’nin Yüreğir İlçe Başkanlığı Olağan Kongresine katıldı. Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongreye AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni, milletvekilleri ve partililer katıldı.



"Barış isteyene ‘Zeytin Dalı’ uzatıyoruz"


Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda konuşan Bakan Çelik, Zeytin Dalı Harekatı’nın ülke açısından çok önemli olduğunu belirtti. Harekatın adını barıştan aldığını söyleyen Çelik, "Kendi tarihimiz açısından çok önemli işlere imza atılıyor. Kahraman Mehmetçiğimiz sınırlarımızın yanı başında kurulmak istenen terör devletlerine karşı nasıl bir mücadele verdiğini izliyoruz. Bu operasyon bütün kardeşlerimize barış uzatan bir operasyondur. Barış isteyene ‘Zeytin Dalı’ uzatıyoruz. Terör isteyene de Mehmetçiğin kararlı mücadelesiyle karşılık veriyoruz. Çukurova’ya bereketli topraklar diyoruz ama esasında burada kahramanlığın, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin bereketi vardır" ifadelerini kullandı.



"Geçmişin kavgalarını kaldırdık"


Türkiye’nin AK Parti iktidarı dönemiyle birlikte 150 yıl geliştiğini söyleyen Bakan Çelik, partililere teşekkür ederek, şu ifadeleri kullandı:


"Türkiye’nin geleceği aydınlıktır. Yarınımız bugünümüzden daha güzel olacak. Şimdiye kadar 100 yıllık 150 yıllık engelli aşa aşa geldik. Sizin sayenizde geldik. Türkiye büyük işler yapmaya kalktığı zaman milletimizin kafasını karıştırmak için çeşitli kimliklere bölerlerdi. Şimdi ne oldu. Yepyeni kaynaklar keşfetmedik. Afrika’da veya başka yerlerde kimseyi sömürmedik. Geçmişin kavgalarını kaldırdık. Geçmişin bölünmelerini kaldırdık. Tek bir yürek, tek bir yumruk halinde yürüyoruz. Türkiye’yi tek bir ideal etrafında birleştiriyoruz."



"Geçmişteki yaşanan duygular anlaşılmalı"


Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemdeki bir anısını anlatan Çelik, "Dedesi zamanında Suriye’de asker olan birisi bizim bakanlığımıza başvurarak Osmanlı dönemine ait sancağın kendisinde olduğunu, kendisine kaldığını ve bunu Türkiye’ye iade etmek istediğini söyledi. Biz o sancağı aldığımız zaman şunu düşündük. O sancağın o topraklardaki bağımsızlık için Türkmen kardeşlerimizin, Arap kardeşlerimizin rahat yaşaması için onların sancağı olduğunu gördük. O zaman bize ‘Suriye ile neden ilgileniyorsunuz’ diyorlardı. Onlar buralarda üst kurarken bizim oralarla ilgilenmemizi eleştirenler o duyguyu anlamadıkları için yapıyorlar" diye konuştu.



"PYD-YPG eşittir PKK"


Türkiye’nin kimsenin toprağında gözü olmadığını ifade eden Çelik, kimseye de Türkiye’den çakıl taşı verilmeyeceğini belirtti. Bazı yayın organlarının ‘Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili yazdıkları, ‘Türkiye Kürtlere saldırıyor’ ifadelerini yalanlayan Çelik, şunları söyledi:


"Sınırımıza DEAŞ yerleşiyor, sınırımıza PYD-YPG yerleşiyor. PYD-YPG eşittir PKK. Bunun lamı cimi yoktur. Bazı yayın organları şimdi, Türkiye Kürtlere saldırıyor ya da Kürtlere Türkiye operasyon yapıyor diyorlar. Kürt kardeşlerimize bundan daha büyük hakaret olamaz. Bunu provokasyon olarak yapıyorlar. Biz DEAŞ ve PKK ile savaşıyoruz. Bunlar Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olamaz. Orada ki Kürt, Arap ve diğer gruplarla konuşun PKK burada Türkmenlerin ve diğer devletlerin topraklarına el koyuyor diyorlar."



"Suriyeliler topraklarına dönecek"


Fırat Kalkanı Operasyonu sonrası 150 bin Suriyelinin ülkesine döndüğünü anlatan Çelik, "İnşallah Zeytin Dalı Operasyonu’nu da gerçekleştirdiğimiz zaman çok daha fazla Suriyeli kendi topraklarına dönecektir" dedi.


Türkiye’nin sınır komşularının zengin ve istikrarlı olması gerektiğini de söyleyen AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Komşularımızın zengin ve istikrarlı olmasını istiyoruz. Komşularımız zengin ve istikrarlı olursa bu Türkiye’nin refahına, Türkiye’nin zenginliğine ve geleceğine katkı sağlar. Etrafımıza istikrarsızlık istemiyoruz. Ama herkesin bilmesi gereken şey şudur. Asla sınırlarımızda bir terör devletine müsaade etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.



"Amaç dünyanın güvenliğini korunmaktadır"


Bakan Çelik, Zeytin Dalı Harekatı’nda mücadele veren Mehmetçiğin, dünyanın güvenliğini de sağladığını da söyleyerek, "Mehmetçiğin orada mücadelesi hem ülke güvenliğini korumaktadır hem de iyi anlarlarsa Avrupa’nın ve dünyanın güvenliğini korumaktadır" yorumunda bulundu.


Zeytin Dalı Harekatı’nın Suriye’deki halkların terör örgütlerinin zulmünden kurtulması için yapıldığını belirten Ömer Çelik, şunları kaydetti:


"PYD için DEAŞ’a karşı savaşıyor diyorlar ama onlar terör devleti kurmak için savaşıyorlar. Dikkat ederseniz Rakka’da da, Afrin’de de bu terör örgütlerinin ne kadar iş birliği görülmüştür. Türkiye, sınırları içerisinde ve sınırlarına yakın yerde terör devletine ve terör koridoruna müsaade etmemektir. Suriye’de ki kardeş halkların bu terör örgütlerinin zulmünden kurtarılması için yapılan meşru girişimdir. Bu terör örgütleri bugün var yarın yok bütün müttefiklerimizin ve CHP’nin bunu iyi bilmesi gerekiyor. Terör örgütlerinin hepsi gelip geçecek biz daha iyi işlere imza atacağız. Biz görmeyeceğimiz günlerin Türkiye’sini şimdiden inşa ediyoruz."


Bakan Çelik’in konuşmasının ardından kongreye geçildi. Kongreye mevcut Yüreğir İlçe Başkanı Ahmet Çözer’in tek aday olarak girdiği belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis 27 yıllık harik ustasından alternatif üretim Bitlis’te 27 yıldır harik sanatıyla uğraşan Haydar Yılmaz, ürettiği büyük boy hariklere alternatif olarak süs eşyası ve hediyelik mini harik üretimi yapıyor. Yıllardır tek başına harik sanatını yaşatmak için büyük mücadele veren Haydar Yılmaz, 600 yıllık bir sanatın bitmemesi için alternatif üretimlere yöneldi. Bitlis’in önemli el sanatlarından biri olan, keçi kılı ve kendir ham maddesinden yapılan ve yöre halkının yüzyıllardır ayakkabı olarak kullandığı harik ayakkabısının yaşayan son ustası Yılmaz, sanatını yaşatmak ve tanıtmak için mücadele veriyor. Bazı kurumların kısmi desteği dışında sanatını yaşatmak için destek bulamadığını vurgulayan Yılmaz, 25 yıldır zor şartlarda üretimini yaptığı harik sanatına sahip çıkılmasını bekliyor. Harik ustası Haydar Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, mini harikin piyasasını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Yöre halkının 600 yıl boyunca bu ayakkabıyı kullandığı rivayet edilir. Genelde biz bunları halk oyunları ekiplerine veya ayağında romatizma rahatsızlığı bulunanlar için yapıyoruz. Tabii harik, piyasası olan bir ürün değil. Tüm geleneksel el sanatlarında olduğu gibi pazar sorunu yaşıyor. Bu pazar sorununu aşmak için farklı metotlar denedik. Bunlardan biri de mini harik üretimi oldu. Bu mini harikler süs amaçlı yapılıyor. Piyasası daha uygun oluyor, çünkü gelen turistler kullanım amacı büyüklere göre daha fazla olduğu için bunu tercih ediyorlar. Bitlis’teki kurum ve kuruluşlar gelen misafirlerine mini hariki veriyorlar, sağ olsunlar bu konuda bizlere destek oluyorlar. Amacımız bu sanatı ayakta tutmak ve yaşatmak istiyoruz. Çünkü Bitlis’e özgü bir sanattır. Genç nesillere aktarabilmek için zaman zaman Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurslar açıyoruz. Kursiyerlerimiz geliyorlar öğreniyorlar tabii, devam ettirme konusunda fazla bir rağbet olmasa da yine de kurslarımızı açıyoruz. Mini harikin piyasasını oluşturursak atölyemizde en azından 10-15 kişi istihdam edebiliriz” diye konuştu.
İstanbul “Türkiye, 2030’da yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçebilir” Türkiye’nin yüzde 55-60 oranında yenilenebilir enerjiye geçtiğini belirten Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, bunun kısa sürede yüzde 100’e çıkabileceğini söyledi. Yapılacak çalışmalarla 2030’a kadar ‘yüzde 100 yenilenebilir enerji’ kullanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Uyar, “Ama kömür santrali kurmayıp nükleeri durdurmalı. Çünkü nükleerin elektriği için Rusya’ya 14 buçuk sent verecekmişiz. Hâlbuki bu enerji, güneşten bir sente üretiliyor” dedi. IRENEC 2024 14. Uluslararası %100 Yenilenebilir Enerji Konferansı, 17 Nisan’da İstanbul Beykent Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. 3 gün sürecek olan konferansta; ulusal ve uluslararası birçok katılımcı yer alırken alanında uzman kişiler ‘yenilenebilir enerji’ hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulunuyor. Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı ve İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar da konu hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor İlk olarak yüzde 100 yenilenen enerji hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Fosil yakıtlardan arınmış, sadece doğal olan güneş ışığı, rüzgârın kinetik enerjisi ve suyun potansiyel enerjisinden yararlanarak bütün enerji ihtiyaçlarının karşılanabilmesidir. 14 yıldır bunu yapıyoruz. Çünkü diğer kullanılan yakıtlar hem atmosferi kirletiyor hem de her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor. Bu sorunları halletmek için bütün dünya ülkeleri; Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler 2015’ten beri bu sorunu gündeme aldılar. Dünyada bunun için çalışan alanında uzman hocalarımız ise burada konuşuyor. Fosil yakıtlar, temizmiş gibi her yerde. Üniversitemiz ise dünyada tek olan bu konferansa ev sahipliği yaparak sorunların çözümü için liderlik yapmış oluyor” şeklinde konuştu. Konferansa asıl belediyelerin katılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Çünkü bu konuları bilmiyorlarsa enerji ve iklim alanlarında 30-40 yıl geride kalmışlar demektir. Şimdi burada Bağcılar Belediyesi’nden insanlar var. Yenilenebilir enerji için belediyelere büyük sorumluluk düşüyor” dedi. 1 trilyon euro ayırdılar Dünyada yapılan çalışmalar hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar şunları söyledi: “Avrupa, 2019’da Yeşil Mutabakat ile ‘bütün bu sorunları’ aşalım dedi. 27 ülkenin parlamentolarından gelen, Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı diyor ki ‘2050 yılında Avrupa’yı iklim nötr ilk kıta yapacağız.’ Bunun için bir trilyon euro ayırdılar. Çalışmaları sürüyor. Avrupa’da yaklaşık 112 şehir seçtiler. 33’ü bu işi yapabileceğini kanıtladı, belge aldılar. Hedeflerine ulaşmak için 5 görev belirlediler. Bunlardan birincisi iklim değişikliğine adaptasyon. İklim değişiyor ama ‘insan ölsün’ diyemeyiz. Sel, yangın gibi durumlara önlem almak gerekir. İkincisi, şehirler bir an önce fosil yakıtsız hale getirilmelidir. Üçüncüsü kanser misyonu, dördüncüsü toprakların korunmasıdır. Beşincisi ise deniz ve suların korunmasıdır. Birleşmiş Milletler de ise yenilenebilir enerji kuruluşu yoktu, kuruldu. O da bütün ülkelere yenilenebilir enerji konusunda nasıl daha çok adım atabileceklerini anlatıyor.” “Yenilenebilir enerjiyi kullanınca savaşmanıza gerek kalmıyor” Türkiye’nin bütün enerjisini rüzgârdan sağlamanın mümkün olduğunu da belirten Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Zaten herkes güneşlenmeye Türkiye’ye geliyor. Ama Almanya’nın bizden 5 misli fazla güneş paneli var. Yani Türkiye’nin bu konuda potansiyeli çok iyi. Sadece karar vericilerin tercihini önemli. Yenilenebilir enerjiyi sınırsız, en ucuza, kimseyi öldürmeden kullanabiliyorsunuz. İnsanlar; doğal gaz, petrol, kömürle ilgili savaşıyor. Güneş enerjisini kullanmak için kimseyi öldürmeniz gerekmiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.