EKONOMİ - 24 Mayıs 2018 Perşembe 14:06

Düğünlerde artık altın yerine para takıyorlar

A
A
A
Düğünlerde artık altın yerine para takıyorlar

Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, altın fiyatlarının yükselmesi nedeniyle düğünlerde zaten çeyrek altın yerine gram ya da yarım gram altın takan vatandaşların artık altından vazgeçip, genellikle para taktığını söyledi.

Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, altın fiyatlarının yükselmesi nedeniyle düğünlerde zaten çeyrek altın yerine gram ya da yarım gram altın takan vatandaşların artık altından vazgeçip, genellikle para taktığını söyledi.


Son günlerde altın fiyatlarının aşırı derecede artması ve dalgalanması nedeniyle alım gücü düşük olan vatandaşların da düğünlerde gelin veya damada taktıkları altın miktarı değişti.


Kuyumcu Volkan Nardalı, yatırımcıların ise artış nedeniyle altına rağbet gösterdiğini belirterek “Bu yükselişin sağlıksız bir yükseliş olduğunu düşünüyorum. Seçimden sonra daha çok fiyatlar oturacaktır. Dün bunu yaşadık bugün de yaşıyoruz ama bugün düne nazaran biraz daha sakin geçiyor. 3 gün sonra 5 gün sonra daha da oturur. Çok büyük bir aksiyon beklemiyorum. Yükseleceği kadar yükseldiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.


Bir başka kuyumcu Mehmet Özkan ise düğünlerde takı takmak için vatandaşların artık çeyrek altın yerine yarım grama kadar düştüğünü belirterek, “1 gram altın 200 lirayı buldu yarım gram da 100 liraya tekabül ediyor” diye konuştu.


Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman ise yatırımcıların genelde aşırı düşüşte altın yatırım uzmanı gibi hücum ettiklerine ancak son 1-2 yıldır bunun yaşanmadığına dikkat çekerek, düğünlerdeki altın borsasını şöyle değerlendirdi:


“Bir çeyrek altın 300-325 lira civarında. Takdir edersiniz ki orta gelirli veya dar gelirli insanların çeyrek takmaları maalesef sıkıntı. Bunun yerine çeyreğin yarısı ya da 1 gramlık, yarım gramlık şeklinde altınlarımız takılıyor. Genel olarak da baktığınızda parayla geçiştiriyorlar. 100 lira takıyorlar 150 lira takıyorlar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari TRSM binası yıktırıldı, hastalar yakın bölgeden yer istiyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) binasının depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıktırılması üzerine hastalar mağdur olmamak için aynı bölgeden yeni merkezin açılmasını istiyor. TRSM olarak kullanılan Yüksekova Devlet Hastanesinin eski binası için yapılan deprem analizlerinin olumsuz çıkması sonucu yıkım kararı alındı. Eski binaların ilk bloklarında yıkım işlemi başlatılırken, diğer blok için de tahliye işlemlerine başlandı. Tahliye işlemlerinin ardından binada hizmet veren Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nin başka bir yere taşınacağı belirtildi. Merkezde tedavi gören hastalar ise kendilerine tahsis edilecek yeni yerin ilçe merkezine yakın olmasını talep etti. İlçe merkezine uzak bir yerin kendileri için sıkıntı olacağını belirten hastalar, tedaviye gelmekte zorlanacaklarını ve mağduriyet yaşayacaklarını kaydetti. Hastalardan İskender Bozkurt, "Yıkılan yerimiz bizim için önemliydi, burada tedavi oluyorduk. Hocalarımız bizimle birebir ilgilenip derdimize derman oluyorlardı. İlaçlarımızı burada kullanıyorduk. Şu anda uzak bir yere yapılsa servis sorunu yaşayabiliriz. Servis sorunu çözülse bile istenilen saatte hastalar gelemez. Hastaların bazıları sabah, bazıları ise öğleden sonra kalkıyor. Kaymakamımızdan, İl Sağlık Müdürlüğünden ricamız bize en yakın noktada yer versinler. Fazla ağır hastalarımız var, evden gelemiyorlar. Hocalarımız eve gelip hastalarla ilgileniyorlar" dedi. Hastalardan Ahmet Harmancı ise "Şu an kaldığımız bina deprem riski nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bundan sonra bize yeni bir yer temin edecekler. Ancak çarşıya uzak olursa biz perişan oluruz. Hastalar perişan olur, gelemezler. Etkinliklere katılamazlar. Valimizden, kaymakamımızdan, belediye başkanımızdan ricamız bize yardımcı olsunlar. Biz burada etkinliklerimize devam edelim. Çarşıya yakın bir yer olsun. Bizim istediğimiz bunlar, bizimle ilgilensinler" şeklinde konuştu. 21 yıldır hasta olduğunu ve 7 yıldır merkezde tedavi gördüğünü belirten Harmancı, "Çok memnunuz. Bize yardımcı oluyorlar. Birçok etkinlik yapıyoruz. Bize çok katkıları oluyor, daha iyi toparlanıyoruz. Şu an kendimizi iyi hissediyoruz. Bize yardımcı olurlarsa daha iyi olacağız" ifadelerini kullandı.
Bolu Biyokütle santrali köylüleri bezdirdi Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali’nin vatandaşın tarlasına ve köy mera alanlarına döktüğü atık gübreler tepkiye sebep oldu. Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali, hayvan gübresinden enerji üretiyor. Hayvan gübresinin içerisinde bulunan minerallerin kullanıldığı işlemin ardından geriye atık sıvı gübre kalıyor. Kalan sıvı gübreler, santral çalışanları tarafından Pelitözü köyü sınırları içerisinde bulunan tarla ve mera alanlarına dökülmesi köylüler tarafından tepkiye neden oldu. Şirket yetkililerine durumu bildiren vatandaşlar, herhangi bir geri dönüş alamadıklarını ve durumu yazılı olarak Mudurnu Kaymakamlığı’na bildirdiklerini ifade etti. Köy sınırları içerisinde bulunan mera alanlarına atılan atık sıvı gübreler nedeniyle köylüler, hayvanlarını otlatamadıklarını dile getirdi. “Sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar” Hayvanlarını mera alanlarında otlatamadıklarını söyleyen Mehmet Karpınar, “Mudurnu’nun Pelitözü köyünde kurulmuş olan enerji santralinin, sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar. Sözlü olarak söylememize rağmen gübreleri atmaktan geri durmuyorlar. Hatta benim tarlama bile izinsiz dökmüşler. 2 kilometre uzaklıktan gelerek bütün tarlalara zarar veriyorlar. Bulunduğumuz alandaki, mera alanını gübre ile doldurdular. Biz bunları kaymakamlığa şikayet ettik. Gübre ile doldurdukları alana kanal yolu açarak, gübrenin gitmesini sağlamışlardı. Buraya doldurdukları gübre, yaklaşık 3 kilometre kanal yolundan gitti. Artık ne kadar kamyon sıvı gübre döktülerse” dedi. “Sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var” Yer altı sularına sıvı gübrenin karışma riskinin olduğunu söyleyen Mehmet Karpınar, “Şirket yetkilileri ile durumu görüştük. ‘Biz sizin zararınızı karşılayacağız’ diyerek bizi atlattılar. Bizde çareyi basın da bulduk. Gereğinin yapılmasını ilgili kişilerden arz ediyoruz. Bunun zararını bilmiyoruz. Devlet kurumlarına incelettirsin. Bir kamyon alacak yere 5 kamyon atıyorlar. Sonuç ortada. Burada biriken sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var. Bunun acilen denetlenmesini istiyoruz”