SAĞLIK - 16 Ocak 2017 Pazartesi 13:05

Mikroplar vücudunuza girmeden savaşın

A
A
A
Mikroplar vücudunuza girmeden savaşın

Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, zencefil, bal kabağı ve zerdeçalın özellikle kışın artan gribal enfeksiyonlara karşı savaş açan besinler olduğunu belirtti.
Akgül, soğuk havalara bağlı enfeksiyonların, insan sağlığını tehdit etmekle birlikte hem günlük hayatta hem iş hayatında işleyişi bozduğunu ifade ederek, hastalığın ciddiyetine göre, normal sağlığa kavuşmanın uzun zaman alabildiğini söyledi. Oysa enfeksiyonlardan korunmak için daha özenli davranmanın yeterli olduğunu vurgulayan Akgül, bunun yolunun beslenmeden geçtiğine dikkat çekti.

Zencefil
Kış aylarında bazı besinlere, beslenmede daha çok yer açmak gerektiğini ve bunlardan birinin zencefil olduğunu söyleyen Akgül, "Bu mucizevi baharat mide rahatsızlıklarının semptomlarını hafifletirken, iltihap azaltıcı etkisi ile de soğuk algınlığına bağlı şikayetlerin daha az hissedilmesini sağlıyor. Zencefili güçlü bir etkiye sahip yapan şey, içindeki doğal antioksidan olan fenolik bileşiklerden ‘gingerol’ ve ‘shagol’dir. Taze zencefille hazırlanan çaylarla soğuk algınlığı ve öksürük daha kolay atlatılabilir. Taze zencefili bir kaç dilim doğrayıp, içerisine birkaç dilim limon, bal ve taze meyveler ekleyerek 5-7 dakika sıcak suda demleyip tüketebilirsiniz. Eğer toz zencefil kullanıyorsanız, 1 çay kaşığı zencefille 1 su bardağı suyu biraz kaynatıp, ılındıktan sonra birkaç dilim limon ekleyerek de içebilirsiniz" diye konuştu.
Zencefili yine de rahatsızlığı olan bireylerin kullanmadan önce hekimlerine danışmalarını tavsiye eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, özellikle kan sulandırıcı ilaç kullananlar, tansiyon ve diyabet hastalarının zencefil, zencefil tabletleri veya ekstrelerini kullanmadan önce doktoruna danışarak tüketmelerini önerdi.

Bal kabağı
Lif açısından zengin, yüksek miktarda beta karoten içeren bal kabağının, vücudu dışarıda mikroplardan korurken içeride vücuttaki zararlı radikallerle savaştığını ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, balkabağının içerdiği B15 minerali sayesinde antioksidan kapasitenin artmasına ve bağışıklığın güçlenmesine destek olduğuna dikkat çekti. Akgül şöyle devam etti:
“Balkabağının içerdiği C vitamini, soğuk algınlığına ve virüslere karşı kalkan görevi görüyor. Kış hastalıklarına karşı koruyucu özelliği bulunan balkabağı, aynı zamanda daha hızlı iyileşme sağlıyor. Aynı zamanda kanın oksijen yönünden zenginleşmesini sağlayan ve yorgunluk hissini azaltan balkabağı, antioksidan içeriği sayesinde kanser oluşumuna karşı da koruyucu bir etkiye sahip. Balkabağından hem sağlıklı hemde lezzetli çorbalar hazırlayabilir, salatalarınıza taze taze doğrayabilir, şeker eklemeden yağlı kağıtta biraz fırınlayıp üzerine biraz tarçın ve ceviz serperek tüketebilirsiniz.”

Zerdeçal
1 çay kaşığı zencefilin yaklaşık 10 kalorilik bir enerjiye eşdeğer olduğunu belirten Akgül, "Antioksidan özelliği barındıran zerdeçal, bağışıklık sistemini güçlendirip vücudu hastalıklara karşı koruyor. Zerdeçalın içerdiği ‘kurkumin’in iltihap giderici etkiye sahip. Zerdeçal, kış aylarında karşımıza çıkan pek çok virüs ve gribe karşı etkili. Zerdeçal aynı zamanda obezite karşıtı. Çağın en büyük sağlık sorunu olarak obezite ile mücadelenin bağışıklık sisteminin güçlenmesinde en önemli unsurlardan birisi" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de Tunca Nehri kuruma noktasına geldi Edirne’de kuraklık nedeniyle dibi gören Tunca Nehri’nde su içerisinde yaşayan canlılar olumsuz etkilenirken, vatandaşlar ise son bir yıla göre 4 kat su seviyesi azalan ve yaşanan kuraklık sebebiyle tedirgin oluyor. Küresel ısınmayla birlikte bu kez kuraklık alarmının verildiği il Edirne oldu. Geçtiğimiz yıllarda ve bu yıl boyunca hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ve yağışların yetersiz olduğu Edirne’de önemli su kaynaklarından biri olan Tunca Nehri’nin debisi en dip seviyeye kadar düştü. Tunca Nehri’nin Suakacağı istasyonundaki son ölçümde saniyede 4 metreküp olarak kaydedilen nehrin debisi, geçen yıl aynı tarihte 16 metreküp saniye olarak ölçülmüştü. Hem hayvanlara hem tarıma can suyu olan nehrin debisi bir önceki yıla göre tam 4 kat azaldı. Kuraklığın vurduğu Tunca Nehri’nde debinin düşmesiyle birlikte adacıklar oluştu. Araç lastiklerinin ve atıkların yüzeye çıktığı nehrin bazı bölgelerinde vatandaşlar da rahatça yürüyebiliyor. Nehrin ortasındaki adacığa yürüyerek gelen bir vatandaşın oltayla balık tuttuğu görüldü. Edirne’de kuruma noktasına gelen Tunca Nehri kentte turistik gezi yapanları ve vatandaşları ise tedirgin ediyor. “Canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum” Edirneli üniversite öğrencisi Cennet Cemre Aydın, “Tunca Nehri kenarı yazın ve kışın sürekli geldiğimiz bir yer olduğundan dolayı buradaki suyun hemen hemen her seviyesine hakimiz aslında. Şu an baharın ilk dönemi olmasına rağmen suyun bu kadar çekilmesi bize 3 ay sonra yeni sorunlar doğuracaktır. Nehirde kano etkinliklerine de katılan birisi olarak suyun hem kirliliği hem de suyun içerisinde yaşayan canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum. Bu nedenle 3 ay sonraki halimizi düşünemiyorum. Umarım su yükselir ve bu seviyede kalmaz” dedi. “Nehirdeki canlılar kuraklık nedeniyle yüzmekte zorlanıyor” Edirne’de arkadaşıyla Tunca Nehri’ni ziyaret eden ve Edirne’de eğitim gören lise öğrencisi Ayşenur Milet, Tunca Nehri’nin çok kurak olduğuna değinerek, “Bulgaristan’dan doğan Tunca Nehrinin daha baharın başında olmamıza rağmen kuraklıktan çok etkilendiğini görüyoruz. Nehrin içindeki canlılar kuraklık nedeniyle oluşan yosunlardan dolayı yüzmekte zorlanıyor. Kuraklık nedeniyle nehrin dibindeki çöplerde yüzeye çıkmış. Baharın daha başında olmamıza rağmen kuraklığın bu kadar etkisini göstermesi beni oldukça şaşırttı. Şu anda derslerimize konu olan bu kuraklığın ileriki dönemlerde daha da fazla ciddiyetini koruyacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor” Nisan ayında yağmur yağışlarını beklediklerini ifade eden Edirneli vatandaşlardan Memduh Sidim, “Türkiye’mizin ve serhat şehrimizin incileri olan Arda, Meriç ve Tunca nehirleri Edirne’de akmaktadır. Mevsim itibari ile kuraklık yaşıyoruz. Bu nehir yatağının içerisinde çok sayıda canlı yaşamaktadır. Su seviyesi çok düştüğünden dolayı balıklar, kunduzlar, su maymunları ve diğer canlılar oksijen alamadıkları için çok zor durumda kalmışlardır. Nisan yağmurlarını bekliyoruz. Şu anda görünen bu su kirlilik ile beraber geçtiğimiz yıl kar ve yağmur yağışlarının az oluşu nedeniyle büyük bir kuraklık oluşturmaktadır. Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor. Nehirde kuraklıkla beraber çok kirlilik görünüyor. Nisan ayında yağacak olan yağmurlar ile su seviyesinin normale dönmesini ümit ediyoruz” ifadelerine kullandı.