YEREL HABERLER - 27 Mayıs 2017 Cumartesi 10:52

Mühendisler AOSB’de Buluştu

A
A
A
Mühendisler AOSB’de Buluştu

Makina Mühendisleri Odası (MMO) Adana Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Adana Şubesi ile Çukurova Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen 15.

Makina Mühendisleri Odası (MMO) Adana Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Adana Şubesi ile Çukurova Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen 15. Otomatik Kontrol Seminer ve Sergisi Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nda yapıldı.


Seminere, EMO Merkez Yönetim Kurulu Saymanı İbrahim Aksöz, MMO Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi, Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Mehmet Mak, Çukurova Üniversitesi MACTİMARUM Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Deniz Akçalı TMMOB’ne bağlı odaların temsilcileri ile sanayiciler ve çok sayıda davetli katıldı.



Sanayiciler ve mühendisler birarada


Seminere konuşmacı olarak, MMO Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi, Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Mehmet Mak, Çukurova Üniversitesi MACTİMARUM Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Deniz Akçalı katıldı. AOSB Başkanlığı’nın iş birliğinde yapılan seminerde, bir işin, insan ile makine arasında paylaştırılması olarak da tanımlanabilen ve yaşamın her alanına giren otomasyonun, bu ilişkiyi fabrikalara, atölyelere, binalara, tesislere dek soktuğuna vurgu yapıldı. Açılış konuşmasını yapan MMO Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi, yirminci yüzyılın sanayi ile ilgili en önemli teknolojik gelişmelerinin başında, imalat yöntemlerinin otomatikleşmesi ve buna bağlı olarak gelişen robot teknolojileri olduğuna dikkati çekti. AOSB’de faaliyet gösteren sanayicilerin, firma temsilcilerinin ve bölge çalışanlarının yoğun ilgi gösterdiği seminerde; üretimin otomatikleştirilmesi, makineleştirilmesi süreçlerinin kusursuz yönetimi ile ilgili konular anlatıldı.



‘’Emeğin var oluşu insanın var oluşudur’’


Sanayide tüm dinamiklerin üretimi otomatikleştirme eğilimine girdiği bir iktisadi sistem ve dönemde yaşadığımızı vurgulayan Kavi, ‘‘Üretim süreçlerinin otomasyon olanaklarının daha geniş alanlarda uygulanmasına, insan gücünün ise bu sistemlerin kontrolüne yönelttiği günümüzde sanayileşme ile büyüme, kalkınma, gelir dağılımı, istihdam, refah ve verimlilik arasındaki bağlar maalesef tamamen kopmuş durumdadır. Aslında emeğin üretkenliğinin artması hem kalkınmanın kendisidir, hem de kalkınmanın hızını belirlemektedir’’ dedi.



‘’Otomasyon teknolojileri üretimin her aşamasında’’


Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Mehmet Mak, sanayicilere, bölge çalışanlarına ve katılımcılara yaptığı konuşmada, değişen dünyada, yaşamın ve endüstrinin giderek artan verimlilik, güvenlik ve güvenilirlik gereksinimleri otomasyon teknolojilerine geniş uygulama alanları yarattığını, bu alandaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin izlenmesi ve uygulanmasının her kesim için hayati önemde olduğunu söyledi. Mak, şöyle konuştu:


“Sanayi devriminin başlangıcının aksine, yakın geçmişimizde üretmek, tek başına yeterli olmaktan uzaklaştı. Tüm dünyanın açık bir pazar haline geldiği rekabetçi koşullarda üretimi; hızlı, standart, güvenli ve nihayetinde verimli kılmak, bir zorunluluk haline geldi. Endüstride bu zorunluluğun karşılığı şüphesiz ki otomasyon sistemleridir ve nihayetin de zaman, kalite, hız ve maliyet azalması olarak geri dönmektedir. Otomasyonun en önemli hedefi elimizdeki kaynakları kullanarak ve gelişen teknolojiyi uygulayarak üretim, verim ve kalitenin arttırılması ve insanların yaşam standardının yükselmesi iken, ne yazık ki günümüzün ekonomik anlayışı, önce insan-önce çevre anlayışı yerine önce tüketim, önce kar anlayışını getirmektedir’’



‘’Eğitilmiş insan gücü olmazsa olmazdır’’


Çukurova Üniversitesi MACTİMARUM Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Deniz Akçalı AOSB Başkanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen seminerde, etkinliğin ortak amacının otomatik kontrolün endüstriyel bir çerçevede uygulanmasında ortaya çıkan bilgi ve birikimlerin, endüstride çalışan tüm personeller ve diğer ilgililer arasında paylaşılacağı bir iletişim ve etkileşim ortamı yaratmak olduğunu belirtti. İbrahim Deniz Akçalı,’’Eğitilmiş insan gücünün varlığına katkıyı hedefleyen düzenleyici kuruluşlarımız modern teknolojik uygulamaların odağında bulunan otomasyon gibi bir alanda değişen koşullara uygun karşı her 2 yılda bir yapılması gelenekselleşmiş olan 15. Otomatik Kontrol Seminer ve sergi etkinliğini yaşama geçirmekte önemli bir kamu görevini yerine getirmiş olmaktadırlar.” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa DOSAB ve DOSABSİAD geleneksel iftar programında bir araya geldi DOSAB ve DOSABSİAD tarafından bu yıl da gerçekleştirilen geleneksel iftar yemeği programında bölge sanayicileri bir araya geldi. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel ve Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski’nin öncülüğünde düzenlenen iftar programında bölge sanayicilerinin de katılımıyla birlik ve dayanışma ruhu bir kez daha pekiştirildi. Yoğun katılımla gerçekleştirilen iftar organizasyonunda birlik ve beraberlik vurgusu yapan DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, “Ramazan ayının bereketini paylaştığımız şu günlerde birlikte olmak bizlere manevi huzur ve güç veriyor. Bu ayda ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmak bizler için bir vazife ve sorumluluktur. Bu doğrultuda DOSAB ile iş birliğinde ihtiyaç sahiplerine erzak yardımlarımızı ulaştırdık. Birlik ve beraberliğimizi deprem zamanında da göstererek ihtiyaç malzemelerinin yer aldığı TIR’ları bölgeye gönderdik. Ayrıca çeşitli gruplarda ihtiyaçları belirleyerek toplumsal dayanışmanın gücünü ortaya koymaya çalışıyoruz. DOSAB Başkanımız Levent Eski de Türkiye’de örnek bir OSB olma yolunda faaliyetler sürdürerek çalışmalarımıza destek oluyor. Bizler de DOSABSİAD olarak gerek ekonomik, gerek kültürel gerekse sosyal faaliyetlerimizle, her zaman toplumumuzun yanında olmaya ve bugün burada aynı sofrada bir araya gelen sanayicilerimizle kentimiz ve ülkemize değer katmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bölgede hayata geçirilen önemli proje ve faaliyetlere değinen DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski ise, “Sanayicilerimizin üretimini güçlendirmek adına yaptığımız faaliyetlerin yanı sıra, birlik ve beraberliği güçlendirmek de öncelikli hedefimizdir. Yaptığımız yardımların ihtiyaç sahiplerine umut ve destek olmasını diliyorum. Bu değerleri yaşatarak, bölgemizin gelişimine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz" dedi.
Gaziantep Artan kakao fiyatları çikolata ihracatçılarının gündeminde Çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları ihracatının, 2023 yılında gerçekleşen 12,4 milyar dolar büyüklüğündeki hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı içinde yüzde 7’lik yere sahip olduğuna dikkat çeken TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Ahmet Tiryakioğlu, kakao fiyatlarındaki yükselişi değerlendirdi. Türkiye Gıda İhracatçıları, iklim değişikliği ve kuraklık gibi etkenlere bağlı olarak ton başına fiyatı 10 bin doları aşarak tarihi zirveye ulaşan kakao fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları ihracatının, 2023 yılında gerçekleşen 12,4 milyar dolar büyüklüğündeki hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı içinde yüzde 7’lik yere sahip olduğuna dikkat çeken TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Ahmet Tiryakioğlu, kakao fiyatlarındaki yükselişi şu şekilde değerlendirdi: “TÜİK verilerine göre geçen yıl 211 bin tonu geçen toplam kakao ithalatımızın büyüklüğü 672 milyon dolara ulaştı. Yurt içindeki tüketim ihtiyacını da kapsayan bu hammadde girişinin sonunda 2023 yılı çikolata ve kakaolu ürün ihracatımız 860 milyon dolar oldu. Gıdanın hemen hemen her alanında olduğumuz gibi, firmalarımız çikolata konusunda da çok geniş bir coğrafyaya hizmet veren rekabetçi bir yapıya sahip. Öte yandan uluslararası müşteri profilimizin temel bir özelliği, fiyat hassasiyetlerinin yüksek olması. Bir kilo kakao fiyatının 10 dolara ulaştığı bir ortamda çikolata üretim maliyetleri zorlayıcı oluyor.” Güneydoğu Anadolu’nun çikolata ihracatında ABD ilk 3’te Yılın ilk 2 ayında Türkiye’nin çikolata ve kakaolu mamul ihracatının yüzde 14,3 artışla 149,2 milyon dolara eriştiğine dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Celal Kadooğlu, “Kakao fiyatlarında yaşanan artışın tam da talebin çok yükseldiği Ramazan Bayramı öncesine gelmesi, ürünün satış kârlılığını etkiledi. Fiyatların artmasında arz sıkıntısının yanında, ilerleyen aylarda talebin daha da artacağını öngörerek stok yapan büyün alıcıların spekülatif etkisi olduğu kesin. Mevcut üretim rakamları, fiyatların uzun süre daha gevşemeyeceğini gösteriyor. Stoklarındaki kakaonun azalmaya başladığını gören üreticilerimiz de tedarik sorununu aşmak için alternatif ülkelere yoğunlaşıyor. Güneydoğu Anadolu son yıllarda çikolata ve kakaolu ürün ihracatında en güçlü bölgelerden biri haline geldi. Bu ürünün bölgemizin hububat sektörü ihracatı içindeki payı 2023 yılında yüzde 4,8 seviyelerine yükseldi. Güneydoğu’dan en fazla çikolata ihracatını Irak ve Libya’dan sonra ABD’ye yapıyoruz. İhracatçı firmalarımız çikolata çeşitlerini son yıllarda çok artırdılar, inovatif ürünlerle güçlü markalarımızın sayısını artırmayı amaçlıyoruz” diye konuştu. TGİ Hakkında GAİB, İİB, AKİB, OAİB, EİB ve KİB çatısı altındaki 6 İhracatçı Birliğini bir araya getiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu, yeni dönemde tanıtım çalışmalarını Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) markasıyla yürütüyor. İştigal alanları arasında bisküvi-pasta, buğday unu, bitkisel yağlar, şeker ve kakao mamulleri, makarna, bakliyat ve baharat gibi birçok gıda ürününün yer aldığı 6 İhracatçı Birliğinin oluşturduğu TGİ, yurt dışında ortaklaşa yürüttüğü faaliyetlerde Turkish Food Exporters markasını kullanıyor.
İstanbul Vodafone, IoT teknolojisinde 10’uncu defa dünya lideri seçildi Vodafone, global araştırma şirketi Gartner tarafından, 10’uncu kez üst üste Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisinde lider seçildi. Dünyanın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden olan Vodafone’nun, Dünya Çapında Yönetilen IoT Bağlantı Hizmetleri Gartner Magic Quadrant 2024’te üst üste 10’uncu kez birinci seçilerek rekora imza attığı açıklandı. 16 organizasyonun değerlendirildiği Gartner Magic Quadrant 2024’te operatör, ‘Vizyon Bütünlüğü’ ve ‘Uygulama Becerisi’ alanlarında lider olarak konumlandı. Yapılan açıklamaya göre Vodafone Business, özellikle son 10 yıldır dijital taraftaki büyümenin en büyük anahtarı olarak görülen IoT tarafına yaptığı yatırımlarla güvenilir ağ bağlantısı, küresel kapsama alanı ve özel uzman desteği gibi hizmetleri paralelinde dünyanın en büyük IoT sağlayıcısı konumunda bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda Microsoft ile 10 yıllık stratejik ortaklığını duyuran ve bu iş birliği doğrultusunda 10 yıl içinde 1,5 milyar dolar yatırım yapmayı planlayan Vodafone Business, üretken yapay zekâ ve bulut teknolojilerinden yararlanan Avrupa ve Afrika’da 300 milyondan fazla işletme, kamu sektörü kuruluşu ve tüketici için dijital hizmetleri dönüştürecek. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, konu hakkında şöyle konuştu: “Grubumuz bugün 175 ülkede 175 milyondan fazla nesneyi birbirine bağlayarak dünyanın en büyük IoT hizmet sağlayıcısı konumunda yer alan bir teknoloji şirketi konumuna gelmiş bulunuyor. Grubumuzdan aldığımız bu güçle de Vodafone Business olarak kendimizi sadece bir telekom şirketi olarak değil, inovasyonlarıyla işletmelerin tüm teknolojik ihtiyaçlarına yanıt veren bir dijital iş ortağı ve teknoloji danışmanı olarak konumluyoruz. IoT, yapay zekâ, bulut uygulamaları, veri merkezi gibi teknoloji ve inovasyonlarımızla da işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik birçok çözümü şirketlerimize sunuyoruz. Kısacası sunduğumuz yenilikçi teknoloji hizmetleriyle Türkiye’deki şirketlerin dijital dönüşümlerinde çözüm ortağı olurken, elde ettiğimiz başarıyla da grubumuzun globaldeki liderliğine önemli bir katkı sağlıyoruz. Vodafone Business olarak, dijitalleşmenin gücünü kullanarak işletmelerimizi geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz.”
Van Van’ın değişmeyen damak tadı: Çörek Van’da 1939 yılından itibaren üretilen ve dört mevsim tüketilen çörek, Ramazan ayında da vazgeçilmezler arasında yerini aldı. Küçük Yıldız isimli iş yerinde üretilen çöreği almak isteyen vatandaşlar ise uzun kuyruklar oluşturdu. Van’da 1939 yılından bu yana 10 metrekarelik Küçük Yıldız isimli iş yerinde üretilen Van çöreği, 7’den 70’e herkes tarafından özellikle kahvaltılarda tüketilen bir lezzet olarak sofradaki yerini koruyor. Tereyağı, süt, sıvı yağ, şeker, maya, tuz ve unun belli miktarda karıştırılmasıyla yapılan meşhur Küçük Yıldız çöreği, sipariş üzerine pek çok ülkeye de gönderiliyor. 1976 yılından bu yana baba mesleği fırıncılığı sürdürdüğünü belirten Seyfi Duman, meslekten de fırından da vazgeçemediğini söyledi. Fırının ilk önce amcaları tarafından işletildiğini daha sonra kendileri tarafından devam ettirildiğini ifade eden Duman, ileri ki süreçte yeğenlerine devredeceğini söyledi. Küçük Yıldız çöreğinin Van kahvaltısının vazgeçilmezi olduğunu belirten Duman, “Van çöreği denince akla Küçük Yıldız geliyor. Sebebi ise kalitesidir. Biz hiçbir zaman kaliteyi bozmadık. Kaliteyi de bozmadığın zaman herkes peşinden gelir. Bizim burada çıkan çörekler ile diğer fabrikalardaki çörek arasında yüzde 50 fark var. Bu da kaliteden kaynaklanıyor. Buranın tadı gibi yeri de tarihidir” dedi. Küçük Yıldız çöreğinin 4 mevsim tüketildiğine dikkat çeken Duman, “Günde 4-5 bin adet çörek çıkarıyoruz. Sabah saat 04.00 gibi başlıyoruz, akşam iftara kadar devam ediyor. Buranın çöreğini yiyen 20-30 yıl sonra geldiği zaman tekrar gelip yiyor. Yani bağımlılık yapıyor. Bir yiyen bir daha geliyor. Gelince arkadaşını, dostunu da getiriyor” ifadelerini kullandı. Van çöreğinin kahvaltının vazgeçilmezi olduğuna vurgu yapan Duman, “Van kahvaltısının önde gelen ürünü çörektir. Kahvaltı dediğin zaman akla Van çöreği gelir. Van çöreği olmadığı zaman diğer çöreklerle tat alamıyorsunuz. Şu an Ramazan ayı nedeniyle vatandaşlar sahur için alıyor. Bu da kuyruk oluşmasına neden oluyor. Ramazan ayında ancak yetiştiriyoruz. Normal diğer zamanlarda da işlerimiz yoğun ama Ramazan ayında daha da katlanıyor” şeklinde konuştu. Ramazan ayında yaklaşık 12-13 saat oruçlu çalışmanın zor olduğunu aktaran Duman, özellikle susuzluğun kendilerini zorladığını söyledi. İşletmede 8 kişinin istihdam edildiğini de sözlerine ekleyen Duman, babasından öğrendiği mesleği, çocukları okuduğu için yeğenlerine öğrettiğini belirtti.