SAĞLIK - 02 Şubat 2018 Cuma 12:21

Şehir Hastanelerinin hizmetteki 1. yılı

A
A
A
Şehir Hastanelerinin hizmetteki 1. yılı

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Prof.

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Murat Alper, Şehir Hastaneleri ile birlikte sağlık hizmetlerinin sunumu ve kalitesinin de değiştiğini söyledi. Şuan hizmet veren şehir hastanelerinin 4 bin yatak kapasitesine sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Alper, 2018 yılı içinde 5 yeni şehir hastanesiyle birlikte 9 bin yatağın daha hizmete gireceğini kaydetti.


Hükümetin sağlık alanındaki en büyük reformlarından birisi olan Şehir Hastaneleri’nin hizmetteki 1. yılı Adana’da düzenlenen toplantıda değerlendirildi.


Adana Şehir Hastanesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında, ‘Açılan Şehir Hastaneleri Süreç Yönetimi’, ‘Şehir Hastaneleri Sözleşme Süreç Yönetimi’, ‘Şehir Hastanelerinde Verimlilik’, ‘Mali ve İnsan Kaynakları Süreç Yönetimi’ gibi konular ele alınarak, birinci yılında Şehir Hastanelerinde hizmet süreci yönetimine ilişkin değerlendirmeler yapıldı.


18 ilin sağlık müdürü ile hizmete açılan 4 şehir hastanesinin başhekimlerinin de hazır bulunduğu toplantıda konuşan Prof. Dr. Murat Alper, amaçlarının hizmetteki Şehir Hastanelerinin deneyimlerini yeni açılacak hastanelerle paylaştırmak olduğunu söyledi. Prof. Dr. Alper, “Açılışta yaşanan, uygulamada yaşanan sorunları derleyip, bundan sonra açılacak hastanelerin sorunsuz hizmet vermeye başlamasını hedefliyoruz. Bir anlamda pozitif eleştirel yaklaşımda bulunarak, sistemin eksiklerini bulacağız” dedi.



Yatak kapasitesi artacak


Hizmetteki mevcut şehir hastanelerinin kapasiteleri ve yeni hastane çalışmaları ile ilgili açıklamalarda da bulunan Prof. Dr. Murat Alper, hali hazırda Adana, Mersin, Yozgat ve Isparta’da hizmet veren 4 şehir hastanesinin yatak kapasitesinin 4 bin olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Alper, bu yıl içerisinde açılacak 5 yeni şehir hastanesinin yatak kapasitesinin ise 9 bin olduğuna işaret etti.


Şehir Hastanesi kavramı ile birlikte sağlık hizmetlerinin sunumu ve kalitesinin de değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Alper, şunları kaydetti:


“Önceden bizlerde sadece hastane kavramı vardı. Benim tabirimle şimdi hem hastane hem işletme kavramı bir arada. Şehir Hastaneleri ile birlikte sağlık hizmetlerinin sunulduğu mekanlar ve işleyiş tarzı değişti. Bu nedenle Şehir Hastanelerinde görev yapan herkesin kendini değiştirmesi ve geliştirmesi gerekiyor.”


Şehir Hastanelerinde yaşayan bir hayat olduğuna dikkate çeken Alper, Adana ve Mersin Şehir Hastaneleri’nin başarı grafiğini üst sıralara taşıdığını belirterek, değerlendirme toplantısına katılan konuklara, her iki hastaneyi de gezmelerini ve çalışma sistemini incelemelerini önerdi.



Türkiye’nin en büyük hastanesi


Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer de Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hizmet veren en büyük hastane olduğunu söyledi. Şehir Hastanelerinin yeni bir konsept olduğuna işaret eden Dr. Özer, “Sosyal devlet anlayışının özel sektörle beraber, dinamizm ve tecrübeyle birleştiği ve sosyal devlet anlayışını sindirebildiği orta alanda buluşabileceğimiz bir hizmet anlayışı bu. Çünkü özel sektör gibi biz sadece kazanmayı veya bu işten kar etmeyi düşünmüyoruz” diye konuştu.


Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin sadece Adana’ya değil bölgeye hizmet verdiğini belirten Dr. Özer, şunları dile getirdi:


“Adana bölgenin sağlık üssü konumunda. Coğrafi konum, ulaşım ve kültürel değerleri göz önüne aldığımızda komşu ülkelere de hizmet sunabilecek bir noktadayız. Biz bir yandan Adana’ya hizmet verirken diğer yandan bölgeye ve komşu ülkelere de hizmet sunuyoruz.”



“Tecrübelerinizle yolumuzu açacaksınız”


Açılış konuşmalarının ardından panel oturumlarına geçildi. Açılan Şehir Hastaneleri Süreç Yönetimi başlıklı ilk oturum İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Prof. Dr. Memişoğlu, Şehir Hastaneleri’nin dünyanın başaramadığı, ancak Türkiye’nin hayal edip başardığı çok önemli bir konsept olduğunu dile getirdi. Şehir Hastaneleri’nin farklı bir yapısı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Memişoğlu, “Zorlu bir süreç. Asıl zoru bundan sonra. Bir beden oluşturuldu. Bu bedene bir de ruh oluşturmak gerekiyor. Sağlık çalışanları ve işleten arkadaşlarla birlikte bu ruhu oluşturmak, bu kültürü canlı hale getirmek gerekiyor. İnşallah bunun üstesinden geleceğiz. Buraya bir okul mantığı ile geldiğimi belirtmek istiyorum. Tecrübelerinizi aktarırsanız, yolumuzu açarsanız o yoldan da biz nasıl doğru ilerleyeceğimizi öğreneceğiz” şeklinde konuştu.



Bin 550 yatak kapasitesine sahip


Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Koray Daş ise yaptığı ‘Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Süreç Yönetimi’ konusundaki sunumunda, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün organizesiyle, kamu özel yatırım iş birliği olarak 18 Eylül 2017 yılında hizmet vermeye başladığını hatırlattı.


4 ayı aşkın bir süredir hizmet veren hastanenin 540 bin metrekare inşaat alanı ve 8 bloktan oluştuğunu dile getiren Doç. Dr. Koray Daş, şunları kaydetti:


“5 blok ana hastane olarak hizmet veriyor. 1 blok Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, 1 blok ise Yüksek Güvenlikli Psikiyatri Hastanesi olarak bağımsız binalarda hizmet veriyor. Hastanemiz, bin 300’ü ana hastanede, 150’si Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde ve 100’ü de Yüksek Güvenlikli Psikiyatri Hastanesinde olmak üzere toplam bin 550 yatak kapasitesine sahip. Ana binamızda bin 66 servis yatağımız ve 234 adet de yoğun bakım yatağımız var. Ayrıca 324 poliklinik, 58 ameliyat odası ve 60 adet ameliyat masası mevcut.”



Özellikli birimler hizmet veriyor


Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde özellikli birimler de bulunduğunu kaydeden Başhekim Doç. Dr. Koray Daş, “Anjiyo ünitesi, böbrek nakil merkezi, kemik iliği nakil merkezi, karaciğer nakil merkezi, genetiksel hastalıkları tanıma merkezi, radyoloji, göz bankası, oksijen tedavi merkezi, kalp damar cerrahisi, kemoterapi ünitesi, nükleer tıp, radyasyon onkolojisi, inme merkezi, yanık merkezi ve diğer özellikli birimlerimizin tamamına yakını aktif durumda hastalarımıza hizmet vermektedir” diye konuştu.


Adana Şehir Hastanesi’nin, eğitim ve araştırma hastanesi olarak açılan ilk hastane olduğunu hatırlatan Daş, bu nedenle profesör, doçent ve baş asistan olarak 60 kişilik bir eğitim kadrolarının bulunduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Daş, “337 uzman hekim, 251 asistan hekim hastanemizde görev yapıyor ya da eğitim alıyor. Pratisyen hekim sayımız 70. Son atamalarla birlikte bin 458 hemşire, ebe, sağlık teknikeri personelimiz görev yapıyor. İdari personel dışında şirket personellerini de dahil edersek, hastanemizde çalışan sayısı 5 bini buluyor” dedi.


Hasta giriş- çıkışları hakkında da açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Koray Daş, 2018 yılının Ocak ayında günlük olarak polikliniklerde 6 bin 883, acil serviste ise bin 427 hastaya bakıldığını, 173 hastanın da ameliyat edildiğini belirtti. Başhekim Doç. Dr. Koray Daş, Ocak ayında yatan hasta sayısının ise bin 207 olduğunu dile getirdi.


Değerlendirme toplantısı kapsamında Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Doç. Dr. Furkan Erol Karabekmez’in katılımıyla Sheraton Otel’de Şehir Hastaneleri tarafından kurulan stantlarda yeni kurulacak hastanelerin yöneticileri ile bilgi paylaşımında bulunuldu. Stantları tek tek ziyaret eden Doç. Dr. Karabekmez, bu tür çalışmaların önümüzdeki süreçte de artarak devam edeceğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.