GENEL - 08 Kasım 2018 Perşembe 10:00

Taş Devri’nden günümüze kadının güzellik tutkusu

A
A
A
Taş Devri’nden günümüze kadının güzellik tutkusu

Tıp Tarihçisi Prof.

Tıp Tarihçisi Prof. Dr. İlter Uzel, kadının güzellik merakı ve buna bağlı olarak süslenme isteğinin Taş Devri’nden beri var olduğunu söyledi.


Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakütesinde uzun yıllar dekanlık yapan, tıp tarihi konusunda yazdığı kitaplarla tanınan ve halen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalında Öğretim Üyesi olarak görevini sürdüren Prof. Dr. İlter Uzel, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi Kültür Evi’nde, ’Başlangıçtan Osmanlıya Anadolu Uygarlıklarında Kozmetoloji’ konulu konferans verdi.


Prof. Dr. Uzel, ’süs’ ve ’süslenmeyle ilgili’ anlamına gelen Grekçe ’cosmetika’ sözcüğünden türeyen ’kozmetik’ teriminin, hem hijyen ve güzellik için kullanılan tüm yöntemleri ifade ettiğini, hem de etnografik açıdan insan vücudunun direkt ya da indirekt süslenmesi anlamına geldiğini belirtti.


Kadının güzellik tutkusunun günümüzden 2 milyon yıl önceki Yontma veya Eski Taş Çağı olarak da adlandırılan Paleolitik Çağdan beri var olduğunu belirten Prof. Dr. İlter Uzel, şunları söyledi:


"Kadın, Paleolithic çağdan beri hep güzel olmayı düşünmüş ve daha o zaman bile doğadan temin ettiği aşı boyasını toz haline getirerek yüzünü sarıya boyayan bir cins pudra imal etmişti. Böylece kadın, altı bin yıl, belki de daha eskiden beri “süslenmeye” çabalamıştır.”



Erkekler kadınlardan önce başlamış


Prof. Dr. Uzel, erkeklerin kadınlardan önce süslenmeye başladıklarının da tahmin edildiğini belirterek, “Çünkü doğaya bakınca, erkek hayvanların dişilerine oranla daha süslü olduklarını görüyoruz. Erkek yaşam kavgasını göz alıcı giysiler ve takılarla rakiplerini sindirmek ve korkutmak suretiyle sürdürebilmekteydi. İlkel insanın güzellik aracı olarak ilk önce kıyafet değişikliğini denediği anlaşılmaktadır. İlkel insan yüzünü boyayarak, maskeler yaparak kötü ruhların kendisini tanımamasını, düşmanlarını korkutmayı ya da ilahlara daha da yakınlaşarak şeflik otoritesini sağlamayı amaçlıyordu” dedi.



İlk kozmetolog: Kleopatra


Kozmetik tarihinde efsanevi Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın önemli bir yeri olduğunu belirten Prof. Dr. Uzel, “Kleopatra’nın, formülü kendisine ait olan ünlü bir kremi vardı. Saçlarına şekil vermek için Nil nehrinin çamuruyla özel kamışlar kullanırdı. Hazırladığı güzellik maskesi, idrarla karıştırılmış Nil çamuru ihtiva ediyordu. Epilasyon için sünger taşı ve penslerden faydalanır, omuzlarını parlatmak için toz haline getirilmiş sedef ve kaymak taşı kullanırdı.”



"Güzellik uğruna neler yapılmaz ki"


Günümüzde müzelerde yer alan kozmetik setleri, duvar freskleri gibi belgelerin Anadolu insanının sağlıklı güzellik çabasının tarih öncesi dönemlerde başlattığını gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Uzel, "Köşkhöyük epilasyon seti ve Çatalhüyük kozmetik seti bunların en erken kanıtlarıdır. Tarih çağlarında yaşanan Anadolu uygarlıklarında yani Grek, Helenistik, Roma ve Bizans çağlarında da kozmetiğin önemli bir yer tuttuğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.


Günümüzde hazırlanan kozmetiklerin eski örneklerinden farkının, yapımlarında daha çok kimyasal maddelerin kullanılması olduğunu anlatan Prof. Dr. Uzel, "20. yüzyıl kadınları ile iki bin yıl önce ilk kozmetolog Kleopatra’nın büyük aşkı ve ’iş ortağı’ Antonius’un Roma’sındaki ya da on sekizinci yüzyıl Avrupa’sındaki kadınlar arasında benzerlik süregelmektedir. Romalı kadınlar makyajda yüzlerine timsah dışkısı sürüyordu. Günümüz kadını ise, Peru adalarındaki kuşların dışkısını güzellik uğruna kullanıyor. Bunun karşıtı da söz konusu olabiliyor. On sekizinci yüzyıl Avrupa’sında dişsiz görünüş moda iken günümüzün “müreffeh” Türk kadını dişlerini çarka tutturup “iki numara büyük ayakkabı giymiş gibi” gözüken porselen dişler yaptırıyor. Öyle ya, güzellik uğruna neler yapılmaz ki" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayserililerden Özgür Özel’e tepki: "Talihsiz bir açıklama" "Kayseri’de bir tane alkollü mekan yok" diyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’e Kayserili vatandaşlar tepki gösterdi. Yerel seçim çalışmalarını sürdüren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı canlı yayında AK Parti’nin yönettiği şehirlerde içkili mekan olmamasından yakındı. AK Parti’nin uzun süredir yönettiği Kayseri ve Konya’da oteller dışında alkollü bir mekanın olmadığını söyleyen Özel’in açıklaması şu şekilde: "Bir tane Kayseri’de, Konya’da AK Parti’nin uzun süredir yönettiği yerlerde oteller dışında bir tane içkili mekan yok. Eğer eskiden Turizm Bakanlığından ruhsat aldıysa otelde var. Onu da zemin kata izin vermiyorlar. En üst kata veriyorlar. Bir tane alkol ruhsatı vermiyorlar. Hadi alın yanınıza bir tane misafirinizi yabancı iki tane turist gitsin Kayseri’de bir balık restoranında bir bardak beyaz şarap istesin bakalım" ifadelerini kullandı. “Aciz bir şekilde yapılmış konuşma” Özel’in açıklamalarına Kayserili vatandaşlardan tepki yağdı. Özel’in açıklamasını, ulusal bir kanalda şehrin sosyal yapısını, aile yapısını bilmeden ve şehrin dokusunu hissetmeden yapılan aciz bir konuşma olarak nitelendiren Cuma Tan, “İçkili restoranın olmaması bir şehri eleştirecek, bir şehirdeki büyük bir eksikliği ortaya çıkaracak en son problemdir. Kaldı ki Kayseri daha muhafazakar insanların yaşadığı bir şehir olarak bilinir. İllaki yüzde 70’i daha da aile düzeninin oturmuş olduğu bir şehir olarak bilinir. Böyle bir şey hoşta karşılanmaz. Gitmek isteyen de olursa bu şehre geldiği zaman Özür Bey’in bahsettiği gibi misafirini bir otelde ağırlayabilir ya da Kayseri’ye yakın yerler var. Oralarda misafirlerini ağırlayabilirler ama şehir merkezinde bunun olup olmaması Kayseri’nin güncel sıkıntıları içerisinde en son sırada gelebilecek bir şey. Ben bu açıklamayı dinleyince üzüldüm. Eleştirilen şey alkol. Alkol kötü bir şey. İnsanların şuurunu bozabilir. Alkollü bir şekilde direksiyon başına oturup, masum insanların ve kendisinin canına kıyabilir. Alkolün çok iyi ya da çok harika bir şey olduğunu kim anlatıyor. Hiç kimse anlatmıyor. İçen kendisine içer, içmeyende içmez. Sağlığa da zararlı olduğu doktorlar tarafından da sürekli söylenen bir şey. Bağımlılık yapan bir şey. Kayseri’de o mekan olmasın. Özgür Özel, keşke başka sorunlar üzerinden Kayseri Belediyesi’ni eleştirseydi” şeklinde konuştu. “Talihsiz bir açıklama” Kayseri’de böyle mekanların bulunmamasından dolayı gurur duyduklarını söyleyen Mehmet Akay ise, “Alkol iyi bir şey değil. Bir liderin öyle bir açıklama yapmasından dolayı kendisini kınıyorum. Eğer ki bir yerlerde alkol alınacaksa gizli ve saklı alınmalıdır. En son katlarda olmalı. Şehrin içerisinde olmamalı, şehrin dışında olmalıdır. Sanki bu bizim örf ve adetlerimizde var da biz gizleyip, saklıyormuşuz gibi bir olay var. Ben bu açıklamayı beğenmedim. Biz Müslüman bir ülkeyiz. Örf ve adetlerimiz var. Alkollü mekanlarda bizim örf ve adetlerimize ters. Böyle bir şey de istemiyoruz. Bu açıklama çok talihsiz bir açıklama. Onca derdin ve sıkıntının içerisinde dile getirilecek problem bu mu?” dedi. Her yere ruhsat verilmesinin ve böyle mekanların insanların gözüne sokulmasının uygun olmadığını söyleyen Hasan Gökçek de, Kayseri’de birçok yerde bu tarz mekanların olduğunu gitmek isteyen vatandaşların gidebileceğini ancak alkolün iyi bir şey olmadığını söyledi. Alkollü mekanın bulunup bulunmamasının eleştirilecek bir konu olmadığını dile getiren Gökçek, CHP Lideri Özür Özel’e bu sözlerle tepki gösterdi.
Denizli Başkan Zolan; “Babadağ’ın güzelliğine güzellik katmaya devam edeceğiz” Denizli’nin Babadağ ilçesinde hemşehrileriyle kucaklaşan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli’ye hizmetkar olmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, “Babadağ’ın güzelliğine güzellik katmaya devam edeceğiz” dedi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, ilçe ziyaretleri kapsamında Babadağ’da vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Zolan’a önceki dönem AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel, AK Parti Babadağ İlçe Başkanı Fatih Kocakurt, Cumhur İttifakı Babadağ Belediye Başkan Adayı Murat Kumral ve beraberindekiler eşlik etti. İlk olarak Babadağ ilçe merkezinde esnafı ziyaret eden Başkan Zolan, vatandaşların dertlerini dinleyip bir süre sohbet etti. Başkan Zolan ve beraberindekiler daha sonra Babadağ ilçesinin Kelleci, Mollaahmet, Bekirler ve Yeniköy mahallelerinde hemşehrileriyle bir araya geldi. Gittiği her mahallede sevgi gösterileriyle karşılanan Başkan Zolan, “Hoş sohbetleri ile gönüllerini bizlere açan tüm vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bizlere samimiyetini, muhabbetini, coşkusunu gösteren hemşehrilerimden Allah razı olsun. Sizlere, Denizli’mize hizmetkâr olmanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi. “Gece gündüz gayret ediyoruz” Büyükşehir ile birlikte Babadağ ilçesinde birçok hizmet gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Zolan, “Denizli merkezde ne varsa ilçelerimizde de olacak’ dedik. Çok şükür sözlerimizi bir bir yerine getirerek yolumuza devam ediyoruz. Cenaze hizmetlerinden itfaiye hizmetlerine, evde bakım ve sağlıktan altyapı ve üstyapıya vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermek için gece gündüz gayret ediyoruz. İnşallah Babadağ’ın güzelliğine güzellik katmaya devam edeceğiz. Biz hizmet etmeye, sizlere hizmetkar olmak için yola çıktık. Ele ele verirsek gönül gönüle verirsek aşamayacağımız engel, varamayacağımız hedef yoktur inşallah” ifadelerini kullandı.