YEREL HABERLER - 25 Mart 2017 Cumartesi 11:28

Ünüvar, sağlık çalışanları ile buluştu

A
A
A
Ünüvar, sağlık çalışanları ile buluştu

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, “Türkiye’nin sadece bölgesinin değil, dünyanın lider ülkelerinden birisi olmasını istiyorsak, yönetim sistemimizi ona uygun hale getirmeliyiz” dedi.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, “Türkiye’nin sadece bölgesinin değil, dünyanın lider ülkelerinden birisi olmasını istiyorsak, yönetim sistemimizi ona uygun hale getirmeliyiz” dedi.


Sağlık-Sen Ceyhan Temsilciliği’nin Öğretmenevi’nde düzenlediği toplantıda sağlık çalışanlarına hitap eden Ünüvar, sağlıkta dönüşümün en önemli mimarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Sağlıkta gelinen noktanın asıl yönlendiricisi, teşvik edicisi, destekçisi ve hizmetkârı olan Erdoğan’ın, 2001 yılında AK Parti’yi ilk kurduğunda “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dediğini hatırlatan Ünüvar, “Cumhurbaşkanımızın o gün neyi kastettiğini, AK Parti iktidara geldikten çok kısa bir süre sonra herkes anlamaya başladı” diye konuştu.


AK Parti iktidarından önce sağlığın, daha çok gazetelerin üçüncü sayfalarının konusu olduğunu belirten Ünüvar, “Acilde sedyeden düşen hastalar, kalp krizi diye gelip daha sonra kafa travmasından hayatını kaybeden vatandaşlar, hayatını kaybeden insanların hastanede rehin kaldığı bir Türkiye. Ve adeta parası olmayanın hastanede rehin kalmasının çok tabii karşılanmaya başlandığı bir dönem. AK Parti öncesini hatırladığımız zaman, aslında bu sağlık tablosu bizim için çok şaşırtıcı değil” ifadelerini kullandı.


O dönemde, hastanın Ceyhan’dan Adana’ya, Adana’dan Ankara’ya gitmesi gerektiğinde hasta yakınlarından ambulansın yaktığı mazotun parasının istendiğini aktaran Ünüvar, “Uçak veya helikopter ambulanstan değil, normal kara ambulansından söz ediyoruz” diye konuştu.


AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Kasım 2002’de Acil Eylem Planı’nı ilan ettiğinde, planda sağlıkla ilgili çok iddialı ifadelerin yer aldığını anımsatarak, şöyle devam etti:


“O iddialı ifadelere baktığınız zaman ‘ya bunlar gerçekleşir mi?’ diye insan düşünmeden edemiyordu. Ocak 2003’te Bolu’da yaptığımız bir toplantıda sağlıkta yapmayı planladıklarımızı anlatınca, toplantıda bulunan bir profesör, ‘Siz bu söylediklerinizin yarısını yapın, AK Parti en az 3 dönem iktidar’ dedi. Ben 2007 Mayıs ayında müsteşarlıktan ayrıldığım zaman ‘yarısını yapın’ dedikleri projelerin iki katını yapmıştık.”


Gazetelerin üçüncü sayfalarını süsleyen haberlerin yerini, bir süre sonra birinci sayfalarda “sağlıkta reform” manşetlerinin almaya başladığını ifade eden Ünüvar, “Önce aile hekimliği uygulamasını başlattık. Hastanelerde performans uygulaması başladı. Daha sonra ilaç fiyatlarında ciddi bir indirim oldu. Bütün bunları yapmak için bizler aylarca, günlerce çok yoğun çalıştık. Bir yandan Tayyip Erdoğan’ın azmi, teşviği ve gayreti, diğer yandan sağlık çalışanlarının gayreti. Ortada bir memnuniyet varsa bu önce Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, sonra Sayın Recep Akdağ ile devam eden sahadaki en ücra köşede çalışan sağlık personelinin sayesindedir” dedi.



“Vatandaşın sağlık harcaması yarı yarıya azaldı”


Sağlıkta gelinen noktayı görme açısından 3 tane gösterge bulunduğuna dikkat çeken Ünüvar, “Bir tanesi sağlık göstergeleri; anne ölüm oranı, bebek ölüm oranı, aşılama oranı. 2002 ile 2017 arasındaki farka baktığımız zaman bebek ölüm oranında her bin bebeğin 29’u vefat ediyordu. Bugün her bin bebeğin 7,8’i vefat ediyor. Yani dörtte birine inmiş. Anne ölüm oranına baktığınızda her yüz bin annenin 64’ü vefat ediyordu, şu anda 15,5’i vefat ediyor. Bu konuda Adana’nın göstergeleri Türkiye’nin göstergelerinden daha iyi konumda. Aşılama oranına baktığınız zaman ise yüzde 76’ydı, bugün yüzde 98 civarında. Çok büyük bir başarı. Bunlar sağlık göstergeleri. İkinci kriter ise, vatandaşın cebinden çıkan rakam. 2002’de her 100 liralık sağlık harcamasının 31 lirası vatandaşın cebinden çıkıyordu, bugün 17 lirası çıkıyor. Yani yarıya yakın azalma var. Dolayısıyla vatandaşın cebinden çıkan sağlık rakamında ciddi ölçüde azalma var. Sağlıkta başarının üçüncü göstergesi ise vatandaş memnuniyeti. 2002’de memnuniyet oranı yüzde 32 civarındaydı, bugün bu oran yüzde 75. Yani her 100 kişinin 75’i sağlıktan memnun” ifadelerini kullandı.



“Sağlık göstergeleri, istikrar ve güçlenen demokrasiyle iyileşti”


AK Parti döneminde özellikle eğitim, sağlık, adalet ve emniyet alanlarında çok ciddi adımlar atıldığını vurgulayan Ünüvar, şunları söyledi:


“Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlığı himayesine alması, bu başarıda en büyük etken. Başarıdaki bir diğer etken ise istikrar. AK Parti döneminde sağlıkta sadece iki bakan görev aldı. Biri Sayın Recep Akdağ, diğeri Sayın Mehmet Müezzinoğlu. İstikrar, politikaların ayağının yere sağlam basmasını sağladı. Bir başka husus, baktığınız zaman güçlü ekonomilerde sağlık göstergelerinin hep iyiye doğru gittiğini görürsünüz. Ekonomimiz, demokrasimiz güçlendikçe, istikrarımız arttıkça bizim sağlıkla ilgili göstergelerimizde hızlı iyileşmeler oldu. Öyle ki biz bu anne ve bebek ölüm oranlarına 2023’te ulaşmayı hedeflemiştik ama düşündüğümüz hedeflere 2011-2012’lerde ulaştık. Yani 11-12 yıl daha önce ulaşabildik. Niye? Demokrasinin güçlenmesiyle sağlık göstergelerinin iyileşmesi arasında direkt bir alaka vardı da o yüzden. Dördüncü husus; sağlık, hızlı ve çabuk karar almayı sever. Sağlık asla ihmale gelmeyen bir alandır. Sağlık için çok hızlı ve pratik kararlar almanız gerekir. Şimdi baktığınız zaman istikrarın varlığı, güçlü demokrasiye attığımız adımların hayata geçmesi, hızlı ve çabuk kararlar almamız ve liderin himayesi, bütün bunlar bugün sağlıkta eriştiğimiz başarının ana etkenleri. Peki bütün bunları niye anlatıyorum? Çünkü sizler sağlığı çok iyi biliyorsunuz. Bunu tarıma koyun, sanayiye koyun, diğer alanlara koyun. Hepsinde aslında istikrarın gerekli olduğunu, liderin himayesinin gerekli olduğunu, güçlü demokrasinin ve hızlı, çabuk, etkin kararlar alınması gerektiğini rahatlıkla söyleyebilirim.”



“Hizmette devamlılık için ekonomimizi büyütmemiz lazım”


16 Nisan’daki referandumun ülkenin geleceği için son derece önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Referandumda, diğer bütün sektörleri aynen sağlıktaki gibi başarılı kılacak, sağlık alanındaki gibi güzel hizmetler yapacak ve 2023 hedeflerine ulaştıracak çok önemli bir anayasa değişikliği paketi oylanacak. Anayasa değişikliği ile birlikte ne olacak? Bir yandan ihracatımızı artıracağız, bir yandan milli gelirimizi artıracağız, bir yandan ekonomimizi büyüteceğiz. Ekonomiyi büyütmezsek o zaman bizim bu yaptığımız hizmetlerdeki devamlılığı sağlama imkânımız olmayabilir. Bir yandan ekonomimizi büyütmemiz gerekiyor ki bizler ülke olarak bütün dünyada söz sahibi olabilelim” dedi.



“Sorgulanabilen, soruşturulabilen kişiden diktatör olmaz”


Bütün bunların istikrarla olabileceğinin altını çizen Ünüvar, “Seçilecek cumhurbaşkanı yüzde 51 oy ile göreve gelecek. Bu ne demek? Arkada güçlü bir millet desteği var demek. ‘Kafamızı karıştıran hususlar var’ diyenler olabilir. ‘Acaba tek adamlık olur mu?’ diyenler olabilir. Diktatörlük sorgulanamaz, soruşturulamaz bir yapı demektir. Halbuki yeni anayasa ile aslında yüzde 51’in desteğini alan bir güçlü lider var ama yaptığı iş ve işlemlerde asla sorgulanamaz, soruşturulamaz konumda değil. Yaptığı her işlemle ilgili milletvekillerinin yarısının imzasıyla hakkında soruşturma açılabiliyor. Gerekirse Yüce Divan’a gönderilebiliyor. Bu gerçekten bir diktatörlük olsa diktatör ile ilgili sorgulama, yargılama söz konusu olabilir mi? Geçmişte Irak’ta Saddam sorgulanabiliyor muydu? Suriye’de Esad sorgulanabiliyor mu? Sorgulanabiliyor olsaydı Suriye’de, Irak’ta demokrasi olurdu. Dolayısıyla Meclis’in denetiminde olan, sorgulanabilir, soruşturulabilir olan kişi asla diktatör olamaz” şeklinde konuştu.



“Türkiye her alanda güçlü olacak”


“21. asrın Türk asrı olmasını istiyorsak; 2023’te hem milli gelir hem ekonomik büyüklük hem de ihracat gelirleri bakımından Türkiye’nin sadece bölgesinin değil, dünyanın lider ülkelerinden birisi olmasını istiyorsak yönetim sistemimizi ona uygun hale getirmeliyiz” diyen Ünüvar, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:


“Tıpkı Atatürk gibi, tıpkı Menderes gibi, tıpkı Özal gibi, tıpkı Erdoğan gibi güçlü liderlerin halkımız tarafından tercih edilebilmesinin yolunu açmamız lazım. Bütün bu şartları sağladığımız zaman, sağlıkta uzun uzun anlattığımız hususları, her bir alanda başarı hikayesi olarak anlatma imkanına sahip olacağız. Türkiye edebiyatta güçlü olacak, sporda güçlü olacak, ekonomide güçlü olacak, tarımda güçlü olacak. Her alanda güçlü olacak. Bir başka ülkeye gittiğimizde pasaportumuzu çıkardığımız zaman Türkiye Cumhuriyeti’ni gören ‘Bu güçlüdür’ diyecek. Paramız bütün dünyada geçen, güçlü bir para birimi olacak. Anayasa değişikliği ile inşallah ülkemiz, belirlediği her alandaki hedeflerine çok daha rahat ve hızlı bir şekilde ulaşacak.”


Toplantıya; AK Parti Ceyhan İlçe Başkanı Süleyman Ulu, Ceyhan Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Nazmi Özer ve Ceyhan Devlet Hastanesi çalışanları katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’u erguvan ağaçları süsledi Yeşil, Mavi ve Pembe tonlarının İstanbul Boğazını adeta bir tabloya dönüştüren erguvan ağaçları çiçek açtı. Boğaz manzarası ile birlikte havadan çekilen erguvan ağaçları pembeye boyadığı kıyılar kartpostallık görüntüler oluşturdu. Baharın müjdecisi olarak bilinen erguvanlar İstanbul’u süslemeye başladı. İstanbul Boğazının her iki yakasında zarif dallarıyla şehre ayrı bir güzellik katıyor. Her yıl Nisan ve Mayıs ayları arasında çiçek açan erguvan ağaçları kenti adeta bir tabloya dönüştürüyor. Vatandaşlar tarafından oldukça ilgi gören pembe çiçekli ağaçlar Ahmet Hamdi Tanpınar, Edip Cansever gibi şairlerin de mısralarında yer aldı. İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu erguvan ağaçlarının her yıl takip ederek, ağaçların daha çok tanıtılması için birçok proje hayata geçiriyor. “Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor” Bahar geldiği zaman erguvan ağaçlarının çiçek açtığını dile getiren İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu, “Erguvanın bir zamanı var Nisan 15 ila mayıs ayının 15’i arasıdır. Bu zaman dilimi bazen nisanın başına doğru bazen mayısın sonuna doğru kayabiliyor. Bir 15 günlük zaman içerisinde çiçekler açıyor. Kahverengi dalların üzerinde birden önce kırmızı sona çiçekler açınca pembe çiçekleri olan bir ağaçtır. Bu ağaç İstanbul boğazının yeşil yamaçlarının üzerinde sanki birisi fırça ile pembe lekeler atmış gibi bir görüntü çıkıyor. Bu izlemesi çok hoş bir manzara oluyor. Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor. Osmanlı döneminde şairler fark ediyor erguvan ağaçlarının çiçeklerini. Modern ve klasik dönemdeki şairlerimiz de erguvan ağaçlarının çiçeklerin bir metafor olarak kullanıyor. Erguvan İstanbul gönüllüleri diye bir gurup oluşturup, İstanbul’dakilere sürekli olarak bunu anlattık. 20 sene önce herkes erguvanı tanımazken şimdi biliyorlar. Osmanlı Padişahlarından 3. Selim’in bir fermanı var “Erguvan ağaçları azaldı biraz erguvan ağaçları dikin” diye. Erguvan ağaçları bizim bütün Marmara ve Akdeniz kıyılarında var” diye konuştu.
Mersin Tarsus’ta sanatsal etkinlikler artıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değerler Katanlar Kurulu (TADEKA) tarafından sanatsal etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. TADEKA’nın öncülüğünde ’Dünya Sanat Günü’ne özel olarak hazırlanan ve birçok sanatçının eserinin yer aldığı ’Sanat Güzelleştirir’ adlı karma resim sergisi, Mehmet Bal Sanat Galerisi’nde açıldı. Açılışa Büyükşehir Belediyesi Kent Katılımı ve Sivil Toplum ile İlişkiler Şube Müdürü Başar Akça, TADEKA üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve sanatseverler katıldı. Birçoğu Büyükşehir Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel Berdan Konukevinde 2 gün süren resim çalıştayında ortaya çıkan eserden oluşan sergi, 30 Nisan’a kadar açık kalacak. “Sanat yapmayı herkese tavsiye ediyorum” Serginin küratörlüğünü yapan ressam Nurettin Gözen, açılışta yaptığı konuşmada, eserlerin birçoğunun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak gerçekleşen atölye çalışmalarında yapıldığını ifade ederek, “Herkesin eline sağlık. Bundan sonra devam edecek, daha güzel şeyler yapacağız. Sanat iyileştirir, sanat moral verir, sanat insanı güzelleştirir. Sanat yapmayı herkese tavsiye ediyorum” dedi. “Çalışmaların tamamına ful destek olacağız” Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, yapılan çalışmalarla Mersin’in çok daha ilerilere gideceğini kaydederek, “Hep birlikte bu çatı altında sanat çalışmaları yapmak bizim için çok büyük bir fırsat. Özellikle Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesinde olduğumuz için TADEKA çatısı altında kadın çalışmalarının tamamına destek olacağız. Dernekler bazında yeni projelerle geliyoruz” diye konuştu. “Sergilemenin gururunu yaşıyoruz” Sanatçılardan Seda Yıkılmazpehlivan da Büyükşehir Belediyesi tarafından ’8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak Berdan Konuk Evinde gerçekleştirilen resim kampına da katıldığını belirterek, “57 ressamın katıldığı çalıştayda 75 küsur resim ortaya çıktı. Onlardan iki tanesi de bana ait. Hem keyifli bir organizasyon içerisinde yer aldık hem anlamlı bir güne, anlamlı resimler üretmeye çalıştık. Biz çok eğlendik. Bu değeri görmekten de mutlu olduk. Bugün de sergilemenin gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Yozgat Korkutan artış: Yozgat’ta son bir haftada 255 kişinin vücudundan kene çıkartıldı Havaların ısınmasıyla Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanırken, Yozgat’ta son bir haftada 255 kişi vücuduna yapışan kene nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. KKKA hastalığının yoğun şekilde görüldüğü illerden biri olan Yozgat’ta ilkbahar mevsimiyle birlikte kene vakaları başladı. İç Anadolu Bölgesi’nde özellikle Yozgat, Sivas ve Tokat çevrelerinde sık görülen ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan keneler kırsal kesimde yaşayanlar için risk oluşturuyor. KKKA’nın ölümcül sonuçlar doğurduğunu söyleyen uzmanlar ise, tarım alanları, yeşil alanlar ve hayvancılığın yapıldığı yerler ile pikniğe giden vatandaşlara uyarılarda bulunarak tedbirli olmalarını istedi. En çok vakaya Saraykent ilçesinde rastlandı Uzmanlar, kırsal alanda vatandaşların vücudu kapatan kıyafetler tercih etmelerini, pantolon paçalarını çorapların içine sokmalarını tavsiye ederken, ateş, halsizlik, baş ağrısı, vücut ağrısı, ishal gibi şikayetleri bulunan kişilerin ise en yakın sağlık kuruluşuna gitmelerini önerdi. Uzmanlar ayrıca, vücuda yapışan kenenin bulunduğu yerden çıplak elle temas etmeden çıkartılması gerektiğine dikkat çekti. Yozgat ili genelinde son bir haftada 255 kişinin vücuduna kene yapışırken, kene vakalarının en yoğun olduğu ilçe ise Yozgat’ın Saraykent ilçesi oldu. Saraykent ilçesinde 60, Sarıkaya ilçesinde 30, Kadışehri ilçesinde 27 ve diğer ilçeler olmak üzere 255 kişi sağlık kuruluşlarına müracaat ederek, vücuduna yapışan keneyi çıkarttı. Kene yapışması nedeniyle Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde 2, Yozgat Şehir Hastanesi’nde ise 1 olmak üzere 3 kişinin de tedavisinin devam ettiği öğrenildi. “Keneye karşı tedbirli olun” Yozgat Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Doktoru Dilek Yılmaz, keneye karşı vatandaşları uyararak, almaları gereken tedbirler konusunda uyarılarda bulundu. Yılmaz, “Vatandaşlar dağa, ormana, tarlaya, bahçeye giderken açık renkli ve kapalı kıyafetler giyinmeliler. Pantolon paçalarını çoraplarının içerisine koysunlar, kırsal alandan döndükten sonra kıyafetlerini tamamen çıkartıp vücutlarını kontrol etsinler. Özellikle kasık bölgeleri, diz arkaları, kulak arkası ve ense ve saç diplerine bakıp kene kontrolü yapsınlar. Eğer hastaya kırsalda kene temas ettiyse kendileri sağlık ocağına başvurmadan önce güvenli bir şekilde keneyi kendileri çıkarsınlar. Tabii ki bunu çıplak elle yapmayıp, eldiven, bez veya poşet ile kenenin kafa kısmına en yakın yerden tutup keneyi çıkarsınlar. Kene tuttuktan sonra kendilerini 10 gün boyunca gözlemlemeliler. Ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtilerin bir ya da birkaçı olursa o zaman hastaneye başvursunlar. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ölümcül bir hastalık ve bu nedenle vatandaşlarımızın çok dikkatli olmalarını öneriyoruz” dedi.
İstanbul Net UYP açığı 314,2 milyar dolara yükseldi Net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 286,7 milyar ABD doları iken 2024 Şubat sonunda eksi 314,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre Şubat sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 2,4 oranında azalışla 320,2 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise yüzde 3,2 oranında artışla 634,4 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 286,7 milyar ABD doları iken 2024 Şubat sonunda eksi 314,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2023 yıl sonuna göre yüzde 8,8 oranında azalışla 128,5 milyar ABD doları, diğer yatırımlar kalemi yüzde 3,3 oranında artışla 126,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 8,1 oranında artışla 50,4 milyar ABD doları oldu. Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2023 yıl sonuna göre yüzde 11,3 oranında artışla 176,3 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Portföy yatırımları 2023 yıl sonuna göre yüzde 6,9 oranında artışla 102,5 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2023 yıl sonuna göre yüzde 16,7 oranında artışla 34,5 milyar ABD doları olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 6,2 oranında artışla 2,8 milyar ABD doları, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 2,8 artışla 43,7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,3 oranında azalarak 355,6 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,2 oranında azalarak 41,8 milyar ABD doları olurken, TL mevduatı yüzde 9,1 oranında artarak 18,6 milyar ABD doları oldu. Bankaların toplam kredi stoku yüzde 0,6 oranında artarak 63,6 milyar ABD doları olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,9 oranında azalarak 99,2 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti.
Erzurum 5 yılda toplam 5591 hatim Oltu’nun Özdere Mahallesi’nde ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ kapsamında 5’ncisi düzenlenen hatimlerde bu yıl 1090 hatim okundu. Böylece rakam 5 yılda 5591 hatime ulaştı. Okunan hatimler ahirete göç eden Özdere sakinleri ve Şehitlerin aziz ruhuna bağışlandı. Erzurum’un Oltu İlçesine bağlı Özdere Mahallesi, 5 yıldır geleneksel olarak düzenlenen ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ kapsamında okunan hatimleri ebediyete intikal eden köy sakinleri ile tüm şehitlerin ruhuna bağışlıyor. Yer yüzündeki Özdere mahallesinin gözü kulağı olan Şakir Şahin’in organize ettiği ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ 5’ncisi Ramazan Bayramın’nda Özdere Mahallesi Camiinde yapıldı. Özdereli Kur’an Bülbülleri tarafından Ramazan ayı boyunca okunan Hatmi Şerifler, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve Dualar eşliğinde ebediyete intikal eden Özdere mahallesi sakinleriyle tüm Şehitlerin ruhuna bağışlandı. Prof. Dr. İsmail Altun öncülüğünde Alaattin Bülbül, İsa Aras ve Emre Tepe’nin öncülüğünde yapılan ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’ yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Lütfü Koçak, İsmail Koçak, Ensar Şahin, Murat Demir, Rahmi Dağ, Davut Özdemir, İbrahim Bülbül gibi hafızlar Kur’an-ı Kerim tilavetiyle etkinliğe katkı sağladılar. 31 Mart Yerel Seçimlerinde tek aday olarak seçimlere giderek güven tazeleyen Özdere Mahalle Muhtarı Lokman Altun, ‘Vefa Günü Hatmi Şerif Programı’nı organize eden Şakir Şahin, Prof. Dr. İsmail Altun öncülüğünde Alaattin Bülbül, İsa Aras ve Emre Tepe ile tüm köy sakinlerine hatimler için teşekkür etti. Özdere Mahallesi Camii’ni dolduran vatandaşlar okunan dualara ‘Amin’ diyerek ellerini semaya açtı. 5 yılda 5591 hatim okundu Özellikle köylerinde ahirete göç eyleyen vatandaşlar ile Şehitler’in ruhuna bağışlanmak üzere 5 yıldır aralıksız ‘Vefa Günü Hatmi Şerif” organize ettiklerini belirten Şakir Şahin, 5 yılda 5hatmi şerif okunduğunu söyledi. Şahin, “5yılda 5591 hatim, binlerce Yasin-i Şerif ve sureler ile ihlas ve kelime-i tevhitler okundu. Gerek köyümüzde, gerek Oltu’da, gerek Erzurum’da ikamet eden köylülerimiz ile Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan Özdereli hemşehrilerimiz beş yıl önce başlattığımız projeye katıldı. Beş yılda ahirete göç etmiş köylülerimizin yanı sıra Kahraman ecdadımız ve şehitlerimizin ruhuna hatimler bağışladık. Projemizde yer alan tüm Kur’an bülbüllerine ve programımızı şereflendiren köyümüzün yetiştirdiği hafızlara teşekkür ediyoruz. Ramazan bayramının ikinci gününde Akşam namazına müteakip gerçekleştirdiğimiz programa katılan tüm köylülerimize ve yaptığımız canlı yayınlarda el açıp ‘Amin’ diyen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.