SPOR - 02 Kasım 2022 Çarşamba 23:17

Jesus: 'Grubu birinci sırada bitirmek için elimizden geleni yapacağız'

A
A
A
Jesus: 'Grubu birinci sırada bitirmek için elimizden geleni yapacağız'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus, Dinamo Kiev maçı öncesi yaptığı açıklamada, "Grubu birinci sırada bitirmek için elimizden geleni yapacağız" dedi.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus ile futbolculardan Lincoln Henrique, yarın akşam Dinamo Kiev ile Cracovia Stadyumu’nda oynayacakları UEFA Avrupa Ligi B Grubu altıncı ve son hafta maçı öncesi basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Jesus, yarın oynayacakları maçla grup aşamalarını tamamlayacaklarını söyleyerek, "Bugüne kadar grupta harika bir performans sergiledik ama henüz grubun sıralaması belirlenmedi. Rennes takımı ve Fenerbahçe’nin grubu birinci bitirerek direkt son 16’ya kalma ihtimalleri var. Biliyoruz ki atılan goller sıralamada belirleyici olabilir. Teorik olarak daha avantajlı olan takım Rennes takımı, çünkü evlerinde oynayacaklar ve Dinamo Kiev’e kıyasla daha az güçlü diyebileceğimiz bir takımla oynayacaklar. Ama biz kazanmak için elimizden gelenin en iyisini yapıp Rennes maçını bekleyeceğiz” dedi.

"Biz her zaman olduğu gibi kazanmak için oynayacağız"

Genç futbolcularımızın Dinamo Kiev karşısındaki forma şansının sorulması üzerine Portekizli teknik adam, “İhtimal var tabii ki. Belirtmiş olduğum gibi yarın grup aşamasını tamamlıyoruz, gruptaki son maçımızı oynuyoruz ve galibiyet sonrası gruptan birinci çıkarak bir tur atlama ihtimalimiz var. Rennes takımının da aynı ihtimali var. Yarınki maçta duruma göre bakabiliriz. Maç sırasında nasıl bir durumda olduğumuzu, bizim maçımızın skorunu ve rakip takımın skorunun ne olduğuna bakarak belli kararlar verebiliriz. Daha fazla gol atan birinci sırada bitirebilir, böyle bir ihtimal söz konusu. Dolayısıyla süreye, zamana ve sonuçlara göre bakıp kararlar vereceğiz. Ama biz her zaman olduğu gibi kazanmak için oynayacağız. Az önce de belirtmiş olduğum gibi grup aşamasını harika bir şekilde geçirdik ve 1 galibiyetle kapatabilirsek bizim için çok daha iyi olacak. Ama bu yine de bize grup birinciliğini garantilemeyecek. Hangi takım daha fazla gol atarsa birincilik koltuğunda o oturacak. Bu detayları biliyoruz. Yarınki maçta neler olacağını göreceğiz” cevabını verdi.

"Grubu birinci bitiren takım play-off oynamayacak"

Grubu birinci bitirmenin önemine değinen deneyimli teknik adam, konu ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Grubu birinci bitiren takım play-off oynamayacak, direkt son 16 turuna katılacak. Dolayısıyla birinci bitirmek ve ikinci bitirmek arasında büyük bir fark var. Rennes ve Fenerbahçe takımları, birinci sırada olmak için yarışıyorlar. Birinci bitiren takım bir tur daha eksik oynamakla birlikte aynı zamanda Şampiyonlar Ligi’nden gelen takımlarla da eşleşmeyecek. İkinci bitiren takım Şampiyonlar Ligi’nden gelen takımlarla, dolayısıyla daha zor diyebileceğimiz takımlarla eşleşecek. Bunu engelleyebilirsek bizim için daha da iyi olur. Yarın iki takımın da galip gelmesi durumunda atılan goller belirleyici olabilir. Rennes maçını Fransa’da oynayacak, biz burada Polonya’da oynayacağız ve maçların skoruna göre sıralama belirlenecek.”

"Yine rotasyon yapmaya çalışacağız"

Teknik Direktörümüz Jesus, yoğun fikstür sebebiyle Dinamo Kiev karşısında kadroda rotasyon yapıp yapmayacağı yönündeki soruya ise şu cevabı verdi:
“Takımı daha önce hem Avrupa Ligi hem de Türkiye Ligi’nde üst üste maçlar oynadığımızda nasıl yönettiysek yine aynı şekilde yönetmeye çalışacağız. Her maçta 4-5-6 bazen 7-8 maksimum bu sayıyı bulduk, oyuncu değiştirdik, rotasyon yaptık. Yarın da bunu yapmaya çalışacağız. Çünkü biliyoruz ki daha sonrasında pazartesi günü Sivasspor ile önemli bir maç oynayacağız ve bizim büyük hedefimiz lig şampiyonluğu! O yüzden her zaman yapmış olduğumuz gibi yine rotasyon yapmaya çalışacağız. Çünkü sizin de belirtmiş olduğunuz gibi bir önceki maçtaki yorgunluğun yarınki maça yansımaması için her maç olduğu gibi yarın da bunu yapacağız.”

"Kendisi kimin oynayabileceğini daha iyi bilir"

Teknik Direktörümüz Jorge Jesus sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Kalecileri bizim stadımızda, bizimle oynanan maçta sakatlanmıştı. Dönebilecek mi bilmiyorum, yarın sahada olabilecek mi bilmiyorum. Ama her hâlükârda Dinamo Kiev sahaya 11 kişi çıkacak ve 10 kişi çıkmayacak. Kimin oynayacağı benim problemim değil, arkadaşım olan Mircea Lucescu’nun problemi. Kendisi kimin oynayabileceğini daha iyi bilir.”

"Fenerbahçe takımı şu anda çok daha güçlü, çok daha iyi durumda"

Dinamo Kiev ile oynanan ilk maçın üzerinde epeyce bir süre geçtiğini ve yarınki maçta belirleyici olan kriterin galibiyetten çok gol sayılarının olacağına değinen Jorge Jesus, sözlerini şu şekilde noktaladı:
“Onlarla oynadığımız ilk maçın üzerinden çok fazla süre geçti, aylar geçti. Fenerbahçe takımı şu anda çok daha güçlü, çok daha iyi durumda. O zamanki durumumuzla kıyaslanamaz bile. Ama iki takım da birbirini iyi tanıyor. Ne onlar bizim için bir sır ne de biz onlar için bir sırız. Dinamo Kiev harika bir takım. Bu grubun birinciliği için grubun favorilerinden biriydi ama pek çok faktör sebebiyle bu gerçekleşmedi. Yarın bir hedef olmadan oynayacaklar. Onlar kendi gururları için oynayacaklar. Ama bizim bir hedefimiz var. Biz grubu birinci sırada bitirmek istiyoruz. Bizim hedeflerimiz farklı, bizim sorumluluklarımız farklı. Grubu birinci sırada bitirmek için elimizden geleni yapacağız. Belki yarın bir galibiyet bile yetmeyecektir, goller belirleyici olacaktır. Çünkü Rennes maçını kazanacak, kaç gol farkıyla kazanacak bilmiyorum ama eminim ki yarınki maçı kazanacaktır. Dolayısıyla bu bizim için durumu zorlaştırıyor ama biz elimizden gelenin en iyisini yapacağız.”

Lincoln Henrique: "Galip gelebilmek için çok çalıştık"

Sarı-lacivertli oyuncu Lincoln Henrique ise, “Her Avrupa maçı gibi bu maçın da zor olacağını inanıyorum. Ama biz galip gelebilmek için çok çalıştık. Yarın da sahada elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi.
Pozisyon fark etmeksizin sahada elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştığına değinen Lincoln, “Ben çok yönlü bir oyuncuyum. Bence görevlerimi anlama anlamında da saha içerisinde akıllı bir oyuncuyum. Bugün futbolda birden fazla görevi yerine getirmeniz gerekiyor. Ben de bu yüzden kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Pozisyon fark etmeksizin sahada her zaman elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Benim amacım takımımın hedeflerine ulaşması ve bunun için de her zaman elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Tabii ki hocanızın da güvenini hissederek oynarsanız bu sizin için daha da fazla anlamlı oluyor” diye konuştu.

"Avrupa Ligi arenasında oynayabildiğim için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum"

Yarın akşam kazanmak için ellerinden gelenin en iyisini yapacaklarının altını çizen Lincoln Henrique, “Beklentilerim her zaman yüksek. Avrupa Ligi arenasında oynayabildiğim için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Az önce de belirtmiş olduğumuz gibi çok çalıştık ve çok çalışmaya da devam ediyoruz. Biz, Fenerbahçe’yiz! Rakibimiz kim olursa olsun tabii ki saygı duyuyoruz ama rakip fark etmeksizin oynadığımız her maça kazanmak amacıyla çıkıyoruz. Maç 90 dakika maç içerisinde her şey mümkün, her şey yapılabilir. Ama biz oynadığımız her maça kazanmak için ve elimizden gelenin en iyisini yapmak için çıkıyoruz” şeklinde bir açıklama yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: “101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, meclis toplantısında 2023 Yılı Faaliyet Raporu’nu açıkladı. İmamoğlu, "101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık. Hane halkına 33 milyar 425 milyon TL’lik cari transfer gerçekleştirdik. 115 milyar 380 milyon TL ile ulaşımı destekledik” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilk meclis toplantısının son gününde 2023 Yılı Faaliyet Raporu açıklandı. Fatih Saraçhane’de bulunan binada gerçekleşen toplantı, Meclis Başkanvekili Nuri Aslan’ın başlatmasıyla gerçekleştirildi. “101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık” 2023 yılına ilişkin faaliyet raporunu açıklayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık. Hane halkına 33 milyar 425 milyon TL’lik cari transfer gerçekleştirdik. 115 milyar 380 milyon TL ile ulaşımı destekledik. Çevre için 31 milyar 540 milyon TL kaynak kullandık. Sağlık ve sosyal hizmetler için kullandığımız kaynak 25 milyar 475 milyon TL. Spor, kültür, eğitim hizmetlerimiz için gerçekleştirdiğimiz harcamalarımızın toplamı 19 milyar 645 milyon TL. 37 milyar 545 milyon TL raylı sistemlerimize sermaye yatırımı yaptık. Fen işleri eliyle 29 milyar 945 milyon TL sermaye yatırımı gerçekleştirdik. Yol yapım ve bakımı için gerçekleştirdiğimiz harcama 14 milyar 355 milyon TL. Ulaşımı 21 milyar 415 milyon TL ile sübvanse ettik. Toplumsal dayanışmayı güçlendiren ve böylece insanların sosyal destek sistemine daha az ihtiyaç duymalarını önceleyen bir anlayışla son 5 yılda olduğu gibi, 2023 yılında da çok yoğun sosyal destek hizmetleri sunduk” dedi. “156 bin 322 çocuğumuza ücretsiz süt ulaştırdık” İmamoğlu konuşmasının devamında, "Örneğin, 2023 yılında 231 bin 354, toplamda ise 1 milyon 59 bin 612 haneye Sosyal Destek İstanbulkart ile periyodik olarak nakdi destek sağladık. Karakış Desteği, Ramazan Ayı Desteği, Yaşlı Sanatçılar Desteği, Kadın Sığınma Evi Desteği, Deprem Desteği gibi düzenli ve tek seferlik nakdi destekleri 2023 yılında 353 bin 864 yurttaşımıza, 5 yıllık dönemimizde toplamda 733 bin 41 yurttaşımıza ulaştırdık. 100 bin üniversite öğrencisine 7 bin 500 TL nakdi destek sağladık. Toplamda ise 279 bin 198 üniversite öğrencisine nakdi destek verdik. 156 bin 322 çocuğumuza ücretsiz süt ulaştırdık. Toplamda ise 623 bin 553 çocuğumuza ücretsiz süt dağıtımı yaptık. Evlilik Desteği kapsamında, ihtiyaç sahibi 8 bin 682 çifte nakdi destek sunduk” şeklinde konuştu. “11 kent lokantasıyla yaklaşık 2,5 milyon kişiye 40 TL’ye 4 kap yemek desteği verdik” Kent Lokantası’nın hizmetlerine dikkat çeken İBB Başkanı İmamoğlu, “Dezavantajlı mahallelerdeki okulların çevresinde 823 bin adet Beslenme Desteği dağıtımı yaptık. Açtığımız 11 Kent Lokantası ile yaklaşık 2,5 milyon kişiye 40 TL’ye 4 kap yemek desteği verdik. Açtığımız 14 yurtta 5 bin 619 öğrenciye kamu güvencesiyle barınma imkanı sağladık. Sayıları artık 100’ü geçen Yuvamız İstanbul, ders atölyelerimiz, teknoloji atölyelerimiz ve gençlik ofislerimizle çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim ve gelişimlerine katkı sunduk. 0-4 yaş arası çocuğu olan 614 bin anneye toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanmalarını sağladık. İBB Kadın, Kadın Dayanışma Evi ve kadın danışma birimleri ile binlerce kadına barınma hizmeti ve sosyal hizmetler sunduk” ifadelerini kullandı. İBB Meclisi’nde Filistin’e destek çağrısı Daha sonra söz hakkı alan Büyük Birlik Partisi Grup Başkan Vekili Dursun Çağlayan, “Biz Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolluk ücretimizi, Büyükşehir Belediye Başkanımız Filistinli çocuklara yapmaya başlayacakları yardım kampanyası hesap numarasını bize ilettikleri takdirde sonuna kadar onların hesaplarına yatmasını talep ediyoruz. Buna katılacak olan meclis üyelerimizi arkadaşlarımızdan, kardeşlerimizden siyasi görüş ayırt etmeden emeği geçen katkısı olan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu. "Sandıktan çıkan mesajları herkes kendi zaviyesinden değerlendirecektir, muhasebesini yapacaktır" AK Parti Grup Başkan Vekili Zeynel Abidin Okul ise konuşmasında, “Sandıktan çıkan mesajları herkes kendi zaviyesinden değerlendirecektir, muhasebesini yapacaktır. Bizler de kendi değerlendirmelerimizi çok ciddi bir şekilde yapmaktayız. Her biri 250 yatak kapasiteli 10 huzurevi açacağız denmiş, sadece bana gelen bilgi 1 tanesinin açıldığı birinin de sadece temeli atıldı. Biz görevi devrettiğimizde İstanbul’daki verilere baktığımızda 11 milyona yakın ücretsiz yemek dağıtıldığı, bugün ise bu rakamın 9 buçuk milyona düştüğü görülmektedir. Kent lokantalarını destekliyoruz. Güzel faaliyetlerde bulunuyorlar. Sayılarının arttırılmasını bekliyoruz. Ama bu aradan geçen 1 buçuk milyon eksik yemek acaba kent lokantalarında anlatılan 1,6 milyonluk uygun yemeğin reklamı yapılırken bu kadar yemek neden dağıtılmadı?” cümlelerini kulandı.
İstanbul Emine Erdoğan: "Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş bitkiler alemidir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş sayısız türü bünyesinde barındıran bitkiler alemidir. Bugün fitoterapi olarak bilinen bitkilerle tedavi, bilimsel geçerliliği olan, kanıta dayalı bir tedavi yöntemi halini almıştır" dedi. Emine Erdoğan, İstanbul’da Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ev sahipliğinde düzenlenen "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) - Bitkisel İlaçlar İçin Düzenleyici İşbirliği Ağı (IRCH) 15. Yıllık Toplantısı ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Kılavuz ve Strateji Geliştirme Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’den ve dünyanın farklı yerlerinden gelen, bilim insanları ile buluşmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi. Sağlığı korumanın ve hastalıklardan arınmanın, var olduğu günden bu yana insanlığın ortak derdi olduğunu dile getiren Erdoğan, bu yolda birbirine eklenerek kar topu gibi büyüyen tecrübelerin insanlık tarihinin tüm birikiminden izler taşıdığını belirtti. Erdoğan, sahip oldukları bu hazinenin, Doğu’nun ve Batı’nın, geleneksel ve modernin ahenk içinde yoğurulmasının eşsiz bir sembolü olduğunu kaydederek, "Yüzyıllar boyunca hekimler, ’Biz insanı en güzel biçimde yarattık’ ayeti kerimesinin bir tezahürü olarak, kutsal kabul edilen sağlığı korumak ve bu uğurda tedavi yöntemleri geliştirmek için tabiatı incelemiş, yaratılan her şeyi hikmet nazarıyla satır satır okumuştur. Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş sayısız türü bünyesinde barındıran bitkiler alemidir. Bugün fitoterapi olarak bilinen bitkilerle tedavi, bilimsel geçerliliği olan, kanıta dayalı bir tedavi yöntemi halini almıştır" diye konuştu. "Sayısız alimin keşifleri ve kaleme aldıkları eserler hala bilim insanlarımız tarafından keşfedilmeyi beklemektedir" Bugün birçok hastalığın tedavisinde bitkilerden elde edilen ilaçlar kullanıldığını bildiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Anadolu toprakları, sahip olduğu 3 bini endemik, toplam 12 bin bitki türüyle bitkilerle tedavi alanında müstesna bir yere sahiptir. Sadece bitki çeşitliliği açısından değil, üzerinde birçok önemli hekim ve bilim insanının yaşamış olması hasebiyle de Anadolu toprakları kadim tıp kaynakları açısından önemli bir konumdadır. Razi’den İbni Sina’ya, Hipokrat’tan Galen’e sayısız alimin keşifleri ve kaleme aldıkları eserler hala bilim insanlarımız tarafından keşfedilmeyi beklemektedir" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, buna bir örnek olarak, geçen yıllarda tercümesini gerçekleştirdikleri "Kitabül Cemi Fil Edviyetül Müfrede" kitabından bahsetmek istediğini aktararak, şöyle devam etti: "13. yüzyılda yaşayan ve botanik biliminin kurucusu olarak kabul edilen İbnü’l Baytar’ın bu değerli eserinin ne yazık ki Türkçe tercümesi bulunmuyordu. 19. yüzyılda Batılı bilim insanları tarafından önemi fark edilerek çeşitli dillere çevrilmiş olan bu eseri Türkçeye kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak elbette yeterli görmüyoruz. Ülkemizin bu anlamda büyük bir potansiyeli ve mirası var. Bu mirasın modern bilimin süzgecinden geçerek günümüze kazandırılmasının, insan hayatına eşsiz bir katkı sunacağı kanaatindeyim." "DSÖ geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin ülkelerin sağlık sistemlerine dahil edilmesini teşvik etmektedir" Tıp alanında miras aldıkları bu köklü geçmişe sahip çıkmayı, milli ve vicdani bir sorumluluk olarak gördüklerine işaret eden Erdoğan, bu nedenle yürüttükleri çalışmaların bu sorumluluk duygusunun bir sonucu olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, hastalıklarla mücadelenin, biçim değiştirse de her dönem insanlığın temel uğraş konularından biri olduğunu dile getirerek, "Teknolojinin gelişmesiyle teşhiste kat edilen mesafenin önemini yadsıyamayız. Ancak diğer taraftan artan kronik hastalıklar ve aşırı ilaç kullanımı tüm dünyada sağlık politikalarını yeniden gözden geçirmenin zorunlu olduğu kanısını güçlendirmiştir. Bu noktada DSÖ geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin ülkelerin sağlık sistemlerine dahil edilmesini teşvik etmektedir" ifadelerini kullandı. Tarihi öğretilerin gün yüzüne çıkarılıp, modern uygulamalara entegrasyonunda üzerlerine düşeni yerine getirmek için 2012 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Daire Başkanlığı kurulduğunu aktaran Erdoğan, gerekli mevzuat düzenlemesi yapıldığını vurguladı. "GETAT uygulamalarının bilimsel ve akademik bir zeminde yürütülmesi son derece önemli" Emine Erdoğan, 2014 yılında yürürlüğe giren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’nin bu çerçevede önemli bir adım olduğundan bahsederek, şunları söyledi: "Bu sayede Sağlık Bakanlığı öncülüğünde, birçok üniversitede Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları (GETAT) eğitim ve uygulama merkezleri açıldı. Ancak GETAT uygulamalarının bilimsel ve akademik bir zeminde yürütülmesi son derece önemli. Bu minvalde geçtiğimiz aylarda ülkemizin saygın araştırma kuruluşlarından biri olan TÜBİTAK Başkanlığımız tarafından geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın araştırılmasına yönelik proje çağrısına çıkıldı. Akademik çalışmaların ve bilim insanlarının GETAT uygulamalarına gösterdiği ilginin son derece önemli olduğunu düşünüyorum." Bu sayede Türkiye’nin GETAT uygulamalarında önde gelen ülkelerden biri ve tüm dünya için bir cazibe merkezi olacağına emin olduğunu vurgulayan Erdoğan, topraklarının zengin şifa birikiminin, Sağlık Bakanlığınca patenti alınan "Anadolu Tıbbı" markası altında daha da geliştirilerek, insanlığın istifadesine sunulacak olmasının ümit verici bir gelişme olduğunu dile getirdi. Emine Erdoğan, başta Sağlık Bakanlığı ve DSÖ olmak üzere organizasyonda emeği geçen herkese ve katılımcılara katkıları için teşekkür etti. Hazreti Muhammed’in "Sağlık, vücutları sağlam insanların başına konmuş bir taçtır. Onu ancak hastaların gözü görür" Hadis-i Şerifi’ni aktaran Erdoğan, "Hastalığın değil, şifanın merkeze alındığı, geleneğin hak ettiği itibara yeniden kavuşarak, hayatımıza hikmeti ve şefkati kazandırdığı bir dünyayı, hep birlikte inşa edebilmeyi diliyorum" şeklinde konuştu. Emine Erdoğan, katılımcılarla aile fotoğrafı çektirdi Emine Erdoğan, programa katılan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanı Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İhsan Ateş, DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, DSÖ Geleneksel, Tamamlayıcı ve Entegratif Tıp Birimi Sorumlusu/ Dünya Sağlık Örgütü Bitkisel İlaçlar İçin Uluslararası Düzenleyici İşbirliği Ağı (DSÖ-IRCH) Sekreterya Grup Başkanı Dr. Kim Sungchol ve DSÖ-IRCH Sekreterya Grup Başkan Yardımcısı Dr. Charles Wu ile aile fotoğrafı çektirdi. Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA) tarafından mini konser verilen programda, çalıştayla ilgili tanıtım videosu izletildi. Programda, Sağlık Bakanı Koca ve DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Kluge konuşma yaptı. Konuşmaların ardından, Sağlık Bakanı Koca Emine Erdoğan’a geleneksel tıbbın simgesi olan "hayat ağacını" hediye olarak takdim etti. Emine Erdoğan daha sonrasında beraberindekilerle, Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanan "Anadolu’da Tıbbın Tarihi" sergisini ziyaret etti. Sergide, geleneksel tıp yöntemlerinin yer aldığı kitaplar ve bitkiler tanıtılıyor.