SAĞLIK - 21 Temmuz 2018 Cumartesi 11:28

Alkali su ile daha uzun yaşam

A
A
A
Alkali su ile daha uzun yaşam

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Üreme Genetiği Uzmanı ve Tıbbi Genetik Danışmanı Prof.

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Üreme Genetiği Uzmanı ve Tıbbi Genetik Danışmanı Prof. Dr. Haydar Bağış, alkali su tüketiminin uzun ömürlülüğü desteklediğini ve sağlıklı olduğunu kaydetti.


Prof. Dr. Haydar Bağış, alkali suyun yüksek pH değeri olan ticari olarak temin edilebilir su olarak adlandırıldığını ve PH, suyun asit baz dengesinin bir ölçüsü olduğunu söyledi.


Haydar Bağış, tipik olarak, doğal suyun pH’sı 6.5 ile 8.5 arasında değişir ve karbon dioksit-bikarbonat-karbonat denge sistemi tarafından kontrol edildiğini belirterek, “Suyun pH değeri, aşındırıcı su, sıhhi tesisat sisteminin bakır ve kurşunu olan metalleri çözme kapasitesine sahiptir, bu da içme suyundaki metal konsantrasyonunu arttırır ve sağlıkla ilgili sorunlara yol açar.PH değeri 7’den az olan asidik su, alkali suya göre daha koroziftir. Bu nedenle, suyun pH’ını yükseltmek için alkali kimyasallarla işlenmesi, su tahrişini azaltmanın en iyi önlemlerinden biri olarak kabul edilir.


Alkali su, suyun asidik ve alkalin bileşenlerini ayıran su elektroliziyle üretilebilir. Kayalardan akan doğal su da mineralleri toplar ve doğada alkali hale gelir. Benzer şekilde, elektrolize su, hidrojen ile yüksek oranda doymuş olan kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerden de üretilebilir. Bu özel su türü alkali indirgenmiş su olarak bilinir” dedi.


Alkali suyun sağlık ile ilgili faydalarını açıklayan Haydar Bağış, “Birçok çalışma alkali su tüketiminin sağlık üzerine faydalı etkileri olduğunu iddia etmiştir. Örneğin, alkali iyonize suyun oral yoldan verilmesinin, kandaki glukoz, kolesterol ve trigliserit düzeylerinde bir azalmaya neden olduğu ve metabolik bozuklukla uyarılan farelerde serbest radikal üretimini baskılayarak metabolik işlevselliği geliştirdiği gözlenmiştir. Ayrıca pankreatik beta hücrelerini oksidatif hasarlardan korur. Ayrıca, alkali su, obez farelerde kolesterol homeostazını düzenleyerek kilo alım oranını azaltmaya yardımcı olur.


Son dönem böbrek hastalığı olan hastalarda, alkali suyun, aşırı serbest radikal oluşumu gibi, hemodiyalizin olumsuz yan etkilerini azalttığı gösterilmiştir. İdrar kesesi taşı durumunda alkali su, melamin atılımını hızlandırır ve mesane içinde birikmesini önler ve bu da mesane taşı ile ilişkili patolojik durumları iyileştirir.


Alkalin suyunun pH’sı daha yüksek olduğu için, midede nötralize edici asitlerin doğal kapasitesi, gastrik hiperakidite, diyare, vb. gibi gastrointestinal (mide, bağısak) sistem rahatsızlıklarının tedavisinde iyi bir seçimdir. Laringofaringeal ve gastroözofageal reflü hastalıkları durumunda alkali su mide içindeki asidi nötralize ederek reflü hastalığından sorumlu bir endopeptidaz olan pepsin geri dönüşümsüz bir şekilde etkisiz hale getirir. Sağlıklı yetişkinlerde egzersize bağlı dehidratasyon durumunda, elektrolize alkali suyun, kanın viskoz özelliklerini belirleme katsayısı olan yüksek kesimli kan viskozitesini azalttığı gösterilmiştir.


İlginç bir şekilde, alkali su tüketimi de uzun ömürlülüğü desteklemede yararlı etkiler göstermiştir.


Alkali su ile uygulanan fareler, normal su ile uygulanan muadillerine kıyasla daha iyi bir sağ kalım oranı göstermiştir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırma’da kapalı yöntemle prostat ameliyatı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesi kurulmasıyla birlikte üroloji kliniği güncel sağlık hizmetlerine devam ediyor. Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesinin kurulması ve hastanenin eğitim ve araştırma hastanesi statüsüne geçmesiyle birlikte üroloji kliniği, en güncel sağlık hizmetlerini sunmaya devam ediyor. Daha önce açık cerrahi ile Bandırma’da çeşitli ilklere imza atan üroloji kliniği, bölgede önemli bir üroloji merkezi haline gelmeye devam ediyor. Son olarak, laparoskopik (kapalı yöntem ile) prostat kanseri ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aykut Başer, hastanenin Bandırma ve çevresine en güncel tedavi yöntemleriyle yüksek kalitede sağlık hizmeti sunduğunu belirterek laparoskopik cerrahi hakkında şunları söyledi: "Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri tedavisinde sıkça kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, cerrah küçük kesiler yaparak bir kamera ve cerrahi aletler aracılığıyla prostat bezini çıkarır. Laparoskopik cerrahi, geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az invazif bir yöntemdir, bu da daha az kan kaybı, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreci anlamına gelir. Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri olan erkekler için etkili bir tedavi seçeneği olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve tedavi seçenekleri, hastanın bireysel durumuna ve kanserin evresine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, prostat kanseri teşhisi konmuş hastaların, hatta tüm ürolojik kanserlerinde dahil tedavi seçenekleri hakkında hastanemize başvurarak detaylı bir şekilde bilgi almaları önemlidir."