GENEL - 15 Ekim 2018 Pazartesi 17:36

Down sendromlular konuşma ve dil bozukluğu eğitim projesi başladı

A
A
A
Down sendromlular konuşma ve dil bozukluğu eğitim projesi başladı

Adıyaman Down Sendromlular Derneği tarafından Down sendromlular konuşma ve dil bozukluğu eğitim projesi açılışı gerçekleştirildi.

Adıyaman Down Sendromlular Derneği tarafından Down sendromlular konuşma ve dil bozukluğu eğitim projesi açılışı gerçekleştirildi.


Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen açılış programına Adıyaman Valisi Nurullah Naci Kalkancı, Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haydar Bağış, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Fehmi Çelik, Gençlik ve Spor İl Müdürü Fikret Keleş, Adıyaman Down Sendromlular Derneği Başkanı Zeynal Abidin Şenlik, down sendromlu çocuklar ve aileleri katıldı.


Geçtiğimiz günlerde sözleşmesi imzalanan proje kapsamında, down sendromlu 40 çocuğa ve ailelerine 10 gün boyunca uzmanlar tarafından konuşma ve dil bozuklukları eğitimleri verildi.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Terapist Zehra Birişik, “Yakın dönem çalışmalar gösteriyor down sendromu genel gelişim alanlarından en çok dil ve konuşma alanını olumsuz etkilemektedir. down sendromlu çocuklarımız bütün gelişim alanlarının normal çocuklarla aynı sırayla ama çok daha geç takip etmektedir. Bu nedenle gecikme gerçekleşmeden mevcut yaşa uygun becerinin desteklenmesi, çalışılması hayati önem taşımaktadır. Sendromun nörolojik sistemler üzerindeki olumsuz etkisi ve işitme kaybı gibi durumlar dil bozukluğuna sebep olurken, oral yapılardaki anatomik farklılıklar ve kaslardaki hipotoni konuşma anlaşılırlığının düşmesine sebep olmaktadır. Aynı zamanda kas problemlerinden dolayı çiğneme ve yutma bozukluğu da gözlemlenmektedir. Bu çalışmadaki amacımız çocuğumuzun genel durumunu gözlemlemek, alıcı ifade edici dil becerilerini belirlemek, çiğneme, yutma ve salya kontrolünü değerlendirmektir. Ev ortamında dil ve konuşma becerilerini destekleme programını aileye öğretmek oral yapılardaki kasları kuvvetlendirmek ve varsa salya akıntısını kontrol etmek amacıyla olan oral, egzersiz, termal ve masajları bireysel ihtiyaçlara göre planlanmaktadır. Farklılıklarımızla güzel birlikteliğimiz de güçlüyüz” dedi.


Daha sonra konuşan Adıyaman Down Sendromlular Derneği Başkanı Zeynal Abidin Şenlik, “Kimilerinin onları gördüğünde köşe bucak uzaklaştığı, kimilerinin onlara acıyarak baktığını mutlaka görmüşsünüzdür. Oysa yapılması gereken bunun sadece bir genetik farklılık olduğunun farkına varmak ve daha bebekken almaları gereken özel eğitimi almalarını sağlamaktır.


Kendi kendilerine yetebilecek, özgür bireyler yetiştirmektir. Down sendromlu bebekler istisnalar olmakla birlikte yaşıtlarından daha yavaş büyüyorlar. Aynı zamanda zihinsel gelişimlerini de geriden geliyor. Bu gerilik yaş ilerledikçe daha belirgin olarak gözüküyor. Ancak uygun eğitim programları ile down sendromlu çocuklarda pek çok başarıya imza atabiliyor. Kendilerine toplum içinde anlamlı bir hayat kurabiliyorlar. Bunu sağlamanın tek yolu ise düzenli bir eğitim programından geçmektir. Eskiden okuyamaz bile denilen down sendromlu bireyler artık lise, hatta üniversite bile bitirebiliyor. İkinci dil öğrenebiliyor, çalışabiliyor, bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar sürdüre biliyorlar. Bunun için down sendromlu bir bebeğin eğitimine 0-2. ay itibariyle başlanılması son derece büyük önem taşıyor.


Down sendromunun tamamen ortadan kalkmasını sağlayacak tıbbi bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Çocukların yaşam kalitesini arttırmanın tek yolu üzerinde ve erken dönemde başlanılan eğitim ve terapilerdir. Her çocuk özeldir ve farklı yetenek, beceri ve bilişsel düzeye sahiptir. Gecikmiş bir dil ve konuşma, down sendromunun en belirgin özelliklerinden birisidir. Bu çocukların sosyal yönleri jest ve mimik kullanımları daha hızlı gelişirken dil ve konuşma becerileri yavaş gelişebilir” diye konuştu.


Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haydar Bağış ise, down sendromunun genetik bir farklılık olduğuna dikkat çekerek, down sendromlu çocuklara yönelik bir bilgilendirme sunumu yaptı.


Konuşmaların ardından Down Sendromlu Arif’in hikayesini anlatan kısa bir film gösterimi yapılırken, down sendromlu Yağmur Yaşargün ise down sendromlu melekeler isimli şiir okudu. Program sonunda Vali Nurullah Naci Kalkancı, down sendromlu çocukları kucaklayarak özel ilgi gösterip birlikte fotoğraf çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Bu proje ile istilacı balık türlerinin popülasyonu azaltılacak Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanarak Tarım ve Orman Bakanlığınca onaylanan ‘Sakaryabaşı Mevkiindeki İstilacı Balık Türlerinin Son Durumu ve İstilacı Türlerle Mücadelede Etkin Av Araçlarının Belirlenmesi Projesi’ çalışmaları başladı. Türkiye’de göl, baraj gölü, gölet ve akarsular genelinde 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren yapılan bilimsel çalışmalarda, istilacı balık türleri tespit edilmeye başlanmıştı. 2000’li yılların ilk yarısından itibaren ise mevcut su kaynaklarında istilacı balık türlerinin popülasyon yoğunluklarının hızla arttığı görülmüştü. Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çifteler ilçesinde bulunan Sakarya Nehri’ndeki istilacı türleri önleyebilmek için ‘Sakaryabaşı Mevkiindeki İstilacı Balık Türlerinin Son Durumu ve İstilacı Türlerle Mücadelede Etkin Av Araçlarının Belirlenmesi Projesi’ni hazırladı. Tarım ve Orman Bakanlığınca onaylanan proje çerçevesinde 15 Nisan 2024 tarihi itibariyle, Çifteler ilçesi sınırları dâhilinde bulunan Sakarya Nehri’nin Sakaryabaşı mevkii ile Eminekin bendi arasındaki yaklaşık 12 kilometre ve su yüzey alanı 200 hektar olarak belirlenen bölgede başladı. Çalışmalarına başlanan proje ile; Çifteler ilçesi Sakaryabaşı mevkiindeki istilacı ve doğal türlerin kompozisyon dağılımları belirleneceği, istilacı türlerin yaş, boy, ağırlık dağılımları; büyüme, kondisyon gibi temel parametreleri ile mide içeriği analizleri yapılacağı, balıkçılık biyolojisi açısından değerlendirilmesi gerçekleştirileceği ve istilacı türlere yönelik en verimli av aracı tespit edilerek, istilacı türlerin popülasyon yoğunluğunun azaltılmasında kullanımı sağlanacağı belirtildi. Proje sonunda istilacı türlerin popülasyonunu azaltmak, böylelikle mevcutta bulunan doğal türlerin beslenme, büyüme ve üreme şartları üzerindeki istilacı tür baskısının ortadan kaldırılacağının hedeflendiği açıklandı.