GENEL - 17 Nisan 2018 Salı 13:36

İş adamından yatırıma engel olunduğu iddiası

A
A
A
İş adamından yatırıma engel olunduğu iddiası

Adıyaman’da 7-8 milyon Euro’luk yatırım yapan ve kendisine ruhsat verilmediğini iddia eden işadamı Necati Yaprak, OSB Başkan ve yönetimini Cumhurbaşkanlığına şikayet etti.

Adıyaman’da 7-8 milyon Euro’luk yatırım yapan ve kendisine ruhsat verilmediğini iddia eden işadamı Necati Yaprak, OSB Başkan ve yönetimini Cumhurbaşkanlığına şikayet etti.


Adıyaman Organize Sanayi Bölgesinde çuval fabrikası olan Necati Yaprak, Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın ‘istihdamda seferberlik’ ilanının ardından kapasitesini yüzde 100 arttırma için çalışma başlattı. Fabrikasının yanında bulunan 20 bin metrekarelik arazi OSB yönetimi tarafından Necati Yaprak’a tahsis edildi. Tahsisi yapılan arazinin çapı verilerek, inşaat çalışmaları başlandı. Necati Yaprak, ruhsat verilmediğini öne sürdü.


Konuyu Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığına ilettiğini söyleyen İşadamı Necati Yaprak, “Biz 2005 yılında kurduğumuz çuval fabrikasında 160 kişi çalışıyor. Cumhurbaşkanımızın ‘İstihdamda Seferberlik’ ilan etmesinden dolayı kapasitemizi yüzde yüz arttırma girişiminde bulunduk.


OSB’ye dilekçe verildi. Bize 20 bin metrekare tahsis ettiler. Bu tahsisin içerisinde kamulaştırma problemi varmış, bunu bize söylemediler. Bize tahsis yaptılar, çapımızı verdiler. Biz inşaatımıza başladık. Süreç ilerlerken ruhsatımızı istediğimiz zaman, kamulaştırma probleminin çözülmediğini bize söylediler. Bizde kendilerine ‘kamulaştırma problemi çözülmemiş yeri bize nasıl tahsis edersiniz?’ diye sorduk. Başkan bize, ‘O problem değil, onu çözeriz’ dedi. Çapımızı verdiler biz inşaatımıza başladık. 11 bin metrekarenin üzerinde kapalı alan yaptık. 7-8 milyon Euro’nun üzerinde bir yatırım yaptık. Yaklaşık 200 kişi istihdam edilecek. Hala sanayi yönetimi bu sorunumuzu çözmedi. Sanayicinin önünü açmıyor. Bu süreç neden uzatılıyor. Bizi neden oyalıyorlar? Türkiye’de son teknolojiyle çalışan bir fabrikamız olacak. İtalya, Almanya ve Avusturya’dan makineler gelecek ama biz ruhsat alamıyoruz. Elektrik tesisatımız, su ve hava tesisatlarımız halen izin olamadığımız için döşeyemedik. Bu nedenlerden dolayı 7-8 milyon Euro’luk yatırım askıya alındı” dedi.


Organize Sanayi Bölgesi Yönetim kurulu Başkanı Abdulkadir Çelenk ise, iddiaları yalanlayarak kendilerinin yatırımcının yanında olduklarını kaydetti. Abdulkadir Çelenk açıklamasında, “Biz bu arkadaşımıza arsayı tahsis ettik. Fabrikanın tevhidi yapılmadan, bizden çap istedi. Bizde verdik. Bizi dinlemeden inşaatına başladı. Biz bunu ruhsat verme imkanımız yoktu. İlk aldığında mahkemelikti. Şuan mahkeme yok. Arsayı tahsis ettikten sonra ilk altı ay içerisinde birinci tahsisi ödemek zorundadır. Altı 6 içerisinde taksit ödemedi. Yaklaşık 300 bin TL civarında ödemesi gerekirken ödemedi. Parayı ödemeyince arsası düşer. Şuana kadar 200 bin TL ödedi. 100 bin TL halan borcu bulunuyor. Yasal olarak bu adamın düşürülmüş olması lazım. Parasını ödedikten sonra Bakanlığa konuyu soracağız, ondan sonra ruhsatını verebiliriz. Biz sanayicinin önüne engel olmayız” şeklinde cevap verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.