Türkiye’nin gurbetçi şehri olarak bilenen Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde nüfus iki katına çıkarken, gurbetçilerin Avrupa ülkelerinde kazandıkları paraları ilçede yatırım olarak kullanmasıyla ülke ekonomisine ciddi anlamda döviz girdisi sağlanıyor.
Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesi özellikle Haziran, temmuz ve Ağustos aylarında adeta Brüksel sokaklarını aratmıyor. Köyleri ve beldeleriyle birlikte yaklaşık 100 bin nüfusu bulanan ilçede yaz aylarında nüfus 300 bine kadar yükseliyor. Belçika, Almanya, Fransa gibi ülkelere ekmek parası için çalışmaya giden gurbetçiler, orada kazandıkları parayı memleketleri Emirdağ ilçesinde yatırıma dönüştürüyor. Doların yükselişine paralel olarak euronun da yükselmesiyle gurbetçiler tüm dövizlerini memleketlerinde bozdurarak gayrimenkule yatırım yapıyor.
“50 yıl önce oraları vatan edinmişler”
Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, gurbetçilerin yaz aylarında ilçeye bir rahmet olarak geldiklerini dile getirdi. Gurbetçilerin tatil için geldiği ilçede tüccarın yüzünü güldürdüğünü belirten Kargın, “İlçemiz malum olduğu üzere gurbetçi şehri. Yurtdışında özellikle Belçika’da binlerce insanı vatanından ayrı bir şekilde ekmek parası, ekmek davası peşinde gurbete göndermişiz. Bugünde 300 bini aşan bir Emirdağ nüfusu içerisinde nereyse nüfusun yarısı kadar bir miktar yurtdışında gurbetçi olarak yaşamakta. Elbette memnunuz, sılayı rahim olarak burayı ziyaret eden hemşehrilerimizi burada ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. 1960’lı yallardan başlayıp yaklaşık olarak 50 senenin üzerinde gurbette oraları yurt edinmiş olan, vatan edinmiş olan ve oralara yerleşmiş olan gurbetçilerimiz bugün ilçemize rahmet olarak, bir nevi velinimet olarak ayrıca tüccarlarımızın da yüzünü güldürür noktada hizmetlere vesile olmuş” dedi.
“Bu sıkıntılı dönemde piyasayı ayakta tutuyorlar”
Ekonomik anlamda zor süreçten geçen ülkemizin döviz girdisine gurbetçilerin katkısının çok büyük olduğuna dikkat çeken Başkan Kargın “İlçenin temel geliri turizm gelirleri adı altında gurbetçilerin yatırımlarından oluşan ve harcamalarından oluşan gelirlerden. İlçede tarım ve hayvancılık geçmiş yıllarda elbette önemli bir yer tutmuş ama şuanda tamamen diyebiliriz, büyük oranda kısmen de sanayiyle birlikte ama en ciddi gelir gurbetçilerin buraya yapmış olduğu yatırımlar, burada yapmış olduğu harcamalar. İşyerleri alıyorlar inşaat sektörünü hareketlendiriyorlar. Konut edinme çok ciddi sayılarda, ata yurdu nihayetinde. Belki liman olarak görmüş olduğu güvendikleri memleketlerinde bir mülk sahibi olmak gurbetçilerin ortak tercihi. Yakın il ve ilçelerden, Afyonumuzdan da, Eskişehir’den de gayrimenkul alımları yaparak piyasayı ayakta tutuyorlar böyle sıkıntılı bir dönemde. Gurbetçilerin yatırımları hiçbir şekilde zayi olmasın düşüncesiyle onlara katma değer oluşturmaya çalışıyoruz. İlçeyi yaşanılabilir bir hle getirmeye çalışıyoruz ki edindikleri mülkler değer kazansın. Gurbetçi katkısı ekonomimize çok yüksek bir oranda, inkar edilemeyecek bir seviyededir ki ilçe bazında toplanan dövizlerde ilçe bazında Emirdağ birinci sırada gelmekte” diye konuştu.
“Emirdağ gurbetçi demek”
18 yıldır vatanından ayrı gurbette çalışan Mehmet Evlice isimli bir gurbetçi memleketi Emirdağ ilçesine olan özlemini şu sözlerle ifade etti: “Emirden biz gurbetçiler için tarif edilemez bir memleket. Afyonun adeta başkenti Emirdağ. Çünkü yurtdışında da gurbette de Emirdağ dediğiniz zaman herkes tanır Emirdağ. Emirdağ gurbetçi demek. İzni iple çekiyoruz, çok çabuk geçiyor iznimizde. Gurbette bu Türkiye aşkıyla, Emirdağ aşkıyla günlerimizi geçiriyoruz. Yurtdışında yaşamak belki burada görüldüğü gibi kolay sanılabilir ama çalışmadığın sürece, şartlar, imkanlar, dil konusu kolay bir yer değil. Hele ki şu zamanda Avrupa baya bir zorda. Türkiye bence daha iyi yerlere geliyor inşallah.”
“Avrupa’da ırkçılık var”
Eren Ateş isimli genç bir gurbetçi ise, “Kendi Vatanıma geldiğim için çok mutluyum. Eşimi, Dostum, ailemi görmek mutluluk veriyor, yani stres atıyoruz. Avrupa çok zor. Zorunda zoru. Irkçılık var, onun mücadelesi var. Avrupa’da yaşamak çok zor. Tek avantajım Türkiye ile parasının daha değerli olması. Sinir, stres, başka bir şey yok” diye konuştu.
“Avrupa bundan sonra batmış bir ülkedir”
Erol Yüksel isimli gurbetçi de “27 yıldır Belçika’da kılıyorum. Vatana gelmek bizim için çok büyük bir sevinç. ne kadar olsa orada da yapın diye, burada da yabancıyız. Avrupa bundan sonra batmış bir ülkedir benim için. Neden derseniz; ekonomisi batıyor. Avrupa ülkesi sömürge üzerine kurulmuş bir ülke. süpürge devletleri bunları sömüremediği müddetçe batmak zorundadır” dedi.
İlçe sokaklarının en kalabalık olduğu Salı pazarında ise gurbetçiler bir yandan alışveriş yaparken diğer yandan da eş, dost ve akrabalarıyla hasret giderdikleri gözlendi.
