GÜNDEM - 17 Nisan 2021 Cumartesi 14:09

Şehidin kızı hem kendisine hem de annesine babasının şapkasını taktı

A
A
A
Şehidin kızı hem kendisine hem de annesine babasının şapkasını taktı

Hakkari’de görevi sırasında yaralanan ve kaldırıldığı hastanede 5 gün sonra şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Ramazan Günaydın'ın cenazesi gözyaşları arasında defnedildi. Şehidin 9 yaşındaki kızı da annesini teselli edip babasının şapkasını taktı.

Piyade Uzman Çavuş Ramazan Günaydın (35) 12 Nisan’da Şemdinli Tekeli Hudut Tabur’unun şebeke suyu hattında oluşan arızayı gidermeye müteakip dönerken dere üzerinde kurulu köprüden düşmesi sonucu yaralandı. Ağır yaralanan Günaydın kaldırıldığı Hakkari Devlet Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu.

Şehidin kızı hem kendisine hem de annesine babasının şapkasını taktı

Şehit için dün Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında tören düzenlendi. Törenin ardından Günaydın’ın Türk bayrağına sarılı tabutu Adana’ya gönderildi. Merkez Cami’nde helallik alınmasından sonra kılınan namazın ardından şehidin cenazesi Asri Mezarlığı’na defnedildi.

Şehidin kızı hem kendisine hem de annesine babasının şapkasını taktı

Cenaze törenine Vali Süleyman Elban, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Emniyet Müdürü Doğan Yüce, milletvekilleri, protokol üyeleri ve şehidin yakınları katıldı. Bu sırada şehidin eşi Serap, kızı Elçin, annesi Sultan ile kardeşi Tuba gözyaşları döktü. Şehidin babası Mehmet Günaydın'ın ise ayakta zor durduğu görüldü. Şehidin 9 yaşındaki kızı Elçin ise ağlayan annesine sarılıp onu teselli etti ve hem kendisine hem de annesine babasının şapkasını taktı.

Şehidin kızı hem kendisine hem de annesine babasının şapkasını taktı

Öte yandan şehidin Ramazan ayında dünyaya geldiği ve yine bir Ramazan ayında şehadete ulaştığı öğrenildi.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.