GENEL - 18 Kasım 2014 Salı 09:22

Film Gibi Boşanma Hikayesi

A
A
A
Film Gibi Boşanma Hikayesi

Afyonkarahisar’da bir kişi, babasıyla eski eşinin gönül ilişkisini sosyal medya üzerinden deşifre etti.
İddialara göre uğradığı ihanetlerle yıkılan ve son olarak eski eşinin babası ile girdiği gönül ilişkisini ses kaydı yaparak sosyal medya hesabına yükleyen G.T., 2008 yılında H.T., ile evlendiğini ve evlendikten hemen sonra askere gittiğini, eski eşinin kendisini de o dönemde aldatmaya başladığını öne sürdü. Eşinin kendisini aldattığını bir arkadaşı vasıtası ile öğrendiğini kaydeden G.T., sonrasında yaşanan olayları şöyle anlattı:
“Askerden geldikten sonra dedikodular üzerine eşimle konuştum ancak her şeyi inkar etti. Eşimin telefon kayıtlarını çıkardım ve beni aldattığı bilgisine ulaştım. Kızım o zaman 6 aylıktı, aile büyükleri araya girdi, ‘Çocuğun öksüz kalmasın’ dediler. Ben de tamam dedim ve boşanmadım. Sonrasında ise eşime gelen bir telefonla beni eski patronumla aldattığını öğrendim. Hatta eski patronumun kendisine verdiği telefonu ve bir miktar parayı yakaladım. Bunun üzerine eşimle konuştum, ’Seninle artık uğraşamayacağım, boşanalım’ dedim, eski eşim de bunu kabul etti. Biz avukata gittik ve anlaşmalı boşanacağımızı söyledik, onlar da, ’Tamam dilekçenizi hazırlayalım’ dediler. Tam bu sırada eşim bana ‘Ben babandan davacıyım, baban bana tecavüz etmeye, dokunmaya kalktı’ dedi. Ben de, ’Tamam ikinizi yüzleştireceğim’ dedim ve öyle de yaptım. Babamı R.T. ile yüzleştirdiğimde eski eşimle 2009 yılından beri ilişki yaşadıklarını itiraf ettiler. Annem de bunu doğruladı; hatta eski eşimin beni yan komşumuzla aldattığını da öne sürdü. Ben 2013 yılı Kasım ayında boşandım.”
“SES KAYITLARINDAN MAHKEMEDE BAHSETMEDİM”
Eski eşi ile babası ve kendisi arasında geçtiğini öne sürdüğü ses kayıtlarını sosyal medya hesabına yükleyen, gerekçe olarak da eski eşinin ve ailesinin kendisini tehdit etmesini gösteren G.T., “Ben eski eşimle anlaştım ve bu ses kayıtlarından mahkemede bahsetmedim. Kendisi çocuğa karşılık benden 7 bin TL tazminat talep etti, onu da kabul ettim ve boşandım. Şimdi sürekli çocuğumu istiyorlar ve ben de onlara göstermedim. Çocuğumun psikolojisi de bozulmuş. Ben eski eşimle ilgili suç duyurusunda da bulunacağım” dedi.
G.T., ikinci evliliğini yaptığını ve Afyonkarahisar’dan Manisa’ya taşınıp kendisine yeni bir dünya kurduğunu kaydetti.
“BİZLER DE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”
İddiaların odağındaki eski eş H.Ö.’nin kız kardeşi A.Ö. ise olayı tamamen yalanlayarak eski eniştesinin babası ile birlikte kız kardeşine tuzak kurduğunu ve böyle bir söylenti ortaya çıkardığını söyledi. Kız kardeşinin suçsuz olduğunu öne süren A.Ö., olayla ilgili eski enişteleri hakkında yeğenlerini kendilerine göstermediği için suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli 29 yıl önce terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna oturdu Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin’in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi. Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995’te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti. Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP’den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi. Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, “Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu” dedi. ’’29 yıl sonra bayrağı teslim aldık’’ Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, “Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu. İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, “Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel’in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz” şeklinde konuştu.
Aydın Söke’de balık ağı örme kursları yoğun talep görüyor Aydın’ın Söke ilçesinde hayata geçirilen balık ağı örme kursları Doğanbey ve Serçin’den sonra Güllübahçe’de de 4 yıldır aralıksız devam ediyor. Kadınların meslek edinmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen kurslar ise yoğun talep görüyor. Kadınların ev ekonomisine katkı sağlayarak meslek edinmeleri amacıyla hayata geçirilen Balık Ağı Örme Kursu, Aydın’ın Söke ilçesinde devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Söke’nin Doğanbey ve Serçin Mahalleleri’nde Halk Eğitim Merkezi ile Aydın İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin işbirliği ile gerçekleştirilen kursların ardından 4 yıl önce Güllübahçe’de de başlatılan Balık Ağı Örme kursu aralıksız devam ediyor. Kadınlara yönelik faaliyete geçirilen Balık Ağı Örme Kursu’nda kadınların meslek edinmeleri ve aile ekonomisine katkıda bulunmaları hedef alınırken, Güllübahçe Mahallesi kadınları da kurslara yoğun talep gösteriyor. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Güllübahçe’de Balık Ağı Örme Kursu 4 yıldır devam ediyor. Söke Güllübahçe’de kadınlara yönelik ağ örme kursu, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü, Söke İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Söke Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde 2020 yılından bu yana peyder pey açılan kurslarla devam ediyor. Kurs Hocası Neşe Sarıkurt’un katkılarıyla ’Kadınlara Yönelik Balık Ağı Örme Kursu’nda bir çok kadın meslek sahibi oldu. Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü ve Su Ürünleri Mühendisleri kursu ziyaret ederek, yapılan çalışmalarla ilgili fikir alışverişinde bulundu" ifadeleri yer aldı.
İstanbul BTM girişimi Almanya’dan yatırım aldı Otomotiv endüstrisinde kalite kontrolü yapay zeka destekli kameralarla sağlayan Academic Sight, otomasyon sektörünün önde gelen firmalarından Alman Robodex’ten yatırım aldı. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden Academic Sight’a Almanya’dan yatırım geldi. Otomotiv endüstrisinde gerçekleştirilen manuel insan gözlemine dayalı kalite kontrol sistemlerini, yapay zeka ile insan gözleminden kamera gözlemine taşıyan program geliştiren Academic Sight’a Almanya’da otomasyon sektöründe faaliyet gösteren Robodex firması yatırım yaptı. Yatırım tutarı hakkında bilgi verilmezken, Robodex ile gerçekleştirilen işbirliğinin, maddi yatırım ve Academic Sight’ın Almanya’da yeni bir marka oluşturmasını kapsadığına dikkat çekildi. Alınan yatırım hem maddi hem de ayni olarak gerçekleşeceğini belirten Academic Sight Kurucu Ortağı Bünyamin Bingöl de yaptığı açıklamada, “Ayni yatırım yeni marka oluşturulması ve Almanya’daki tüm operasyonel maliyetlerin karşılanmasını kapsıyor. Bu işbirliği sayesinde Almanya başta olmak üzere Avrupa’daki varlığımızı güçlendirecek ve yapay zeka destekli dijital dönüşüm teknolojileri alanında daha fazla firmaya ulaşabileceğiz. Bu yatırım hem Academic Sight’ın büyüme yolculuğunda bir dönüm noktası hem de Almanya’daki endüstriyel firmaların kalite kontrol süreçlerine dijital bir çözüm sunma imkanı oluşturuyor” dedi. BTM sayesinde birçok yatırımcı ulaştı BTM kapsamında daha fazla network ve iş olanağının kendilerine ulaştığını kaydeden Bingöl, “Bu kapsamda çok değerli görüşmeler sağladık ve işimizi tanıtma konusunda BTM’nin bize çok fazla desteği oldu. Almanya menşeili teknoloji firması Robodex ise vizyonumuzu ve potansiyelimizi tanıyarak bize önemli bir yatırım yaptı” diye konuştu. Academic Sight’ın geliştirdiği program, presten çıkan parçaların yüzeylerinde bulunan çizik, göçük ve yırtık gibi yüzey kaynaklı kalite kusurlarının insan gözüyle değil, yapay zeka destekli kameralarla tespit edilmesine olanak sağlıyor.
Sakarya SETA Genel Koordinatörü Duran: “Terörün tamamen biteceği bir sürece girdik” ’Küresel Belirsizlik Çağında Türk Dış Politikası’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 71’inci konuşmacısı olan SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye ve Irak arasında yeni bir dönemin başlayacağına işaret etti. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 71’inci konuşmacısı ‘Küresel Belirsizlik Çağında Türk Dış Politikası’ konulu söyleşiyle Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sinan Esen’in üstlendiği söyleşide; bölgesel bazlı yaşanan çatışma ve gerilimler, sürekli değişen dengeler, siyasi konjonktürdeki dalgalanmalar ve Türkiye’nin yürüttüğü diplomatik müzakereler ile dış politikasındaki muhtemel rotalar konuşuldu. “Hem sert hem yumuşak güç” Dünyada belirsizlikler ve bir dizi krizle boğuşulan bir süreçten geçildiğini kaydeden Duran, “Özellikle pandemiden sonra Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş durumu Batı ve Rusya arasındaki gerginliği artırdı. Amerika Birleşik Devletleri ve Çin başta olmak üzere büyük güçler arasındaki rekabetler hızlandı. Aralarında Türkiye’nin de olduğu yükselen güçler ise kendi inisiyatiflerini oluşturdu. Böyle bir dönemde çok sayıda kriz ve çok sayıda riskin olması, dünyadaki düzenin bozulmuş olmasının başlıca faktörleri. Dış krizlerle boğuşan ve aynı zamanda iç türbülanslara cevap vermeye çalışan Türkiye, dünyadaki değişeme de güçlü bir şekilde adapte oldu. Bundaki en önemli etken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliğidir. Türkiye hızlı hareket edebildiği için krizlere etkili cevaplar verebiliyor. Bu durumu örnekleyecek olursak; Türkiye, Suriye ve Irak’ta tampon bölge oluşturdu. Yine Libya’da iç savaşı durduran askeri bir varlığı oldu. Somali’de Türkiye bir askeri varlık göstererek oranın istikrarına ve ticaretine katkı vermeye çalışıyor. Bu örnekleri ortaya koyduğumuzda şu görünüyor ki Türkiye sert gücünü ve yumuşak gücünü aynı anda kullanabilen bir ülke. Türk Hava Yolları, Yunus Emre Enstitüsü, Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) gibi kuruluşlarıyla yumuşak gücünü de kullanıyor. Bu şekilde Türkiye ‘Akıllı Güç’ denilen bir konumu üretmeye çalışıyor” dedi. “PKK’yı bitirecek bir sürece girdik” İzleyicilerden gelen “Cumhurbaşkanı ile Savunma Bakanı Güler’in, yaz aylarında terörün biteceğine yönelik ifadelerini nasıl değerlendirebiliriz?” sorusunu cevaplayan Duran, “Türkiye 2016’dan sonra PKK’nın Suriye ve Irak’ta bir terör koridoru oluşturmasını engellemekle ilgili çok açık ve net bir proaktif politika izliyor. Bu politika akabinde Türkiye’de terör olaylarının ortadan kalktığı, terörün varlığının çok büyük ölçüde yok edildiği bir döneme geldik. Özellikle Irak ve Suriye’deki askeri varlığımız ve operasyonlarımızla bu süreci destekledik. Bu sadece bizim çabamızla olacak bir şey değil. Biz 10-12 kilometrelik bir derinliğe girdik. 30-40 kilometre daha girmemiz gerekecek ama bu da yetmiyor. Çünkü biz girdikçe terör örgütü geri çekilerek konumlanıyor. Bu konuyla ilgili hem Bağdat hem Erbil ile görüşmeler devam ediyor. Bu görüşmelerin sonucunda terör örgütünün ortadan kalkacağı bir düzlem oluşturulmak isteniyor. Terörün yanı sıra Türkiye ve Irak arasında kalkınma ve ekonomik odaklı iş birliklerinin de yürütüleceği bir döneme girdik” diye konuştu.