EĞİTİM - 01 Haziran 2022 Çarşamba 10:02

Uğur Okullarına iç denetimde 'Kurumsal Farkındalık Ödülü'

A
A
A
Uğur Okullarına iç denetimde 'Kurumsal Farkındalık Ödülü'

Türkiye’nin 54 ilinde 114 okul ve 127 kurs merkezindeki global iç denetim faaliyetleriyle öne çıkan Uğur Okulları, Türkiye İç Denetim Enstitüsü tarafından "Kurumsal Farkındalık / Mesleki Tanıtım Faaliyetleri Farkındalığı Ödülü"ne layık görüldü.

Türkiye İç Denetim Enstitüsü’nün (TİDE), iç denetimde farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği 12. İç Denetim Farkındalık Ödül Töreni 31 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirildi. Türkiye’nin 54 ilinde 114 okul ve 127 kurs merkezinde global standartlarda uyguladığı 1269 iç denetim kriteri ile eğitim sektöründe fark oluşturan Uğur Okulları "Kurumsal Farkındalık / Mesleki Tanıtım Faaliyetleri Farkındalığı Ödülü"nün sahibi oldu.

Ödül alan tek eğitim kurumu
Mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark oluşturan kişi ve kurumların ödüllendirildiği törende Uğur Okulları ödüle layık görülen tek eğitim kurumu oldu.
Uğur Okulları adına ödül alan Uğur Okulları Genel Müdürü Nil Çiçek “Bir öğretmen ve bir eğitim lideri olarak her zaman odağımızda çocuklarımız yani geleceğimiz var. Bu nedenle sorumluluğumuz çok fazla. Türkiye genelinde öğrenim gören 85 bin öğrencimiz için hem okullarımızda hem kurslarımızda belirlediğimiz 1269 iç denetim kriterimiz var. Faaliyetlerimizi, bu standartlara göre sürdürerek hem muhtemel risklerin önüne geçiyor hem de kurumumuza değer katıyoruz” dedi.

Uğur Okullarına iç denetimde 'Kurumsal Farkındalık Ödülü'

“Farkındalık oluşturuyoruz”
Marka değerinin devamlılığını sağlamak için iç denetiminin önemine de dikkat çeken Nil Çiçek şöyle devam etti: “İç denetim sayesinde süreçlerimizi bağımsız bir şekilde ve objektif olarak gözden geçiriyor, fırsat alanlarımıza odaklanıyoruz. Bunu sistematik bir şekilde ve uluslararası standartlarda yerine getiriyoruz. Türkiye’de eğitim sektöründe iç denetim birimi olan nadir eğitim kurumlarından biriyiz. Denetimlerimizde amacımız hata bulmaktan ziyade kurumlarımıza rehberlik etmek ve muhtemel tehlikelerin önüne geçmek. İşletim Sistemi Uyum Yönergesi ve Kılavuzu’muz var ve kurumlarımıza bu kılavuza uygun olmayan bir unsur olduğunda bu durumun düzeltilmesi için belirli süreler veriyoruz. Çünkü önceliğimiz hiçbir okulumuzda öğrencilerimizin eğitim faaliyetlerini etkileyecek bir durumun yaşanmaması. İç denetim faaliyetlerimiz çerçevesinde okul ve kurslarımızda; markamızın kurumsal yönetim kültürünün, şeffaflığının ve hesap verebilirliğinin yaygınlaşmasına hizmet etmiş oluyoruz. Şeffaflık, hesap verebilirlik gibi kurumsal yönetim ilkelerinin, bizim gibi geniş bir paydaş kitlesine sahip, köklü bir kurum tarafından önemsenmesinin toplumsal açıdan da olumlu faydaları olacağına inanıyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.