GENEL - 23 Mart 2018 Cuma 11:53

Tıbbi ve aromatik bitki ihracat hedefi 5 milyar dolar

A
A
A
Tıbbi ve aromatik bitki ihracat hedefi 5 milyar dolar

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tıbbi bitkilere dünyanın büyük önem verdiğini, Türkiye’nin ise şimdiye kadar bu işe ’Koca karı ilacı’ diye önemsemediğini belirtti. Eroğlu, tıbbi ve aromatik bitkilerin dünyada 115 milyar dolarlık pazarının olduğunu, ancak Türkiye’nin sadece 600 milyon dolarlık ihracat yaptığını vurguladı.


Afyonkarahisar’da gerçekleşen 3. Tıbbi Aromatik Bitkiler Çalıştayı’nın açılışında konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tıbbi ve aromatik bitkilerde hedefin 5 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşmak olduğunu vurguladı. Bakan Eroğlu, “Tıbbi aromatik bitkiler konusunda herkese kapılarımız açık. Bu konuda araştırma yapmak isteyen herkese kapımız açık. Özellikle 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve yeşil bir Türkiye’yi inşa edelim diye seferberlik başlattık. 2023 yılına kadar dünyada her insan için bir fidan seferberliği yani 7 milyar fidan toprakla buluşacak. Bunu hep birlikte yapacağız. 3 bin 600’ü endemik bitki var. Bu tıbbi aromatik bitkiler çok önemli. Biz çok geri kalmışız. Kocakarı ilacı demişiz. Şuanda dünyada 115 milyar dolar pazar var. Sadece 600 milyon dolarlık ihracat yapabiliyoruz. İlaç sanayinde tıbbi bitkilerin önünü açmak için her türlü desteği veriyoruz. Hedefimiz 5 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalamak” diye konuştu.


“Ufkumuzu genişletmemiz gerekiyor”


Tıbbi ve aromatik bitkilerde ufkun genişletilmesi gerektiğine dikkat çeken Bakan Eroğlu, “Tıbbi denilince bunun başında Sağlık Bakanlığıdır. Biz sağ, sol koluyuz. Hepimiz birbirimizin rakibi değil, bir birbirimizin tamamlayıcısıyız. Gelin hep birlikte bu işe el artalım. İlk defa Sağlık Bakanlığımız bununla ilgili Daire Başkanlığı kurdu. Artık Türkiye’de değil bizim ufkumuzu genişletmemiz gerekiyor. Malezya’da çok büyük pazar var. Biz bu sahada işbirliğini geliştirmek istiyoruz. Meksika ile de bu işleri daha da geliştirmek istiyoruz. Doğa Koruma Milli Parklara da görev vermiştik. Nuh’un Gemisi veri tabanında genişletmek için karar aldık. Her türlü veriye ulaşa bileceksiniz. Yapılacak çok fazla işi var. Potansiyel çok, bunları değerlendirmek çok önemli” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.