EKONOMİ - 29 Mart 2017 Çarşamba 12:59

Ağrı’da hayvan üreticilerinden et fiyatlarının düşmesine tepki

A
A
A
Ağrı’da hayvan üreticilerinden et fiyatlarının düşmesine tepki

Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in et fiyatları düşecek açıklaması, Ağrı’da hayvan piyasalarında hareketliliğe neden oldu.

Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in et fiyatları düşecek açıklaması, Ağrı’da hayvan piyasalarında hareketliliğe neden oldu.


Ağrı Hayvan Pazarında hayvan ticareti yapan vatandaşlar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının pazartesiden itibaren kırmızı et fiyatlarında indirime gidileceği yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Et fiyatlarında indirime gidilecek yönündeki açıklamalara tepkide bulunan Dilaver Demir adlı vatandaş, "Et fiyatlarını düşürmek için önce kesik yemi ve kaba yemin fiyatını düşürsünler. Vatandaşa bu ortamı sağladıktan sonra ister istemez et fiyatları zaten düşecektir. Bugünkü şartlarda böyle bir şey asla ve asla olamaz, çünkü 1 torba yem 60 lira” dedi.


Vatandaşlardan Şefik Uğur ise “Vatandaşlar hayvancılığı yapmak zorundadır. Geçimimizi hayvancılıkla sağlıyoruz. Fiyatların düşmesini istemiyoruz. Et fiyatları düşerse millet perişan olur” ifadelerini kullandı.


Hayvan pazarındaki bir başka vatandaş Mehmet Taşdemir ise et fiyatlarının düşmemesi gerektiğini, düşerse hayvancılığının biteceğini belirtti. Taşdemir, “Fiyatlar düşerse çiftçilik ölür. Zaten bir tek hayvancılık yapıyoruz. Vatandaşlar hayvancılıkla geçiniyor, fiyatlar düşerse ne yapacaklar. 1 torba yem olmuş 50 lira. Kes samanı olmuş 650 lira. Millet bunun altından çıkamaz. 1 çoban tutuyoruz 2 bin liraya, biz bunun altından çıkmayız. Et fiyatları düşerse kimse hayvancılık yapamaz. Ve bu işi terk ederler. Piyasalar şimdilik iyidir, ama fiyat indirimi olursa kötü olur. Şimdilik iyidir herkes ekmek yiyor. Bir defa vatandaşlar duymuş et fiyatlarının düşeceğini o yüzden hayvanda almıyorlar. Televizyonda izledikleri zaman etin 6 lira düştüğünü duyduklarında biz hayvanları satamayız diyorlar. Hayvanlarını meydana getirip geri götürüyorlar” şeklinde konuştu.


Kırmızı et fiyatlarının düşeceğine tepki gösteren bir diğer vatandaş Kemal Özrek, “Tarım Bakanı ne kadar derse eti ucuz bulamaz. Şu anda piyasada bir boşluk var, et fiyatları 40 liranın üzerine çıkacak. Eti nereden getirecekler, dolar pahalı. Et pahalanacak yiyen yiyecek yemeyen ise yiyemeyecek. Kilosu 20-25 lira olsa bir şey olmaz ama o fiyata et bulunamaz. İthalde getirseler bile dolar pahalı. Bu paraya satılamaz. Mümkün değil. Türkiye’de mal yok, kalmamış. 35 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Eski yıllar ile şimdiki yıllar arasında yüzde 20 ile 30 arasında fark oluşmuş. Hayvanlar şimdi pahalıdır” diye konuştu.


Et fiyatlarının düşmesi gerektiğini savunan vatandaş Abdurrahman Yılmaz, “Geçen senenin hayvanı mesela geçen yıl bin 200 liraya alıyorduk şimdi ise bin 600 ile bin 800 liradan aşağı vermiyorlar. Biz iş yapamıyoruz. Dışarıdan et alamıyoruz, çünkü çok pahalıdır. Kilosu olmuş 30-35 lira alamıyoruz. Etin fiyatının düşmesi bizim için çok güzel olur hiç olmasa millet alışveriş yapar” değerlendirmesinde bulundu.


Muhsin Yazıcı adlı vatandaş ise piyasada hayvan olmadığını, eskiden hayvanların çok fazla olduğunu aktardı. Yazıcı, “Piyasada hayvan da yok. Eskiden 40-50 bin koyun vardı, şimdi 20 bin koyun yok. Türkiye’de yok o kadar koyun. Yem çok pahalı, saman ucuz. En kötü inek şu an 7 bin liradan aşağı değil. Küçükbaş hayvanlar fiyatı yüksek. Çifti şu an bin 500 ile bin 800 arası değişiyor. Hayvanlar şu anda pahalı, her şey pahalı” dedi.


Cumhuriyet Caddesi’nde kasap dükkanı işleten kasap İbrahim Özmen, “Tarım Bakanlığı açıklama yaptı ama şu an Ağrı’daki Et Ve Balık Kurumu bize bu fiyatlardan eti vermiyor. Yurt genelinde sadece 4 ilde bu fiyatlar geçerli. Ağrı’da geçerli değil. Şu andaki fiyatlar aynen devam ediyor. Fiyatlarda herhangi bir düşüş yok. Biz buradaki Et Ve Balık Kurumuna başvuruda bulunduk. Bize bu fiyatlardan eti vermiyorlar. Bize diyorlar ki Ankara, Adapazarı gibi yerlerde o fiyatlarda veriliyor ama burada verilmiyor. Ama Ağrı’da bu fiyatlardan verilmeyecek. Şu andaki et fiyatlarımızda aynen bu şekilde devam ediyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Yolda yatan köpeğin üzerinden otomobili ile geçti Sakarya’nın Karasu ilçesinde bir otomobilin yolda yatan köpeğin üzerinden geçip yoluna devam ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Ezilen köpeğin sahibi ve mahalle sakinleri, yaşanan acı olaya tepki gösterdi. Olay, Karasu Yalı Mahallesi Barbaros Caddesi üzerinde meydana geldi. Mahalle sakinlerinden Güler Yaşar’ın sahibi olduğu köpek, yol kenarında yattığı sırada bir arabanın üzerinden geçmesi sebebiyle yaralandı. Ayakları kırılan köpek, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi altına alındı. Otomobil sürücüsünün, köpeğin üzerinden geçerek hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, üzerinden otomobil geçen köpeğin acı içerisinde yerde kıvrandığı anlar yer aldı. "Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz ama öyle bir şey olmadı" Yaşanan olaya mahalle sakinleri ve köpeğin sahibi Güler Yaşar tepki gösterdi. Yaşar, “Köpek yol kenarında yatıyordu, araba 14.58’de köpeğin üzerinden geçmiş. Tümseğin üzerinden geçtikten sonra hiç fren yapmadan geçti, hiç durmadı. Köpeğin sesini duyunca aşağıya indik, tedaviye gönderdik. Hızla gelip çarpmıyor. Yavaş yavaş geliyor, üzerinden geçiyor. Mahalle içinde çocuklar var, yaşlılar var. Bir hayvanın üzerinden geçiyor ve durmuyor. Tepkimiz bu yüzden. Telefonuna mı bakıyordu, önündeki hayvanı görmüyor. Nereye bakıyordu? Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz. Öyle bir şey de olmadı” diye konuştu.
İstanbul Dilan Polat mahkemede gözyaşlarına boğuldu Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti savunma yaptı. Dilan Polat’ın savunması sırasında sık sık ağladığı görüldü. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlandı. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile müşteki Banu Parlak hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada kimlik tespiti esnasında Engin Polat “aylık ortalama gelirim 200 bin” dedi. Dilan Polat da aylık gelirinin 200 bin TL olduğunu söyledi. Engin Polat duruşma salonunda küçük oğlu ile telefonda konuşup konuşamayacağını sorarak “6 aydır konuşmuyoruz” dedi. Hakim bu talebin üzerine “her türlü temas yasak” dedi. Dilan Polat ise ağlayarak duruşma salonuna girdi ve eşinin elini tuttu. Polat, duruşma salonunun izleyici kısmında oturan kızının da elini tutmak istedi ancak jandarma izin vermedi. Dilan Polat kızına sık sık “Kızım seni çok seviyorum, hepsi geçecek, yapmadık biz yapmadık” dedi. Sanık Polat duruşma salonunda göz yaşlarına hakim olamadı. Dilan Polat savunmasında “Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım. Küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. İş yeri kurşunlanmadan önce işleri konusunda benden yardım destek istemişti. Ben de kendisine seve seve yardım edeceğimi söyledim. Daha sonra sosyal medyada haberleri görünce haberim oldu. Can güvenliğinin olmadığını ve bizi sorumlu tuttuğuna dair paylaşımlar gördüm. O ana kadar aramızda problem yoktu. İş yerinin kurşunlandığını da basın ve sosyal medyadan öğrendim. Bu sırada yargılandığımız kişilerle de hiçbir bağlantımız yoktur. Daltonlar çetesi eşimi ve beni de tehdit etmiştir. Bununla alakalı mesajlar da mevcut” dedi. Polat savunması sırasında da zaman zaman duygulanarak ağladı. Dilan Polat savunmasının devamında “Can Dalton bana senin namusunu elinden alacağım diye mesajlar da iletmişti. Bizi tehdit eden kişilerle aynı dosyada neden yargılanıyoruz bilmiyorum. Gürcistan’a 2018-2019 yıllarında hamilelik dönemimde gittim. Yemek yedim ziyaret ettim döndüm. Sosyal medyada ön planda bir hayat yaşıyorum. Maddi durumumuzun iyi olmasından dolayı farklı yollarla Halil İbrahim Kalkan’ın haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Pendik şubemize giderek tabelaları indirin demişti. Çalışanların elinde ses kayıtları da mevcut. Benim Banu Parlak ile husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlamıyorum. Dosyada bahsi geçen kimseyi aile üyelerim dışında yani tanımıyorum. Video için de ben sosyal medyada o dönemde aleyhime paylaşımlar yapılıyordu. Çocuklarım ve ailem için. Kafam çok karışıktı herkes saldırı halindeydi. Suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Dilan Polat müşteki avukatının “tedbir kararının anasını danasını göreceksin sözlerini kime söylediniz sorusu üzerine “ Benim orada direkt muhatabım yoktu. Kara para aklandığımıza, illegal işler yaptığımıza dair paylaşımlar yapılıyordu. Genel söyledim” dedi. Engin Polat ise savunmasında “Banu Parlak’ı tanımam. Görüşmüşlüğüm yoktur. Bir gün sosyal medyada ‘benim başıma bir şey gelirse Dilan ve Engin Polat sorumludur’ diye açıklamalar yapıyor. Ben de eşime ‘bu kadın senin arkadaşın değil mi neden böyle yapıyor ara kendisi ile görüş’ dedim. Eşim ‘ben aramam dedi’ ben de üzerine düşmedim. Ama karım iyi niyetli olarak aramış benim sonradan haberim oldu. O ara çok mesele vardı. Kara para aklama. Onun da gerçek olmadığını yakında göreceğiz. Bu arkadaşın dükkanı kurşunlanmış. Akabinde bizden şikayetçi olmuş. İfadeye çağırdılar gittik. Olay bundan ibaret bizim hiç kimse ile bir alakamız yok. Ben diğer sanıkların olduğunu bu mahkemede öğrendim şu an. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan, bizi tehdit edip şubelerimizi arayıp Sezgin ve Engin Polat ile görüşeceğim diyerek tehdit ediyordu. Bu daha önceden de başımıza geldi. ‘Onları şöyle yapacağım böyle yapacağım, bu tabelaları indirin bundan sonra burada Dilan Polat yazmayacak Halil İbrahim Kalkan yazacak’ diyormuş. 2-3 ay devam etti. Biz telefon sapığı diye dikkate almadık. Lakin bir gün Pendik şubemize gidip tehditte bulunmuş. Babama ‘bu böyle olmaz gidelim şikayetçi olalım fiziken de üzerimize gelmeye başladı’ dedim. Gayrettepe’ye gidip şikayetçi olduk. Açılan davalar sonucu bu şahıs ceza aldı öyle biliyorum. Bu şahıs ‘ben Sezgin Polat’a 500 bin TL borç verdim bunu almak için arıyorum’ diye kılıf uydurmuş. Bu kılıfına daha sonra Banu Parlak’ı ekledi. Güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz karşılığında para teklif etmişiz. Yalancı bir tanıktır" şeklinde konuştu. Gürcistan ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyen Engin Polat, "Bağlantımı bırakın orada olan birini 1 kere bile telefon ile aramadım. Gürcistan’a 4-5 sene evvel 6 aile çift olarak tatile gittik” dedi. Engin Polat devamında “Ben Daltonlar çetesini de tanımam. 2 ay önce gazete okurken öğrendim. Can Dalton daha önce eşimi tehdit etmişti. 2 dükkanım 3 ayrı zaman diliminde kurşunlandı. Ben de bunun üzerine şerefsizler diyerek video paylaştım. Bu adam daha sonra bana yanıt verdi. ‘Bundan sonraki mermi sana’ diye cevap verdi. Bu dosyada iftiraya uğradık. Ticari itibarımız zedelendi. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Yalanın ve iftiranın delili olmaz. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım” şeklinde konuştu. Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat “Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biri ile görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi” dedi. Duruşma Engin Polat’ın babası Sezgin Polat’ın savunması ile devam ediyor.