GENEL - 31 Mayıs 2018 Perşembe 15:21

Ağrılı öğrenci TSK için Türkiye’de ilk kodlamalı ‘drone’ üretti

A
A
A
Ağrılı öğrenci TSK için Türkiye’de ilk kodlamalı ‘drone’ üretti

Ağrı’da bir lise öğrencisi Milli Eğitim Müdürlüğünce başlatılan ’KODLAĞRI’ projesi kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlar sırasında bombaların bulunmasını kolaylaştırmak amacıyla radar, bomba ve kamera özelliği bulunan kodlamalı ‘drone’ üretti.

Ağrı’da bir lise öğrencisi Milli Eğitim Müdürlüğünce başlatılan ’KODLAĞRI’ projesi kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlar sırasında bombaların bulunmasını kolaylaştırmak amacıyla radar, bomba ve kamera özelliği bulunan kodlamalı ‘drone’ üretti.


Ağrı Valiliği öncülüğünde İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2017-2018 eğitim-öğretim yılında il merkezi ve 7 ilçede 622 okulda 5’inci ve 6’ncı sınıf öğrencilerinin eğitim gördüğü ‘KODLAĞRI’ projesi meyvelerini vermeye başladı. İl genelinde 20 bin öğrenci alanında uzman öğretmenler tarafından kodlama ve robotik eğimi alıyor. Ağrı merkezde bulunan 2 bin 500 kişilik kapalı spor salonunda öğrencilerin ürettikleri yazılım ve robotlar Vali Süleyman Elban ve Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan’ın katılımıyla ilk kez görücüye çıktı. Onlarca robot ve yazılımı üreten öğrenciler katılımcıların da beğenisini topladı. 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi öğrencisi Rıza Haykır Türkiye’de ilk defa kodlama ile radar, bomba ve kamera özelliği bulunan ‘drone’ imal etti. Aynı okulda eğitim gören Hamza Turan ise ‘maden aracı ve taşıyıcı helikopter’ üretti.


Kodlama Şenliği programı kurdele kesimi, İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulması ile başladı. İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı.


Programın devamında konuşan Ağrı Valisi ve Belediye Başkan Vekili Süleyman Elban, ekim ayının başından bu yana Ağrı’da kodlama eğitimine başladıklarını, ilk başlarda birkaç bin öğrencinin eğitim gördüğünü daha sonra sayının 20 bine ulaştığını söyledi. Önümüzdeki sene eğitim sürecinde Ağrı’da 50 bin öğrencinin kodlama eğitimi alacağını beklediklerini kaydeden Elban, Ağrılı öğrencilerin kodlama alanında ulusal ve uluslararası yarışmalara katılacağını anlattı. Geleceğin teknolojisinde yer alacak altın çocuklar yetiştirmek istediklerini dile getiren Elban, "Sadece il ve ilçe merkezlerinde değil internet alt yapısının olduğu köylerimizdeki okullarda dahil olmak üzere ilimizin geneline yaygınlaştırılmış bir projedir. Bu proje ile biz geleceğin teknolojisinde ülkemizin önünü açacak altın çocukların yetişmesini bekliyoruz" dedi.



"Drone’de bomba bulma, radar ve kamera özelliği bulunmaktadır"


15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi öğrencisi Rıza Haykır yaptığı açıklamada, "Yaptığım drone Türkiye’de kodlamalı olarak yapılan ilk drone’dir. Arbino denilen bir yazılı kartını kodladık. Yaklaşık 2 bin satır kod yazarak bunu gerçekleştirdim. Drone’de bomba bulma, radar ve kamera özelliği bulunmaktadır. Aynı zamanda projemiz tamamen geliştirilmeye açıktır. İlerde cps modülü yerleştirip adrese dayalı bir sistem yapabiliriz. Telefonunuza yazacağınız bir adrese drone gidip tekrar gelebilir. Nesneleri tanıma özelliği eklenebilir. Drone’nin üzerine eklediğim modüllerle bomba bulabilirim. İleride bunlar geliştirilip daha üst düzey bombalarda bulunabilir. Kendi kendini dengeleyebiliyor. Havada stabil uçma özelliği var" ifadelerini kullandı.


Maden aracı ve taşıyıcı helikopter ürettiğini ifade eden Hamza Turan, "Madenlerdeki çoğu patlamanın nedeni metan gazının bitmesinden kaynaklanıyordu. Benim geliştirdiğim robot sayesinde metan gazını önceden belirleyeceğiz. Bu robot sayesinde can kayıplarının önüne geçeceğiz" şeklinde konuştu.


Kodlama şenliği programı Vali Elban ve Milli Eğitim Müdürü Turan’ın stantları gezmesinin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uluslararası 7’nci İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bieanali başladı Dünyanın en büyük çocuk ve gençlik sanat organizasyonu olan Uluslararası 7. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali, Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde başladı. Uluslararası 7. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali, İstiklal Sanat Galerisi’nde düzenlenen organizasyonla başladı. Açılışa Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışta genç sanatçılar bu yıl Bienal’in teması olarak seçilen “Umut” kavramına yönelik eserlerini sergiledi. Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İBB, yerel belediyeler, akademik çevreler ve 40’ın üzerinde STK’nın desteği ile düzenlenen Bienal’de 25 il, 12 ülkeden 6 bin katılımcı projelerinin izleyiciyle buluşturacak. 23 Mayıs’ kadar devam edecek olan Bienale İstiklal Sanat Galerisi, Şehir Hatları Vapurları, Kadıköy ve Beşiktaş İskele Meydanları gibi önemli mekanlar ev sahipliği yapacak. Bir ay sürecek ve bu yıl yedincisi düzenlenen bienalde 5 bin 250 çocuk ve genç sanatçının 579 projesi sergilenecek. Etkinliğin ana mekanı olarak MKM Beşiktaş Çağdaş belirlendi. İkinci sergi mekanı olan İstiklal Sanat Galerisi’nde çocuk ve gençlerin ‘umut’ temalı eserleri sanatseverlerle buluştu. Ana tema: Umut Bu sene bienalin ana teması olarak "Umut" kavramı seçildi. Bu kavram çevresinde eserleriyle katılacak sanatçılar; resim, heykel, fotoğraf, enstalasyon ve performans çalışmalarını ve diğer yandan bu yıl eklenen maker, yapay zeka, dijital sanatlar gibi alanlardan eserleri ile de katılacak. “Ülkemizin geleceği sağlam ellerde” Bienalin açılış töreninde konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “ 7’inci İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bieanali’ne ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyorum. Çocuklarımız “Umut” temasını işlemişler. Geleceğe dair, yarınlara dair, barışa dair, yeşile dair, kadınlara dair, umutlarına dair ne varsa sanatsal bir üretkenlikle eserlerine yansıtmışlar. Ben burada ülkenin geleceğine dair umutlandım. Kadına şiddeti, doğayı, yeşili ve geri dönüşümü işlediklerini görünce benim de ülkenin geleceğine dair umutlarım yeşerdi. O yüzden ben bütün çocuklarımızın emeğine sağlık diyorum. Ülkemizin geleceği sağlam ellerde diyorum. İnşallah bu umudu ömür boyu hafızalarında, yüreklerinde ve fikirlerinde taşırlar. İnşallah ülkenin geleceğine dair bu üretkenliklerini bu umut ateşiyle harmanlarlar. Ülkemizin geleceğinin, çocukların üretkenliklerine, umutlarına ihtiyacı var. Bu umudun Beyoğlu’ndan yeşermesi bizi ayrıca mutlu etti. Bienale emek veren tüm dostlara teşekkür ediyorum. İnşallah Beyoğlu’nun daha yoğun kültür-sanat etkinlikleriyle buluşacağı günler yakın” dedi. Bienal Direktörü Gazi Selçuk ise, “Dünyanın en büyük çocuk ve gençlik organizasyonunu İstanbullular ile buluşturduk. Bu bizim için çok büyük bir mutluluk. Bu organizasyonun arkasında çok büyük bir ekip var. 120’ye yakın STK, kamu ve yerel yönetimle birlikte bu etkinliği yapıyoruz. Dünyada da örneği yok. Bu çok ciddi bir kolektif üretimin sonucu. Bütün derdimiz geleceğe hazır yeni kuşakların oluşması için uygun bir iklim oluşturmak” dedi.
İstanbul Sanayi Bakanı Kacır: “Geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Sadece geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek, 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 11 bin nitelikli istihdamın önünü açtık” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde Yaşam Bilimleri KOBİ’leri İçin Küresel Rekabetçiliğe Doğru Ar-Ge Destek Laboratuvarlarına Destek Projesi lansman programı düzenlendi. Lansmana Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve araştırma görevlileri katıldı. Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Global pazar büyüklüğü 2027 yılında 10 trilyon dolara ulaşacağı öngörülen sağlık sektöründe yalnızca eski sorunlara yeni yaklaşımlar sunmakla kalmayan, aynı zamanda sağlık sektörünü ve teknolojilerini yeniden tanımlayan, çözümler üreten, daha dinamik, gelişmelere hızlı yanıt veren bir sağlık ekosistemi oluşturan ülkeler etkili olacak. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmet sunma kapasitesini geliştirmesi için bu dönüşümü bir fırsat penceresi olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. “62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik” Yapılan yatırımlardan bahseden Bakan Kacır, “Sadece geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek, 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 11 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyarı geçen 56 yatırım projesini destekliyoruz” dedi. “17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık” Kacır, “Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 3 bin 700’den fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 21 binin üzerinde projesine destek verdik. TÜBİTAK destek programlarımızda Ar-Ge ve yenilik konu başlıkları altında sağlık sektöründeki çalışmalara öncelik veriyoruz. TÜBİTAK burs ve destek programlarımız kapsamında son 22 yılda sağlık alanında 9 bin 500’den fazla projeye ve 17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık. Sağlık teknolojilerinde nitelikli Ar-Ge çalışmalarına imza atarak sağlıkta yeni çözümlerin geliştirmesi yolunu açtık. Üniversitelerin akademik potansiyelini, insan kaynağını ve altyapısını girişimcilik kültürüyle buluşturarak, disiplinler arası işbirliğini harekete geçirdik” şeklinde konuştu.
Rize Gustavo Sauer: "Dışarıdaki maçlardan iyi skorlar alamadık" Çaykur Rizespor’un 30 yaşındaki futbolcusu Gustavo Sauer, deplasmanda oynadıkları maçlarda iyi skorlar alamadıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında 28 Nisan Pazar günü saat 19.00’da MKE Ankaragücü ile sahasında karşılaşacak olan Çaykur Rizespor, bu maçın hazırlıklarına devam ediyor. Çaykur Didi Stadyumu’nda gerçekleşen antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Brezilyalı futbolcu Gustavo Sauer, "Süper Lig’de maçlar çok zor. Ankaragücü’ne karşı daha önce iki maç yaptık. İkisi de zorlu maçlardı. Taraftarımızın önünde oynayacağımız bir maç olacak. Onların gücüyle galibiyetle ayrılacağımız bir maç olacağını düşünüyorum. Tabii ki bu soruya olumlu cevap vermek mümkün değil. Olumlu bir şey söyleyemem. İlk geldiğim andan itibaren bir adaptasyon sorunu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Son aylardaki performansımı beğeniyorum diyebilirim. Maçlarda vurduğum şutların yarısı kaleyi sıyırmayıp gol olsaydı farklı şeyler konuşuyorduk. Genel olarak memnun değilim ama son aylardaki performansımdan memnunum. Her maçın ayrı bir hikayesi oluyor. Her maça ayrı bir şekilde hazırlanıyoruz. Dışarıdaki maçlarda iyi skorlar alamadık. Hatta son maçta birçok fırsat yakaladık. Oyunu domine eden bizdik ama mağlubiyetle ayrıldık. Evde oynadığımız maçlarda taraftarımızın desteği kendimizi daha rahat hissetmemiz iyi skorları tetikliyor olabilir. Buna çözüm bulmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.