YEREL HABERLER - 18 Mayıs 2017 Perşembe 15:36

AİÇÜ’de Mezuniyet Coşkusu

A
A
A
AİÇÜ’de Mezuniyet Coşkusu

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde 10’uncu kuruluş yıl dönümü ve mezuniyet coşkusu yaşandı.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde 10’uncu kuruluş yıl dönümü ve mezuniyet coşkusu yaşandı.


Kongre ve Kültür Merkezinde bulunan Osmanlı Konferans salonunda gerçekleşen 2016 - 2017 mezuniyet ve spor ödülleri törenine Vali ve Belediye Başkan Vekili Musa Işın, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Çetin ve Prof. Dr. Önder Şimşek, akademisyenler, aileler ve aileler katıldı. Mezuniyet programında öğrencilere hitap eden Ağrı Valisi Musa Işın, 4 yıl boyunca üniversitede eğitim gören ve mezun olan öğrencileri tebrik etti. Öğrencilere hayatlarında zorlu bir dönemin başladığını dile getiren Işın, bundan sonraki hayatın zorlu ve meşakkatli olduğunu, ancak karamsarlığa kapılmaması, hayatın zorluklarına karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Öğrencilere güzel bir üniversitede okuduklarını ve iyi hocalardan ders aldıklarına dikkat çeken Işın, “Sayın Rektörümüz, göreve başladığı ilk günden itibaren sizlerle hemhâldır. Sizin isteklerinizi ve taleplerinizi dinledi ve problemlerinizi çözme noktasında büyük bir gayret göstermektedir. Bu vesileyle Sayın Rektörümüzü ve yönetimini tebrik ediyorum gelecekte de başarılar diliyorum” dedi.


Ağrılı iş adamı İbrahim Çeçen ve vakfının Ağrı için büyük bir öneme sahip olduğunu ve büyük bir fedakârlık yaptıklarını belirten Işın, “Üniversitemiz emsalleri ve emsallerinden önceki üniversitelere nazaran çok önemli mesafeler kat etmiş hemen hemen fiziki gerçekleşmesini tamamlamış, eğitim alanında büyük adımlar içerisinde olacaktır. İbrahim Çeçen bey’i bu büyük fedakârlıklarından ve memleket sevdalısından dolayı gayrı kendilerine buradan şükranlarımızı gönderiyoruz. Herkes büyük bir gayret içerisinde öğrencilerin daha iyi bir eğitim alması için bütün şartlar olumlu hale getirilmiştir, bunu en iyi şekilde karşılayacaksınız, birbirimize kapılarımızı açalım, gönül bağları kurup birbirimizi ülkemizi milletimizi sevelim, toplumun hücrelerine sirayet etmek için gayret gösterelim” ifadelerini kullandı.


Törende konuşan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ise bilimin sevgi ile bütünleştiği üniversite parolasıyla bilimsel ve akademik çalışmalarına hız veren üniversitenin, 2016-2017 yılı mezuniyet töreninin, kuruluşunun 10. yılına denk gelmesi bizleri farklı bir hissiyata sevk ettiğini ifade etti. Karabulut, bugünün düne göre daha gururlu daha fazla öz güvenle ve daha büyük bir cesaretle adım atabileceklerini görmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Üniversiteye katkılarından dolayı Vali Musa Işın’a teşekkür eden Karabulut, “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, artık akademik başarıları ve gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle yeni Türkiye’nin inşasında etkin rol oynayan bir üniversite olacaktır. Güneşin doğudan doğduğu gerçeğini kendine şiar edinen üniversitemiz, ülkemizin aydınlık yarınlarına huzur, güven, birlik-beraberlik, kardeşlik ve barışın hâkim olması için sorumluluğunun bilincinde olup, öğrencilerimizi bu anlayış ve şuurla yetiştirmeyi ilke edinmiştir. Üniversitemizi, yarınlara daha büyük bir gururla ve cesaretle taşımak, ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin gurur kaynağı olan bir üniversite haline getirmek, ancak kenetlenmiş bir ekip ruhuyla mümkün olacaktır. Hiç kimsenin düşüncesinden dolayı ötekileştirilmediği, farklılıkları birlikte yaşamanın ortak paydası haline getiren, milli ve manevi değerleri içselleştirmiş bir yönetim anlayışıyla, büyük başarılara birlikte imza atabileceğimizi büyük bir inançla vurgulamak istiyorum. Muhterem anne-babalar, insan hayatının en büyük sermayesi iyi yetişmiş, kendisine, ailesine, çevresine, ülkesine ve insanlığa faydalı olmayı şiar edinmiş güzel ahlak sahibi nesillerdir. Bizler evlatlarınıza güveniyoruz, sizler de güvenin. Onların başarılarında en büyük pay sizindir” şeklinde konuştu.


Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği öğrencileri tarafından Öğr. Gör. Memedali Mehmedaliyev şefliğinde Türk Halk Müziği Konserinin sunulduğu programda, ulusal ve uluslararası yarışmalarda başarılı olan sporculara ve hocalarına, bölüm birincisi öğrencilere ödül ve diplomaları verildi. Törenin ardından 10. Yıl Kutlamaları, Üniversite Stadyumunda gerçekleşen halk oyunları, jimnastik ve dans gösterileriyle devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars "Ulu Camii’de Ermeniler 285 Türk’ü diri diri yaktı" Ermeniler Kars’ta, 1915 yılında Ulu Camii’ye ’anlaşma yapacağız’ diyerek topladıkları Türkleri diri diri ateşe vererek yaktı. Yanan Türklerin kan ve yağlarının izleri cami duvarlarında duruyor. Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan ve 17’nci yüzyılda Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim döneminde yaptırılan Ulu Camii, Ermeni mezaliminin canlı izlerini taşıyor. “Müslümanları diri diri yaktılar” Ermenilerin insanları diri diri yaktığını ifade Ulu Camii Dernek Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, "Her yıl biliyorsunuz 1915 yılında Avrupa’da olsun, Amerika’da olsun Ermeni katliamlarıyla ilgili söylentiler yapılıyor. Kars, özellikle çevresinde birçok katliamın yapıldığı bir şehir. Buna Erzurum ve Van’ı da katabiliriz. Ulu Camii gerçekten Kars’ta çok acı dramların yaşandığı bir cami, 1915 Nisan ayında Kars’ın ileri gelenlerini ‘toplantı yapacağız’ diyerek Ulu Camii’de toplayıp, diri diri yakılmasına şahitlik yapmış bir camidir" dedi. Yıldırım, "Ulu Camii’de 2 taşımızı çerçeve içerisine aldık. Yandıktan sonra üzerinde insanların yağ izlerinin bulunduğu cam içerisine aldığımız 1 çerçeve mevcuttur. Herkesin burayı görmesinde fayda var. Tarihini öğrenmesinde fayda var. Biliyorsunuz tarihine sahip çıkmayan milletler yok olup gitmiştir. İşte canlı tarih” diye konuştu. Nisan 1915’te Ulu Camii’de Ermeniler, şehrin ileri gelenlerinden 285 kişiyi, ’anlaşma yapacağız’ vaadiyle kandırıp camiye toplayarak ateşe verdi. Diri diri yakılan insanların duvarlara sıçrayan kan ve yağlarının izi ise halen korunuyor. Yakılan insanların kan ve yağ izlerinin bulunduğu duvarın orijinal 2 taşı çerçeve içinde tutuluyor. Ulu Camii duvarlarında bulunan ve Ermeniler tarafından yakılan Türklerin ’kan ve yağ’ izleri çerçeveye alınarak muhafaza ediliyor. Ulu Cami önünde bulunan kitabede ise Ermeni mezaliminin fotoğrafları yer alıyor.
Kayseri KSMMMO Başkanı Ali Yedikaya: “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz” Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından (KSMMMO) taleplerini dile getirmek amacıyla düzenlenen basın açıklamasında konuşan KSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz” dedi. Düzenlenen basın açıklamasına KSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, yönetim kurulu üyeleri ve oda üyeleri katıldı. Başkan Ali Yedikaya, yönetim kurulu üyeleri ve meslektaşları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yapmış oldukları başvuruların dikkate alınması gerektiğini dile getirerek; “130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için, haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesi için, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızın dikkate alınması, meslektaşlarımızın masa başında ölmemesi için haklı taleplerimiz için meslektaşlarımızla bir araya gelerek bu tepkiyi göstermek zorunda kalıyoruz. Artık ekonominin can damarı olan Mali Müşavirlerin sırtındaki yük dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına daha da zorlaştırılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken, biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsedilmeye çalışılıyoruz, Bunu kabul etmeyeceğiz” dedi. Başkan Yedikaya, beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmadığını vurgulayarak, “Görünürde işverenlerden istenilmekte olan hemen her veri Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir. Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır. Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir. Bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan biz meslek mensupları, bir işletmenin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir şekilde yürütemez hale geldik. Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlanmak zorunda bırakılmamızı adil ve uygulanabilir bulmuyoruz. Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam on iki günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günümüz olarak sadece on sekiz gün kalmıştır. Bu kadar kısa sürede bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur” ifadelerini kullandı. "Bilgi sistemlerinde modernisayon şart" Başkan Yedikaya, “Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekmektedir. Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık. Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiğini, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldıramadığını anlamanız için, daha kaç kez dile getireceğiz. Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemlerinin alt yapılarının modernizasyonu şarttır. Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor” dedi. Başkan Yedikaya açıklamasında 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınamayacağını ifade ederek, “Şu saatte tüm Türkiye deki bütün odalarımızda aynı anda ,Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınamaz. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayanmıştır, kimse bizim sabrımızı denemesin. İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz. Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz“ ifadelerini kullandı. Başkan Yedikaya ,”Şu an meslek camiamızda bir infial hali mevcuttur. Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar. Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir. Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir. 2024 yılı geçiş dönemi olması ve ikincil mevzuatın oldukça geç yayımlanması ve aşırı yoğunluk nedeniyle 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığına yaptığımız müracaatımızın hayata geçirilmesini talep ediyoruz. 2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin Nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değildir. Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin, biran önce yerine getirilmesi zorunluluktur” dedi. Başkan Yedikaya açıklamasında meslek mensuplarının taleplerini yineleyerek, “Angaryalara Hayır diyoruz. Çalışmayan Maliye bakanlığı sistemlerini istemiyoruz. Masa başında ofislerimizde ölmek istemiyoruz. Enflasyonun sorumlusu biz değiliz, enflasyon muhasebesini yıllık istiyoruz. Saygın bir meslek için Kota istiyoruz. KDV beyannamelerinin birleştirilmesini istiyoruz. Hakkımız olan ücretimizi biz belirlemek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.