GENEL - 12 Eylül 2017 Salı 09:01

Düğünlerde asırlık yol kapatma geleneği traktörlerle yaşatılıyor

A
A
A
Düğünlerde asırlık yol kapatma geleneği traktörlerle yaşatılıyor

Doğu Anadolu Bölgesi’nde en fazla kır düğünü yapılan illerin başında gelen Ağrı’da, vatandaşlar baba ocağından ayrılan gelinler için yolları taşlarla ve traktörlerle kapatarak, gelin götürmenin o kadar kolay olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde en fazla kır düğünü yapılan illerin başında gelen Ağrı’da, vatandaşlar baba ocağından ayrılan gelinler için yolları taşlarla ve traktörlerle kapatarak, gelin götürmenin o kadar kolay olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.


Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Ağrı’da bu yıl yüzlerce çift mutlu bir hayat kurmak üzere yapılan düğünlerle dünya evine girdiler. Temmuz ayından itibaren başlayan düğün sezonu tüm hızıyla devam ederken, et yemeklerinin bolca yapıldığı düğünlerde onlarca vatandaş orkestra eşliğinde gece yarıların kadar halay çekerek eğlenmeye çalışıyorlar.


Taşlıçay ilçesine bağlı Aşağı Toklu Köyü’nde ikamet eden Emrah Deniz adlı vatandaş, 2 yıl önce Balıksu Köyü’nde akrabası olan Cansu Deniz ile nişanlandı. Önceki gün konvoy halinde gelini alabilmek için Balıksu Köyü’ne gelen Deniz ailesi ve akrabaları köyde kurulan orkestra eşliğinde bir süre halay çekti. Saat 11.00’de gelin arabasına bindirilen Emrah ve Cansu çifti konvoyla birlikte köyden ayrılmak üzere yola çıktılar. Bu sırada seyir halinde olan gelin arabasında bulunan sağdıç tarafından atılan 5 liralık zarfları almak isteyen çocuklar canlarını hiçe sayarak ezilme tehlikesi geçirdiler. Daha fazla para almak isteyen çocuklar köyün içinde dar sokakları taşlarla kapatarak birbirleriyle kıyasıya yarıştılar. Oldukça renkli görüntülere sahne olan yol kapatma geleneğine yetişkin vatandaşlarda traktörlerle eşlik etti. Traktörlerle köprü üstlerinde ve köyün çıkışında kontak kapatarak yolu kesen vatandaşlar ile sağdıcın pazarlığı heyecanlı anlara sahne olurken, para alan vatandaşlar yolu açtı. Bazı vatandaşlar ise yol kapatılırken telefonları ile fotoğraf çektiler. Aşağı Toklu Köyü’nün girişinde bir vatandaşın gelin arabasının yolunu sandalye ile kapatması oldukça dikkat çekti. Köyde orkestra eşliğinde başlayan düğün gece geç saatlere kadar devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.