YEREL HABERLER - 06 Nisan 2017 Perşembe 13:02

Esed rejiminin kimyasal silah saldırısı

A
A
A
Esed rejiminin kimyasal silah saldırısı

Ağrı Kardeşlik ve Dayanışma Platformu üyeleri, Suriye’de Beşşar Esed rejiminin, İdlib’te düzenlediği kimyasal saldırıyı kınadı.

Ağrı Kardeşlik ve Dayanışma Platformu üyeleri, Suriye’de Beşşar Esed rejiminin, İdlib’te düzenlediği kimyasal saldırıyı kınadı.


PTT önünde toplanan Ağrı Kardeşlik ve Dayanışma Platformu üyeleri, slogan atıp Esed rejiminin kimyasal silah kullanıp masum sivilleri katletmesini kınadı. Platform adına açıklama yapan Kardeşlik ve Dayanışma Platformu Genel Sekreteri Kerem Engin,”Suriye’de 7. Yılına giren acımasız savaşın baş müsebbibi olan zalim Esed rejimi ve destekçileri katliam ve saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Dün sabah İdlib ‘in Han Şeyhun beldesine düzenlenen kimyasal silah saldırısında çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 100’den fazla sivil katledilmiş, yine çoğu çocuk 500 sivil yaralanmıştır. Ardından yaralıların tedavi edildiği Rahma hastanesi ve yine yaralılara müdahale eden sivil savunma merkezlerine 5 defa hava saldırısında bulunulmuştur. Yine İdlib’in Maret Numan bölgesinde Hastane vurulmuş, tedavi gören onlarca sivil yaralanmış, hastane kullanılamaz hale getirilmiştir. Şam’da kuşatma altında bulunan Doğu Guta Kabun mahallesinde çok sayıda hava saldırısı olmuş, Duma da ise engelli sağlık merkezi vurulmuş, Hama’da birçok noktaya aynı anda hava saldırıları düzenlenmiş, İnsani Yardım amaçlı kurulan ekmek fırınları dahi vurulmuştur. Bu görüntüler ilk değildir. Maalesef Dünya Devletlerinin şu an ki tutumlarına bakılırsa bu katliam son da olmayacaktır. Obama döneminde kırmızı çizgi olarak ilan edilen kimyasal silah saldırıları, 2013 yılında gerçekleştirilmiş, ancak geçen zaman içerisinde ne kırmızı çizgi kalmış ne de zulme engel olunmuştur. Dünya devletlerinin oynadığı barış tiyatrosunun kurbanı maalesef yine Suriyeli masum siviller, kadınlar ve çocuklar oluyor. Halep işgalinden sonra Batı adeta tüm Suriye muhalefetini terör örgütü olarak kabul etmeye başlamıştır. Cenevre de başlayan güya Barış Görüşmeleri müzakereci devletler ve yetkililerin tatil yapmalarından başka bir işe yaramamıştır. Aynı şekilde büyük umut olarak sunulan Astana Barış görüşmelerinde de Türkiye ve Türkiye kamuoyunun oyalanmaya çalışıldığını görmekteyiz. Dünya medyasında ise Suriye’de yaşanan katliamlara her zamanki gibi yer verilmediğine şahit olmaktayız. Türkiye’nin tüm iyi niyetli çabalarına, barış görüşmelerinin yürümesi için gösterdiği samimi ve yoğun çalışmalara rağmen Suriye’de barış için bir yol alınamamaktadır. Dünya devletleri bu gayretli barış çalışmalarını adeta sabote etmektedir. Başta batı ülkeleri olmak üzere bölgede Esed ile ortak hareket eden Rusya, İran ve terör örgütleri Suriye’de yaşanan bütün katliamlardan sorumludurlar. Esed rejiminin İdlib’te kimyasal silah kullanmak suretiyle öldürdüğü kişiler gayrimüslim olsaydı BM duruma 5 yıl öncesinden müdahale eder, Esed rejimine dünyayı dar ederdi. Ne acı ki ölenler Müslüman, masum halk olunca dünya üç maymunu oynamaya devam etmektedir." Ne yazık ki, Suriye’de bu güne kadar yüz binlerce insan öldü ve her gün ortalama 100 insan katledilmeye devam ediliyor. Lakin Suriye’de sadece insanlar ölmüyor, aynı zamanda insanlık ölüyor. Tüm dünyanın gözlerinin önünde gerçekleşen tecavüz, işkence ve katliamlara karşı sözde medeni ve demokrat dünyanın sus pus olması, tüm insanlığın ölmesinden ve vicdanların kurumasından başka neyle ifade edilebilir. Buradan kamuoyunu yapılan tüm zulümlerde olduğu gibi bu zulümde de Suriyeli mazlum kardeşlerimizin yanında durmaya ve destek olmaya davet ediyoruz. Zira "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" inancıyla yoğrulmuş bir gelenekten gelen ve İslam ümmetinin bir azası olan biz Müslümanlar, aramıza çizilen sınırlara inat yaşanan vahşet ve katliamlara sessiz kalmayarak safımızı belli edeceğimizi ifade etmek isteriz. Hayatın akışı içerisinde bize dayatılan kapitalist dünyevileşmenin, modern tüketim hengâmesinin bize asli görevlerimizi unutturduğu böyle bir zamanda burada mazlum Suriyeli kardeşlerimizin ve tüm dünya mazlumlarının her zaman ve her şartta yanlarında olduğumuzu belirterek şahitliğimizi yerine getiriyorken aynı zamanda tüm bu katliamları gerçekleştiren Katil Esad’ı, Rusya’yı, İran’ı ve ABD’yi de lanetliyoruz. Allah’ın laneti bütün zalimlerin üzerine olsun”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.