GENEL - 06 Şubat 2018 Salı 09:02

Prof. Dr. Karabulut’tan Afrin değerlendirmesi

A
A
A
Prof. Dr. Karabulut’tan Afrin değerlendirmesi

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut, Afrin’den sonra Münbiç operasyonu olacaksa ABD’nin tavrının ne olacağı konusunda iyi çalışılması gerektiğini belirterek, "Çünkü Afrin Rus askerlerinin kontrolündeki bir yer iken Münbiç ABD askerlerinin bulunduğu bir yer. Türkiye, Rusya ve İran ile anlaşarak bu operasyonu başlattı denebilir. Çünkü, Rusya askerlerini Afrin’den tahliye etti. İran operasyona ses çıkarmadı. Olması gereken de buydu. Ancak Münbiç ABD’nin askerlerinin bulunduğu bir yer olduğu için onunla da anlaşmak gerekmekte. Eğer bu anlaşma başarılabilirse her şeyin çok daha kolay olacağını söylemek mümkün" dedi.


Türkiye’nin sadece Afrin ilçe merkezini değil civarındaki bölgeyi de terör örgüt veya örgütlerinin kontrolünden alarak tehlikeleri bertaraf etmek istediğini ifade eden Prof. Dr. Kerem Karabulut, "Türkiye hep Suriye’den gelecek saldırıları önlemeyi veya oradan kaçanları kendi içine almayı denedi ve tüm insani görevlerini dünyaya örnek bir şekilde yerine getirdi. Ancak tıpkı insanlar gibi devletlerin de bir sınırı bir sabrı vardır. İş öyle noktaya geldi ki, artık Türkiye’nin Suriye’deki gelişmelerden etkilenmesi sadece geçici değil, gelecekte de devam edecek bağlantıları oluşmaya başladı. Sınırında batılı devletlerin desteği ile terör bölgesi oluşturulmaya başlandı. İşte bu durum, Türkiye’nin sabrının taştığı olaydır. Böylece haklı, meşru ve doğru bir şekilde Cerablus için ’Fırat Kalkanı’ operasyonunda olduğu gibi ’Zeytin Dalı Operasyonu/Harekatını da’ Halep’in büyük ilçelerinden biri olan Afrin’in kontrolünü sağlamak için başlattı. Afrin’den atılan bir roketin Kilis’in merkezinde lokantaya düşmesi ve yaralananların olması da Türkiye’nin bu müdahalesinin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. İşte bu gibi saldırıların devamlılığını önlemek ve terör ile komşu olmamak için Türkiye Afrin’e havadan ve karadan ÖSO ile birlikte operasyon başlatmış bulunmaktadır. Bu operasyonla kısa dönemde Türkiye; sadece Afrin ilçe merkezini değil civarındaki bölgeyi de terör örgüt veya örgütlerinin kontrolünden alarak Türkiye için yaşanan ve yaşanacak olan tehlikeleri bertaraf etmek istemektedir. Uzun dönem için de şu kazanımların elde edileceği söylenebilir; PYD’nin uzun vadeli Suriye’nin kuzeyine yerleşip güçlenerek Türkiye için tehdit olması önlenecek. Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi yerel halkla birlikte yeni bir idari düzen kurulabilecektir. Böylece hem Türkiye’nin bölgedeki etkisi güçlenecek hem de kendisine yönelik tehditler yok edilerek Arapların, Kürtlerin ve Türkmenlerin bir arada yaşamaları sağlanabilecektir. Yani Suriye’nin kuzeyindeki dengeler değişmiş olacaktır" diye konuştu.



"Kritik dış destekler sağlanmalıdır"


Şu anda sağlanan desteklerin devamlılığı için diplomatik ilişkilerin yoğunlaştırılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Karabulut, "Özellikle Afrin’de etkin olan Rusya’nın desteği önem arz etmektedir. Rusya şu anda bu desteği vermekte. Çünkü askerlerini bölgeden boşalttı. Bunun uzun dönemli olması sağlanmalı. Çünkü özellikle hava sahasının kullanılmasında engel çıkmaması çok önem taşımakta. Özellikle kara operasyonlarında YPG’nin halkı canlı kalkan olarak kullanıp dünyaya olumsuz resimler verme çabaları olabilecektir. Tünellerde yakalanan YPG’li teröristlerin anlattıkları da bunu doğrulamakta. Onların örgüte katılmasının bile tehdit ve şantajlarla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Köşeye sıkışan teröristlerin basit el yapımı veya batıdan elde ettikleri bombalar ile intihar saldırıları için dikkatli olmak gerekmekte. Bunu bölgedeki askerlere yönelik de yapabilirler. Nihayet Hakkari ve Ağrı/Doğubayazıt saldırıları da bunu doğrulamakta" dedi.



"söylemler Türkiye’nin Münbiç Operasyonunun zorluğunu ve ABD’nin nasıl ’terör sever’ bir ülke olduğunu göstermektedir"


"Afrin’den sonra Münbiç operasyonu olacaksa ABD’nin tavrının ne olacağı konusunda iyi çalışılmalı" diyen Karabulut, "Çünkü Afrin, Rus askerlerinin kontrolündeki bir yer iken Münbiç ABD askerlerinin bulunduğu bir yer. Türkiye, Rusya ve İran ile anlaşarak bu operasyonu başlattı denebilir. Çünkü, Rusya askerlerini Afrin’den tahliye etti. İran operasyona ses çıkarmadı. Olması gereken de buydu. Ancak Münbiç, ABD’nin askerlerinin bulunduğu bir yer olduğu için onunla da anlaşmak gerekmekte. Eğer bu anlaşma başarılabilirse her şeyin çok daha kolay olacağını söylemek mümkün. Fakat ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Joseph Votel’in açıklaması anlaşmanın olmasının çok zor olacağını göstermekte. Joseph Votel; YPG’ye destek vermeye devam edeceklerini, Münbiç’ten askerlerini çekmeyeceklerini ve YPG’ye DAEŞ ile mücadelesinden ötürü minnettar olduklarını söylüyor. Bu söylemler Türkiye’nin Münbiç Operasyonunun zorluğunu ve ABD’nin nasıl ’terör sever’ bir ülke olduğunu göstermektedir" dedi.



"Türkiye bu operasyonu yapmasaydı ekonomi olumsuz etkilenirdi"


Operasyon ile akla gelen ilk sorulardan birisinin de "Ekonomi nasıl etkilenir?" sorusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kerem Karabulut, "Bilinen şu gerçekleri bir kez daha hatırlarsak; Türkiye PKK için 1985’ten günümüze kadar yaklaşık 700 milyar dolar harcamıştır. Yine Suriye’deki karışıklıktan kaçarak Türkiye’ye sığınanlar için 30 milyar dolar ve Fırat Kalkanı Operasyonu için milyarlarca dolar harcayabilmiş bir ülke. Eğer bu müdahale olmazsa, Irak’tan sonra ikinci bir terör bölgesi Türkiye’ye karşı oluşacak ki bunun ekonomik ve sosyal maliyeti çok uzun yıllar devam edecek. Bu nedenle, başlatılan bu operasyonun ekonomiye belli bir yükü olsa da uzun dönemli istikrar için de gerekli. Türkiye bu operasyonu yapmasaydı işte o zaman ekonomi olumsuz etkilenirdi. Çünkü bölgedeki terör ve istikrarsızlığın uzun süreli devam etmesi, yatırımları, turizmi ve iktisadi istikrarı olumsuz etkiler" dedi.



"ABD Türkiye yerine YPG’yi tercih ediyor"


Prof. Dr. Kerem Karabulut, açıklamasını şöyle sürdürdü:


"Türkiye, büyük, önemli ve stratejik bir devlet. ABD Türkiye ile bölgeye istikrar getirirse, sonrasında ’evli evine, köylü köyüne’ aşaması gelecektir ki, bu ABD’nin işine gelmemekte. Yoksa boşuna bu bölgeleri işgal etmiş olmakta. Yine bölgede kalıcı olmak istemesinin bir sebebi de Rusya ve İran’ın oradaki bağlantılarının ABD’nin çıkarlarıyla çelişmesi. Bu nedenle, Fırat’ın doğusunda kalmak istiyor. Buradaki temel maşa ise terör grupları Türkiye ile işbirliği yapınca; Türkiye ABD’ye DAEŞ ve diğer örgütler bitti. Haydi git evine diyecek. Bu ABD’nin emellerine hizmet etmediği için buna yaklaşmıyor. Bu sebeplerden dolayı ABD Türkiye yerine YPG’yi tercih ediyor."



"ABD, Türkiye gibi çok büyük bir müttefikini kaybedebilir"


Prof. Dr. Karabulut, "İlerleyen dönemlerde ABD’nin 4000’den fazla tır ile gönderdiği silahlarla yanlış yaptığını ve terörle değil, devletlerle işbirliği yapması gerektiğini anlayabilir. Çünkü ABD diyor ki; taraflar gerilimi tırmandırmamalı. Acaba hangi taraflar? PKK, PYD, YPG, KCK, DAEŞ gibi terör örgütleri taraf mıdır? ’Türkiye DAEŞ’e odaklanmalı diyor. Peki diğerleri terör değil mi? Eğer ABD her gün başka bir söyleme devam ederse, Türkiye gibi çok büyük bir müttefikini kaybedebilir ve böylece Rusya ciddi bir güç kazanır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Yozgat Belediye Başkanı açtığı merkezle çocukların yüzünü güldürdü Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, 2018 yılında açılışını yaptığı ancak son yıllarda kullanıma kapalı olan Çocuk Sanat Merkezi’nin kapılarını göreve gelmesiyle birlikte yeniden açtı. İstanbulluoğlu Mahallesi’nde bulunan ve Yozgat Belediyesi tarafından restore edilerek bahçe düzenlemesi yapılan tarihi Mehmet Ağa Konağı, 23 Nisan 2018 tarihinde Çocuk Sanat Merkezi olarak çocukların ve gençlerin istifadesine sunulmuştu. Son 5 yıl içerisinde kapılarını kapatan sanat merkezi, Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan’ın göreve yeniden gelmesiyle çocukların ve gençlerin istifadesine tekrardan sunuldu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında faaliyete geçirilen Çocuk Sanat Merkezi düzenlenen törenle kapılarını çocuklara yeniden açtı. "Çocuklarımız buradan mahrum kalmıştı" Açılış programında konuşan Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, “Biz burayı aslında 2018 yılında Çocuk Sanat Merkezi olarak açmıştık ve burada çok güzel faaliyetler yapılıyordu. Çocuklarımız burada çok güzel kurslarla geleceğe dair kendilerini geliştiriyorlardı. Ama 2019 yılından sonra maalesef ne sebeple anlamak mümkün değil burası kapatıldı ve 5 yıldır kapalı duruyor ve çocuklarımız böylesi güzel bir imkandan da mahrum kaldılar. Kapatılmış olan bu Çocuk Sanat Merkezimizi yeniden açıyoruz. Sadece buradaki binayı açmakla kalmayacağız inşallah Yozgat’ımızın bütün çocuklarını bu sanat, kültür ve sosyal faaliyetlerden faydalanmasını sağlayacağız. Bu yönde bir gayret içerisinde olacağız” dedi. "Mahallelere yatırımlarımız olacak" Yozgat’ın sadece Kent Park bölgesinden ibaret olmadığını da hatırlatan Arslan, “Belediyenin de devletin de bütün yatırımları o bölgeye yapılıyor. Sanki bu bölgenin ve ailelerinin bu bölgedeki çocukların bu tür şeylere ihtiyacı yokmuş gibi. İşte bizim burada bunu açmamızın sebebimiz de budur. Bölgedeki insanlarımızın, bu bölgedeki yaşayan kardeşlerimizin, onların çocuklarının, evlatlarının sosyal ve kültürel imkanlardan en güzel şekilde faydalanmasıdır. İnşallah bu dönemde bu tarafa epeyce yatırımlarımız olacak. Mutafoğlu, Çatak, Agah Efendi, Mehmet Hulusi Efendi, İstanbulluoğlu Mahallelerine epeyce yatırımlarımız olacak.” şeklinde konuştu.^
Uşak Başkan Yalım, 23 Nisan’da koltuğunu çocuklara devir etti Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104’üncü yıldönümünde koltuğunu Murat Emir Aray, Muhammet Mustafa Yardımcı, Halil İbrahim Kınvan ve Ahmetcan Kılınç’a devretti. Küçük başkanların ilk talimatı; park, halısaha, fırın ve market yapılması oldu. Halefinin talimatının takipçisi olacağını belirten Başkan Yalım ise “Çocuklarımızın taleplerini dikkate aldık. Tüm isteklerini bu yaz sonuna kadar gerçekleştirmiş olacağız” şeklinde konuştu. Uşak Belediyesi’nin Başkanlık makam odasında gerçekleştirilen sembolik devir-teslim törenine; Murat Emir Aray, Muhammet Mustafa Yardımcı, Halil İbrahim Kınvan, Ahmetcan Kılınç ve aileleri katıldı. Başkan Yalım, çocuklarla ve aileleriyle tek tek tanışarak sohbet etti. Makamda konuşan Başkan Yalım “Bizler elbette önümüzdeki yıllarda koltuğumuzu devredeceğiz. Ama bugün 23 Nisan’da, geleceğimizin teminatı çocuklarımıza olan güvenimizi taçlandırmak adına koltuğumu onlara devrettim. Yarının liderleri olan çocuklarımızın büyük hayaller kurmasını ve bu hayalleri gerçekleştirmek için azimle çalışmasını diliyor, tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum” ifadelerini kullandı. Küçük Başkan Aray heyecanını dile getirdi Koltuğa oturarak başkanlığı devralan Murat Emir Aray; “Burada olduğum ve bize armağan edilmiş bir bayramda başkan koltuğuna oturduğum için çok mutluyum. Yalım Başkanımıza isteklerimizi dile getirdik. Bizi dinlediği için Başkanımıza teşekkür ederiz” dedi. Başkan Yalım gelen taleplere kulak verdi Başkan koltuğuna oturduğunda büyük bir heyecan ve gurur hissettiğini ifade eden Muhammet Mustafa Yardımcı, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım ile tanıştığı için mutlu olduğunu söyledi. Yardımcı, “Elmalıdere Mahallesi’nde oturuyoruz. Başkanımızdan mahallemizde eksik gördüğümüz market, çeşme ve park gibi yerleri talep ettik ve Başkanımız bizi dinleyerek isteklerimizi gerçekleştireceğini söyledi. Şimdiden teşekkür ediyoruz” açıklamalarında bulundu. Sembolik devir teslim töreni, Başkan Yalım ile çocuklar ve aileleri arasındaki sıcak sohbetlerin ardından fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Gaziantep Kaplan: “Halı fuarları sektöre ve ülkemize dinamizm katıyor” Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, halı fuarlarının sektör açısından önemli buluşma noktaları olduğunu söyledi. Türkiye’nin net ihracatçı olduğu sektörlerden biri olan halı sektöründe iki önemli fuar yapılmaktadır. İstanbul’da yapılan CFE Halı ve Yer Kaplamaları fuarı dünyanın en önemli halı fuarı konumuna yükselirken Gaziantep Halı Fuarı, ortadoğu ve yakın coğrafyanın buluşma noktası olma özelliğini sürdürmektedir. Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği başkanı Zeynal Abidin Kaplan, yaptığı açıklamada fuarları önemsediklerini, her fuara büyük bir heyecanla hazırlandıklarını açıkladı. Başkan Kaplan, yaptığı açıklamada “Fuarlar, alıcı ve satıcıların buluştuğu önemli platformlardır. Ticaret zaman içerisinde şekil değiştirse de fuarlar, önemini her daim muhafaza etmektedir. Çok sayıda alıcı ve satıcının aynı zaman ve mekanda buluşabildiği başka bir organizasyon türü bulunmamaktadır. Gaziantep Halı Fuarı yıllardır şehir ekonomisine büyük bir canlılık katmakta ve sektörümüze önemli faydalar sunmaktadır. Bu yıl da fuarımızı büyük bir heyecanla beklemekteyiz. Firmalarımız büyük bir istekle en güzel tasarımlarını ve en yeni koleksiyonlarını fuarda görücüye çıkarmak üzere hazırlanmaktadırlar. Pandemi ve deprem sebebiyle birkaç yıl gerçekleştirilemeyen bu fuar, bu yıl sektörün en önemli aktörlerinin katılımı ile büyük bir özlemle beklenmektedir. Fuarımızın sektörümüze, şehrimize ve ülkemize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Gaziantep Halı Fuarı, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş tarafından, 28-31 Mayıs 2024 tarihleri arasında Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde düzenlenecek.
Mersin Başkan Seçer’den çocuklara park müjdesi: "Sizlere Müftü Deresi Yaşam Vadisi yapacağız" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar, makamında ziyaret ettikleri Seçer’e hediye takdim etti. Hediyeler için teşekkür eden Seçer, başkanlık koltuğunu tek tek gelen çocuklara bıraktı. Çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Seçer, "23 Nisan bize demokrasiyi, millet iradesini, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ifade ediyor. Birçok bir millet için olması gereken değerleri taşıyan bir gün. Ama bugünün çocukları için asıl önemi dünyada ilk ve tek çocuk bayramı olması. Bunu da Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz" dedi. "Sizlere Müftü Deresi Yaşam Vadisi yapacağız" Çocuklardan gelen taleplere de yanıt veren Seçer, kentte 500 dönümlük bir park yapacaklarını belirterek, "Sizlere Müftü Deresi Yaşam Vadisi yapacağız" diye konuştu. Çocuklardan birinin şehir müzesi talebinde bulunması üzerine Seçer, Taş Binanın restorasyonunun sürdüğünü ve yakın zamanda Mersin’e bir kent müzesi kazandıracaklarını söyledi. Kütüphaneleri çok önemsediklerini de ifade eden Seçer, kent genelinde 12 okuma salonun hizmette olduğunu ve bunların sayısını artırmak için çalışma yaptıklarını kaydetti. Çocukların kentte söz sahibi olabilmeleri için hayata geçirdikleri ’Çocuk Meclisi’ hakkında da bilgi veren Seçer, bu uygulamayı demokrasi bilincini küçük yaşta çocuklara aşılamak için oldukça önemsediklerini vurguladı. "Çocuk atölyeleri çocukların becerilerini geliştirmeleri için son derece iyi" Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni herkesin ziyaret etmesi gerektiğinin altını çizen Seçer, merkezde yer alan deneyler sayesinde çocukların analitik öğrenmeye ve düşünmeye teşvik edildiğinin altını çizdi. Açıldığı günden bu yana 60 bine yakın ziyaretçiyi ağırladıklarını belirten Seçer, "Çok rağbet var, çocuklar mutlaka bu merkeze gitsinler. Çocuk atölyeleri çocukların becerilerini geliştirmeleri için son derece iyi" dedi. Çocuk etkinlik merkezlerinin de çocuklar için faydalı olduğuna işaret eden Seçer, bütün çocuklara gelip görmeleri ve keyifle vakit geçirmeleri için çağrıda bulundu. Büyükşehir Belediyesinin kurs merkezlerine de değinen Seçer, sınava hazırlanan çocuklar için verimli kurs merkezleri olduğunu ve velileri de maddi külfetten kurtardığını kaydetti. Seçer, sundukları tüm hizmetlerden vatandaşların yararlanması için herkese haber verilmesini istedi. "Çocuklara tiyatro gösterisini belediyede yapacağız" Dezavantajlı mahallelere yönelik çalışmalara devam ettiklerini vurgulayan Seçer, çocuklara yönelik kültür-sanat etkinlikleri için de lojistik destek sağladıklarını duyurdu. Yeni belediye binasına da çocuklar için sinema salonu ve tiyatro sahnesi kuracaklarını dile getiren Seçer, "Çocuklarımızın belediyeye girmesini ve belediyenin sivilleşmesini istiyorum. Asık suratlı bir belediye değil, çocukların girdiği, insanların son derece kendini rahat hissettiği bir belediye olsun. Çocuklara tiyatro gösterisini belediyede yapacağız" diye konuştu. Başkan Seçer, ziyaret sonunda çocuklara hediye verdi.
Muş Köy okulunda 12 yıl sonra 23 Nisan coşkusu MUŞ (İHA) – Muş Hasköy ilçesine bağlı köy okulunda 12 yıl sonra ilk defa 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı Hasköy ilçesinde uzun yıllar öğrenci yetersizliği sebebiyle kapalı kalan Ortanca Köyü İlkokulu, 12 yıl aradan sonra 2023-2024 döneminde yeniden açıldı. Köy halkı ve öğrenciler, yıllardır kapalı durumda olan okullarının tekrar açılmasıyla birlikte büyük bir mutluluk yaşamıştı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusunun yaşandığı köyde, 12 yıl sonra sevinç dolu bir kutlama gerçekleştirildi. Okul bahçesinde gerçekleştirilen etkinliklerde çocuklar gönüllerince eğlendi. Köyden gelen vatandaşlar da bu anlamlı günde bir araya gelerek çocukların mutluluklarına şahit oldular. Yapılan etkinliklerin sona ermesi ile birlikte öğrenciler, öğretmeni ile birlikte kırlarda gezerek sohbet etti. Köyde 12 yıl sonra düzenlenen 23 Nisan etkinliklerine katılan Hasköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Necdet Bozyel, “Şu an Hasköy ilçemize bağlı Ortanca köyündeyiz. Mevcut okulumuz 2012 yılından beri öğrenci yetersizliğinden dolayı kapalı bulunmaktaydı. 2023-2024 eğitim öğretim yılında bakanlığımızın da öğrenci sınırlaması olayını kaldırdığından dolayı okulumuzu tekrar eğitim öğretime açtık. Şu an yeterli öğrenci sayısına ulaşmış bulunmaktayız. Bu vesileyle 12 yıl sonra çocuklarla birlikte kendi bayramları olan 23 Nisan’ı kutlamak, heyecanlarına ortak olmak maksadıyla biz de yanlarında bulunduk. Çok heyecanlıyız, çok mutluyuz” dedi. 12 yıl sonra öğrencilerle birlikte bu köyde 23 Nisan’ı kutladıkları için mutlu olduklarını belirten köy öğretmeni Nesrin Gök de, “Bu köy ilk atama yerim. Ben Mersin’den geldim buraya, Ortanca köyündeyim. Okulum 12 senedir kapalıydı. Açıldığında da ilk atanan kişi ben oldum, bu ayrı bir mutluluk benim için. Bugün de burada İlçe Milli Eğitim Müdürümüzle beraber 23 Nisan’ımızı kutladık. Çok güzel geçti” ifadelerini kullandı. Okulunda 8 öğrencisi olduğunu söyleyen Gök, “Onlar benim öğrencim. Öğrenci sayısının azlığından dolayı onlarla birebir ilgilenmek için bolca fırsatım oluyor. Ben Muş’un Hasköy ilçesinden geliyorum buraya. 30 kilometre yol geliyorum her gün. Ama her gün gelirken de büyük bir heyecanla geliyorum. Onlara bir şeyler katabilmek umuduyla, onların hayatlarına bir iz bırakmak heyecanıyla geliyorum. Özellikle bahar ayı geldiği için her yer yeşillendi. Derslerimizi dışarıda da işlediğimiz oluyor. Çocuklarla etkileşimli bir şekilde derslerimizi işliyoruz. Onlara güzel bir gelecek sunmak için elimden geleni yapıyorum. Beraber ilk defa bu köyde 23 Nisan kutlamaları yapıldı. Öğrencilerimin hatıralarını güzel bir iz bırakmak beni çok mutlu etti. Beraber şiirler okuduk, yarışmalar yaptık, dans gösterilerimiz oldu. Çok coşkulu bir şekilde kutladık. Bugün de onlara güzel bir anı bırakabildiğim için çok mutluyum” şeklinde konuştu. Hazırladıkları etkinliklerle güzel bir an yaşadıklarını söyleyen öğrencilerden Beren Rojin Sayılgan ise kendi okullarında ilk defa 23 Nisan’ı kutladıklarını belirterek, “Bugün 23 Nisan’ı kutladık. Ben günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptım. Sonra arkadaşlarım da şiirlerini okudu. Gösteri ve koro çalışmasını yaptıktan sonra oyunlar oynamaya başladık. Sonra öğretmenimizle kırlarda gezdirdik. Hepimizin 23 Nisan’ını kutlarım” ifadelerini kullandı.