YEREL HABERLER - 08 Nisan 2017 Cumartesi 12:39

Başkan Karatay: "Kalkınmanın olabilmesi için siyasi istikrarın olması gerekir"

A
A
A
Başkan Karatay: "Kalkınmanın olabilmesi için siyasi istikrarın olması gerekir"

AK Parti Aksaray İl Başkanı Abdulkadir Karatay, yeni anayasa ve hükümet sisteminin Türkiye’ye siyasi istikrar kazandıracağını kaydetti.

AK Parti Aksaray İl Başkanı Abdulkadir Karatay, yeni anayasa ve hükümet sisteminin Türkiye’ye siyasi istikrar kazandıracağını kaydetti.


Anayasanın devletin yapısını, işleyişini ve şeklini gösteren, yurttaşların hak ve özgürlüklerini garanti altına alan, erklerin nasıl kullanılacağını gösteren ve normlar hiyerarşisinin en tepesinde yer alan belge olduğunu belirten Başkan Karatay, “Toplumsal bir sözleşme olmasının haricinde anayasa ihtiyaç olması halinde de değiştirilebilir bir metindir. Daha doğru bir ifadeyle değiştirilemeyecek maddeler dışında mevcut sistemin sorunlara, tıkanıklıklara çözüm bulamadığı durumlarda, konularda anayasa ihtiyaç dahilinde değiştirilerek bir çözüm reçetesi, bir güvence olarak halka sunulmaktadır” dedi.


Bir ülkede ekonomik istikrar ve kalkınmanın olabilmesi için mutlaka siyasi istikrarın olması gerektiğini belirten Başkan Karatay, “Her 10 yılda bir meydana gelen darbeler, muhtıralar ve post-modern darbeler ülkemizde istikrarın sağlanamadığının göstergeleridir. Terörün ve FETÖ benzeri yapılanmaların can yaktığı günler, mevcut Cumhurbaşkanlığının ve hükümet sisteminin sorunları önleyemediği, tıkanıklıkları gideremediği ve sürdürülebilir olmadığını göstermiştir. Buna binaen anayasa değişikliği gündeme gelmiştir. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından üzerinde mutabakat sağlanan 18 maddelik yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi meclisten geçerek halk oylamasına sunularak karar millete bırakılmıştır” şeklinde konuştu.



"Neden evet demeliyiz"


16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak referandumunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Karatay, “Anahtar kelimenin istikrar olduğu yeni sisteme, yargının bağımsız ve tarafsız olması, evrensel hukuk ve adalet gereğince Cumhurbaşkanı üzerinde denetim sahibi olması için evet. Hukukun üstünlüğü, kanun teklif etme konusunda yalnızca vekillerin yetkili kılınması, milletin iradesinin devlet yönetiminde daha etkili ve güçlü olması, geçmiş deneyimlerin tekrar yaşanmaması için evet. Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında yaşanan sorunların ve çift başlılığın son bulması, vesayetin bitmesi, yönetimde kontrol sağlayıp terörün ve gizli yapılanmaların ülkemizden temizlenmesi ve daha etkin bir mücadelenin verilmesi, hem içerde hem de dışarda güçlü Türkiye olmak için evet. Sahada ve masada ülkemizi ilgilendiren konularda söz sahibi olmak, bürokrasinin geciktirici ve ağırlaştırıcı etkisini törpülemek, işsizliği sona erdirmek, refah içinde 2023 hedeflerine yürümek, dünya ile rekabet edebilmek ve gelişmiş ülkeler sınıfında olabilmek, ülkemize her alanda daha iyi hizmetler yapabilmek ve devlet görevlileri üzerindeki baskıları kaldırabilmek için evet. Milletimizin refahını ve huzurunu arttırmak, çocuklarımızın geleceğini ve devletimizin bekasını garanti altına almak, en önemlisi egemenliği gerçek anlamda kayıtsız şartsız millete vermek, millet iradesini daha da güçlü kılmak daha büyük, güçlü, istikrarlı bir Türkiye için evet demeliyiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.