GENEL - 09 Eylül 2018 Pazar 13:04

Çoluk çocuk tarlalarda çalışıp, çadırlarda yaşıyorlar

A
A
A
Çoluk çocuk tarlalarda çalışıp, çadırlarda yaşıyorlar

Türkiye’nin dört bir yanına tarım işçisi olarak çalışmaya giden Şanlıurfalı tarım işçileri, Aksaray’da da çoluk çocuk demeden tarlalarda ekmeğinin peşinde koşuyor.

Türkiye’nin dört bir yanına tarım işçisi olarak çalışmaya giden Şanlıurfalı tarım işçileri, Aksaray’da da çoluk çocuk demeden tarlalarda ekmeğinin peşinde koşuyor.


Sıcak havada gün boyu tarlada emek veren Şanlıurfalı tarım işçileri, kurdukları çadırlarda güç şartlarda geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’a gelen yaklaşık 15 bin kişilik Şanlıurfalı tarım işçisi, bölge bölge dağılarak tarlalarda çalışıyor. Nisan ayında gelen ve Kasım ayının sonuna kadar tarlalarda farklı ürün desenlerinde çalışmalarını sürdüren tarım işçilerinin çocukları ise okula gidememekten şikayet ediyor. Tarım işçileri, Aksaray’da tarım sektörüne önemli derecede katkı sağlarken, yetkililer Şanlıurfalı tarım işçilerinin katkısını anlatmak için işçilerin olmaması halinde Aksaray’da tarımın da olmayacağını söylüyor.



“Şanlıurfalı işçiler olmazsa Aksaray’da tarım yapamayız”


Aksaray nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığını belirten Aksaray Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, “Urfa’dan gelen tarım işçilerimiz Aksaray’da tarıma yardım etmek için geliyor. Yani, ürettiğimiz ürünlerde ciddi şekilde katkıları var. Ben öncelikle kendilerine teşekkür ediyorum, Allah razı olsun diyorum. Urfa’dan gelen işçilerimiz olmazsa biz Aksaray’da tarım falan yapamayız. Yaklaşık 10-15 bin kişi geliyor. İlimizin çeşitli yerlerinde, çeşitli ilçelerinde ürün desenine göre hizmet ediyorlar, çoluk çocuk çalışıyorlar. 4’üncü aydan tut, 11’inci ayın sonuna kadar memleketini bırakıp burada ekmek parası için 40 derece sıcaklığın altında üretime katkı sağlıyorlar. Çadırlarını buraya kuruyorlar. Bölgedeki tarım arazilerine dağılıyorlar. Tabii bizler de işçilerimizin eksiklikleri oluyor, su olsun, elektrik olsun, buna benzer ihtiyaç olsun... Elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Su konusunda yardımcı olduk. İnşallah ileriki yıllarda da gerek elektrik gerekse de WC-duş ihtiyaçları olsun gidermeye çalışacağız” diye konuştu.



“Tarlada çalışacak yerli işçi bulamıyoruz”


Ziraat Odası Başkanı Koçak, Aksaray’da tarım arazilerinde çalışacak Aksaraylı bulamadıklarını belirterek, “Gelen kardeşlerimiz çadırlarda yaşıyorlar aile şeklinde. Her ailenin bir tane çadırı var. Çoluğuyla, çocuğuyla çadırın içinde yaşıyor. Yemeğini çadırın içinde yapıyorlar. Gece yatıyorlar çadırlarda, sabah da işe gidiyorlar. Yani hepsi aile olduğu için bir ev gibi çadırı kullanıyorlar. Aksaray’ın yüzde 80’i tarım ile uğraşıyor. Aksaray’da tarım işçisi olmadığından dolayı pancar sezonu çapa yaptırıyoruz. Çapaya Aksaray’ın yerli insanını bulamıyoruz. Köyde, kentte, mahallelerde yerli insan bulamıyoruz. Aksaray’da tarım arazilerinde çalışacak eleman bulamıyoruz, Urfa’dan gelen 10-15 bin civarı aile tarıma, ekonomiye ciddi şekilde katkı sağlıyorlar” dedi.



“Urfa’da iş sahası olmadığı için buradayız”


Şanlıurfalı tarım işçilerinin sorumlusu olan İsmail Çavuş (48), Şanlıurfa’da iş sahası olmadığı için Aksaray’a mecburen geldiklerini belirterek, “Şanlıurfa’dan geldik. Tarım işçisi olarak burada çalışıyoruz. Urfa’da iş sahası olmadığı için Aksaray bölgesine geliyoruz. Şu anda Aksaray’a nüfus olarak 15 bin işçi buraya geliyoruz. 11’inci aya kadar Aksaray’da kalıyoruz. 40 derece sıcağın altında ayçiçeği kesiyoruz. Yevmiyelerimiz çıkmıyor. Bazen 25-30 TL’ye geliyor yevmiyelerimiz. Birde burada bazı arkadaşlar paramızı vermiyor. Bizleri zorla çalıştırmak istiyor. İş sahası olmadığı için, birde Urfa’da ağalar hep pamuk ekiyor. Pamuk da biçere veriliyor. Fabrika olmadığı için mecburen millet tarım işçisi olarak dışarı çıkıyor. Urfa’nın yüzde 90’ı hep dışarıda çalışıyor şu an. Ne sigortası var, ne başka bir şeyi. Tarlalarda çalışıyoruz” dedi.


Tarım işçisi olarak Şanlıurfa’dan Aksaray’a gelen Naif Uğurlu (28) ise, “Urfa’dan buraya çalışmak için geliyoruz. Bu sıcakta halimizi görüyorsunuz. 40 derece sıcakta çalışıyoruz. Yevmiyemiz çıkmıyor. Memleketimizde iş yok, güç yok, mecburen geliyoruz. Geliyoruz ama yevmiyelerimiz çıkmıyor” dedi.



“Çadırın altında yaşamak zor”


Şanlıurfalı tarım işçisi Mehmet Demir (25) ise çadırda yaşamanın zor olduğunu anlatarak, “Urfa’dan buraya geldik. Urfa’da iş sıkıntısı var. Burada sıcaklığın altında çalışıyoruz. Yaşamak zor geliyor bize. Görüyorsunuz işte, anlatmamıza gerek yok. Çocuklar, biz zorlanıyoruz. Çalıştığımız yerde bazen hakkımızı alamıyoruz. Çadırda kalıyoruz. Çadırın altında yaşamak zor bir şey. Su, elektrik sıkıntısı var. Geçim zor oluyor bize” dedi.


Çoğu zaman aileleriyle birlikte tarlalarda çalışan çocuklar ise okula gidememekten şikayet ediyor. Kimisi doktor, kimisi öğretmen olmak isteyen çocuklar, “Okula gitmek istiyorum, beni götürmüyorlar. Okula gidemiyorum. Ailem çalışıyor. Büyüyünce doktor olmak isterdim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.