SAĞLIK - 18 Ocak 2018 Perşembe 15:17

Amasya Üniversitesi ile Sağlık Müdürlüğünden ortak proje

A
A
A
Amasya Üniversitesi ile Sağlık Müdürlüğünden ortak proje

Amasya Üniversitesi ile Amasya İl Sağlık Müdürlüğünün ortağı olduğu ‘Havayolu Yönetiminde Glottik ve Ekstraglottik Alternatif Havayolu Yöntemlerinin Kullanımı’ adlı projenin tanıtım toplantısı yapıldı.

Amasya Üniversitesi ile Amasya İl Sağlık Müdürlüğünün ortağı olduğu ‘Havayolu Yönetiminde Glottik ve Ekstraglottik Alternatif Havayolu Yöntemlerinin Kullanımı’ adlı projenin tanıtım toplantısı yapıldı.


Avrupa Birliği Bakanlığı Erasmus+ KA202 Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklık Projeleri kapsamında başvuran 206 projeden kabul edilen 26’sından biri olup Macaristan’dan Debrecen Üniversitesi ve Romanya’dan Din Craiova Üniversitesinin de ortak olarak katıldığı 2 yıl süreli proje kapsamında Sabuncuğlu Şerefeddin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi hizmetler ve Teknikler Bölümünden Öğretim Görevlisi Aslı Aydoğan, hava yolu tıkanıklığı, solunumun durması gibi nedenlerle solunum fonksiyonunu gerçekleştiremeyen hastalara ağız içi, soluk borusu içi gibi solunum yollarına yerleştirilen ekipmanlarla hastanın oksijenlenmesinin sağlanması anlamına gelen havayolu yönetimi için çok çeşitli donanımlar kullanılmasına karşın Türkiye’de sıklıkla soluk borusuna yerleştirilen tüp aracılığıyla yönteminin kullanılırken kısa boyun yapısına sahip olma, obezite, girik alt çene, boyun hareketliliğinin az olması, servikal travma gibi hava yolu yönetimini sağlamanın zor olduğu hastalarda soluk borusuna tüp yerleştirilmesi işlemi uygulama süresinin uzamasıyla hastanın oksijen gereksiniminin karşılanmasının gecikmekte olduğunu belirtti.


Bununla birlikte tecrübesizlik ve bilgi eksikliğine bağlı olarak mide entübasyonu gibi başarısız girişimlerin olay yerinin müdahale için uygun olmamasının hasta yakınlarının gözetimde uygulama yapmanın oluşturduğu stres ve hareket halindeki ambulans içerisinde endotrekeal entübasyon gibi zorlu bir işlemi gerçekleştirmeye çalışma gibi nedenler hızlı ve başarılı bir şekilde oksijenlenmenin sağlamasını engellemekte olduğuna değinen Aslı Aydoğan, “Bu durum hastada geç oksijenlenme bağlı hipoksi, beyin hasarı, myokard hasarı ve ölüm gibi durumlara neden olmaktadır. Günümüzde bu durumların önlenebilmesini sağlamak amacıyla pek çok yeni ve alternatif hava yolu ekipmanları geliştirilmiştir. Bu nedenle aynı yöntemlerde ısrarcı olup tekrar etmek yerine zor hava yolu durumunda alternatif yöntemlerinin (Laringeal maske havayolu-LMA, entübasyon larengeal maske havayolu E-LMA, özefageal treakeal maske havayolu –kombitüp gibi supraglottik ekipmanlar, videolaringoskop gibi video destekleyici yöntemler ve fiberoptik laringoskop gibi glottik yöntemler) kullanılması önemli ölçüde komplikasyonların ve mortalitenin azalmasını sağlayacaktır. Bu alternatif yöntemler uygulama kolaylığı, endotrakeal entübasyon uygulamalarına göre daha hızlı olarak uygulanabilmeleri, yüksek başarı oranları, güvenilirlikleri ve başarısız entübasyon girişimlerinde kurtarıcı olarak kullanılabilmelerinin yanında ağız içerisine kör bir şekilde yerleştirilebilmeleri, vokal kordların görüntülenmesine ve dolayısıyla çenenin yukarı ve öne doğru güçlü bir şekilde çekilmesine gereksinimlerinin olmamaları nedeniyle daha az bir servikal vertebral hareket sağlamaktadırlar. Bu yöntemlerin kullanımının daha kolay, daha kısa sürede ve tecrübesiz kişiler tarafından da uygulanabilir olması başarı oranını artırmakta ve zor hava yolu yönetimini çok daha güvenli bir hale getirmektedir. Buna karşın Türkiye’de hem üniversitelerde verilen hava yolu yönetimi eğitimlerinde yeni uygulamaların birçoğu kullanılmamakta hem de ambulans ve hastanelerde bu ekipmanların birçoğunun bulunmamasına bağlı olarak hava yolu yönetiminde endotrekeal entübasyon dışında kalan diğer alternatif yöntemlerin kullanımı oldukça az olarak karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu.


Avrupa ülkelerinde bu yenilikçi yöntemlerin yoğun kullanımı nedeniyle ulus ötesi hareketlilik faaliyetleri gerçekleşeceklerini anlatan Aydoğan, “Tüm ortaklarımızla birlikte toplamda beş hareketlilik faaliyeti olacaktır. İlk faaliyet Türkiye’de gerçekleşecek, yurt dışı ortaklarımız ve yurt içi ortağımızla biraraya gelerek kullanılan hava yolu yöntemleri hakkında bir durum analizi yapılacak, hastane öncesi hizmet veren acil sağlık hizmeti istasyonları ve acil servislerin ziyareti ile saha analizi yapma gibi aktiviteler gerçekleştirilecektir. Sonrasında tüm ortaklar iki kez Macaristan iki kez Romanya olmak üzere dörder günlük ulus ötesi hareketlilik faaliyetlerini gerçekleştirecekler ve bu ülkelerde acil sağlık hizmeti veren kurumlarda kullanılan yenilikçi alternatif yöntemler hakkında durum analizi yapılacaktır. Ortaklar bu hareketlilik faaliyetleriyle müfredat geliştirme ve ‘Hava Yolu Yönetiminde Kullanılan Alternatif ve Yeni Yöntemlerin Kullanımı’ isimli bir kitapçığın çalışmalarını yapacaklardır. Son olarak üniversitemiz ilk ve acil yardım programında eğitim gören 10 öğrenci Macaristan, 10 öğrenci Romanya olmak üzere her grup için bu programda eğitim veren iki akademisyenin refakatiyle yedi günlük bir hareketlilik gerçekleştireceklerdir. Öğrencilerimize hareketlilik faaliyetleri öncesi dil eğitimi ve Avrupa motivasyon kursu verilecektir. Acil sağlık hizmeti veren kurumlarda staj faaliyetini gerçekleştirecek olan öğrencilerimiz Avrupa’da acil sağlık hizmeti veren kurumlardaki alternatif havayolu ekipmanlarının kullanımını gözlemleyebilecekler ve burada yurt içi ortakların vereceği uygulamalı eğitimlere katılarak bilgi, beceri sahibi olabilecek ve yeteneklerini geliştirebileceklerdir. Ulus ötesi bu ziyaretler diğer yandan da öğrencilerimiz için bir kültürel faaliyet etkinliği olacaktır. Aynı zamanda bütün katılımcılar ve öğrencilere Europass belgesi düzenlenecek böylece Avrupa çapında kullanılacak bu standart belge ile katılımcıların hareketlilik dönemi edindiği beceri ve yeterlilikleri detaylı bir şekilde kayıt altına alınacaktır” şeklinde konuştu.


Proje kapsamında yurt içi ve ulus ötesi ortaklarla bir araya gelinerek hava yolu yönetiminde kullanılan alternatif yöntemler hakkında en güncel, en yenilikçi, en uygun bilgilerin açığa çıkarılması hususunda yapacağımız bu çalışmalar sonucunda bir eğitim modülü ve müfredat programı geliştirileceğini vurgulayan Aydoğan şöyle devam etti: “Geliştirilen bu müfredat programının Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları İlk ve Acil Yardım Programı’nda verilen ‘Acil Hasta Bakımı’ dersi içerisine yerleştirilmesi planlanmaktadır. Ayrıca proje sonuç çıktısı olarak hazırlayacağımız bir kitapçık Yüksek Öğrenim Kurumu ve Sağlık Bakanlığı’na gönderilerek bu konuda farkındalık oluşturulması planlanmaktadır. Çalışan paramediklere ve diğer sağlık çalışanlarına proje sonucu ortaya çıkan bilgi ve beceriler doğrultusunda eğitim kursları düzenlenecek, bu eğitimi alanlar eğitim sonrası kazandıkları bilgi ve geliştirdikleri beceriler doğrultusunda daha etkili, yenilikçi, uygun yöntemleri uygulayarak hizmet verecekler, böylelikle bilgi eksikliği ve uygun yöntemin kullanılmamasına bağlı oluşan hasarlar ve ölümlerin önüne geçilmiş olunacaktır. Böyle topluma sunulan sağlık hizmetinin daha bilinçli ve nitelikli verilmesi desteklenecektir.”


Toplantıya, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, İl Sağlık Müdürü Dr. Öner Nergiz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Polat, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arzu Cansaran, Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Murat Şahin, Öğretim Görevlisi Arslan Say ile diğer yetkililer de katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.