KÜLTÜR SANAT - 29 Kasım 2017 Çarşamba 10:05

‘Hattatların piri’ne özel müze

A
A
A
‘Hattatların piri’ne özel müze

Amasya Belediyesi ‘Hattatların piri’ Şeyh Hamdullah ile ilgili önemli bir projeye imza atıyor.

Amasya Belediyesi ‘Hattatların piri’ Şeyh Hamdullah ile ilgili önemli bir projeye imza atıyor.


Tarihi Hatuniye Mahallesi’nde nostaljik Amasya evi görünümündeki 3 katlı Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi binasının inşasının tamamlanmasının ardından şimdi de binanın içinin donanımı aşamasına geçildi.


Amasyalı Şeyh Hamdullah’ın adını taşıyacak olan müzenin hattatları da heyecanlandırdığını belirten Amasya Belediye Başkan Yardımcısı Osman Akbaş, “Şeyh Hamdullah Türk-İslam sanatı içinde yer alan hat sanatına önemli bir yön vermiş, kriterlerini ortaya koymuş olan hattatlarımızın başında geliyor. Dünya üzerinde hat sanatıyla ilgilenen herkes tarafından çok iyi bilinip üstat olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla onun adına yapılan bir müzede bir hattatın eserinin sergileniyor olması o hattat için her şeyden önce bir prestijdir. Bir anlamda da vefanın gereğidir” dedi.


Hat sanatının en güzel örneklerinin sergileneceği müzede Mısır, Sümer, Hitit yazılarından başlayıp yazının insanlık tarihi içinde gelişim sürecinin de aktarılmasının yanı sıra hat ile birlikte gelişen sanatlar olan ciltçilik, ebru, tezhip gibi sanatların da yapım aşamalarıyla birlikte uygulamalı olarak tanıtılacağına değinen Akbaş, konukların müzede İslami kültürle olgunlaşmış sanat anlayışının zirveye ulaştığı hat sanatı konusunda ciddi bilgiler öğreneceğine inandığını söyledi.



"Amasya’da bir Osmanlı çığırının oluşmasına zemin hazırlamış"


Osmanlıların ilk devirlerinden itibaren sanatın her alanında başlattığı büyük yenilik hamlesinin klasik devirde altın çağını yaşadığını anlatan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hicabi Gülgen de, “Şehzadelerin yetişmesi için gönderilen alim ve sanatkarlar Amasya’da bir Osmanlı çığırının oluşmasına zemin hazırlamış, burada küçük nüveleri beliren hareketlilik, İstanbul’da kemale ermiştir. Osmanlı Devleti’nde sanatın ilerlemesinin nedenleri üzerinde duran araştırmacılar, bunu üç temele dayandırırlar. Bunlar, sanattan ve sanatkardan anlayan, bunları istihdam eden feraset sahibi sultanlar; sanatkarın yetişmesini temin eden okul ve muhitler ile devletin geldiği ekonomik seviye olarak gösterilir. 1429 tarihinde Amasya’da doğan Hattat Şeyh Hamdullah da şehzadeliği sırasında Sultan II. Bayezid tarafından keşfedilmiş böylelikle İslam yazı sanatında büyük bir çağın kapılarının açılmasını sonuç vermiştir. II. Bayezid Sultan olarak İstanbul’a geçtiğinde Amasyalı Şeyh Hamdullah’ı İstanbul’a davet ederek saraya almış, gerekli imkanları sunarak hat sanatında yeniliğin açılması yolunda niyetlerini ortaya koymuştur” diye konuştu.


Şeyh Hamdullah Aklam-ı Sitte adı verilen yazı türlerinden özellikle Sülüs ve Nesih yazılara ağırlık verdiğini vurgulayan Doç. Dr. Gülgen, “Sülüs ve nesih yazılarda harf bünyelerini tekrar gözden geçiren Şeyh Hamdullah deruni bir aşkla girdiği halvetten yeni yazılarla çıkmış böylece bütün İslam dünyasında halen kullanılmakta olan yazı bünye ve duruşlarını ortaya koymuştur. Bu büyük atılım, sanat dünyasında kendisinden ’Şeyhü’l-Hattatin’ diye bahsedilmesine neden olurken bir diğer yandan da yetiştirdiği hattatlar sayesinde de bu yazının yayılmasına ve ekolünü tesis etmesine sebep olmuştur. Namı dünyaya yayılan ve eserleri en mühim koleksiyonlarda başköşeye yerleştirilen Şeyh Hamdullah’ın Amasya’da doğup büyümüş olması, hat eğitimini Amasya’da almış olması unutulmamalıdır. Amasya Belediyesi’de bu büyük sanatkarımızı Amasyalı hemşehrilerimize ve misafirlerimize tanıtmak gayesiyle bir müze kurmayı ahde vefanın mucibi saymışlardır. Bu vesileyle bir kez daha Amasya Belediyesinin değerli başkan ve yöneticilerine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Bu proje geleceğin hafızlarını yetiştiriyor: 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığınca 2014’den beri yürütülen “Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi” çerçevesinde icazetnamelerine kavuşan hafız sayısı 11 bin 300 oldu. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, 177 okulda yürütülen projeyle 20 bine yakın öğrencinin hafızlık eğitimi aldığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliği çerçevesinde yürütülen "Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi" çerçevesinde 2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılından itibaren 11 bin 300 öğrenci icazetnamelerini aldı. Başiskele ilçesi Yeşilyurt Mahallesindeki Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programda; Müzhebbibe Fatma Aydın İmam Hatip Ortaokulu ile Kuran Kursu’nda hafızlık eğitimimi başarıyla tamamlayan 19 öğrenci daha icazetnamelerini aldı. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen organizasyonda aileleri, yakınları ve öğretmenleri hafızların heyecanlarına eşlik etti. “11 bin 300 hafız yetişmiştir” Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, “İmam Hatip Okullarımız ile birlikte Kur’an kurslarımızın hafızlık süreci, Milli Eğim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla müşterek başlayan projedir. Bu güne kadar 11 bin 300 hafız yetişmiştir. Bizim hafızlık geleneğimizde eskiden öğrencilerimiz 5’inci sınıfı bitirir, 2- 3 yıl da hafızlığa giderdi. Sonra yaşları büyüdüğü için kendi arkadaşları ile okula devam edemez, daha küçük yaşlardaki öğrencilerle okurdu. Öğrenci, liseye devam ederken zorlanır ve maalesef birçok hafızımız üniversiteye devam edemezdi. Ama bu sistemle birlikte öğrencilerimiz hafızlıkta akademi öğrenmelerine geri kalmadan, sosyal ortamdan, okul ortamından uzak kalmasın diye Kur’an kursu ile iş birliği haline girdik. Dolayısıyla okulla beraber bu sistemi yürüten 177 okul bulunuyor. 20 bine yakın öğrencimizde hafızlık eğitimi almaktadır. Maksadımız okullarımızda fen bilimleri, sosyal bilimler ve temel İslam bilimlerinde olan hafızlık eğitimini aynı çatı altına almaktır" ifadelerini kullandı. "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir" Hafızlığın yeryüzünde bir insana nasip olabilecek en güzel derce olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hafızlık bütün dünyevi unvanları üzerindedir. Hafızlık ile diğer ilimleri birleştirmek gerekiyor. Dini ilimler ve din dışı ilimler diye bir tasnif yok. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam, bu ilimler ne kadar dini ise matematik, astronomi, tıp ile tabii bilimler dediğimiz ilimler de dini ilimdir. O ilimlerde zirvede olan alimlere baktığımız zaman, küçük yaşlarda hafız olduklarını görüyoruz. Örneğin İbni Sina 11 yaşında olmuş. Sadece ulumu İslamiye de değil tabii ilimlerde de kendisini çok iyi yetiştirmiş. Kanun Fıt Tıb isimli altı ciltlik kitap yazmış ve altı asır Avrupa okullarında, üniversitelerinde, ders kitabı olarak okutulmuş. Matematikte, kimyada, fizikte, astronomide pek çok alim önce Kuran’ı öğrenmişler, onun üzerine diğer ilimleri elde etmişler. Milli Eğitim Bakanlığımızın ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın ortak yürüttüğümüz bu proje ile örneklerini gördüğümüz yavrularımız, kardeşlerimiz, 11 bin hafızımız bu okullardan mezun oldu. Onlarda geçmiş alimlerimizin yolunu devam ettirmelerini bekliyoruz. Farklı ilimlerle ilgili kitap ve makale, Allah’ın kitabını daha iyi anlayayım niyetiyle okunursa, her okunan cümlede harcanan zaman nafile ibadet etmiş kadar değerli olur” diye konuştu. “Meal çalışması yapıyoruz” Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gök ayetlerinin meali konusunda çalışma yürüttüklerini söyleyen Erbaş, “100 civarında ayet var, meal çalışması yapıyoruz. Çeşitli alanlardan hocalarımız, ayetlerin konusuna göre uzmanları ile istişare yaparak o ayeti en güzel şekilde anlamaya çalışıyorlar. Hafızlarımızdan inşallah çok şeyler bekliyoruz. Onlar Kuran’ın hafızı Kuran’da onların hafızı. ‘Şüphesiz Kuran’ı biz indirdik ve onun muhafızı biziz buyuruyor’ Rabbimiz. Kim eliyle, Hafızlarımız eliyle. Onların zihinleri vesilesiyle Cenabıhak Kuran’ı koruyor. Kur’an’da hafızlarımızı koruyor” ifadelerini kullandı. Programa Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yanı sıra; Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Görmez, Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü, imamlar, müezzinler ve vatandaşlar katıldı. Programın sonunda Kuranı Kerim tilaveti ve dua edildi.