KÜLTÜR SANAT - 30 Temmuz 2018 Pazartesi 09:15

Kurşun dökme geleneği 2 bin 500 yıllık

A
A
A
Kurşun dökme geleneği 2 bin 500 yıllık

Amasya’daki Oluz Höyük arkeolojik kazılarında bulunan kurşun parçaları nazara karşı suya kurşun dökme geleneğinin Anadolu’da yaklaşık 2 bin 500 yıldır uygulandığını ortaya çıkardı.

Amasya’daki Oluz Höyük arkeolojik kazılarında bulunan kurşun parçaları nazara karşı suya kurşun dökme geleneğinin Anadolu’da yaklaşık 2 bin 500 yıldır uygulandığını ortaya çıkardı.


12 yıldır süren kazının başkanı olan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, buldukları ergitilmiş kurşun parçalarının bu geleneğinin Anadolu’daki ilk örnekleri olduğunu söyledi.


Oluz Höyük’ün Pers döneminde güçlü bir mimari kimliği ve kültürü olan bir yerleşme olduğunu ve bu dönemde halkın kurşun madenine ilgisi olduğunun bilindiğini kaydeden Prof. Dr. Dönmez, onlarca şekilsiz kurşun bulmalarının ardından yöre halkından yardım alarak yaptıkları deneysel arkeoloji çalışmalarında dökülen kurşunla buldukları kurşunların benzeri şekilleri aldıklarını belirterek, "Antik örneğimizde amorf bir şekil var. Suyun içine atılmış. Demek ki her ikisinde de aynı uygulamalar aynı pratikler yapılmış. Yeni örnek ile 2 bin 500 yıllık örnek arasında hiçbir fark yok. Yeni döktüğümüz kurşun ile antik kurşun parçalarını karşılaştırdığımızda neredeyse şekillerin bire bir olduğunu tespit ettik. Bu durumda da antik kurşun parçalarının cüruf olmadığını, gelişi güzel oluşmadığını, suya dökülerek bu şekilleri aldığını anlamış olduk. Bu da bize bugünkü Anadolu’daki kurşun dökme ve nazar inancıyla ilgili direkt bir bağlantı olanağı kurmayı sağladı" diye konuştu.


Kurşun dökme geleneğinin Orta Asya ve Şamanizm inancıyla ilgili olduğunun düşünüldüğünü ancak Amasya’da bulunan parçalarla bu geleneğin Anadolu’dan da köken aldığını ve Türklerin nazara karşı söz konusu geleneği devam ettirmiş olduklarını saptadıklarını vurgulayan Prof. Dr. Dönmez, "Bulunan parçalar bildiğimiz kadarıyla ilk. Diğer kazılarda ya da arkeolojik çalışmalarda böyle bir buluntu olduğunu hatırlamıyoruz. Şu an için Oluz Höyük örnekleri hem bilinen en eski örnekler hem de tek örnekler ve bunlar günümüzde tüm ayrıntılarıyla yaşayan geleneğin Türk adetlerinin bir parçası olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.


Bu yıl 12. sezonuna girilen kazılara Selçuk Üniversitesi ile Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinden de akademisyenlerin katıldığına değinen Prof. Dr. Dönmez, 11 yıllık dönemde yaklaşık bin 200 eseri çıkartıp Amasya Müzesi’ne teslim ettiklerini de sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da şoke eden tehlikeli yolculuklar kamerada: Çocukların canını hiçe sayıp taşıdılar Kağıthane’de scooter ile yolculuk yapan bir kişi, çocuğunu da kucağında taşıyarak yürekleri ağızlara getirdi. Bisikletle yolculuk yapan başka bir kişi ise, iki çocuğunu bisikletin yanlarına oturtarak yolculuğuna devam etti. Yine Kağıthane’de iki çocuk, seyir halinde ilerleyen kamyonetin arkasında dakikalarca tehlikeli yolculuk yaptı. O anlar vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı. Kağıthane’de vatandaşların hem kendi hayatını hem de çocuklarının hayatını tehlikeye atarak trafikte yaptığı tehlikeli ve bilinçsiz yolculuklar adeta ‘pes’ dedirtti. Kağıthane’de scooter ile yolculuk yapan bir kişi, hiçbir güvenlik önlemi almadan akan trafikte çocuğunu kucağında taşıdı. Görenlerin yüreklerini ağzına getiren tehlikeli yolculuk, diğer vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı. Bir bisiklete üç kişi bindi Kağıthane Talatpaşa Mahallesi’nde bisikletle giden bir kişi, okuldan çıkan çocuklarını da alarak üç kişi yolculuk yaptı. Çocuklarını bisikletin kenarlarına ayakta duracak şekilde koyan şahıs, pedal çevirmeye devam etti. Şaşkınlığa yol açan olay vatandaşların cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Kamyonetin arkasına takıldılar Kağıthane Galata Deresi Caddesi’nde ise yaşları ufak iki çocuk, seyir halinde ilerleyen kamyonetin arkasında yolculuk yaptı. Sürücünün farkına varmadığı esnada kamyonetin arkasına tutunan çocuklar, dakikalarca tehlikeli yolculuğu sürdürdü. Çevredekileri hayrete düşüren olay başka bir sürücünün cep telefonu kamerasına anbean yansıdı.
Adana Motosiklet hırsızından ilginç savunma: "Bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çaldım" Adana’da 3 ayda 5 motosiklet çalan zanlı, "Motosikletleri bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çalıp, sattım" diyerek kendini savundu. Mahkemeye çıkartılan zanlı tutuklandı. Edinilen bilgiye göre olay, 15 Nisan saat 19.30 sıralarında Seyhan ilçesi Kuruköprü Mahallesi’ndeki bir otelin önünde meydana geldi. Şüpheli Süleyman H. (21) ile ismi açıklanmayan suç ortağı, Ömer Ö.’nün park halindeki motosikletini çalmaya karar verdi. Süleyman H. motosikleti düz kontak yapmaya çalışırken, arkadaşı ise cep telefonuyla konuşma bahanesiyle gözcülük yaptı. Şüpheliler, alarmın çalmasına aldırış etmeden çalıştırdıkları motosiklete binip, bölgeden uzaklaştı. O anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Motosikletini bulamayan Ömer Ö.’nün ihbarıyla Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili çalışma başlattı. Güvenlik kamerası görüntülerinden kimliği belirlenen Süleyman H.’nin, 3 ay içerisinde 5 motosiklet daha çaldığını tespit etti. Adresi belirlenen şüpheli, Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde caddede yürüdüğü sırada yakalandı. Emniyete götürülen Süleyman H. ifadesinde, “Motosikleti çaldıktan sonra bir şeyler yemek için lokantaya gittik. Masadan kalktıktan sonra motosikletin çalındığını gördük. Önceki motosikletleri de bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çalıp, sattım” dedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Süleyman H., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Çalıntı motosikletler bulunmazken, firari şüpheliyi ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.