SAĞLIK - 24 Mart 2017 Cuma 09:58

Öksürük şikayeti 3 haftayı geçtiyse vereme dikkat

A
A
A
Öksürük şikayeti 3 haftayı geçtiyse vereme dikkat

Amasya Halk Sağlığı Müdürü Dr.

Amasya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Öner Nergiz, 2-3 hafta ve daha uzun süren öksürük şikayeti olan kişilerin verem şüphesine karşın doktora müracaat etmesinin tavsiye edildiğini belirtti.


"24 Mart Dünya Tüberküloz Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, hastanın şikayetleri, klinik muayene ve akciğer röntgeni bulgularının hekimin verem hastalığından şüphelenmesine neden olurken kesin teşhisinin balgamda verem mikrobunun görülmesiyle konulduğunu belirten Halk Sağlığı Müdürü Nergiz, “Verem ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Standart olan ilaç tedavi şekli verem savaş birimlerinde ve hastanelerde aynıdır. Verem teşhis ve tedavisi ücretsizdir. Tedavi evde veya hastanede uygulanabilir. Ancak dirençli verem hastalarının mutlaka hastanede tedavi edilmesi gerekir. Verem hastalığından korunmak için, verem aşısı yaptırılmalıdır. Ancak sadece aşılama verem hastalığından korunmak için yeterli değildir. Toplumsal düzeyde korunma sağlanmalıdır. Verem hastalığından toplumsal düzeyde korunmanın en etkin yolu, toplumun içindeki verem hastalığı olan kişilerin olabildiğince erken tespit edilip bir an önce bu hastaların tedavisine başlanmasıdır. Tedaviye erken başlanırsa hastalık daha az kişiye bulaşmış olur. Tedaviye başlandıktan 2-3 hafta sonra bulaştırıcılık azalmaktadır. Bu sebeple erken teşhis konulup tedaviye başlanması tolum sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. 2,3 hafta veya daha uzun süren öksürük şikayeti olan kişiler mutlaka aile hekimine, verem savaş birimine veya göğüs hastalıkları uzmanın bulunduğu bir hastaneye müracaat etmelidir” diye konuştu.


Verem hastalığının genel belirtilerinin halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama ve gece terlemesi olduğunu vurgulayan Öner Nergiz, “Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs, sırt, yan ağrısı ve nefes darlığı hastalığın sebep olduğu akciğer yakınmalarıdır. Gırtlak vereminde ses kısıklığı olabilir. 2,3 haftadan daha uzun süren öksürüklerde verem hastalığı akla gelmelidir” şeklinde konuştu.


Türkiye’de yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısının her yıl yaklaşık yüzde 6-7 oranında düştüğüne dikkat çeken Nergiz, “Günümüzde önceki 10 yıla oranla verem hastası sayısı dörtte bir oranında azalmıştır. 2012 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz hastası sayısı 14 bin 691’dir. Hastaların yüzde 59’u erkek, yüzde 41’i kadındır. Yüzde 64’ünde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 36’sında akciğer dışındaki organlar lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin tutulmuştur. Ülkemizde verem hastalarının tedavileri doğrudan gözetim altında uygulanmakta olup yeni vakalarda tedavi başarısı oranları yüze 90’lardadır. Verem hastalığının etkeni mycobacteriumtuberculozis adlı basildir. Hastalığın kaynağı tedavi görmemiş aktif akciğer ve gırtlak veremi olan hastalardır. Verem hastalığı hava yolu ile bulaşır. Hasta insanların öksürme ve hapşırmaları ile ortama yayılan mikropların hasta olmayan insanlar tarafından solunum yolu ile alınması sonucu hastalık oluşmaktadır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Hastalık kaynağı ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve ortamın havalanması bulaşmada önemlidir. En çok hastanın birlikte yaşadığı aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. İlaç tedavisine başlandıktan sonra ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık büyük oranda azalır. İnsanların yaklaşık olarak üçte birinin vücudunda verem mikrobu adeta hapsedilmiş bir şekilde herhangi bir belirti vermeksizin varlığını sürdürür. Herhangi bir sebeple vücut direnci düştüğü zaman hastalık ortaya çıkabilir. Vücut direncini kıran hastalıkların en başında AIDS gelir. Şeker hastalığı, böbrek hastalığı, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara kullanımı ve bazı kronik hastalıklar vücut direncini düşüren diğer etkenlerdir. Bebeklerde ve yaşlılarda da vücut direnci düşüktür” şeklinde konuştu.


Verem hastalığından korunmak için genel temizlik ve hijyen kurallarına uyulmasının büyük önem taşıdığına değinen Nergiz, “Veremden korunmak için öksürürken veya aksırırken ağzımızı bir mendille kapatmalıyız. Sık sık ellerimizi yıkamalıyız. Bulunduğumuz ve yaşadığımız ortamları sık sık havalandırmalıyız. Sigara içmemeliyiz ve bulunduğumuz ortamlarda sigara içilmesine izin vermemeliyiz. Düzenli ve dengeli beslenmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.