EĞİTİM - 19 Şubat 2018 Pazartesi 16:38

20 bin sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin duyuru yayımlandı

A
A
A
20 bin sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin duyuru yayımlandı

Milli Eğitim Bakanlığı, 2018 yılı sözleşmeli öğretmenlik başvurusuna ilişkin duyuruyu yayımlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı, 2018 yılı sözleşmeli öğretmenlik başvurusuna ilişkin duyuruyu yayımlandı. Ön başvurular 2 Mart, sözlü sınavlar ise 16 Mart tarihinde yapılacak.


Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılanması amacıyla 20 bin sözleşmeli öğretmen alımı yapılacak. MEB, 2018 Mart sözleşmeli öğretmenliğe başvuru ve atama duyurusu yayımladı. Sözleşmeli öğretmenliğe ön başvurular 2 Mart tarihinde alınacak. Sözlü sınav merkezleri aynı gün ilan edilecek ve sınav merkezi tercihleri 8 Mart’ta alınacak. Başvuran adayların sözlü sınava alınacakları sınav merkezleri 16 Mart’ta açıklanacak. Sözlü sınavlar ise 14 Nisan - 8 Mayıs 2018 tarihleri arasında yapılacak.


Sözlü sınava başvurular, http://mebbis.meb.gov.tr ve http://ikgm.meb.gov.tr adreslerinden alınacak. Adaylar yayımlanan duyuruda belirtilen sözlü sınav merkezleri listesinde, sınav merkezlerinden en fazla beş tercih yapabilecek. Tercih ettiği sınav merkezlerinden birine yerleştirilemeyenler, söz konusu sınav merkezleri arasından Bakanlıkça belirlenecek sınav merkezinde sözlü sınava alınacak.


Adaylar, Türkçe, İlköğretim Matematik, Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji, Sosyal Bilgiler, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Matematik (Lise ), Fizik, Kimya, Biyoloji, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Yabancı Dil (İngilizce), Rehberlik, Okul Öncesi ve Sınıf Öğretmenliği alanları bakımından KPSSP121 puan türünden, Almanca, Arapça, Çince, Fransızca ve Rusca alanlarına KPSSP120 puan türünden, diğer alanlar bakımından ise KPSSP10 puan türünden 50 ve üzerinde puan almış olmaları kaydıyla başvurabilecek.


Başvuru şartları ise şöyle:


“657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48’inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımak, Türk vatandaşı olmak (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları için Türk vatandaşı olma şartı aranmayacak.), mezun olunan yükseköğretim programı, Bakanlığın öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararına göre atama yapılacak alana uygun olmak, öğretmenliğe kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarından mezun olanların ihtiyacı karşılamadığı alanlara atanacaklar hariç olmak üzere, Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon Programı/Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programından birinin başarıyla tamamlamış olmak, yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanların, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca yüksek öğrenimlerinin ve/veya pedagojik formasyon belgelerinin yurt içindeki yükseköğretim kurumlarına veya programlarına denkliği kabul edilmiş olmak, 2017 yılı Kamu Personel Seçme Sınavında atanacağı alan için puan türleri (KPSSP10 ve KPSSP121 - KPSSP120) itibarıyla 50 ve üzerinde puan almış olmak, 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak çalışmakta iken sözleşmeleri feshedilenler bakımından, başvuru tarihinin son günü itibarıyla bir yıl bekleme süresini tamamlamış olmak.”


Sözleşmeli öğretmen olarak atama yapılacak alanlarda ise en çok kadro 3 bin 806 ile sınıf öğretmenliğine verilirken, bunu 2 bin 2 kontenjan ile İngilizce ve bin 907 ile din kültürü ve ahlak bilgisi, bin 676 ile okul öncesi öğretmenliği, bin 453 ile ilköğretim matematik öğretmenliği, bin 450 ile Türkçe, bin 95 ile fen bilimleri takip etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.