SAĞLIK - 08 Aralık 2016 Perşembe 13:55

3. Eczacılıkta Muvazaa ile Etkin Mücadele Çalıştayı

A
A
A
3. Eczacılıkta Muvazaa ile Etkin Mücadele Çalıştayı

Tıbbi İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz, “Türkiye genelinde 100’den fazla eczane muvazaalı olarak işletildiği gerekçesiyle kapatıldı” dedi.
3. Eczacılıkta Muvazaa ile Etkin Mücadele Çalıştayı, Etap Altınel Otel’de Tıbbi İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz, Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, Tıbbi İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Eczaneler ve Ecza Depoları Ruhsat Dairesi Başkanı Uzm. Ecz. Fatma Bekar, il sağlık müdürlükleri ve eczacı odasında araştırma yapan birçok çalışanın katılımıyla gerçekleşti. Çalıştayda konuşan Tıbbi İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Gürsöz, muvazaa meselesini çalışmaları gerektiğinin farkında olduklarına, bu sıkının kronikleşmiş sorunlar olduğuna vurgu yaparak, “Sorunlardan ilk 5’i sayacak olursam, birinci sıra muvazaaydı, ikinci sırada eczacılarımızın eczanelerde bilfiil bulunmaması, eczanede bulunsak dahi ilaç danışmanlığı rolünü ifa etmememiz, reçetesiz ilaç satışı, ilaç takip sistemine bunların kayıtlarının tam olarak yapılmaması meselesiydi. Bunu çok şükür şu anda kayıt bildirimleriyle, kayıt düzeltmeyle aşıyoruz. 12 bin eczanemiz, eczacımız kayıt bildiriminde, kayıt düzeltme bildiriminde bulunmuş bize. Bildirilen ilaç kutu sayısı da 200 milyonu geçmiş, dün itibariyle 205 milyon rakamını aldım. O süreyi de karşılıklı mutabakatla belirlediğimiz zaman dilimine kadar uzattık. Onun neticesinde artık 2017 yılı itibariyle bu anlamda da yeni bir sayfa açmak istiyoruz yani tam olarak kayıtlarımızın düzenli tutulduğu bir ortamda ilaç takip sisteminin de daha sağlıklı işlediği bir ortamda hem bizlerin faydasına hem sizlerin faydasına bir çalışmayı beraberce yürütmek istiyoruz. İlaç takip sistemini artık bir ilaç tedarik yönetim sistemi halinde işletmek istiyoruz. Bu anlamda en büyük engelimiz, fiili stoklarla ilaç takip sistemindeki kayıtların uyuşmamasıydı o açıdan çok büyük zorluk yaşıyorduk, onu inşallah aşmış olacağız” diye konuştu.

“Eczane ekonomileri sıkıntıda”
Eczane ekonomilerinin sıkıntıda olduğunun altını çizen Gürsöz, “İcra sorunlarımız var, hacze uğramış mallarımız, eczanelerimiz var, bu bir meseleydi. Eczane ekonomileri meselesini çalışmamız gerekiyordu, eczacılarımıza nasıl biraz nefes aldırırız konusu. Sağlık hizmet sunumunda şu anda eczacılığın hak ettiği yerde olmadığını düşünüyorum ben. Eczacılarımızın rolünün yeniden tanımlanmasını konuşmamız gerekiyor. İnşallah 2017’de bunu daha çok konuşuruz. Eczacılık mesleğinin yeni rol tanımını, sağlık hizmetinde nasıl daha etkin bir görev ifa ederi daha çok konuşmak istiyoruz. Muvazaa ile mücadelede üç şeye ihtiyacımız var; adalet, cesaret, kararlılık” ifadelerini kullandı.

“Son muvazaalı işletilen eczane kapatılana kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz”
Gürsöz, eczanelerin ehil olmayan kişiler tarafından işletilmesi olan muvazaanın kanayan bir yara olduğunu belirterek, “Bu meseleye 2016 yılı içerisinde bir el atalım istedik ve etkin bir şekilde bununla mücadele edelim. Türk Eczacıları Birliğinin ve sahada çalışan eczacılarımızın, il müdürlüklerimizin katkılarıyla bu yıl içerisinde bu mücadeleye hız verdik. Bugünkü çalıştay daha bir anlamlı oldu. Çünkü illerde bu değerlendirmeleri yapan eczacı odalarını ve il müdürlüklerinde çalışan eczacı arkadaşlarımızı bir araya getirdik ki karşılıklı konuşsunlar, anlaşsınlar ve bu mücadelenin sahadaki etkinliği artsın. Diğer önemli hususta farkındalık oluşturması. Biz bunu gündeme getirdikçe sürekli gündemde tuttukça, çalıştıkça, üzerine gittikçe konu çözüme doğru gidiyor. Yıllardır kanayan bir yara, nihayet böyle bir çözüm ışığı belirdi, mücadelenin etkinliği arttı, mücadele kapsamında muvazaa tespiti yapılan eczane sayılarından da açık bir şekilde görebiliyoruz. Yani önceki yıllara göre bu tespitlerin sayısı arttı, yaptırımların sayısı arttı, muvazaa kararlarının sayısı arttı. Başta İstanbul ilimiz olmak üzere birçok ilimizden bize artık daha doyurucu dosyalar gelmeye başladı. Bunun neticesinde de Sağlık Bakanlığı Tıbbi İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna hiç gelmeden illerde verilen kararların sayısı arttı. Bu şekilde Türkiye genelinde 100’den fazla eczane muvazaalı olarak işletildiği gerekçesiyle kapatıldı. Dolayısıyla bu mücadelenin etkinliğini biz arttırmış olmaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz. 2017 yılında da bu çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Biz bunu eczacılık mesleğinin saygınlığına gölge düşüren bir husus olarak görüyoruz ve bu mücadeleyi de sonuna kadar, son muvazaalı işletilen eczane kapatılana kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz” açıklamasında bulundu.

“Eczacılar hem bir ilaç danışmanı hem bir halk sağlığı uzmanı”
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak ise şunları kaydetti:
“Türkiye’de eczacılık mesleğinin bir ticari alan olmadığı ve eczacının sadece ilacı raftan alıp veren pozisyonunda olmadığı gerçeği artık kamuoyu nezdinde kabul edilebilir bir realite haline dönüşmüş vaziyette. Muvazaayı tetikleyen olgu, eczacının yeterince eczanede olmaması ve eczane işletmeciliğinin herkes tarafından yapılabilir olduğunun kabul edilir olması noktasıydı. Oysa bugün eczacılıkta tartıştığımız alan şu: Eczacılar hem bir ilaç danışmanı hem bir halk sağlığı uzmanı. Eğer böyleyse halk sağlığı noktasında önemli bir merkezse eczaneler ve eczacılar, o zaman bu ehil insanların elinde yapılması gereken bir iş. Muvazaanın Türkiye’de yapılamaması meslektaşlarımızın mesleğine yeterince sahip çıkmasından, mesleği bir ticari alan değil sağlık alanı olduğu olgusunu kavramasından geçiyor. Sağlık otoritesinin mesleğimize ilişkin yaklaşımından geçiyor. Medya çok önemli çünkü toplum okumaktan ziyade medya yoluyla bilgilenmeyi tercih ediyor. Bu konuyla ilgili saldırıya uğrayan, darp edilen, aracı yanan oda başkanlarımız ve yöneticilerimiz oldu geçmişte ama bunu topyekün çözme konusunda irademizin böyle bir noktaya gelmesi hepimiz açısından sevindirici.”

“İstanbul’da 16 eczane faaliyetten men edildi”
Uzm. Ecz. Bekar da, 2016 yılında yapılan iki çalıştayın verimli geçtiğini bildirerek, “Bizim eğitim vermiş olduğumuz il sağlık müdürlüklerinde daha önce kurumumuza hiç gelmeyen illerden muvazaaya ilişkin dosyaların tarafımıza ulaştığını gördük ki bu da sevindiriciydi. Yapmış olduğumuz eğitimlerde karşılıklı olarak birbirimizi dinlemiştik ve bunun sonucunda da dosyalar hem dolu dolu gelmeye başladı hem sahada ciddi bir muvazaa araştırması başladı. En son tespitimizde İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde 32 tane mevcut eczanenin 16 tanesini yerelde muvazaa diyerek faaliyetten men edildi. Diğer illerimizde de bu şekilde çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Genital estetik sanılanın aksine bir ihtiyaç olabilir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sibel Atağ, genital estetik olarak adlandırılan işlemlerin çoğunun yalnızca görsel nedenler ile değil genel sağlık ve cinsel sağlık açısından bir ihtiyaç sonucu yapıldığını söyledi. Kadınların kendilerini yaşamlarının her dönemlerinde güzel ve iyi hissetmek istediklerini hatırlatan Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sibel Atağ, genital estetiğin, kadınlardaki estetik kaygıları düzeltmenin yanı sıra hastanın cinsel fonksiyonlarını ve yaşam kalitesini de artırdığını kaydederek, konu hakkında bilgiler verdi. Yaşam kalitesini düşürüyor Kimi estetik işlem ya da ameliyatların sadece görsel kaygılar ile yapıldığını fakat genital estetik olarak adlandırılan işlemlerin çoğunun yalnızca görsel nedenler ile değil genel sağlık ve cinsel sağlık açısından bir ihtiyaç sonucu yapıldığını kaydeden Dr. Sibel Atağ, “Her kadının genital bölge olarak adlandırdığımız; içi dudak, dış dudak, klitoris, perine ve vajina denilen yapıları kendine özgüdür. Şekil, renk, asimetri ve büyüklük açısından farklılıklar gösterir” diyerek bazı farklılıklar için ise hiçbir işleme gerek duyulmadığını söylüyor. Sorunlar ertelenmemeli Bazen yapılması gerekli işlemlerin ertelenmesinin ya da hiç yapılmamasının hastanın hayat kalitesini ciddi anlamda bozabildiğini ifade eden Atağ, bu tarz yakınmaları olan hastaların öncelikle bir uzmana başvurarak şikayetleri artmadan erken dönemde tedavi olmalarını önererek başlıca genital estetik işlemleri şu şekilde sıraladı: İç dudak estetiği (Labioplasti) Bazı iç dudaklar asimetrik, aşırı uzun, aşırı büyük olabilir. Bu durumda hastaların dar kıyafet giymesi görsel sorunlar oluşturmakla beraber cinsel beraberlik sırasında ağrı oluşturur. Ayrıca hastalarda idrara çıkma problemi de oluşturabilir. Bu gibi durumlarda hastayı sorunundan kurtarmak için küçük bir cerrahi müdahale yeterli olabilmektedir. Dış dudak estetiği Bazı hastalarda dış dudaklarda çöküklük ve küçülme görülebilir. Bu durum hem görüntü olarak rahatsızlık oluşturur hemde iç dudakların dışardan kavranmasına engel olur. Ayrıca enfeksiyon ve ağrıya da yol açabilir. Böyle hastalarda, hem hastanın kendi vücüdundan alınan yağ ile hem de hazır hyalüronik asit dolgular yardımıyla kısa sürede ciddi faydalar sağlayan işlemlerin yapılması mümkündür. Vajina daraltma (Vajinoplasti) Vajinada bolluk hissetme hem hasta hem de hastanın eşi tarafından cinsel ilişki sırasında kavrama problemi oluşturur. Ayrıca hastada ilişki sırasında gaz çıkarma benzeri bir sesi olur. Bu durum ise özgüven ve kaygıya sebep olurken cinsel problemlerin de başlamasına kapı aralar. Birkaç tip vajina daraltma yöntemi mevcuttur. Bu işlemler sayesinde hastanın kısa sürede çözüme kavuşması sağlanır. Sistorektosel ameliyatları Eğer vajinada ele gelen şişlik ya da et parçası varsa hastada sistorektosel olarak adlandırılan mesane ve bağırsak sarkması sorununun olması muhtemeldir. Söz konusu durum tedavi edilmez ise cinsel ilişkide ağrı, sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve idrar kaçırma gibi şikayetler gelişerek hayat kalitesinde bozulmalar yaşayabilir. Diğer işlemler İdrar kaçırma şikayeti olan hastalarda idrar kaçırmanın tipine göre cerrahi müdahale ile sorunun tedavisi sağlanabilir. Hastanın daha önce yaptığı normal doğum ya da doğumlar sonucu meydana gelen yırtılmalar ve sarkmalar perine estetiği ile düzeltilebilir. Genital bölge kararmaları da lazer veya peeling uygulamaları ile tedavi edilebilmektedir. Cinsel ilişkide haz problemi yaşayan hastalara ise hastane ortamında G-Shot ya da O-Shot uygulamaları yapılabilir.