SAĞLIK - 28 Haziran 2017 Çarşamba 11:31

Ameliyat olamayan hastalara "su soğutmalı radyofrekans" tedavisi

A
A
A
Ameliyat olamayan hastalara "su soğutmalı radyofrekans" tedavisi

Ankara Üniversitesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof.

Ankara Üniversitesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Aşık, “Diz kireçlenmeleri ile kalça kireçlenmeleri ve buna bağlı ağrılar belli bir yaş döneminde insanların hayatını kısıtlayan ve ağrı nedeniyle evlerine mahkum eden en önemli ağrı problemlerinin başında yer alır” dedi.


Ankara Üniversitesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Aşık, diz kireçlenmeleri (gonartroz) ile kalça kireçlenmeleri (koksartroz) ve buna bağlı ağrıların belli bir yaş döneminde insanların hayatını kısıtlayan ve ağrı nedeniyle evlerine mahkum eden en önemli ağrı problemlerinin başında yer aldığını belirtti. Diz ve kalça kireçlenmelerinde çeşitli tedavi yöntemlerinin bulunduğunu, bununla birlikte yüzde 100 sonuç alınabilecek bir tedavi yöntemi olmadığını anlatan Prof. Dr. Aşık, kronik diz ve kalça ağrılarının tedavisinde geleneksel tedavi yöntemlerinin ağrı kesici (antienflamatuar) ilaçlar, eklem içi enjeksiyonlar (steroid enjeksiyonu), PRP (kandan alınan kök hücre uygulaması) veya hyaluronik asit uygulaması, fizik tedavi, radyofrekans (standart RF) uygulaması ve en son aşamada da cerrahi yöntem olduğunu kaydetti. Prof. Dr. İbrahim Aşık, geleneksel tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen hastalara diz protezi önerildiğini, ancak hastaların sadece yaklaşık yarısının (yüzde 40-50) bu işlemden fayda gördüğünü, diğerlerinin ise başka sağlık sorunları nedeniyle cerrahiye alınamadığını, dolayısıyla ağrı çekmeye devam ettiğini ifade etti. Prof. Dr. Aşık, diz protezi yapılan hastalarda ise operasyon sonrası ağrıların yüzde 30-40 oranında devam ettiğini ve geçmeyen ağrıların hastaların hayat kalitesini önemli ölçüde bozduğunu vurguladı.



Ameliyat olamayan hastalara su soğutmalı radyofrekans tedavisi


Prof. Dr. İbrahim Aşık, tıbbi sebeplerle protez ameliyatı olamayan veya protez ameliyatı olduğu halde ağrıları geçmeyen hastalarda su soğutmalı radyofrekans tedavisinin (COOLED RF) ağrıların ortadan kaldırılmasını ve hastanın günlük hayatına hızla dönmesini sağladığını söyledi. COOLED RF’nin daha ziyade kronik diz ve kalça ağrısından sorumlu sinirleri hedefleyerek (geniküler ve obturatuar/femoral sinirler) ağrıyı ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Aşık, işlem sonrasında kronik ağrıların geçmesiyle birlikte hastaların fiziksel aktivitelerinin düzeldiğini ve hayat kalitesinin hızla arttığını sözlerine ekledi.



COOLED RF 2 yıla kadar ağrısızlık sağlayabiliyor


Bu yeni tedavi yönteminde soğutulmuş radyofrekans enerjisi kullanılarak diz ve kalça ağrısına neden olan sinirlerin bertaraf edildiğini belirten Prof. Dr. Aşık, işlem süresinin de yaklaşık 30 dakika civarında olduğunu, işlem sırasında hastanın ağrı duymadığını, cerrahi kesi olmadığı için genel anesteziye de ihtiyaç duyulmadığını belirtti. Diz ve kalça ağrısına neden olan sinirlerin yanına bir elektrot içeren iğne yerleştirildiğini, bu elektrotun sinir dokusundaki bir alanı aynı anda hem ısıtıp hem de soğutarak bu alandaki ağrı sinyallerini yok ettiğini ifade eden Prof. Dr. Aşık, işlemin kalçada 2, dizde ise 4 ayrı noktadan uygulandığını söyledi. Hastaların işlemden kısa süre sonra taburcu edildiğini ve birkaç gün içinde de günlük hayatına dönebildiğini söyleyen Prof. Dr. İbrahim Aşık, ağrı kontrolünün 1 -2 hafta içerisinde başladığını ve hastaların yaşam kalitelerindeki artışın hem hasta hem de çevresindekiler tarafından fark edildiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hazine ve Maliye Bakanlığından Dünya Bankasından alınan kaynaklara ilişkin açıklama Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası (DB) ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi (CPF) dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu bildirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddialara ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, bu iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu belirtildi. Türkiye’nin 1947’de Dünya Bankasına üye olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Dünya Bankasından bugüne kadar toplamda 52 milyar dolar finansman sağlanmıştır. Söz konusu finansman kalkınma önceliklerimiz kapsamında ilgili kuruluşlarımız ve DB tarafından ortaklaşa geliştirilen projeler kapsamında kullanılmaktadır" denildi. DB kaynakları proje amacının dışında kullanılmıyor DB’den sağlanan kaynakların proje amacının dışında kullanımı söz konusu olmadığının belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "DB kredileri yoksulluğun azaltılması ve refahın eşit paylaşılması odağında sürdürülebilir büyümeyi hedeflemekte olup; bu kaynakların kullanımında toplumun ortak çıkarı gözetilmektedir. CPF programında geçen ‘kırılgan gruplar’ esas itibarıyla yeşil dönüşümden olumsuz etkilenecek meslek gruplarında çalışanlar ile finansmana erişimde zorluklarla karşılaşanları ifade etmektedir. DB projeleri ile söz konusu gruplara beceri kazandırılarak üretime dahil edilmesi ve böylece istihdamın artırılarak yoksulluğun azaltılması hedeflenmektedir. Dolayısıyla bu kredilerin İstanbul sözleşmesi ve LGBT ile ilişkisi yoktur. Avrupa Birliğinden sığınmacılar için Mali Yardım Programı (FRIT) kapsamında sağlanan hibe desteğinin kullanımında Dünya Bankası önemli bir rol oynamaktadır. CPF dokümanında bu gibi desteklere ilişkin göstergeler de takip edilmektedir. Ancak yeni CPF dokümanında sığınmacılar özelinde DB’den sağlanacak herhangi bir kredi bulunmamaktadır. Geçmişte olduğu gibi Dünya Bankası ile kalkınma hedeflerimizin desteklenmesinde birlikte çalışmaya ve geliştirdiğimiz büyük projelerimiz ile katma değer üretmeye devam edeceğiz."
Kastamonu Vali Dallı: "Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, depremden etkilenen illere yönelik çalışmalara rağmen Kastamonu’daki projelerin devam edeceğini belirterek, "Kurumlarımızın devam edecek, ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” dedi. Kastamonu Valiliği öncülüğünde İl Koordinasyon Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) salonunda yapılan toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Vali Meftun Dallı, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinin hem Türkiye hem Kastamonu’ya hayırlı olması temennisinde bulundu. Kastamonu’ya yapılması planlanan yatırımlarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, devletin Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerdeki yoğun yatırımlara rağmen bu yıl birçok projenin Kastamonu’da hayata geçirileceğini belirtti. Sorunsuz bir seçim sürecinin geride bırakıldığını belirten Vali Dallı, “Bir ilçemizdeki üzücü hadise dışında çok şükür olumsuz bir olay yaşanmadan seçimleri bitirdik. Bu olayda olmasaydı daha çok mutlu olacaktık. Ama bir ilçemizde ne yazık ki muhtarlık meselesinden ötürü istenmeyen bir olay oldu. Seçimin sükunet ve huzur içerisinde geçmesi için çaba sarf eden, rol alan, gayret gösteren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Seçim sonuçlarının ilimize, ilçelerimize, ülkemize ve köylerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Belediye başkanlarımıza ve seçilen muhtarlarımıza hayırlı uğurlu olsun. İlimize, ilçelerine, köylerine en güzel hizmetleri yapmalarını temenni ediyoruz. Cenab-ı hak yardımcıları olsun” dedi. Daha sonra Kastamonu’da kamu kurumları tarafından yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, “2024 yılı yaşadığımız deprem sebebiyle, 2023 yılında olduğu gibi bu yıl da yatırımlar noktasında, deprem bölgesindeki illerimiz dışındaki bölgeler için biraz daha, bir takım yatırımlar kısıtlanarak geçecek, öyle görünüyor. Deprem bölgesindeki yaraların sarılması için ama yine de kurumlarımızın devam edecek. Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” diye konuştu. Vali Dallı’nın konuşmasının ardından bu yıl planlanan yatırımlar ve şimdiye kadar yapılan projeler hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu.
Tokat Başkan Ural: " Hentbolu bırakılan bir spor olmaktan çıkarmak istiyoruz" Okullararası Küçükler Hentbol Türkiye Şampiyonasında şampiyon olan Mimarsinan Ortaokulu Erkek Hentbol Takımı Başkan, Erdem Ural’ı makamında ziyaret etti. Mimarsinan Ortaokulu Erkek Hentbol Takımı, Aksaray’da 1-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Okullararası Küçükler Türkiye Hentbol Şampiyonasında finalde Zonguldak temsilcisini 14-11 mağlup etti. Şampiyon takım, şampiyonluk kupaları ile birlikte Turhal Belediye Başkanı Mehmet Erdem Ural’ı 13 sporcu, Okul Müdürü Dilaver Bulut, Antrenörler Kadir Cihan Özyiğit ve Emin Zeybek başkanlık makamında ziyaret etti. "Turhal’da hentbolu sürdürülebilir kılmak istiyoruz" Başkan Mehmet Erdem Ural, sporcularla tek tek ilgilenerek tebrik etti. Hentbol sporunun öneminden bahseden Ural, ‘’Başarılarınız daim olsun. İnşallah bundan sonra ki süreçte de daha ileri ki yaşlarda da bu spora devam edersiniz. Biz bununla ilgili projeler planlıyoruz. İnşallah belli bir yaşa gelip hentbolu bırakılan bir spor olmaktan çıkarmak istiyoruz. Çünkü meclis üyemiz yalçın beyde bu konuya hassas. Çocuklar belli bir yaşa kadar geliyor, başarılı oluyorlar, sonra ki süreçte sonra ki adıma gidemiyorlar. O anlamda bir farkındalığımız var. Turhal’da hentbol özelinde tüm spor dallarını geliştirmek için Turhal Belediyesi olarak destekleyeceğiz. Hepinizi tek tek yeniden tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Bundan sonra ki şampiyonalarınızda tekrar bizi gururlandırmanızı temenni ediyorum" dedi. Belediye binası önünde antrenör ve sporcularla birlikte çekilen hatıra fotoğrafı ile program sona erdi.
Edirne Down sendromlu genç gasp edilmişti: Telefonuna kavuştu, mutluluğu gözlerinden okundu Bütün Edirneli vatandaşların ve esnafların gönlünde taht kuran Down sendromlu genç Oğuzhan Akman’ın parasını ve cep telefonunu gasp eden şüpheliyi yakalayan polis ekipleri, Akman’a telefonunu teslim etti. Engelli genç Akman’ın mutluluğu ise gözlerinden okundu. Olay, Edirne Dilaverbey Mahallesi Darül Hadis Caddesi yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Oğuzhan Akman, dışarda tek başına olduğu esnada bir süre tanımadığı bir kişi tarafından takip edildi. Daha sonra kimsenin olmadığı Darü’l-Hadis Camii yakınlarında Down sendromlu Oğuzhan Akman’ı tek başına bir köşede sıkıştıran hırsızlık şüphelisi Can Ç., engelli gencin cep telefonunu ve cebindeki bütün parasını gasp etti. Büyük korku yaşayan engeli genç Oğuzhan Akman yardım istemek için vatandaşların yanına koştu ve polise ihbarda bulunuldu. İhbar üzerine harekete geçen Edirne İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, kaçan şüpheli Can Ç.’yi bulmak için çalışma başlattı. Engelli gençten şüphelinin eşkali hakkında bilgi edinen polis, çevredeki kameraları tek tek inceleyerek kısa süre içerisinde gasp şüphelisi Can Ç.’yi tespit etti. Daha sonra ekipler, şüphelinin yerinin belirledi ve vicdansız hırsızı saklandığı yerde kıskıvrak yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli Can Ç., engelli genç Oğuzhan Akman’ın telefonunu sattığını söyledi. Polis ekiplerinin yaptığı araştırmalar sonucu cep telefonu bulunarak, özel genç Oğuzhan Akman’a İl Emniyet Müdürlüğü bahçesinde teslim edildi. Öte yandan, daha önce de özel bireyleri gözüne kestiren hırsızın, 3 engelli vatandaşı daha gasp ettiği ortaya çıktı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Edirne Adliyesi’ne sevk edilen şüpheli Can Ç., çıkarıldığı hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Emniyetimiz sağ olsun çok kısa süre içerisinde bu olayı çözdüler” Oğuzhan Akman’ın babası Yüksel Akman, “Ben Edirne’mizde böyle olayların yaşanmasından dolayı çok rahatsızlık duyuyorum. Benim oğlum yüzde 70 engelli olmasına rağmen onun bile başına böyle bir şey geldiği için gerçekten çok üzülüyorum. Emniyetimiz sağ olsun çok kısa süre içerisinde bu olayı çözdüler ve oğlumun mağduriyetini giderdiler. Polisler oğlumun gasp edilen telefonunu bir gün içerisinde teslim ettiler. Bu açıdan emniyet teşkilatımıza gerçekten çok teşekkür ediyorum, bizi hiç mağdur etmediler" dedi. “Allah polisimizin ve askerimizin ayağına taş değdirmesin” Edirneli esnaf Erdal Akgün, “Oğuzhan’ımız bu bölgenin çiçeğidir ve bütün dükkanlar Oğuzhan’ındır. Bizim de çok sevdiğimiz Oğuzhan kardeşimiz dün cebindeki paraları bize gösterdi ve harçlığı olduğu için çok mutluydu. Bizler de kendisine bayram harçlığı vermiştik. Devamlı burada bütün esnaf tarafından sevilen ve sahip çıkılan bir evladımız, Tunca Nehri kenarında iken insana ve insanlığa yakışmayan bir şahıs tarafından hem cüzdanındaki parası hem de telefonu alınıyor. İlk olarak bizim dükkanımıza geldi ve çok kötü durumdaydı, çok üzgündü. Bizler de burada kendisine üzülmemesini söyledik ve motive etmeye çalıştık. Babasına haber verdik ve babası geldi oğlunun yanına. Oğuzhan üzüntüden durduğu yerde duramıyordu. Daha sonra babasıyla birlikte emniyette gidip şikayetçi oldular. 24 saat içerisinde polis ekipleri tarafından Oğuzhan’ın telefonunu gasp eden şüphelinin bulunması ve kardeşimizin telefonunu teslim edilmesi bizleri çok mutlu etti. Biz Oğuzhan’ı çok seviyoruz. Çok kısa süre içerisinde Oğuzhan’ın telefonunu bulup teslim eden Edirne polisimize sonsuz teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. Allah polisimizin ve askerimizin ayağına taş değdirmesin” diye konuştu.