EKONOMİ - 16 Aralık 2017 Cumartesi 10:55

Ankara Marka Festivali sona erdi

A
A
A
Ankara Marka Festivali sona erdi

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) "Yaratıcılıkta Yeni Yollar, Yeni Yönler, Yeni Yöntemler" temasıyla bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği Ankara Marka Festivali’nin (AMF) son gününde de birbirinden ilgi çekici konular ve konuşmacılar Ankaralı izleyicilerle buluştu.

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) "Yaratıcılıkta Yeni Yollar, Yeni Yönler, Yeni Yöntemler" temasıyla bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği Ankara Marka Festivali’nin (AMF) son gününde de birbirinden ilgi çekici konular ve konuşmacılar Ankaralı izleyicilerle buluştu.


Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, şirketinin kurulma ve büyüme sürecini anlattığı konuşmasında, Türkiye’nin en küçük barajı olan Geyik Barajı’nı inşa ederek işe başladıklarını söyledi. Projeyi 18 ayda tamamlayarak teslim ettiklerini belirten Özdemir, DSİ tarihinde ilk defa erken bitirme primi kazandıklarını kaydetti. Geyik Barajı projesinden sonra şirketin isminin duyulmaya başladığını söyleyen Özdemir, "Şu anda dünyanın en büyük üçüncü barajı olan Yusufeli Barajı’nı yapıyoruz" dedi. Üç kıtada faaliyetleri bulunduğunu, uluslararası boru hatları, barajlar, havalimanları inşa ettiklerini belirten Özdemir, gençlere tavsiyelerde bulundu.


"İşe başlarken birinci hedef para kazanmak olmamalıdır. Önemli olan, bir işi başarmak, en çabuk ve en kaliteli şekilde tamamlamaktır" diyen Özdemir, sosyal sorumluluk projeleri hakkında da bilgi verdi. Kadın mühendis sayısını artırmak için "Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi"ni yürüttüklerini, Gaziantep Belediyesi ile birlikte çocukları mühendislik mesleğine özendirmek için bir proje geliştirdiklerini anlatan Özdemir, ara eleman yetiştirmek için akademiler kurduklarını bildirdi. Müziğe çok önem verdiklerini kaydeden Özdemir, çeşitli illerde Zeki Müren şarkılarından oluşan konserler veren Limak Flarmoni Orkestrası’nı yurt dışında da marka haline getirmek istediklerini ifade etti.



"Her şey çok hızlı değişiyor"


190 ülkede hizmet veren global seyahat firması Amadeus’un Türkiye Genel Müdürü EricWillemsise uluslararası seyahatin geleceğini anlattı. Amadeus’un 30 yıl önce dört havayolu şirketi tarafından kurulan firmanın 15 bin çalışanı bulunduğunu belirten Willems, alıcı davranışlarında değişen trendler üzerine araştırmalar yaptıklarını kaydetti. Doğru ürünlere yatırım için son kullanıcıyı çok iyi anlamak gerektiğine işaret eden Willems, "Her şey çok hızlı değişiyor. 13 yaşında bir oğlum var. Onun ilgi alanları bizimkinden çok farklı. Tatilde kendi programını kendisi yapmak istiyor. Önümüzdeki 10 yılda işlerin nasıl değişeceğini araştırıyoruz. Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Giderek daha da günlük hayatımıza yerleşmiş hale gelecek" dedi.



"İtibar yönetimi krizlerin kalkanıdır"


Festivalin üçüncü gününde seyirci ile buluşan İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Esra Şengülen Ünsür de "Dikkat, kriz var!" başlıklı oturumda, itibar yönetimi hakkında bilgiler verdi. İtibar kaybının, markaya doğrudan para kaybettiren bir risk olduğunu söyleyen Ünsür, "İtibar yönetimi krizlerin kalkanıdır" diye konuştu. Tüketicilerin markalardan iyi kalpli ve çevreye duyarlı olmalarını beklediğini belirten Ünsür, kriz durumunda yapılması gerekenleri de "Kabullenin. Hızlı olun. İç iletişime önem verin. İnsanca davranın. Unutturun. Hazırlıklı olun" şeklinde özetledi.



"Reklam iyi bir şey değil"


Tribal Worldwise İstanbul Ajans Başkanı ve Yaratıcı Yönetmen Arda Erdik ise "Reklamı Atla" başlıklı konuşmasında, ticaretin en önemli unsurlarından biri olan reklamın değişen medyayla birlikte farklı bir yöne gittiğini anlattı. İnsanların reklam izlemek istemediklerini, ısrarla propaganda reklamcılığı yapılarak marka olunamayacağını vurgulayan Erdik, "Gelinen noktada reklam iyi bir şey değil. Artık güç tüketicide. Zaplamayla birlikte güç tüketicinin eline geçti" dedi. Erdik, reklama benzemeyen reklamların daha çok izlendiğine dikkati çekti.



"Oyun sektörü çığ gibi büyüyor"


In Game Group Kurucu Ortağı Burak Gözalan da ’Pazarlama Dünyasını Karıştıran Yeni Oyuncu: Gaming’ başlıklı konuşmasıyla seyirci karşısına çıktı. Oyun sektörünün çığ gibi büyümeye devam ettiğini söyleyen Gözalan, Türkiye’nin en büyük firmaları olan THY, OPET, BİM ve Tüpraş’ın 2016 yılı cirosunun 27 milyar dolar, Tencent adlı Çinli oyun firmasının 2016 cirosunun ise 22,9 milyar dolar olduğuna dikkati çekti. Gözalan, Türkiye’de de oyun sektöründe güçlü oyuncular bulunduğunu kaydetti.



"En iyi reklam telefondan kafamızı kaldırtmalıdır"


4129 Grey Reklam Ajansı’nın CEO’su Alemşah Öztürk ise ’Attention Hacking’ başlıklı oturumda, bir insanın 18 yaşına kadar 25 milyon marka mesajı aldığını, seçenek çoğaldıkça karar almanın zorlaştığını belirterek, "Çok seçenek olması iyi değil. Dikkatimiz dağılıyor. Çok fazla mesaj var, çok fazla seçenek var. Marka sadakati diye bir şey kalmadı" dedi. Reklamcılıkta tüketicinin dikkatini çekmenin önemine değinen Öztürk, şunları söyledi:


"Tüketicinin dikkatini her sabah yeniden kazanmamız gerekiyor. En iyi reklam telefondan kafamızı kaldırtmalıdır. En iyi reklam aklımızda o markayla ilgili iz bırakan reklamdır. Yaptığımız her işin dikkat çekip akılda kalması gerekiyor."


Öztürk, reklamcılıkta kültürel ve duygusal bağ kurmanın da önemli olduğuna işaret etti.


’Sürdürülebilir Mobilite’ konulu oturumda dijitalleşmenin hayatımızın parçası olduğunu belirten Renault Mais Genel Müdürü ve CEO’su Dr. Berk Çağdaş, gelişen teknoloji ve çevre koşulları bir araya gelince taleplerin şekillendiğini vurgulayarak, "5 yıl sonra insanlar araç satın almak yerine araç kiralamak isteyecekler" dedi.


IATI İş Geliştirme Direktörü Rafi Rafioğlu, Travelport Genel Müdürü İbrahim Önder Köymen, Amadeus Türkiye Genel Müdürü Eric Willemsve Deerjet Marka Direktörü Iran Monroy de Marka Festivali’ne konuk oldu. Rafioğlu, gençlere yeni teknoloji trendlerini takip etmeleri ve interneti aktif kullanmaları önerisinde bulunurken, Köymen de boş vakitlerini gezmek ve eğlenmek yerine kariyer planlamaları için harcamalarını tavsiye etti. Hizmet sektöründe kişilerin ihtiyaçlarının ne olduğunun anlaşılmasının önemli olduğu vurgusunu yapan Monroy, "Sürekli öğrenme halinde olun. Dünyada neler olup bittiğini takip edin ve yeni şeylere açık olun" dedi. Willems da hizmet sektöründe çalışmak isteyen gençlere teknoloji becerilerini geliştirmeleri tavsiyesinde bulundu.



"Düşlerinize sahip çıkın"


Düşyeri Düş İşleri Bakanı ve Kurucusu Ayşe Şule Bilgiçi se "Düş Kurmak Ciddi Bir İştir" başlıklı oturumda Ankaralılarla buluştu. Her zaman kendi düşünü kurduğunu söyleyen Bilgiç, "Benden önce kurulan her şirket birisinin düşüydü. Kendi düşümü kurmaya karar verdim. Kime nasıl dokunacağımı düşünürken ‘çocuğu’ fark ettim. Çünkü bir toplumun, dünyanın geleceği çocuktur" dedi. Bilgiç, "Elinizde üretecek bir şey yok diye hiç bir şey yapamayacağınızı düşünmeyin. Yokluk yaratıcılığı tetikler. Ben kendi düşüme ciddiyetle baktım. Düşlerinize sahip çıkın" diye konuştu.



"Markalar sosyal medyayı eğlenceli hale getirmiyor"


NYC Kreatif Direktörü Sam Saundersda "Markan Neden Sosyal Medyada Başarısız? Nasıl düzeltirsin?" başlıklı oturumda, markaların sosyal medyayı eğlenceli hale getirmediğini belirterek, "Eğlenmek sosyal medyanın bir parçası. Her 3 saniyede içeriğinizi eğlenceli bir hale getirmelisiniz" dedi.


Mevcut takipçilere odaklandığında markaların ilerleyemeyeceğini aktaran Saunders, "Sosyal medya paylaşımları reaksiyon almak içindir, sıkıcı olmak için değil. Sosyal medyada markaların da insanlar gibi hareket edip yaşayan bir varlık gibi olması lazım" diye konuştu.



Duruş bozukluklarını önleme yöntemleri


Sports International’da spor eğitmeni olan Serhat Çamkerten, duruş bozukluklarını önleme yöntemlerini uygulamalı olarak anlattı. Çamkerten, festival izleyicilerine bedenlerine iyi bakmaları ve düzenli olarak egzersiz yapmaları tavsiyesinde bulundu.


İletişimci Selma Semiz’in moderatörlüğünü yaptığı "Magazinin Mutfağı" konulu oturuma, HT Magazin Haber Müdürü Mehmet Çalışkan, Magazin Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Muhabir Ömer Karahan ile gazeteci Seyhan Erdağ konuk oldu. Magazinin mutfağında çalışanların gözünden magazin dünyasının anlatıldığı oturumda kişilerin ve ünlülerin magazine bakışı konuşuldu.


“Dijital Dünyada Doğru Data Hedeflemek ve Influencer Marketing” oturumunda Ankara Marka Festivali’nin organizasyonunu yürüten TemaCC Kurucu Ortağı Nezih Kılınç moderatörlük yaptı. Oturumda yazar Nilgün Bodur ve Türk Telekom Programatik Reklam Operasyon Yöneticisi Damla Yatsıoğlu katılımcılara dijital mecralarda reklam konusunda bilgi aktardı.


Scenograph ve Tasarımcı Ceyda Balaban festivalde mesleğinin inceliklerinden bahsetti. Sahne ve vitrin tasarımı gibi işler yaptığını anlatan Balaban, kendi meslek dalında çalışmaya hevesli gençler görmek istediğini de sözlerine ekledi.



Youtuber’lara yoğun ilgi


Ünlü Youtuberlar Bilal Hancı ve Atakan Özyurt Ankara Marka Festivali’nde hayranlarıyla buluştu. 2 milyon 700 bin takipçiye sahip olduklarını belirten Hancı, takipçilerine karşı sorumlulukları olduğunun altını çizdi. Kendilerini gençlerin yanı sıra ebeveynlerin de takip ettiğini söyleyen Özyurt da, "Sadece genç takipçilerimizin değil ebeveynlerinin de ilgisini çekecek videolar yüklüyoruz" dedi.



Tolgahan Sayışman başarı hikayesini anlattı


Ankara Marka Festivali’nin son oturumuna ünlü oyuncu Tolgahan Sayışman konuk oldu. Başarı merdivenlerini azim, kararlılık ve inançla çıktığını söyleyen Sayışman, hayranlarına "Her zaman hareket halinde olmalı ve çalışmalıyız" tavsiyesinde bulundu. Lale Devri dizisi final yaptıktan sonra Los Angeles’ta yaşayan kardeşinin yanına giderek dinlendiğini anlatan Sayışman, "Dinlenme dönemimde de boş durmayıp oyunculuğuma katkıda bulunacak yeni şeyler yaptım" dedi.


Oturumların ardından ATO Reklam Marka ve Pazar Geliştirme Komisyonu Başkanı Zafer Hacıosmanoğlu kapanış konuşması yaptı. Festival boyunca dolu dolu üç gün geçtiğini aktaran Hacıosmanoğlu, içeriğin dolu ve nitelikli olması için aylarca çalıştıklarını belirtti. Festivalin üçüncü yılında 20 bini aşan katılımcı sayısıyla çıtayı yükselttiklerini söyleyen Hacıosmanoğlu, 15 salonda 190 konuşmacı ve panelistin katılım sağladığını bildirdi. Hacıosmanoğlu konuşmasının sonunda ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’a, ATO Meclis ve Komite üyeleri ile Reklam Marka ve Pazar Geliştirme Komisyonu üyelerine festivale verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Sıcaklar etkiledi yenidünyada hasat erken başladı: Fiyatı üreticisini sevindirdi Mersin’de birçok bahçede yetiştirilen ve masrafı az olduğu için ’sarı altın’ olarak dillendirilen Malta eriğinde (yenidünya) hasat başladı. Birinci kalite kilogramı 40-45 TL arasında bahçeden alıcı bulan yenidünya, üreticisini de sevindirdi. Türkiye’nin yaş sebze ve meyve üretiminde önemli merkezlerden olan Mersin’de son günlerde artan hava sıcaklıkları nedeniyle peş peşe hasatlar başlıyor. Son olarak özellikle hava sıcaklığının arttığı Mersin’de açıktaki yenidünya bahçelerinde meyveler erken olgunlaştı. Erdemli ilçesinde yoğun olarak bahçeleri bulunan yenidünya meyvelerinin sararmasıyla hasat da başladı. Bahçelere giren işçiler meyveleri özenle toplayarak kalitesine göre sınıflara ayırıp, kasalarla hale gönderiyor. Meyvelerin birinci kalitesi 40-45, ikinci kalitesi 25-30 üçüncü kalitesi ise 10-15 TL’ye alıcı buluyor. Yenidünya meyveleri Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve Konya başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir tarafına gönderiliyor. Yurt dışına da ihraç edilen meyveler ülkeye döviz kazandırıyor, hem üreticisine hem de çalışanlara ekonomik kazanç olarak dönüyor. İç piyasa ve ihracata gönderiliyor Havaların sıcak gitmesi nedeniyle hasadın 15 gün önce başladığını belirten üreticilerden Kürşat Durmaz, "Bu sene ürünlerimiz güzel, birinci ve ikinci sınıf olarak kalite ayrımı var. Fiyatlar iyi memnunuz. Türkiye’de sadece Mersin Erdemli, Tarsus ve Antalya’nın Alanya ilçesinde üretiliyor. Genel olarak iç piyasaya ayrıca ihracata da gönderiliyor" dedi. Üreticilerden Azize Aksay ise şu anda yenidünya meyvelerini topladıklarını, kalitesine göre ayırıp paketleme yaptıklarını, ürünün ve fiyatların şu anda güzel olduğunu kaydetti. Birinci kalite 40-45 TL’ye alıcı buluyor Malta eriğini hasat ettiklerini aktaran Halil Keskin de sağlık açısından faydalı olduğundan yurt içi ve yurt dışından taleplerin olduğuna dikkat çekti. Verimin bu sene güzel olduğuna değinen Keskin, "İklimden dolayı hasat bu sene erken başladı. Malta eriklerinin hepsi kızardı. Eskiden tepeden başlıyor yavaş yavaş aşağıya doğru kızarıyordu. Bu sene komple kızardı. Şu anda birinci kalite 40-45, ikinci kalite 25-30’a, üçüncü kalite ise 15 TL’ye gidiyor" diye konuştu.