GENEL - 09 Kasım 2017 Perşembe 13:55

Ankara’nın barajları

A
A
A
Ankara’nın barajları

Ankara’nın 1 milyon 200 bin metreküpe kadar çıkan günlük su ihtiyacı, toplam 1,6 milyar metreküp civarında su tutabilen 7 barajdan karşılanıyor.

Ankara’nın 1 milyon 200 bin metreküpe kadar çıkan günlük su ihtiyacı, toplam 1,6 milyar metreküp civarında su tutabilen 7 barajdan karşılanıyor.


Şehir şebekesine su, Çamlıdere, Eğrekkaya, Kurtboğazı, Kavşakkaya, Akyar, Çubuk-2 ve Elmadağ barajlarından veriliyor. İçme ve kullanma suyu ihtiyacının büyük oranda barajlardan karşılandığı Ankara’da, bazı merkezden uzak mahallelerde ise kuyu suyu kullanılıyor. Barajlardan temin edilen su, kentin dört bir tarafında bulunan, başta, Türkiye’nin en büyük içme suyu arıtma tesisi İvedik İçme Suyu Arıtma Tesisi olmak üzere toplam 14 arıtma tesisinde arıtılarak kente veriliyor.


En büyük baraj, Çamlıdere


Kente içme-kullanma suyu sağlayan ve 1976-1985 yılları arasında yapılan Çamlıdere Barajı, "Ankara’ya su temin eden en büyük hacimli baraj" unvanını elinde tutuyor. Şehrin kuzeybatısında, İvedik Arıtma Tesislerine 59,6 kilometre uzaklıkta olan barajın toplam hacmi, 1 milyar 220 milyon 380 bin metreküpe kadar çıkıyor.


Çamlıdere Barajı, 8 dereden besleniyor. Barajda toplanan su, İvedik Arıtma Tesislerine 2 hattan taşınıyor.


Akyar, Eğrekkaya’yı; Eğrekkaya da Kurtboğazı’nı besliyor


Azami su hacmi 56 milyon metreküp olan Akyar Barajı, 1992-2000 yılları arasında Eğrekkaya Barajı’nı beslemesi amacıyla, Ankara’nın 90 kilometre kuzeyine yapıldı. Bulak Deresi’nin beslediği Akyar Barajı, 2 ana hatla Eğrekkaya Barajı’na bağlanıyor.


Kurtboğazı Barajı’nı beslemesi amacıyla 1985-1992 yılları arasında yapılan ve azami su hacmi 112 milyon 300 bin metreküp olan Eğrekkaya Barajı da Ankara’nın 75 km kuzeyinde, Kızılcahamam ilçesine 3 km uzaklıkta bulunuyor. Eğrekkaya Barajı, Çekerek ve Sey çaylarından besleniyor, 15 kilometrelik boru hattıyla Kurtboğazı Barajı’na bağlanıyor.


Azami su hacmi 92 milyon 53 bin metreküp olan Kurtboğazı Barajı ise Ankara’nın kuzeyinde, İvedik Arıtma Tesislerine 47 kilometre uzaklıkta bulunuyor. 1973 yılında faaliyete giren Kurtboğazı Barajı, 12 dereden besleniyor. İvedik Arıtma Tesislerine 2 hatla su sağlayan barajın bir kısmı, aynı zamanda rekreasyon amaçlı kullanılıyor.


Kavşakkaya, Kurtboğazı Ve Çubuk-2, birbirini besliyor


Ankara İçme Suyu II. Merhale Projesi kapsamında, Ankara Çayı’nın yan kollarından olan Ovaçayı üzerinde içme suyu amaçlı olarak inşa edilen 81 milyon metreküp kapasiteli Kavşakkaya Barajı, Kazan’ın 25 kilometre uzağında yer alıyor.


Kavşakkaya, Kurtboğazı Barajı ile Çubuk-2 Barajı’nı besleyebiliyor.


Çubuk ve Pursakların Suyu, Çubuk-2’den


Çubuk’un 5 km kuzeyinde,1961-1964 yılları arasında yapılan Ankara’nın 2. barajı olan Çubuk-2 Barajı, 6 dereden besleniyor. Azami su hacmi 22 milyon 445 bin metreküp kapasiteye sahip barajın suyu, Pursaklar Arıtma Tesisi’nde arıtılarak,Pursaklar ve Çubuk’un su ihtiyacı karşılanıyor.


Kargalı, hem Yeraltı Barajı, hem arıtma tesisi...


Elmadağ ilçesinin su sorununu çözmek için Kargalı mevkiine inşa edilen yeraltı barajı ise bir ilk olma özelliği taşıyor. Kapasitesi 2,5 milyon metreküp olan Elmadağ- Kargalı Yeraltı Barajı, en büyük yeraltı barajı ve baraj kompleksi içinde entegre su arıtma sistemine sahip olma özellikleriyle, Türkiye’nin ilklerinde yerini alıyor. Elmadağ’ın uzun yıllar boyunca su ihtiyacını karşılayacak şekilde inşa edilen barajın yanı sıra Elmadağ’a ayrıca Hisarköy mevkiinde bulunan kuyulardan da su sağlanıyor.


Kuraklık döneminin sigortası


Ankara’nın uzun vadeli su ihtiyacını güvence altına almak amacıyla 1 yıl gibi rekor sürede bitirilen Kesikköprü Barajı ile İvedik İçme Suyu Arıtma Tesisi arasında, her biri 128 km uzunluğunda toplam 384 kilometrelik 3 ayrı boru hattı bulunuyor. Kesikköprü Barajı’nın 95 milyon metreküp hacmi olmasına rağmen barajın gerisinde toplam kapasitesi yaklaşık 6 milyar metreküp olan Hirfanlı Barajı bulunduğundan, su potansiyeli çok yükseklere çıkabiliyor. Kesikköprü sistemi, ileride yaşanabilecek bir kuraklıkta, susuzluğa karşı Ankara’nın sigortası olarak değerlendiriliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Bekçi ile boksör arasında ’ağızlıksız pitbull’ kavgası Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bekçi ile pitbull cinsi köpeği ağızlıksız çocuk parkında dolaştırdığını iddia ettiği boksör arasında kavga çıktı. Bekçi sağ elini ısıran köpeğe yerden aldığı sopayı savurdu. Bunun üzerine boksör eline geçirdiği o sopayla bekçi ve arkadaşının kafasına vurdu. Boksörün sopayla bekçiye vurduğu anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedilirken, taraflar yaşananları anlattı. Olay, 5 Nisan Cumartesi günü saat 18.00 sıralarında Yenişehir Mahallesi Yılmaz Sokak’taki çocuk parkında meydana geldi. Pide almaya fırına giden bekçi M.B. (30) ile arkadaşı A.K. (33), pitbull cinsi köpeği parkta ağızlıksız gezdirdiğini iddia ettikleri boksör Ayhan Cinasoğlu’nu (57) uyardı. Bunun üzerine M.B., A.K. ile Cinasoğlu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle yaşanan arbede esnasında pitbull cinsi köpek M.B’nin sağ elini ısırdı. A.K. ise yere düşen M.B.’yi giysisinden tutarak geri çekti. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulunan M.B. arkadaşı A.K. ile birlikte, evine doğru yönelen Cinaslıoğlu’nun peşinden gitti. M.B.’nin yerden aldığı sopayı köpeğe doğru savurması sebebiyle ikili arasında kavga çıktı. Olayın akabinde Cinaslıoğlu eline geçirdiği o sopayla M.B. ile A.K’nin kafasına vurdu. Köpeğin de pençe darbesiyle M.B. sağ gözünün çevresinden de yaralandı. Polis ekiplerince gözaltına alınan Cinaslıoğlu karakola götürüldü. M.B. ve A.K., sağlık ekiplerince ilk müdahalesinin ardından ambulansla Kocaeli Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Tedavilerinin ardından kafasına 2 dikiş atılan M.B. ve A.K, aldıkları darp raporuyla karakola giderek Cinaslıoğlu’ndan şikayetçi oldu. Cinaslıoğlu, ifadesinin alınması ve gerekli işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. O anlar kamerada Öte yandan, bir iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntüde; boksörün elindeki sopa ve köpeğiyle parktan uzaklaştığı görülüyor. Peşinden gelen bekçi ve arkadaşına boksörün sopayla vurduğu anlar da saniye saniye kaydedildi. Konunun tarafları M.B. ve Ayhan Cinaslıoğlu, yaşananları anlattı. "Köpek beni sağ elimden ısırdı" Parkta çocukların bulunduğu gerekçesiyle pitbull cinsi köpeğin tehdit oluşturduğunu ifade eden M.B., “Çocuk parkının içerisinde bir şahıs ağızlıksız pitbull cinsi köpeğinin tasmasını saldı. Bizde, ’beyefendi köpeği tutar mısınız? hem pitbull cinsi köpekle çocuk parkında dolaşıyorsunuz yasak hem de ağızlıksız zarar verebilir. Çocukları da tehlikeye atıyorsunuz’ dedik. Küfür ederek karşılık verdi, köpeği tutması ve konuşma üslubunu düzeltmesi konusunda tekrardan uyardık. Küfürlere devam ederek köpeği üzerimize atlattı. Köpek beni sağ elimden ısırdı, yanımdaki arkadaşım beni köpekten kurtarmak için sırtımdan tutup geriye doğru çekti. Şahıs köpeğiyle üzerimize gelmeye devam ederken ben geri geri kaçtım ve 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradım. Şahıs köpeğiyle beraber olayın olduğu ters istikamete kaçmaya çalıştı. Sonradan öğrendim ki evi oradaymış. Evine doğru gitti. ’Bekle 112’yi aradım polis ve sağlık ekibi gelecek’ dememe rağmen kaçmaya devam etti. Bir anda geri döndü, köpeği bana doğru saldırtmaya çalıştı. Ben de yerde bulduğum sopayı köpeğe savurdum. Şahıs benin savurduğum sopayı yerden aldı. Benim ve arkadaşımın kafasına vurdu. Kafamda dikişler var. Küfürler ederek, köpeği de saldırttı. Köpek hem ısırdı hem de bana pençe attı. Kaşımın ve gözümün kenarından yaralandım. Şahıs akabinde evine kaçtı. Polis ekipleri şahsı gözaltına aldı. Beni de ambulansla hastaneye sevk etti. Oradan da gerekli şikayetler için avukatımla polis merkezine intikal ettik. Adli süreç devam ediyor fakat şahıs hali hazırda pitbull cinsi köpeğini ağızlıksız bir şekilde dolaştırıyor” diye konuştu. "Sopayı aldım ikisinin kafasına geçirdim" Olayın ardından evine kadar takip edildiğini ve tehditlere maruz kaldığını öne süren Ayhan Cinasoğlu, "O gün iftar zamanıydı, parkta kimse yoktu. Köpeğin tasması elimdeydi, su verirken yanıma 2 kişi geldi. Bana ’burada ne işin var’ dediler. Bana sert davrandılar ’sizinle muhatap olmak istemiyorum, yürüyün gidin işinize bakın’ dedim. İleri geri konuşmaya devam ettiler, 2 kişilerdi. Köpeğimin üstüne hamle yaptı, köpeğim de onun üzerine hamle yaptı. Fakat köpeğimin tasması elimdeydi. Bu sefer de ’köpek beni ısırdı’ dedi. ’Köpek sana dokunmadı bile, artistlik yapmayın’ dedim. Sopa aramaya gitti bende arkamı döndüm yürümeye başladım. Sopayla köpeğime vurmaya kalktı. Bende arkamı döndüm sopa sağ koluma denk geldi. Sopayı ellerinden aldım, hala daha köpeğime ve bana temas etmeye çalışıyordular. Kavga büyüdü bende sopayı aldım ikisinin kafasına geçirdim" dedi.
Gaziantep Bayramın coşkusu, Şehitkamil’in en ücra noktasına kadar taşındı Şehitkamil Belediyesi, kırsal mahallelerde yaşayan çocuklara yönelik 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri gerçekleştirdi. Etkinlikler, tüm kırsal mahallelerde yapılacak. Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu, Şehitkamil’in kırsal mahallelerinde de yaşatılıyor. Çocuklara özel olarak düzenlenen etkinlikler, renkli görüntülere sahne oldu. Sandalye kapmaca, top taşıma, çuval yarışı, halat çekme, yüz boyama, bubble show, sosis balon katlama, parmak boyama, pamuk şeker, popcorn, palyaço, animatör ve Elsa/Pamuk Prenses gibi aktivitelere katılan çocuklar, unutamayacakları bir gün yaşadılar. Şehitkamil Belediyesi tarafından 22 Nisan 2024 Pazartesi günü Acaroba, Durnalık, Cerit Yeniyapan, Akçaburç, Kızıkhamurkesen organize edilen programlar, 24 Nisan 2024 Çarşamba günü Dımışkılı, Sofalıcı, Karadede, Öğümsöğüt, Bedirkent, Dülük Mahallesinde düzenlenecek. 25 Nisan 2024 Perşembe günü ise Yamaçoba, Bayatlı, Suboğazı ve Kozluyazı Mahallesinde gerçekleştirilecek organizasyonlar, 26 Nisan 2024 Cuma günü Büyükpınar, Atalar, Güngürge, Karasakal Mahallesinde yapılacak. 29 Nisan 2024 Pazartesi günü İncesu, Erikli, Bilek, Batal, Yukarı Arıl Mahallesindeki etkinlikler, 30 Nisan 2024 Salı günü Aktoprak, Sam, Atabek, Göksüncük, Yalangoz Mahallesinde düzenlenecek. 2 Mayıs Perşembe günü Yeşilce, Ağaçlı (Boyno), Yığınlı, Altınova, Dündarlı, Karacaören, Karacaburç Mahallesindeki etkinliklerle program tamamlanacak.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ın minik valisi Samray: "Ukrayna ve Filistin’de çocuklar bayramı kutlayamıyor" 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Vali Mükerrem Ünlüer koltuğunu ilkokul 3. sınıf öğrencisi Ali Altay Samray’a teslim etti. Minik Samray, savaştan etkilenen çocukları unutmadı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer’in koltuğuna Ayşe Gümüşer İlkokulu 3. sınıf öğrencisi Ali Altay Samray oturdu. Minik vali Samray dünyaya mesaj vererek, “Bu bayramı bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e en içten şekilde teşekkür ediyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramıdır. Ne olursa olsun, barış içerisinde yaşayıp eğitim almak tüm çocukların hakkıdır. Fakat savaş içerisinde olan Filistin ve Ukrayna çocukları savaştan dolayı bu bayramı kutlayamamaktadır. Keşke onlar da bizim gibi güzel bir şekilde bu bayramı kutlayabilseler. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklarımıza kutlu olsun” dedi. “Geleceğimiz çocuklardır” Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer ise, “Bugün yerlerimizi genç kardeşlerimize bıraktık, talimatlarını gördünüz biz de memnun olduk. Geleceğimiz bunlardır ve bütün yatırımlarımız bunlara yöneliktir. İnşallah Kahramanmaraş’ın çok daha güçlü, bütün afetlere karşı dirençli bir şehir yaparız. Hem öğrencilerimizin taleplerini yerine getiririz hem de vatandaşlarımızın. Her kesim ile alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Şehrimizi her alanda yaşanabilir ve dirençli bir hale getireceğiz. Herkes görecek ki, 6 Şubat’tan öncesine benzemeyen yepyeni bir Kahramanmaraş ortaya çıkacak ve bu şehirde mutlu bir şekilde hemşehrilerimiz yaşayacak. Genç valimize de hayatında başarılar diliyorum” diye konuştu.
Kayseri Bahar rahatsızlıklarına bitkisel çözümler Kayseri’de aktarlık yapan Muhammed Hanzala Altun, baharın gelmesiyle çıkan polenlerden kaynaklı meydana gelen rahatsızlıklar için bitkisel çözümler hakkında bilgiler vererek, “Bitkileri hem kaynatarak hem de tütsü olarak kullanabiliriz” dedi. Polenden kaynaklı rahatsızlıklarda papatya ve zencefilin biraz daha yoğun tüketilmesi gerektiğini söyleyen Muhammed Hanzala Altun, “Öncelikle baharın gelmesi ile ağaçlarda oluşan polenlerden dolayı insanlarda geniz akıntısı gibi rahatsızlıklar olmaya başladı. Bundan dolayı bizim insanlara tavsiyemiz papatya, zencefil gibi bitkilerin daha yoğun tüketilmesidir. Sadece baharı geçirecek kadar veya evde üzerlik tütsüsü yapılmasını tavsiye ediyoruz. Vatandaşlarımız papatya çayını kaynatarak kullanıyorlar. Kaynatılarak kullanılanlar bunu tütsü olarak da kullanabilirler. Buharını çekebilirler ama demleyip kullanıldığında da daha etkili oluyor. Burada da bitkinin ana özellikleri ölmemiş olur. Yine havaların ısınmasıyla beraber vücuttaki tüketim arttığı için, insanların vücutlarında bir yorgunluk oluyor. Bununla beraber de kabızlık, şişkinlik tarzı şeyler de oluyor. Eklem ağrıları bile oluşmaya başlar. Bunun için biz bol miktarda sıvı tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Kayısı hoşafını yazın da içilmesini tavsiye ediyoruz. Buradaki ana amaç bol miktarda sıvı tüketilmesidir. Şişkinlik için de yine bitkisel çaylar mevcut ama bol miktarda erik ve yine kayısı hoşafı soğuk olarak da tüketildiğinde faydası olan şeylerdir” Altun, göz yaşarması için kaynatılan bitkinin buharının da çekilmesinin faydalı olacağını söyleyerek, “Göz yaşarması da yine polen alerjisinden kaynaklı oluyor. Gözde polenlerden kaynaklı olan bir sıkıntıdır. Bunun için de yine üzerlik ve papatya kaynatılıp daha önceden eskilerin bizlere yapmış olduğu şeyler gibi üzerimizi bir havlu ile kapatıp onun buharını yüzümüze çekmemizin hem genzimize hem de gözümüze faydası olacaktır” ifadelerini kullandı.