ASO İstihdam Seferberliği Toplantıları başladı

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, “Şu anda demografik penceremiz açısından bakıldığı zaman en yüksek iş gücüne katılımın olabileceği bir süreçten geçiyoruz ve bunun doğal bir sonucu olarak da her yıl 1 milyonun üzerinde gencimiz iş gücüne katılmakta, bunlara iş bulmak, aş bulmak, onların geçimlerini sağlayacak imkanları oluşturmamız lazım” dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO), İşkur’la birlikte istihdam desteklerini anlattığı toplantılar zinciri bugün başladı. İstihdam desteklerinin de işverenlere anlatıldığı toplantıların ilki OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya, İşkur Ankara İl Müdürü Ahmet Taşan, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, OSTİM Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve bölgelerde bulunan iş dünyası derneklerinin temsilcileri de katıldı.
"Yabancı malına bağımlılığımız bizim yerli malını satın almamıza mani oluyor"
ASO Başkanı Özdebir burada yaptığı konuşmada, ülkenin zor bir zamandan geçtiğini belirterek, “Bunun yansımalarını da ekonomide görüyoruz ama şunu da unutmamamız lazım ki ekonomideki şartları hepimizin bireysel tercihleri oluşturmakta. Yabancı malına bağımlılığımız bizim yerli malını satın almamıza mani oluyor. Ekonominin temelini, yüzde 50’sinden fazlasını bizlerin tercihleri ve morali oluşturuyor. Yaşamış olduğumuz kötü olaylar, çok zor bir yıl geçirdik, bütün bunların bizim moralimiz üzerindeki negatif etkisi de ekonomimize yansıdı ve buna bağlı olarak da işlerimizde daralma, ödemelerde aksamalar, finansmana erişim gibi bir sürü sıkıntılar yaşamaya başladık. Kurbağanın gözü çatlamaya başlamıştı ama devlette bunun farkına vararak bir seri tedbirler aldı. Can suyu kredisinden tutun, nefes kredisinden bankaların üzerinde KGF’nin yüzde 100’e varan kefaletlerine kadar bir takım tedbirler aldı ama bunların bizim hayatımıza yansıması da biraz gecikmeli olarak devam ediyor. Kurumlar vergisinden yüzde 5 indirilmişti şimdi düzenli vergisini ödeyen gelir vergisi mükelleflerinden de yüzde 5 indirilecek, bütün bunlar piyasada daha fazla para kalması daha fazla yatırıma kaynak aktarılabilmesi, işlerin büyüyebilmesi için gerekli. Niye bunları yapıyoruz? Tabii ki ekonominin büyümesinin yanında ülkenin en önemli sorunlarından bir tanesi olan istihdama da bir çare bulunabilmesi açısından yapıyoruz. Çünkü bizler yatırım yapacağız, işlerimizi büyüteceğiz ki daha fazla insanı yanımızda çalıştırabilelim, buna bağlı olarak hizmet sektörleri ve tarım sektöründe de gelişmelerin yansımaları olması lazım. Ekim ve Kasım ayları işsizlik rakamları açıklandı bu rakamlara baktığımız zaman çok iç açıcı şeyler göremiyoruz. 15 ve daha yukarı yaşlardaki çalışma çağındaki insanlar içerisinde bu dönemde bir önceki yıla göre 500 bin kişi işsizlerin sayısı artarak 3 milyon 647 bin kişi işsiz. Kasım ayı rakamları daha da kötü yüzde 12.1 yani işsizlik rakamı da 3 milyon 700’ün üzerine çıkmış” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin tekrar hızlı büyüme sürecine girebileceğini ümit ediyorum”
“Genç nüfustaki işsizlik oranı belki asıl can yakıcı bir şey” diyen Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir insan evini geçindirecek parayı kazanabileceği bir işinin olması çok önemli. Burada 3 milyon 700 bin kişinin işsizliğinden bahsediyoruz, her geçen gün iş gücüne katılan gençlerimizin durumu, gençlerimizin yüzde 22.6’sı işsiz ve Kasım ayı itibariyle de işsizlerimizin oranı 3 milyon 715 bin kişi. Aslında Türkiye ekonomisi bütün bu kötü şartlara rağmen istihdam oluşturmaya devam ediyor. Bir önceki yıla oranla aynı dönemde 980 bin kişiyi istihdam etmişiz ama buna rağmen işsizlik sayılarımız böyle. Genç nüfus, ülkenin en büyük avantajı olduğu kadar ekonominin daraldığı dönemlerde de en büyük riski oluşturmakta. Şu anda demografik penceremiz açısından bakıldığı zaman en yüksek iş gücüne katılımın olabileceği bir süreçten geçiyoruz ve bunun doğal bir sonucu olarak da her yıl 1 milyonun üzerinde gencimiz iş gücüne katılmakta, bunlara iş bulmak, aş bulmak, onların geçimlerini sağlayacak imkanları oluşturmamız lazım. Bizler biraz daha gayret edip, moralimizi yüksek tutup devletin şu anda açıklamakta olduğu yavaş yavaş devreye girmekte olan bugünlerde Meclis’e gelecek olan Üretim Reform Paketi var, o paket içerisinde de bizleri ilgilendiren, bizlerin önünü açacak birçok tedbir var. Bekliyoruz onları, o ümitlerimiz de gerçekleştiği zaman inşallah Türkiye’nin tekrar hızlı büyüme sürecine girebileceğini ümit ediyorum.”
Aradıkları elemanı bulamadıklarını ama bunun için de devletin ‘Sen al, yetiştir, yetiştirme sürecinde maaşı da benden olsun’ dediğini ifade eden Özdebir, “Önümüzdeki öğretim yılından itibaren bizim OSTİM’de ve Sincan’da uyguladığımız OSB Projesi vardı, bir lise programı olarak kabul ediliyor, çocuklar haftada iki gün okula gidecekler üç gün veya dört gün iş yerine gidecekler bu süre içerisinde asgari ücretin üçte biri kadar bir harçlık verilecek, bu harçlığın üçte ikisi devlet tarafından verilecek, sigortaları devlet tarafından yapılacak, asgari ücretin altıda biri kadar işverene bir yükü olacak. Bu süre içerisinde bu insanlar yetişecek” değerlendirmesinde bulundu.
“Çalıştıracak işçi bulamıyoruz”
Aydın, sanayicilerin çalıştıracak işçi bulamadıklarına vurgu yaparak,”Akşama kadar insanlar iş arıyor bir taraftan işsiz insanlarımız var bir taraftan da sanayicilerimiz diyor ki ‘biz adam arıyoruz bulamıyoruz’. Sanayi tarafından baktığımız zaman evet aradığımız adamı bulamıyoruz, okullar bizim istediğimiz adamı tam yetiştirmiyor bir sürü söyleyeceğimiz şey var. ‘Devletin politikaları üretim odaklı olmadığı için biz niye adam çalıştıralım’ gibi bir sürü şey bulabiliriz. Biz de çalıştırdığımız insanlara sunduğumuz şartlar, ortamlar, imkanlar kendimize bakıp bir muhasebe yapmamız lazım” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından bir sunum yapıldı, sunum sonrası ise işverenlerin soruları cevaplandı.