Anıtkabir’de Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ettiği video görüntüsü sonrası hakkında dava açılan Safiye İnci, hakim karşısına çıktı. Mahkemede, "yaptığımdan dolayı pişmanım" diyen İnci’nin tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Anıtkabir’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik hakaret içeren video çekip sosyal medyada paylaşan Safiye İnci hakkında "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan dava açmıştı. Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk celsesi görüldü. Davaya tutuklu sanık Safiye İnci, ailesi ve avukatı Bülent Demir katıldı. Ankara Barosu avukatı Selver Seçil Aykan, Ankara Barosu adına davaya müdahillik talebinde bulundu. Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Pınar Ergut, sanık İnci’ye davaya konu olan hakaret içerikli sözlerini hatırlayıp hatırlamadığını sordu. İnci, "Bir anlık bir şeydi, orada ne söylediğimi hatırlamıyorum" dedi. Hakim Ergut’un, İnci’nin videoda sarf ettiği sözleri okuması üzerine İnci, "Bu görüntüyü gizli olan Instagram hesabıma yükledim. Hesabım herkese açık değil. Bu kadar yayılabileceğini düşünmemiştim. Paylaştıktan 10 dakika içinde videoyu kaldırdım. Yaptığımdan dolayı pişmanım böyle olacağını düşünmemiştim" ifadelerini kullandı.
İnci’nin avukatı Bülent Demir ise, Ankara Barosu’nun suçtan zarar görmediğini, bu nedenle de müdahillik talebinin usül ve yasaya aykırı olduğunu söyleyerek, baronun müdahillik talebinin reddedilmesini talep etti. Müvekkilinin suçsuz olduğunu öne süren Demir, İnci’nin sarf ettiği sözlerin kendi düşüncesi olduğunu ve suç teşkil etmediğini savundu. İnci’nin paylaştığı videoda sarfettiği sözlerden "Geldiğim için çok utanıyorum. Keşke gelmeseydim diyorum. Çok ısrar ettikleri için geldim, mecbur kıldıkları için" kısmının İnci’nin içinde bulunduğu haleti ruhiyeyi yansıttığını iddia eden Demir, "Bunlar, müvekkilimin kendisiyle konuştuğu sözlerdir. ’Atatürk’ü zerre kadar sevmiyorum’ kısmı da tamamen kendi kişisel kanaatidir. Müvekkilim her Türk vatandaşı gibi bu kanaatini belirtmekte özgürdür. Kimse bir kimseyi sevmeye zorlanamaz. Müvekkilim de Atatürk’ü sevmediğini ifade etmiştir bu gayet doğaldır. ’Türkiye’yi de Atatürk kurtarmadı’ kısmı da yine kendi ifadesidir. Bu, tarihçilerin bile tartıştığı bir konu. ’Hani Tayyip’i sevmeyen Atatürkçüler var ya, Atatürk Tayyip’in b... bile olamaz’ bölümü de yine müvekkilimin kişisel kanaatidir. Söz konusu cümle Türkçemizde kullandığımız bir deyimin kullanımından ibarettir. Örneğin, ’Amerika, Türkiye’nin b... bile olamaz’ dendiğinde anlaşılması gereken Türkiye’nin gücüdür. Müvekkilim de burada Cumhurbaşkanımıza olan sevgisini belirtmiştir" diye konuştu.
Müvekkili hakkında iddia edilen suçun oluşmadığını belirten Demir, "Müvekkilim Kemalizmi sevmeyen, mütedeyyin bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Allah ve Peygambere dahi küfredilen bir ülkede bu ceza sayılmazken bir insanı sevmeye zorlamak ve düşüncelerinden dolayı ceza vermek modern dünyamızda akılalmaz bir durumdur. Müvekkilimin öncelikle beraatini talep ediyorum. Mahkeme farklı kanaatte ise adli kontrol şartıyla veya kefaletle tahliye edilmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Daha sonra ara kararını açıklayan Hakim Ergut, sanık İnci’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
