EKONOMİ - 18 Kasım 2017 Cumartesi 12:28

ATO Başkanı Baran: “Ankara yerli otomobilde babayiğitlerimize yedek parça desteği verebilir"

A
A
A
ATO Başkanı Baran: “Ankara yerli otomobilde babayiğitlerimize yedek parça desteği verebilir"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Başkent’in gelişmiş bir sanayi yapısına sahip olduğunu belirterek, “Ankara, yerli otomobilde babayiğitlerimize yedek parça desteği verebilir” dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Başkent’in gelişmiş bir sanayi yapısına sahip olduğunu belirterek, “Ankara, yerli otomobilde babayiğitlerimize yedek parça desteği verebilir” dedi.


ATO Başkanı Baran, Türkiye Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), OSTİM Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) ve Akyurt Sanayici ve İşadamları Derneğinin (Akyurt SİAD) ev sahipliğinde gerçekleştirilen “21. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi” gala gecesine katılarak bir konuşma yaptı.


Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşması için orta gelir tuzağından kurtulması gerektiğine dikkat çeken Baran, “Orta gelir tuzağından kurtulabilmemiz için aktif bir reel sektöre, dünyanın gelişmelerini iyi okuyan bir iş dünyasına, cesur girişimcilere ihtiyacımız var” dedi.


Türkiye’nin yüzde 100 yerli ilk otomobilini üretecek 5 babayiğitin milli projede görev üstlendiğini hatırlatan Baran, otomobil üretim sürecinde Ankara’nın babayiğitlere yedek parça desteği verebileceğini, Başkent sanayisinin buna uygun gelişmişlikte olduğunu söyledi.


“Türkiye fason üretimle zenginleşemez"


Konuşmasında Ar-ge, inovasyon ve markalaşmanın önemine değinen Baran, ekonomiyi rekabetçi bir yapıya dönüştürmek için rekabet unsuru olan maliyetin yanına kalite, üretim hızı, teknoloji gibi yeni unsurlar eklenmesi gerektiğini söyledi. Baran, “Markalaşma olmadan, ar-ge’ye yatırım yapmadan bir ülkenin ihracat değeri yükselmez. Aksine düşer. Türkiye fason üretimle zenginleşemez” dedi.


ATO üyelerinin üretim ve ihracatta önünü açmak için çalışmalar yürüttüklerini anlatan Baran, “Ankara’yı marka şehir haline getirmek ve Ankara’da bir markalaşma iklimi yaratmak arzusuyla üç yıldır, Ankara Marka Festivali adıyla çok önemli bir organizasyon düzenliyoruz. Bu festivalle, iş dünyamızda ve geleceğin marka liderleri olan gençlerimizde, markalaşma konusunda vizyon oluşturmak, yenilikçi fikirleri harekete geçirmek, marka farkındalığı oluşturmak ve şehrimizden küresel markaların çıkmasını teşvik etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.


Baran, konuşmasında TÜRKONFED’in Londra Borsası işbirliğiyle hazırladığı “Türkiye’nin Yükselen Liderleri” araştırmasının şirketlere umut ve ufuk olmasını, girişimcileri yüreklendirmesini diledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Botulinum toksini uygulaması sonrası, sıcak banyo ve saunadan kaçının Dermatolog Hacer Köksal, botulinum toksini uygulamasının sadece estetik amaçlı değil bazı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanıldığını, ancak etkisinin zayıflatılmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Köksal, “Bu uygulamayı ister estetik ister tedavi amaçlı uygulatmış olanlar işlem sonrası belirli bir süre ağır egzersizlerden, sıcak banyo ve saunadan kaçınmalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, yaptırmamalı” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal son yıllarda kozmetoloji sektöründe en çok tercih edilen işlemlerden olan Botulinum toksini uygulaması ile bilgi verip, uyarılarda bulundu. Botulinum toksin uygulamalarını, hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yaptıklarını, bu şartları sağlamanın işlemin başarısında önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal şöyle konuştu: “Botulinum toksini, yüzümüzdeki mimik kaslarını geçici olarak etkisiz hale getirir. Bu işlem, geri dönüşlü bir işlem olup, günümüzde en etkili kozmetik işlemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Botulinum toksini uygulaması, danışanların mevcut asimetrilerini düzeltmek, düzenli uygulama ile mimik kullanımına bağlı kırışıklıkların oluşumunu engellemek ve yüze aydınlık bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, botulinum toksini uygulamasıyla çiğneme kaslarının gücünü azaltmaktayız. Bu, gece uykuda diş sıkma problemi yaşayan hastalarımız için iyi bir tedavi seçeneğidir. 4 ay ara ile 3 kez yapıldığında oldukça faydalı sonuçlar alıyoruz. Güldüğünde diş etlerinin aşırı görünmesinden rahatsızlık duyan kişileri de memnun eden bir uygulama. Terleme tedavisinde ise botulinum toksini, koltuk altı, el ve ayak terlemesi gibi durumlar için oldukça etkili bir çözüm sunuyor.” “Etki süresi, kişiden kişiye değişiyor” Dermatolog Köksal, botulinum toksininin etki süresinin, kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 4 ay sürdüğünü, 6 ayda bir tekrar uygulama önerdiklerini söyledi. Bu uygulamanın hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Köksal, “Elbette ki deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Kişilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine özel olarak tasarlanmış tedavi planları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her uygulama öncesi, detaylı bir cilt analizi ve danışanın medikal geçmişi göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir” diye konuştu. “Uyarıları mutlaka dikkate alın” Botulinum toksini uygulamalarının sadece estetik amaçlarla değil, aynı zamanda kronik migren tedavisi gibi bazı medikal durumlar için de tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Köksal, uygulama sonrası için şu uyarılarda bulundu: “Uygulama sonrasında da tedavinin etkinliğini artırmak ve muhtemel yan etkileri minimize etmek için özel bakım önerilerine de uyulması gerekiyor. İşlem yaptıranlar uygulama sonrasında belirli bir süre ağır egzersizlerden kaçınmalı. Uygulama bölgesine masaj yapmamalı ve yaptırmamalıdır. Ayrıca saunaya girmemeli, sıcak banyo yapmamalıdır. Bu dikkatli yaklaşım, botulinum toksini uygulamalarından en iyi sonuçların alınmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.”