POLİTİKA - 21 Ocak 2018 Pazar 15:07

Bahçeli: "Bu birlik tercihine karşı çıkanlar Mondros artıklarıdır"

A
A
A
Bahçeli: "Bu birlik tercihine karşı çıkanlar Mondros artıklarıdır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP-AK Parti ittifakına ilişkin, "Bu birlik tercihine karşı çıkanlar Mondros artıklarıdır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP-AK Parti ittifakına ilişkin, "Bu birlik tercihine karşı çıkanlar Mondros artıklarıdır. Bu birliktelik hukukuna kara çalanlar Sevr kalıntılarıdır. Türkiye’nin krize girmesi için kuyruğa girenlerin kuyruklarına basacağız" dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Kızılcahamam kampında Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Disiplin Kurulu ve TBMM Grubu ortak toplantısını gerçekleştirdi. Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından muhabirlerle bir araya gelen Bahçeli, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. MHP için siyasetin ilkel çıkarların savaştığı, ilkesiz çıkarcıların yarıştığı, çarpık fikirlerin karşılaştığı kaotik bir alan olmadığını ifade eden Bahçeli, "Bizim davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır, millet davasıdır, ezcümle Türk-İslam davasıdır. Elbette kutludur, kutsaldır, Milliyetçi-Ülkücü ömürlerin kutup başıdır. Dava adamı merttir, merhametlidir, metanetlidir. Ruhen muvazeneli, fikren muteber, ahlaken muazzez seviyededir. Her türbülansta telaşlanan, her saldırıda sığınacak yer arayan, sağı solu kolaçan edip suya sabuna dokunmayan, riske girmeyen, elini taşın altına koymayan, sadakati yalnızca sözde kalan kişilerin bir davaya yürekten bağlanması, çevresine ve tarihin çehresine güven vermesi izan ve ihtimal dışıdır. Hiç kimse davadan büyük, davadan mühim değildir. İşlerine geldi mi, çıkarlarına uydu mu her yapılanı güzel ve doğru bulanlar; tam tersi bir durumda ise her şey berbat ve kötü diyenler bir defa samimiyet fukaraları, inanç ve itibar yoksunlarıdır. Bunlarla işimiz yoktur, geleceğimiz yoktur, yolumuz ayrılmıştır. Ellerini ovuşturanlar boşuna beklemesin, boş yere hayal kurmasın" dedi.



"Bu birlik tercihine karşı çıkanlar Mondros artıklarıdır"


MHP-AK Parti ittifakını kast ederek, "Ne yapıyorsak, neyi teklif ve temenni ediyorsak milletimizin tarihi ve kültürel varlığını korumak içindir" diyen Bahçeli, bugünkü şartlarda güven ile kuşku arasında gelip giden, güvenlik ile korku arasında adeta sarkaç gibi salınıp duran Türkiye’yi emniyetli ve istikrarlı bir şekilde dengede tutmayı amaçladıklarını kaydetti. Kutuplaşma yerine kucaklaşmayı temin iradesinde olduklarını da belirten Bahçeli, "Özellikle 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden sonra eski alışkanlıklarla, eskiyen siyasi taktiklerle, artık erimiş olan siyasi kalıplarla birlik ve beka mücadelemizin sürdürülemeyeceğini işaret etmiştik. Siyasetin denklemi, bu denklemdeki sabit ve değişken parametreler 15 Temmuz’la beraber değişikliğe uğradığını söylemiştik. Söylediğimiz yeni şeyler ise Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin varlık ve birliğini muhafaza gayesine hizmet edecek tavır, tutum, söylem ve eylem birliğinin sosyal ve toplumsal alanını genişletmek, siyaset ayağını derleyip toplamaktır. Bu birlik tercihine karşı çıkanlar Mondros artıklarıdır. Bu birliktelik hukukuna kara çalanlar Sevr kalıntılarıdır. Düşman kampında mevzilenenler illetin yüz karaları, milli mutabakatta birleşenler ise milletin yüz aklarıdır ve tarih böyle yazacak, gelecek nesiller bir yanda dua diğer yanda bedduayla ak ve karalar hakkında hükmünü verecektir" şeklinde konuştu.



"İP, HDP, PKK, FETÖ ve ’hayır’ diyormuş, evet deselerdi tercihimizi sorgulardık"


15 Temmuz’da sahneye çıkan milli cesaretin 7 Ağustos’taki uzlaşma asaletiyle takviye edilerek pekiştiğini, sonuç itibariyle siyaset kurumuna yeni bir soluk, yeni bir sorumluluk listesi yüklediğini ifade eden Bahçeli, "Türk milleti 15 Temmuz’da altını kalın olarak bir kez daha çiziyorum ki kanlı işgali durdurmuş, 7 Ağustos’ta ise kalıcı uzlaşma iradesini doğrultmuştur" diyerek bu kapsamda Türkiye’nin tehditlere karşı önlem alması gerektiğini hatırlattı. Bahçeli, bu kapsamda ittifakın önemine değinerek, "Dağınıklık içinde mücadele edilemez, kavgaya tutuşarak, ters düşerek vatan ve varlık haklarımız savunulamazdı. Bir olmalıydık, çünkü düşman acımasız ve alçaktı. Türkiye’yi yeni ve milli bir hükümet etme sistemiyle güvenceye almalıydık, çünkü zalimler pusuda, caniler kıyımızda, tehditler yakınımızdaydı. AKP ile tarihi nitelikli bir işbirliği sonucunda 18 maddelik anayasa değişikliğinde anlaştık, ardından TBMM’de kabul ettik ve 16 Nisan 2017’de de milletimizin takdir ve tensibine sunduk. Aziz milletimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine destek verdi, istikbal haklarına, istiklal haysiyetine çok şükür ve bir kez daha sahip çıkarak 16 Nisan halkoylamasında tarih yazdı. Türkiye muhalifleri, müzmin münafıklar, melun fasıklar bunu hazmedemediler, bu muazzam doğruluşu içlerine sindiremediler. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Cumhuriyet’in kuruluşunun 94’ncü, çok partili siyasi sisteme geçişin 71’nci yıl dönümünde bizzat milli iradenin seçim ve tercihiyle onaylanmıştır. Türkiye 16 Nisan 2017’de hükümet ve yönetim sistemi itibariyle yeni bir faza, üçüncü bir evreye geçmiştir. Bu tarihsel değişim demokrasinin imkan ve sınırları içerisinde sağlanmış, hukukun üstünlüğü ve kuruluş felsefesine sadakatle gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet’i kuran bizzat millet iradesidir, peki itiraz edilmemiş midir? Kaldı ki itirazları meşru görmek mümkün ve doğru mudur? Çok partili siyasi hayata yine milletin talep ve iradesiyle geçilmiştir. Peki buna karşı çıkanlar olmamış mıdır? Statükocu çevreler bu demokratik hamleyi erken bulmamışlar mıdır? Şimdi de Türk milleti yeni bir hükümet sistemine tamam demiştir, bunu acil ve mecburi bulmuştur. Bu değişimin kendi içinde 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü sonucunda yeşeren ve yükselen çok sayıda demokratik, siyasi, sosyolojik, güvenlik ve hukuki gerekçeleri vardır ve ortadadır. CHP karşıymış, zaten yanında olsaydı, destek çıksaydı o zaman şaşar, o zaman hayret ederdik. İP, HDP, PKK, FETÖ ve diğer hasım odaklar hayır diyormuş, evet deselerdi tercihimizi sorgular, durduğumuz yeri tekrar gözden geçirirdik. Önümüzde esas gündem konusu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kurum ve kurallarıyla bina etmek, yönetim hayatımıza yerleştirmek, işlerliğini sağlama almaktır. Yeni sistemin tam olarak oturup olgunluk kazanması 3 Kasım 2019 Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri ve takip eden beş yıllık süre zarfındaki sabır ve akıl dolu birliktelik ruhuyla tesis edilecektir. Yeni sistem doğası gereği uzlaşmayı şart koşmaktadır. Yeni sistem milli hedeflerde ortak paydada buluşmayı zorunlu kılmaktadır. Fikri ve siyasi cepheleşme cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilke ve esaslarına aykırıdır. Üstelik yeni sistemin taşıyıcı sütunları beka ve birlik temalıdır. Bu kapsamda 2019’deki demokratik imtihanlara bir ittifak tercihiyle girilmesi, yeni hükümet sisteminin fonksiyonel açıdan, bekamızın onuru bakımından önemli bir karar, öncelikli bir gayedir. 8 Ocak’ta tercihimizi ilan ederek 3 Kasım 2019 üzerinde yapılan hesapları bozduk, kriz tetikçilerini şoka soktuk, belirsizlikten nemalananları felce uğrattık. Ve de barajın yüzde 50 artı bir olduğu meydandayken, mutabakatın kaçınılmazlığı biliniyor ve kabulleniliyorken, 12’nci Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı aday olması halinde destekleme kararımızı cümle aleme üstüne basa basa duyurduk. Bizim korkumuz, kaygımız, kendimizden kuşkumuz yoktur. Bizim pazarlığımız, gizli gündemimiz, saklı heveslerimiz, kendimize güvensizliğimiz hiç yoktur. Biz de var olan Türk ve Türkiye sevdasıdır. Bize hakim olan hissiyat yeni sistemin namusunu korumak ve savunmaktır. Bunu yaparken de cılız siyasi dürtülere, küçük olsun benim olsun anlayışına savrulamayız. Türkiye’yi hedefine alan mihraklara koz veremeyiz, milli güvenliğimizi, milli ümitleri siyasi gerginliklerle heba ve israf edemeyiz. Milliyetçi Hareket Partisi milletin gönlünde eşsiz ve emsalsiz bir taban tutmuştur. Türkiye’nin krize girmesi için kuyruğa girenlerin kuyruklarına basacağız. Türk milletinin huzur ve haysiyetiyle oynayan siyasi çeteleri bozgunla tanıştıracağız, heveslerini kursaklarında bırakacağız. Bunları milli bir mutabakat anlayışıyla, cumhurun ittifakıyla yapacağız. Adalet ve Kalkınma Partisi’yle kurduğumuz birliktelik milli hislerin tezahür ve tembihidir. Bu çerçevede Cumhurbaşkanıyla 10 Ocak’ta yaptığımız görüşme değerli, verimli ve sonuç verici olmuş, iki parti arasında üçer kişiden oluşan bir komisyon kurulmuştur. Ve bu komisyon ilk toplantısını geçtiğimiz Perşembe günü yaparak, çalışma takvimini planlamış, hedefleri masaya yatırmış, mutabakatın ana fikrine uygun planlamaları yapmıştır. Partimizi temsilen Milli Mutabakat Komisyonunda görev alacak değerli arkadaşlarım, inanıyorum ki özveriyle ve yapıcı katkılarla üzerlerine düşen sorumlulukları harfiyen gerçekleştireceklerdir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Mardin, 2023 yılında 2 milyon civarında turist ağırladı Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, 48. Turizm Haftası “Kültür ve İnanç Ekseninde Turizm ve Mardin Çalıştayı"nda, "Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Mardin’imiz, 2023 yılında yaklaşık 650 bini konaklama olmak üzere 2 milyon civarında turist ağırlandı" dedi. Artuklu Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde, 48. Turizm Haftası “Kültür ve İnanç Ekseninde Turizm ve Mardin” çalıştayında konuşan Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Mardin Kalesi, Dara Antik Kenti, Boncuklu Tarlası, yer altı şehri Matiat’ı, Mezopotamya Ovası, gümüş tellerin hünerli parmaklarda ilmek ilmek işlendiği telkâriler, Mardin güvercinleri, sayısız camiler, kiliseler, hanlar, hamamlar, diğer taş yapıları ve burada saymakta insanın aciz kalacağı sayısız değerleriyle Mardin’in ülkenin turizm zenginliği en yüksek şehirlerinden biri olduğunu söyledi. Devam eden çalışmalarla kadim şehre ait eserlerin gün yüzüne çıkarılmaya ve turizme kazandırılmaya devam edilmekte olduğunu ifade eden Vali Akkoyun, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Mardin’in 2023 yılında yaklaşık 650 bini konaklama olmak üzere 2 milyon civarında turist ağırlandığını, giderek artan bu talebi en uygun ve iyi biçimde karşılama anlamında daha çok çalışma gerektiği hususunda yüksek bir farkındalığa sahip olduklarının altını çizmek istediğini kaydetti. "Uygulamaya aldığımız planlamada, bakanlığımızın turizmi 12 aya yayma çalışmaları bizlere önemli ışık tutmaktadır" diyen Vali Akkoyun, "Biz de, sadece Mardin açısından değil, bütün dünya tarihi açısından önemli bir yeri olan Dara Antik Kenti’nin ulusal ve uluslararası tanınırlığını sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı 27 Eylül tarihi için Mardin’e davet etmiş bulunmaktayız. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığımız başvurular olumlu sonuçlanmış, Dara Antik Kenti’nin ve Boncuklu Tarla’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında destek alması sağlanmıştır. Bu sonuçla 4 yılda yaklaşık 100 milyon TL destek sağlanacak bu destinasyonlarda uzun süredir bekleyen geniş kapsamlı yeni kazıların başlayacağının da müjdesini verebilirim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca Valiliğimize tahsis edilen işgücünün de bu alanlara aktarılmasıyla en önemli ihtiyaç olan kazı personelini ihtiyacını karşılamış olacağız" dedi. Büyük bir bölümü 62 yıldır afet bölgesi ilan edilen Mardin Kalesi’nin alt kısmında yer alan 1. Cadde’nin fizibilite çalışmasını tamamladıklarına değinen Vali Akkoyun, şöyle konuştu: "Bu çalışmayı, Sümela Manastırı örneğinde olduğu gibi profesyonel bir ekibe, Kültür ve Turizm Bakanlığının himayelerinde, AFAD ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinasyonunda yaptırarak bölgeyi afet riskinden kurtarmayı hedefliyoruz. Bu sayede hem mevcut afet riskini ortadan kaldıracağız hem de işletmelerimizin izin ve ruhsat konusunu halletmiş olacağız. Mardin İl Halk Kütüphanesi’nin temelinin mayıs ayında atılması planlanmaktadır. Yine Cumhurbaşkanımızın da müjdesini verdiği Modern Kültür Merkezi için yer tespiti ve bütçe tahsisi çalışmalarımız devam etmektedir. 2024 yılında valiliğimiz uhdesinde kurulan turizm denetim komisyonu, şehrimizde turizmi olumsuz etkileyen kanuna ve mevzuata aykırı faaliyet gösteren işletmeleri tespit ederek gereğini yapacaktır. Yine bu kapsamda turizmin yoğun olarak yaşandığı 1. Cadde gibi bölgelerde turizm polisi ve jandarma bölgesinde kalan Dara gibi noktalarda da turizm jandarması görevlendirmelerine başlayarak var olan güven ve huzur ortamını da güçlendireceğiz. 48. Turizm Haftası münasebetiyle kültür ve inanç ekseninde Mardin turizmini konuşmak için toplandığımız bugünden, dönüp geçmişe baktığımızda, kadim şehir Mardin’in böyle bir çalıştaya ev sahipliği yapacak konuma gelmesi çok önemli bir gelişmedir." Mardin İl Kültür ve Turizm Müdürü Ayhan Gök ise, Mardin’in sermayesi ile adeta biçilmiş kaftan durumunda olduğunu aktararak, bu şartlarda şehirde bugün itibari ile bakanlıktan belgeli 104 konaklama tesisi, 3 bin 471 oda ve 7 bin 178 yatak kapasitesi ile hizmet vermekte olduğunu söyledi. Dicle Kalkınma Ajansı Mardin Genel Sekreteri Aykut Aniç de, "Dicle Kalkınma Ajansı olarak, 2019 yılından beri ilimizin, bölgemizin kalkınması için ortak vizyon geliştiren strateji çalışmaları yürüten analizler yapan bir ajansız. Mardin dediğimiz zaman bütün sektörlerin arasında turizm de var. Ajansımızın yürüttüğü çalışmalar içerisinde turizmde önemli yer tutuyor. Bu anlamda turizm de katma değer sayısının artmasından kültür varlıklarının korunması ve faydasının artırılması için çok fazla faaliyeti başarıyla yürütmüş durumdayız" ifadelerine yer verdi.
Sivas U15 Türkiye Güreş Şampiyonası’nın açılış seremonisi yapıldı Sivas’ta başlayan U15 Serbest-Grekoromen Türkiye Güreş Şampiyonası tüm hızıyla devam ederken, şampiyonanın seremonisi Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu ve UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman ve il protokolünün katılımıyla yapıldı. Türkiye Güreş Federasyonu ile Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü organizesinde yapılan Güreş U15 Türkiye Şampiyonası sürüyor. Taha Akgül Spor Salonu’nda devam eden heyecan dolu şampiyonaya 56 ilden 175 kulüp ve 900 sporcu katılım sağlıyor. Bu kapsamda pazartesi günü başlayan şampiyonanın seremonisi bugün Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker, Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürü Erdoğan Tunç, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu ve UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık, Olimpiyat üçüncüsü Cenk İldem, il protokolü, federasyon yetkilileri, antrenörler ve sporcuların katılımıyla yapıldı. Sporcuların tören yürüyüşü ile başlayan seremoni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Açılış seremonisinde Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürü Erdoğan Tunç, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman ve Olimpiyat üçüncüsü Cenk İldem birer konuşma yaptı. Şimşek: “Ülkemizde güreş deyince, Sivas akla gelen ilk şehirlerdendir” Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas’ın birçok şampiyonaya ev sahipliğini yaptığını belirterek, “Pehlivanlar şehri, sultan şehri Sivas’ımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Bu önemli turnuvayı ilimize kazandıran Spor Bakanımıza, Spor bakan yardımcımız Hamza Yerlikaya’ya ve emeği geçen federasyon başkanımıza teşekkür ediyorum. İnsanlık tarihi kadar eski olan ata sporumuz güreş Türk milleti için çok önemli ve çok özel bir spordur. Kuşkusuz ülkemizin en başarılı olduğu spor branşlarına birisi de güreştir. Ülkemizde güreş deyince, Sivas akla gelen ilk şehirlerden, ilk illerden birisidir. İlimiz Osmanlı döneminden günümüze güreşçinin harman olduğu yer olarak anılmış bu sözde ülke genelinde tanınmış ve birçok şampiyon çıkarmıştır. Sivas yine önemli bir müsabakaya ev sahipliği yapıyor. Şampiyonaya gelen tüm sporcularımıza başarılar diliyorum” diye konuştu. Ahmet Ayık: “Sivas’a uluslararası bir turnuva istiyoruz" Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu ve UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık ise, sporculara başarılar dileyerek, “Tabii anılmak güzel bir şey. Sivaslı olarak adımın verilmesi çok güzel. Ben federasyonumuza Sivas’taki bütün emeği geçen hemşehrilerime, başta il müdürlüğü olmak üzere federasyonumuza herkese teşekkür ediyorum. Çok güzel bir salon, çok güzel bir organizasyon. Ama ben istiyorum ki inşallah Güreş Federasyonumuzdan hem Sivaslı hemşehrilerimizden ben de yardımcı olacağım ve benim de desteğimle söylüyorum; Sivas’a uluslararası bir turnuva veya Avrupa şampiyonası istiyoruz. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz. Emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum. Sporculara da başarılar diliyorum” dedi. Konuşmaların ardından Olimpiyat Şampiyonu Mahmut Demir, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman, Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek’e ve Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker’e plaket takdim etti. Vali Yılmaz Şimşek ile Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker, bazı kategorilerde dereceye giren sporculara madalya verdi.
Sakarya Besi çiftliğinde yangın: Çok sayıda kurbanlık büyükbaş telef oldu, 1 kişi dumandan etkilendi Sakarya’nın Karapürçek ilçesinde besi çiftliği alev alev yandı. Yangında çok sayıda kurbanlık büyükbaş telef olurken, bir kişi dumandan etkilendi. Yangını kontrol altına alan ekipler soğutma çalışmasını sürdürüyor. Kızılbayır Mahallesi’nde bulunan ve A.Ö.’ye ait olduğu öğrenilen besi çiftliğinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevlerin samanlık, ev ve kurbanlık büyükbaş hayvanlarının bulunduğu ahıra sıçraması üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürmek için seferber olurken yangında çok sayıda kurbanlık büyükbaş telef oldu. Dumandan etkilenen bazı büyükbaş hayvanlar ise olay yerinde kesilerek mezbahaya gönderildi. Meydana gelen yangında M.A. isimli kişi duman etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Ekipler, yangını uzun uğraşları neticesinde kontrol altına alarak söndürdü, soğutma çalışmaları sürüyor. Öte yandan, çiftliğin alev alev yandığı anlar cep telefonu kamerası ile yangın bölgesi ise havadan dron ile görüntülendi. Ekipler ve vatandaşlar yangını söndürmek için seferber oldu Besi çiftliğinde çıkan yangın neticesinde iş makineleriyle alevlenmelerin önüne geçilmesi için çalışmalar devam ediyor. Vatandaşlarında yardım ettiği yangının soğutma çalışmaları devam ederken çalışmalara yardım eden Ahmet Sorgun, tanık olduğu olayı anlattı. Sorgun, “Merkezden geliyordum yangını gördük ve müdahale etmeye çalıştık. Hayvanlar telef olmaya başladı ve biz o esnada hayvanları kurtarmaya çalıştık. Şuanda yangın söndürme çalışmaların devam ediyor. Dumandan etkilenen bazı hayvanları da araçlara yükleyip mezbahaya götürüyorlar. Belediyemiz ve çevredeki tüm vatandaşlar yardım ediyoruz” dedi.