POLİTİKA - 20 Ocak 2017 Cuma 18:38

Bahçeli: “El Bab’a Türk’ün demir yumruğu inmeli”

A
A
A
Bahçeli: “El Bab’a Türk’ün demir yumruğu inmeli”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk’ün demir yumruğunun El Bab’a inmesi gerektiğini, kuşatmanın zaferle taçlandırılması gerektiğini belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, El Bab’da 5 Türk askerinin şehit edilmesine değindi. Bahçeli, “Fırat Kalkanı Harekatı’nın 150. günündeyiz. Ve ne üzücü ki, El Bab’tan yine acı haberler geldi. 5 kahraman askerimiz maalesef şehit düştü. 9 kahramanımız ise yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Milletimizin başı sağolsun diyorum. El Bab’a Türk’ün demir yumruğu inmeli, kuşatma zaferle taçlandırılmalı, teröristlerden, hain ve zebanilerden iz ve eser kalmamalıdır. Aziz milletimiz Türk askerinin yanındadır. MHP Türk askerinin başarısı için her türlü desteği vermeye her zamanki gibi hazır ve heyecanlıdır” açıklamasında bulundu.

“Karne bugün kırıksa yarın tamir edilir”
Bugün milyonlarca öğrencinin karnelerini alarak ara tatile başladığını kaydeden Bahçeli, “Hepsini birden tebrik ediyor, iyi tatiller diliyorum. Öğrenci velilerine ve saygıdeğer öğretmenlerimize en iyi dileklerimi sunuyorum. Karnede zayıf varmış, notlar düşük ya da yüksekmiş, orasında değilim. Fırsat verilirse her Türk çocuğunun dünyayı titreteceğini biliyorum. Karne bugün kırıksa yarın tamir edilir. Önce kendine güvenen, milletine ve öz değerlerine bağlanmış inançlı ve ahlaklı nesiller yetişmelidir. Şahsen gelecekten çok ümitliyim. Pırıl pırıl evlatlarımızı görünce göğsüm kabarıyor, umutlarım kanatlanıyor, şevkim katlanıyor. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözünü haykıran bir kişi de kalsa, orada medeniyet, millet, muzaffer bir ruh vardır. Eğitim bu şuuru vermelidir. Gözümde ve gönlümde bir Türk dünyaya bedeldir” ifadelerini kullandı.

“Azerbaycanlı soydaşlarımız Türk’tür, Türk milletinin vakur ve asil mensuplarıdır”
20 Ocak 1990 tarihinin Türk milleti ve bilhassa Azerbaycan için karanlık ve acı bir tarih olduğunu hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
“20 Yanvar’da (Ocak) Türk’ün kanı akmıştır. 27 yıl önce, 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece Bakü’de cinayet ve şiddet düğmesine basılmış, Rus tankları soydaşlarımızın üzerine yürümüştür. Bağımsızlık sevdasını cesaretleriyle tutuşturup zulme meydan okuyan, esarete başkaldıran gardaşlarımız acımasızca hedef alınmıştır. Bakü sokakları ateşe boğulmuş, tankların palet gürültüleri mazlumların feryatlarını bastırmış, kin ve zalimlik volkan gibi patlamıştır. Sonuçta Dağlık Karabağ işgalini protesto etmek amacıyla toplanan, ancak saldırıya uğrayan soydaşlarımızdan 143’ü şehit, 611’i yaralanmıştır. Üç renkli bayraklarının altında hür ve bağımsız yaşama irade ve isteğiyle şehadete eren gardaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Türklüğün yaşandığı her coğrafya bizim ilgi ve duyarlılık alanımızdadır. Azerbaycanlı soydaşlarımız Türk’tür, Türk milletinin vakur ve asil mensuplarıdır. Bir filmdeki boks sahneleri bizim tarih ve kültür bağlarımızı incitemeyecek, dahası zedelenmesine hiçbir millet evladı izin vermeyecektir. Coğrafyalarımız ayrı, devletlerimiz farklı olabilir; ama biz aynı milletin, yürekleri bir atan evlatlarıyız. Ayrımız gayrımız yoktur. Bakü’de Mahnı, Ankara’da oyun havasıyız. Gence’de destan, Dumlupınar’da zaferiz. Hocalı’da gözyaşı, Kars’ta duayız. Bir yanımız Bahtiyar Vahapzade ise diğer yanımız Mehmet Akif Ersoy’dur. Bizim nezdimizde Karacaoğlan neyse Kurbani odur. Guba’da ses veren balaban, Hızı’da dile gelen Tar; Erzurum’da vuran davulun, İstanbul’da öten neyin ikiz kardeşidir. Mustafa Kemal ne kadar Türk ise, Mehmet Emin Resulzade, Haydar Aliyev, Ebulfez Elçibey de Türk’tür, Türk’ün iftihar listesinin zirveleridir. Azadlık kaderimiz, Turan ülkümüzdür.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Toz taşınımı sağlığı olumsuz etkiliyor Yurdu etkisi altına alan toz taşınımının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle astım, KOAH gibi nefes darlığı hastalığı olanların gerek olmadıkça dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde yer yer toz taşınımı beklendiğini belirtip yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı dikkatli ve tedbirli olunması çağrısında bulunurken, Gaziantep Özel ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle KOAH ve astım hastalarını uyardı. Toz fırtınasının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirterek, gerekli olmadığı sürece dışarıya çıkılmaması önerisinde bulundu. Dr. Özsaraç, “Tozlar, bazı hastalıklar için tetikleyici olabiliyor. Özellikle yaşlı ve çocuklar bu durumdan daha çok etkileniyor. Havada asılı olan toz partikülleri solunum yolu hassasiyeti bulunanlarda olumsuz etkiler oluşturuyor. Partiküller, akciğerlere gidip ciddi anlamda nefes darlığı, hırıltılı solunuma neden oluyor. Bu hava şartlarında astım, kronik bronşit gibi akciğer hastalığı olanların rahatsızlığı kötüleşirken hastaneye ve acile başvurular artabiliyor. Çoğu bireyde ise bu durumlarda halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bu hava olaylarının yaşandığı dönemlerde özellikle solunum güçlüğü çeken ve astım hastalığı bulunanlarla yaşlı ve çocuklar mümkün olduğunca evde kalmalı, dışarı çıkılacaksa mutlaka maske kullanılmalıdır. Evde kalındığı sürece ise pencere ve kapılar açılmamalıdır” dedi. Partiküllerin akciğere indiğinde özellikle astım hastaları için ciddi anlamda alerjik reaksiyonlar oluşturup, atağa sebep olup ciddi sonuçlar doğurabildiğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özsaraç, "Bu havalar özellikle astım, KOAH ve kronik bronşiti olan hastalarda ciddi ataklara neden olabilmektedir. Bu süreçlerde dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması koruyucu önlemler arasında yer alıyor. Diğer yandan kronik hastalığı olanlar, astım, KOAH gibi özellikle nefes darlığıyla ilişkili hastalığı olanlar, kalp ve alerjik hastalığı olanların şikayetlerinin artması durumunda, geç kalmadan mutlaka bir uzmana başvurmaları gerek” diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta bir vatandaş yangından kaçıp çatı katında kurtarılmayı bekledi Esenyurt’ta 5 katlı bir binada iddiaya göre engelli küçük çocuğun çakmakla oynaması sonucu çıkan yangında apartmanda mahsur kalan 4 kişi kurtarıldı. Dumanlar yükselince çatıya çıkan bir adam ise uzun süre yardım beklerken o anlar dron ile havadan da görüntülendi. Yangın, saat 10.00 sıralarında Esenyurt Necip Fazıl Kısakürek Mahallesi’nde 5 katlı bir apartmanın bodrum katında çıktı. İddiaya göre, bahçe katında oturan engelli küçük yaşta bir çocuk çakmakla oynarken yatak odasındaki eşyaları yaktı. Evden dumanlar çıktığını gören vatandaşlar itfaiye, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Yangının dumanları kısa sürede tüm apartmanı sardı. Binanın üst katlarında dumanlar nedeniyle mahsur kalan 3’ü kadın toplam 4 kişi itfaiye tarafından kurtarıldı. Yangın çıkardığı söylenen çocuğun 3 ay öncede yine benzer şekilde yangın çıkardığı söylenirken çocuğun durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yangından etkilenen 3 vatandaş tedbir amaçlı hastaneye kaldırılırken itfaiyenin müdahalesi ile dumanlar apartmandan tahliye edildi. Yangın sırasında sinir krizi geçiren bir daire sahibine ise yine ambulans ekipleri tarafından ilk yardımda bulunuldu. Çatı kenarında hayata tutunuş Apartmanın en üst katında oturan 36 yaşındaki Kudret Kulaver isimli vatandaş ise uzun süre kurtarılmayı bekledi. İtfaiye ekipleri yangın merdiveni ile çatıdaki Kulaver’i kurtardı. Yaşananları anlatan Kulaver, “Üst kattaydım zaten çatı tarafına çıktım orada nefes almaya başladım yoksa içerde boğulabilirdim dumandan. Bir anda geldi dumanlar. Yakın nasıl çıktı bilmiyorum” dedi. Mahsur kalan adamın kurtarılma anları ise dron ile havadan görüntülendi. Apartman sakinlerinden Hasan Çamyar ise, “Engelli bir çocuk var burada. 3 ay öncede burayı yaktı. Komşular geçerken dumanları görüp haber veriyorlar. Şimdi çocuk yatak odasında yangın çıkardı tüm binayı sarmış her yer is olmuş. Defalarca uyardık ama kadın çocuğu ile ilgilenmiyor” diye konuştu.
Konya KTO Karatay Üniversitesi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi aldı Geleceğe yönelik sürdürülebilir enerji politikaları benimseyen ve enerji yönetimi alanında kalite odaklı yaklaşımlar sürdüren Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, enerji yönetimi uygulamaları ile "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi” almaya hak kazandı. Enerji verimliliği, çevre dostu politikalar ve kalite standartlarına yönelik benimsediği yenilikçi uygulamalarıyla KTO Karatay Üniversitesi, “ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi” aldı. KTO Karatay Üniversitesi’nde gerçekleşen törende, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç’a ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi’ni takdim etti. “Üniversitemiz enerji verimliliğinde lider konumda” Kalite yönetimine üniversite olarak büyük önem verdiklerini ve ISO 50001 Sertifikası ile yeni bir alanda kalitelerinin tescil edilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, “Üniversite olarak, eğitim ve akademik başarıya odaklanmanın yanı sıra sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularında da Türkiye’de öncü olmak istiyoruz. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi almak, bu misyonun bir yansımasıdır. Kurumumuzda sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak hareket ediyor, enerji kullanımımızı optimize etmek ve çevresel etkilerimizi en aza indirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Üniversitemizde kapsamlı enerji etütleri gerçekleştirerek, etkili enerji yönetimi uygulamalarına olan bağlılığımızı gösteriyoruz. Bu etütler, üniversitemizin iyileştirme alanlarını belirlemesine, enerji kullanımını optimize etmesine ve sürdürülebilirlik çabalarını geliştirmesine imkan tanıyor. Enerji verimliliğinin artırılması adına yapılan yatırımlar ve uygulanan stratejiler sayesinde hem maliyetlerimizi azaltıyor hem de öğrencilerimize ve personelimize daha sürdürülebilir bir çevre sunuyoruz” dedi. TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise “ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası, enerji yönetimi konusundaki en yüksek uluslararası standartlardan biridir. KTO Karatay Üniversitesi’nin bu alandaki çalışmaları tescillenmiş oldu. Kalite yönetimi anlamında yüksek bir bilince sahip olan üniversitemizin rektörü başta olmak üzere tüm çalışanlarını tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.