POLİTİKA - 20 Haziran 2018 Çarşamba 10:25

Bakan Çelik’in Dünya Mülteciler Günü mesajı

A
A
A
Bakan Çelik’in Dünya Mülteciler Günü mesajı

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Uluslararası camiadan beklentimiz, uluslararası hukuk ve külfet paylaşımı prensibi doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirmeleridir.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Uluslararası camiadan beklentimiz, uluslararası hukuk ve külfet paylaşımı prensibi doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirmeleridir. Ülkeler, mevcut yeniden yerleştirme taahhütlerini hızla yerine getirmeli ve daha fazla sayıda sığınmacıya kapılarını açmalıdırlar" dedi.


AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, "Dünyanın dört bir yanında yaşanan savaşlar ve istikrarsızlıklar sonucu yaklaşık 65.6 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kalmış ve göç meselesi çağımızın en ciddi insani meselelerinden biri haline gelmiştir. 2015’de zulümden ve çatışmadan kaçan 1 milyondan fazla insanın Avrupa kıyılarına ulaşmasıyla birlikte mülteci krizi olarak adlandırılan insani trajedi, esasen temel insan haklarına saygı ve evrensel değerler krizidir. Mazlumların her zaman yanında olan ülkemiz, 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyona yakın sığınmacı ile dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke konumundadır. Bu konuya ülkemiz, en başından itibaren evrensel insani değerler çerçevesinde yaklaşmış ve göç politikasından uyuma, çocuk ve kadınların korunmasından uluslararası işbirliğine kadar birçok alanda çalışma ve faaliyetlerini kesintisiz sürdürmüştür. Ülkemize sığınmış Suriyelilere geçici koruma sağlanarak, eğitim ve sağlık hizmetlerine ücretsiz erişimleri temin edilmiştir" ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin artan göç akınlarının etkilerini azaltmak için uluslararası alanda da elinden geleni yapmaya devam ettiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:


"Bu kapsamda 18 Mart Türkiye-AB uzlaşısıyla emsalsiz bir işbirliği modelini hayata geçirerek, zulümden kaçan göçmenlere yasal ve güvenli bir yol temin edilmiştir. En önemlisi bu işbirliği sayesinde Ege Denizi’nde yaşanan ölümler çok büyük oranda azalmıştır. Ne yazık ki eş zamanlı olarak bazı AB ve Avrupa Konseyi üye ülkelerinde uluslararası koruma yükümlülükleri göz ardı edilmiş, sığınma hakkının önüne duvarlar örülmüş, kitlesel göç akınları olağanüstü hal sebebi haline getirilmiş, çocuklar çoğu zaman refakatsiz sınır dışında bekletilmiş, aralarında çocuk ve hamilelerin olduğu göçmen gemilerine limanlar kapatılmış ve sığınma hakkına yönelik bireysel değerlendirmeler titizlikle yapılmamıştır. Avrupa Birliğinin üzerine kurulduğu değerler sistemi, en önemli sınamasını göç kriziyle vermiş ve maalesef birçok AB ülkesi bu insani krize evrensel insani değerlerle uyumlu bir karşılık verememiştir. Bunun bedelini de güvenli gelecek beklentisiyle bir AB ülkesine ulaşmak için yola çıkanlar ödemişlerdir. Şu ana kadar ne yazık ki zulümden kaçan bu insanların barınma sorunu, orantısız olarak birkaç ülke tarafından omuzlanmaktadır. Uluslararası camiadan beklentimiz, uluslararası hukuk ve külfet paylaşımı prensibi doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirmeleridir. Ülkeler, mevcut yeniden yerleştirme taahhütlerini hızla yerine getirmeli ve daha fazla sayıda sığınmacıya kapılarını açmalıdırlar."


"Göç, salt güvenlik odaklı yaklaşımla yönetilebilecek bir konu değildir" diyen Bakan Çelik, "Öznesi insan olan düzensiz göç sorununun çözümü mutlak surette insani bir yaklaşım gerektirmektedir. Sınır kontrollerine ve güvenliğine harcanan para ve emeğin önemli bir kısmı, sığınmacıların ihtiyaçları ile zorunlu göçün nedenlerinin giderilmesi için harcanmadığı sürece bu sorun katlanarak büyüyecektir. Bu çerçevede külfet paylaşımı mevcut ağır tabloyu hafifletmek için gerekli olsa da tek başına yeterli bir adım değildir. Bu noktada uluslararası topluma düşen en önemli sorumluluk düzensiz göçün nedenlerinin ortadan kaldırılması ve göçmenlere yönelik daha yapıcı ve kapsayıcı çözümler geliştirilmesidir" açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Altay’da Özgür’e büyük gurur Altay’ın 36 yaşındaki sol bek oyuncusu Özgür Özkaya, Altay Sosyal Dayanışma Spor Kulübü Derneği tarafından camianın sembol isimlerinden Erdoğan Tözge anısına verilen “Erdoğan Tözge Hizmet Ödülü”nün sahibi oldu. Altay Sosyal Dayanışma Spor Kulübü Derneği tarafından bu yıl 7. kez düzenlenen ve camianın sembol isimlerinden Erdoğan Tözge anısına verilen “Erdoğan Tözge Hizmet Ödülü”, siyah-beyazlı takımda 2018-19 sezonundan bu yana forma giyen kaptan Özgür Özkaya’ya verildi. Alsancak’taki Altay Vakfı’nda gerçekleşen törene pek çok eski yönetici ve futbolcu katılırken Özkaya’ya ise ödülünü derneğin eski başkanlarından Aybars Akoğlu takdim etti. Akoğlu, tecrübeli futbolcunun en zor zamanlarda takıma ağabeylik yapması nedeniyle bu ödüle layık görüldüğünü ifade etti. Daha sonra açıklamalarda bulunan Özgür Özkaya, Altay formasını giymekten gurur duyduğunu dile getirerek, “Bana bu gururu yaşattığınız için çok teşekkürler. Altay forması altında çıktığım her maçta tüylerim diken diken oluyor. Bu kulüpte oynamaktan çok mutluyum. Kaptan Aytekin, Büyük Mustafa ve Orhan Üstündağ’ın taktığı kaptanlık pazubandını takmaktan gurur duyuyorum. Erdoğan Tözge Altay’a Hizmet Ödülü’nü almak benim için çok anlamlı. Erdoğan Tözge’nin söylediği gibi ’Büyükler Ölmez’. Bana bu ödülü layık görenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Artvin Artvin’de kayma ve çatlamaların meydana geldiği viyadük sürücüleri tedirgin ediyor Artvin-Erzurum karayolu üzerinde Yusufeli Barajı kapsamında yapılan Şilenkar Viyadüğünde kayma ve çatlamalar meydana geldi. Sürücüleri tedirgin eden kayma ve çatlaklar için inceleme başlatıldı. Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen Yusufeli Barajı ve HES projesi kapsamında ilçenin yeni yerleşimine ulaşım sağlayacak yollar geçtiğimiz yıllarda hizmete açıldı. Artvin-Erzurum karayolunun 75. kilometresinde bulunan 530 metre uzunluğundaki Şilenkar Viyadüğü de baraj kapsamında yapılarak bir süre önce hizmete açıldı. Aynı zamanda Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan güzergahlardan biri olan viyadük üzerinde bulunan şeritler kaymadan kaynaklı kıvrımlı hale gelirken, yer yer gözle görülür açılmalar da oluştu. Baraj gölü sonrası yaşanan kaymadan kaynaklı olduğu belirtilen çatlamalar için Karayolları Bölge Müdürlüğü teknik ekipleri inceleme başlattı. “Dağın viyadüğe baskı yaptığı söyleniyor” Bölge halkından Serhat İnce konuyla ilgili yaptığı açıklamada “İşhan köyünde bulunan ve 530 metre uzunluğuna sahip Şilenkar Viyadüğü barajdan sonra yapılan bir viyadük. Yusufeli girişinde bulunan ve çökmelerin meydana geldiği tünelle aynı kaderi yaşıyor. Burada da su dolduktan sonra köprünün üzerine doğru dağın baskı yaptığı söyleniyor. Konudan yetkililerin bilgisi var. Fakat bizi yine de tedirgin ediyor. Çünkü halen daha kullanmaktayız. Bu yol Doğu’yu Karadeniz’e bağlayan yol. Bu bölge özelikle yazın oldukça yoğun oluyor. Köprünün üzerinde olan şeritte hafif bir kaymalar oldu buda viyadükte kaymaların yaşandığını gösteriyor" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Dün Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek, Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık. Biz bir söz verdik mi yaparız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Başkent Trabzon Dernekler Federasyonu koordinasyonunda gerçekleştirilen Trabzon Tanıtım Günleri etkinliklerine katıldı. Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen etkinlikte Trabzonlu vatandaşlara müjde veren Uraloğlu, Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’nin imzalarını attıklarını duyurdu. “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu her alanda iş için aş için Türkiye’nin dört bir yanına kök saldık” Trabzon Tanıtım Günleri gibi etkinliklerin sıla hasretinde kavrulan yüreklerin avunduğu güzide organizasyonlar olduğunu belirten Uraloğlu, “Bizler Trabzonlular olarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu her alanda iş için aş için Türkiye’nin dört bir yanına kök saldık. İşçi olduk, doktor olduk, memur olduk, asker olduk, esnaf olduk, sanayici olduk, iş insanı olduk, siyasetçi olduk. Ama her gittiğimiz yerde kurduğumuz hemşehri ve yardımlaşma cemiyetleri ile kültürümüzü yaşattık, Trabzon’u, Trabzonluluk kimliğimizi tanıttık. Tarihimizi, kültürümüzü, şehrimizin eşsiz doğa güzelliklerini ve ürettiklerini tanıtmak için çok iyi fırsatlardır. Ancak en önemli özelliklerinden biri ise insanın doğduğu yer ile doyduğu yer arasında bir kardeşlik köprüsü kurmasıdır” şeklinde konuştu. Trabzon’un Türkiye ekonomisine katkısından bahseden Uraloğlu, “Bugün Trabzon, eski Trabzon değil. Trabzon’umuz Türkiye’nin en yaşanabilir kentler listesinde 10. sırada. 2023 yılında yaklaşık 1 milyar 58 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek Doğu Karadeniz illeri arasında en fazla ihracat yapan şehir oldu” ifadelerini kullandı. “Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık” Trabzon’a yeni bir müjde veren Uraloğlu, “Dün Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek, Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık. Biz bir söz verdik mi yaparız. Trabzon’umuza Akçaabat’tan Yomra merkeze ulaşan; Şehir Hastanesi, Akyazı Stadyumu, Meydan, Üniversite, Otogar ve Havalimanı gibi birçok önemli durağı içeren 31,9 kilometre uzunluğunda 56 istasyon içeren kent içi raylı sistemi kazandıracağız. Trabzon Havalimanımızın genişletme çalışmalarına da başladık. Bu çalışmalar elbette kısa vadeli çözümdür. Yeni havalimanı projesini de yatırım programına aldık. 3 bin 240 metre uzunluğunda ve 45 metre genişliğinde pist inşa ederek geniş gövdeli uçakların da inebileceği bir havalimanına kavuşacağız. 70 bin metrekarelik terminal binasında yılda 15 milyon yolcuyu ağırlayabileceğiz. Tamamlandığında Trabzon’a uzun yıllar hizmet edecek çok kıymetli bir eser olacak” ddei.