POLİTİKA - 23 Kasım 2017 Perşembe 13:59

Bakan Gül: "Örgüt elebaşının yargıya teslim edilmesi konusundaki talebimiz, beklentimiz ve ısrarımız devam etmektedir”

A
A
A
Bakan Gül: "Örgüt elebaşının yargıya teslim edilmesi konusundaki talebimiz, beklentimiz ve ısrarımız devam etmektedir”

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Fetullah Gülen’in iade sürecine ilişkin, "Örgüt elebaşının kendi ülkelerinde korunmaksızın bağımsız ve tarafsız yargıya teslim edilmesi konusundaki talebimiz, beklentimiz ve ısrarımız devam etmektedir.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Fetullah Gülen’in iade sürecine ilişkin, "Örgüt elebaşının kendi ülkelerinde korunmaksızın bağımsız ve tarafsız yargıya teslim edilmesi konusundaki talebimiz, beklentimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Bunu hem uluslararası sözleşmeler kapsamında hem de ikili anlaşmalar çerçevesinde beklemek Türk halkının hakkıdır" dedi.


Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2018 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2016 Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmelerine katılarak, milletvekillerine sunum yaptı. Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonunun çalışmaları ile ilgili bilgi veren Bakan Gül, "Bu Komisyonla da Olağanüstü Hal döneminde doğrudan Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayalı inşa edilen tedbirlerle etkili bir hukuk yolu oluşturulmuştur. Yargı yoluna kapalı olan KHK’lkarla ihraç hususunda yargı yolu açılmış, Olağanüstü Hal dönemi bile olsa temel insan hakları alanından sapma olmaması, insan haklarının güvence altına alınması, bu işlemlerin yargı denetimine açılması hükümetimizin ortaya koyduğu çok önemli bir vizyon ve insan hakları paradigması bakımından çok önemli bir adım atılmıştır" ifadelerini kullandı.


FETÖ darbe girişiminin Türk milletinin evlatlarının ülke sevgisinden kaynaklanan iradesi ile başarısız kılındığını vurgulayan Bakan Gül, "Bundan sonra da Türkiye Cumhuriyeti, demokrasiden, hukuktan, adaletten ve elde ettiği kazanımlardan asla taviz vermeyecektir. Bu mücadele milletimiz, devletimizin tüm kurumları ve yargımız eliyle başarı ile sürdürülecektir. 15 Temmuz gecesi FETÖ mensubu teröristler demokrasimize kastetmişlerdir. Çatısı altında bulunduğumuz Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmıştır. O gece vatan, millet, devlet ve istiklal aşkıyla sokağa çıkan 250 vatan evladı şehit edilmiş, 2 bin 193 vatandaşımız ise gazi olmuştur. Gerek 15 Temmuz öncesinde, gerekse 15 Temmuz’da Türk yargısı milletinin ve demokrasinin yanında saf tutmuş ve terör örgütüne hukuk yoluyla cevap vermiştir. Yargı mensupları, birlik ve beraberlik ruhu içerisinde FETÖ terör örgütü ile etkin bir mücadele ortaya koymuştur. Cumhuriyet başsavcılarımız, cumhuriyet savcılarımız ve hâkimlerimiz 15 Temmuz’da büyük bir cesaretle görevlerinin başında olmuşlardır" şeklinde konuştu.


Gül şunları kaydetti:


"17 Kasım 2017 itibariyle FETÖ soruşturmaları kapsamında ihraç edilen hakim, savcı sayısı 3 bin 945’tir. Görevden uzaklaştırılan hakim, savcı sayısı 13’tür. FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edilen personel sayısı 5 bin 920’dir. Bunların 107’si itiraz sonucu yapılan incelemeler sonucunda mesleğe iade edilmiştir."


Fetullah Gülen’in iade sürecine ilişkin olarak ise Gül şu bilgileri verdi:


"15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan kanlı darbe girişiminin ardından Bakanlığımızca zaman kaybetmeksizin ilk olarak 19 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ silahlı terör örgütü elebaşının iadesi için Amerika Birleşik Devletleri’ne ’acil tutuklama ve iade’ talebinde bulunulmuştur. Özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım bu konuda muhataplarımızla yoğun temas kurdular. Süreç içerisinde terör örgütü elebaşı hakkında ülkemizde yargılanmakta olduğu dosyalardaki deliller ve yakalama kararlarına istinaden sonuncusu 3 Kasım 2017 tarihinde olmak üzere ABD’ye 7 adet iade talepnamesi ve 1 adet geçici tutuklama talebi gönderilmiştir. İade süreci ABD ile aramızdaki 1980 tarihli ’Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardımlaşma Antlaşması’ uyarınca yürütülmektedir. Başvurularımız vesilesiyle Bakanlığımızca ABD’deki muhataplarla düzenli görüşmeler yapılarak, mevcut dosyalardaki suçlarda örgüt elebaşının bağlantısı ve darbe teşebbüsüne ilişkin bilgiler paylaşılmaktadır. Örgüt elebaşının kendi ülkelerinde korunmaksızın bağımsız ve tarafsız yargıya teslim edilmesi konusundaki talebimiz, beklentimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Bunu hem uluslararası sözleşmeler kapsamında hem de ikili anlaşmalar çerçevesinde beklemek Türk halkının hakkıdır. Bu hususta gerekli adımların atılmaması bir suçlunun korunması anlamına gelmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara "Genç Şefler ile Ankara’nın Coğrafi İşaretli Lezzetlerinin İzinde" etkinliği ilgi gördü Ankara Kalkınma Ajansı, Gölbaşı Kaymakamlığı ve Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Genç Şefler ile Ankara’nın Coğrafi İşaretli Lezzetlerinin İzinde" etkinliği büyük ilgi gördü. Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ev sahipliğinde Ankara’nın coğrafi işaretli ürünlerinin tanıtımı amacıyla düzenlenen etkinlikte yemek yarışmaları, tematik sunumlar ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirildi. Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında yapılan organizasyonun açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, turizmin ekonomilerdeki değerine vurgu yaptı. Ökten, bakanlık olarak ihtiyaç duyulan insan kaynağını yetiştirmek için mesleki eğitimde önemli adımlar atıldığını kaydetti. "Coğrafi işaretli ürünler ve turizm birbirini destekleyen ve birlikte büyüyen iki alandır" Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek ise, coğrafi işaretli ürünlerin öneminden bahsetti. Geleceğin şeflerine seslenen Şimşek, coğrafi işaretli ürünleri tercih etmeleri için çağrıda bulunarak, şunları kaydetti: "Coğrafi işaretli ürünler, bölgenin tanıtımının yapılmasında güçlü bir araçtır. Coğrafi işaretli ürünler ve turizm birbirini destekleyen ve birlikte büyüyen iki alandır. Coğrafi işaretli ürünler, yerel tohumlar, yöreden elde edilen hammadde ve üretim teknikleri kullanılarak üretildiğinden, biyoçeşitliliğin korunmasına ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Yeni nesillerin zengin kültürel mirasımızı keşfetmelerine ve bu mirası daha geniş kitlelere taşımalarına olanak sağlayacak bu tür etkinlikler, yerel kalkınmanın yanı sıra kültürel mirasımızın sürdürülebilirliğini de destekleyecektir. Coğrafi işaretli ürünlerimiz, yerel ve ulusal ekonomimiz için büyük bir değer taşımaktadır." Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Emine Doğrukök, konuşmasında Ajansın çalışmalarından bahsederek, coğrafi işaretli ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması için yürütülen faaliyetler hakkında bilgi verdi. Turizmin bölgesel kalkınmanın önemli araçlarından olduğunu kaydeden Doğrukök, bu alanda Ajansın çalışmalarının devam edeceğini bildirdi. Son olarak Ankara Kalkınma Ajansı Kırsal Kalkınma Birim Başkanı Zekai Efeoğlu bir sunum gerçekleştirerek, Ankara’da coğrafi işaretli ürünler hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından halk oyunu gösterisi gerçekleştirildi. Alandaki stantları gezen katılımcılar, coğrafi işaretli ürünler hakkında bilgi aldı. Etkinliğe Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Emine Doğrukök ile yetkililerin yanı sıra öğrenciler, şefler ve turizm gönüllüleri katıldı.
Samsun Rafting eğitim kamplarına Samsun ev sahipliği yapıyor Türkiye Kano Federasyonu rafting sporunun geliştirilmesi için 9 ilde eş zamanlı olarak 15-23 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ‘Rafting Bölgesel Eğitim ve Gelişim Kampları’na Samsun Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de rafting spor organizasyonlarını düzenleyen ve özellikle gençleri rafting sporuyla tanıştırarak bu sporu geliştirmeyi hedef edinen Türkiye Kano Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Rafting Bölgesel Eğitim ve Gelişim Kampları’ Samsun’da gerçekleştiriliyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 15-23 Nisan tarihlerinde düzenlenen organizasyon kapsamında 70 sporcuya eğitim veriliyor. 9 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen eğitim çalışması Samsun’da Büyükşehir Belediyesi Su Sporları Merkezi’nde yapılıyor. “Türkiye’yi temsil edecek sporcular yetiştiriliyor” Genç sporculara eğitim veren Rafting Antrenörü, Avrupa Şampiyonu Milli Sporcu Mert Alper Sarı, “Türkiye Kano Federasyonumuz gençlerin rafting sporuyla tanışması ve ülkemizi temsil edecek sporcular yetiştirilmesi amacıyla açmış olduğu bu eğitim seminerinde sporcu kardeşlerimizin gelişim gösterdiği görmek gerçekten çok güzel. Özellikle şunu söyleyebilirim ülkemizin dört bir yanı sularla çevrili ve bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Avrupa sahnesinde şehirleri ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek sporcuların çıkması doğrultusunda federasyonumuzun yaptığı bu eğitim seminerine genç kardeşlerimizi bekliyoruz. 15 Nisan’da başladık ve 23 Nisan tarihine kadar Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Su Sporları Merkezi’ndeyiz, sadece gençleri değil tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” dedi. “Eğitim programlarını çok önemsiyoruz” Samsun Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Kano Antrenörü Zafer Benli ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak su sporlarında çok başarılı işler yapıyoruz ve bunlardan birisi de bu eğitim seminerinin burada gerçekleştirilmesidir. Kano ve dragon bot branşlarında sporcularımız bulunuyor. Hem bu branşlara hem de raftinge ilgilinin artması amacıyla böyle bir eğitim seminerinin şehrimizde olmasını çok önemsiyoruz. Yaklaşık 70 sporcu ve vatandaşımıza burada eğitimler verilmeye devam ediyor. 23 Nisan Salı günü sona erecek eğitim seminerinde eminim ki rafting branşında da başarılı sporcular çıkartacağız.”
Tokat Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina da ağır hasar aldı Tokat’ta incelemelerde bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şuana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat’ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Tuzcuoğlu’na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat’ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine sayın valimizin, yine AFAD’ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz." dedi. "Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda" Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekip, "Gerek Tokat’ta gerek Yozgat’ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunlar çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege’deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalardan Alp’lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz." dedi. "500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı" Tuzcuoğlu, depremin ardından 500’e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi. "Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek. Ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can olamaması" .