POLİTİKA - 25 Mart 2017 Cumartesi 18:04

Bakan Kılıç: "Avrupa ırkçılığın, ayrımcılığın sarmalında"

A
A
A
Bakan Kılıç: "Avrupa ırkçılığın, ayrımcılığın sarmalında"

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa’nın kendi değerlerinden hızla uzaklaştığını vurgulayarak, "Avrupa maalesef ve maalesef ırkçılığın, ayrımcılığın sarmalına girmiş durumda.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa’nın kendi değerlerinden hızla uzaklaştığını vurgulayarak, "Avrupa maalesef ve maalesef ırkçılığın, ayrımcılığın sarmalına girmiş durumda. Artık orada siyasi görevleri üstlenmiş olan, toplumlara önderlik etmesi gerekenler bir akıl tutulmasına girmiş vaziyette. Avrupa bize değil de biz gidelim Avrupalılara yardımcı olalım" dedi.


Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, referandum çalışmaları için bulunduğu Samsun’da bir televizyon kanalına canlı yayın konuğu olarak katıldı. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Bakan Akif Çağatay Kılıç, Avrupa’nın, Türk bakan ve milletvekillerine yönelik tutumuna tepki gösterdi.



“Akıl tutulmasına girmiş vaziyetteler”


Bakan Kılıç, Hollanda’nın Türk bakan ve milletvekillerine yönelik tutumunu eleştirerek, "Avrupa maalesef ve maalesef ırkçılığın, ayrımcılığın sarmalına girmiş durumda. Artık orada siyasi görevleri üstlenmiş olan, toplumlara önderlik etmesi gerekenler bir akıl tutulmasına girmiş vaziyetteler. En sert ve en kabul edilemez yaklaşımı ortaya koyan; bu süreç içerisinde siyasi anlamda söylüyorum bunu, Hollanda olmuştur. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bakanını kendi elçiliğine, başkonsolosluğuna sokmamak için ortalığı birbirine kattılar. Orada ırkçı partinin bir başkanı var, Geert Wilders diye birisi var. Ben konuşmalarımda hep bunu söylüyorum; buna kişi demek lazım, çünkü bizim kültürümüzde, bizim dilimizde, konuşmamızda adam demek ciddi anlamda bir övgüdür, adam gibi adam. Şimdi diyorlar ki, biz onu durdurmak için her şeyi yapıyoruz, onun yönetime gelmemesi lazım. İyi de, yaptıklarınız zaten o başa gelse yapacaklarınız, ne farkınız kaldı?" diye konuştu.



"Benzetme yaptığımızda yabancı düşmanlığını, ırkçılığı tırmandırıyorsunuz"


Avrupa ülkelerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanına ağır ithamlarda bulunduğunu kaydeden Bakan Kılıç, "Diktatör diyorsunuz. Ben bu kelimeyi kullanmak istemiyorum ama işte onlar söyledikleri için maalesef söyleme durumunda kalıyoruz. Siz bunları söylüyoruz, istediğiniz gibi söyleyeceksiniz, öyle mi? Biz de size bir şeyler dediğimiz zaman, benzetme yaptığımızda yabancı düşmanlığını tırmandırıyorsunuz, ırkçılığı tırmandırıyorsunuz, İkinci Dünya Savaşı öncesi duruma geliyorsunuz dediğimiz zaman da ona da alınganlık göstereceksiniz, şimdi olmaz. Ben o sözü kullanmaktan hakikaten hicap duyuyorum, Türkiye’deki diktatör dedikleri yüzde 52 oyla seçildi, 12 seçim, genel seçimler, yerel seçimler, referandumlar, bunları hep kazanarak geldi, sandıktan halkının doğrudan seçtiği Türkiye Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı. Hangi meşrutiyeti arıyorsunuz daha? ’Tek kişi her şeyi kontrol ediyor’ diyorlar? Onun için mi basın yayın organlarının neredeyse yarısından fazlası her gün kendisinin aleyhine, ailesinin aleyhine, gönül verdiği siyasi partiye, Başbakanımıza, bizlere her gün hareketler yazıyorlar? Bu mudur tek adamlık? Böyle bir şey olamaz" dedi.



"Sayın Cem Özdemir, senin ne işin var Türkiye’deki siyasetle?"


Bakan Çağatay Kılıç, Almanya Parlamentosunda görev yapan Türk asıllı Alman Milletvekili Cem Özdemir’i de eleştirerek şunları söyledi:


"Almanya’daki siyasi hayatın içerisine Türkiye’deki konuları getirmeyin diyorlar. Peki ben de buradan şimdi artık söylüyorum, çünkü burama geldi; Cem Özdemir diye bir Alman milletvekili var, tanırım kendisini, o zaten artık rotayı falan da karıştırmış vaziyette gördüğüm kadarıyla. Alman Parlamentosunda, orada seçilmiş, doğru Alman vatandaşlarının oylarıyla seçilmiş; hiç itirazım yok. İyi de, Sayın Cem Özdemir, senin ne işin var Türkiye’deki siyasetle? Almanya Parlamentosundaki konuşması, çıkmış Türkiye’deki halk oylamasıyla ilgili, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili konuşma yapıyor, sana ne, seni ne ilgilendiriyor? Sen zaten Almanya milletvekilisin, Alman Parlamentosunda görev yapıyorsun, biz Almanya’nın hükümet sistemini değiştirmiyoruz ki. Biz Türkiye’deki hükümet sistemini değiştirmek için bir referandum yapıyoruz"



"Avrupa basını, Türkçe manşet atıyor. Cevap verdiğimizde diyorlar ki, iç işlerimize karışmayın"


İsviçre’nin Blick ve Almanya’nın Bild gazetelerinin manşetlerine dikkati çeken Kılıç, "Avrupa basını, Türkçe manşet atıyor. Şimdi biz buna cevap verdiğimiz zaman diyorlar ki, iç işlerimize karışmayın. Ya arkadaş, sen iç işlerine karışıyorsun, ne alaka bu? Bizim Aile Sosyal Politikalar Bakanımızı kendi elçiliğimize, başkonsolosluğumuza sokmadılar. Sokağın ortasında vatandaşlarımızın üzerine atlarla ve affedersiniz köpeklerle saldırdılar. İki saat içerisinde Rotterdam Belediye Başkanı OHAL ilan etti. Biz 15 Temmuz gecesi Türkiye’de bir ihanetle karşı karşıya kaldık. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisine saklanmış olan FETÖ terör örgütü üyelerinin başını çektiği darbeciler bu ülkeye darbe yapmak istedi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanını, Başbakanını, milletini, vatandaşlarını öldürmek istedi. Ve biz o yaşadığımızdan sonra ne yaptık? Meclisimizden olağanüstü halle alakalı bir karar aldık, değil mi? Zaten Viyana Anlaşmasını ayaklar altına aldılar, uluslararası anlaşmaların hepsini ayaklar altına aldılar, Avrupa Birliği müktesebatını ayaklar altına aldılar. Şimdi de çıkıp diyorlar ki, bizim işte müktesebatımız, hepsini aldınız ayaklar altına, bırakacaksınız o işleri, öyle olmaz" şeklinde konuştu.



"Hadi cevap versin Sayın Rutte"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hollanda Başbakanı Mark Rutte arasındaki Srebrenitsa polemiği ile ilgili olarak dokümanlar ortaya koyan Bakan Kılıç, "Şimdi size bir resim göstereceğim. Dedik ki; biz sizi Srebrenitsa’da gördük, dedik değil mi? Bu ’karalamadır’ dedi. Buyurun, ben burada vatandaşlarımıza tekrar bunu bir hatırlatmak istiyorum. Hollandalı komutan, bu da Srebrenitsa katliamını yapan o Sırp cani Ratko Mladiç, neredeler? Burada beraberler değil mi? Kadeh tokuşturup birbirlerini kutluyorlar. Hani yoktu. Başka bir resim, bakın tarih 1995 Srebrenitsa, ‘İyi yolculuklar, Hollanda’ya teşekkür ediyoruz.’ Ayrıldıktan sonra kısa bir süre sonra orada katliam yapıldı, soykırım yapıldı. Hadi cevap versin Sayın Rutte" dedi.


Almanya’da devam eden NSU davasının hala sonuçlanmadığına dikkat çeken Bakan Çağatay Kılıç, "Avrupalılar bize, bir şeyler diyeceğine, önce gitsinler o davayla ilgili duruma baksınlar. Alman toplumunun bugüne gelmesinde göçmen kökenli olarak Almanya’ya gitmiş vatandaşlarımızın vatandaşlarının çok büyük emeği var. Fabrikalarında, enerji santrallerinde, kömür ocaklarında kimler çalıştı? Artık kendilerine gelme vaktidir. Bakın, böyle bir çifte standart olmaz, böyle bir çifte standart uygulayamazlar. Şimdi çıkmış Almanya’daki bazı siyasiler, Sayın Cumhurbaşkanımızın ismini kullanarak Türkiye ve İslam düşmanlığı yapıyorlar; niye? Çünkü Cumhurbaşkanımız sesini en gür şekilde çıkarıyor, dik duruyor, hatalarını yüzlerine söylüyor" ifadelerini kullandı.



"Terörle mücadele konusunda tüm ülkeler işbirliği yapmalı"


Bakan Kılıç, terörle mücadele konusunda tüm ülkelerin işbirliği yapması gerektiğinin altını çizerek, "Avrupa’nın çeşitli yerlerinde birtakım terör saldırıları oldu, hepsini kınadık; niye? Biz çünkü terörle mücadelede ayrım yapmıyoruz. Terörle mücadele demek bizim için, bütün teröristlerle mücadeledir. Bunlar katildir, katil sürüsü bunlar. Yani ben bu hafta Hakkâri’ye gittim, vatandaşlarımız huzura kavuşmuş. Biz de Hakkâri’nin ortasına bir spor kompleksi inşa ediyoruz, yüzme havuzu, gençlik merkezi ve spor salonu, tam ortasına. Şimdi biz bunları yapıyoruz. Biz dedik ki, teröristlerin arasında ayrım yapmayın, DAEŞ’i de bir, PKK’sı da bir, DHKP-C’si de bir. Ne dedi Cumhurbaşkanımız? Yapmayın bunu dedi, bu gelir sizi de vurur dedi. Paris’in ortasında vurdu mu? Fransa Cumhurbaşkanı stattayken kapısına gelip kendini havaya uçurdu bir tane terörist. Biz bunu kabul edebilir miyiz Allah aşkına? Ama beraber çalışmamız lazım. Bunlara karşı mücadeleyi beraber yapmamız lazım" açıklamasını yaptı.



“Bir olacağız, beraber olacağız ve beraberce bunlarla mücadele edeceğiz”


Bakan Kılıç, Beşiktaş’ın Avrupa UEFA Avrupa Ligi’ndeki rakibi Olimpik Lyon kulübünün, taraftarlarına Türkiye’ye gitmeyin uyarısında bulunması ile ilgili olarak da, "Fransa Cumhurbaşkanı stadın içindeyken kapısına geldi bir terörist orada bomba koydu. Biz 2016’nın yazındaki Avrupa Şampiyonasına gelmeyeceğiz mi dedik? Hayır. Ne dedik? Bu teröristler bizi durduramaz dedik, bir olacağız, beraber olacağız ve beraberce bunlarla mücadele edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi, akreditasyon başarısıyla kalite standartlarını yükseltiyor Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi, akredite edilen lisans programlarıyla kalite standartlarını yükselterek başarılı bir adım attı. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı’nın (YÖKAK) yetkilendirdiği Fen, Edebiyat, Fen-Edebiyat, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülteleri Öğretim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (FEDEK) tarafından Kastamonu Üniversitesi Biyoloji lisans programı için 5 yıl, Matematik lisans programı için ise 2 yıl süreyle akredite edildi. Bu akreditasyonlarla Fen Fakültesi, tüm aktif bölümleriyle akredite olmuş oldu. Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talip Çeter, aldıkları akreditasyon belgeleriyle gurur duyduklarını ifade ederek, bu başarının elde edilmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’a da desteklerinden ötürü teşekkür eden Prof. Dr. Çeter, Biyoloji ve Matematik bölümlerinin kazandığı akreditasyon belgelerinin, öğrencilere daha geniş iş imkanları sağlayarak kariyer yolculuklarını destekleyeceğini vurguladı. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise Fen Fakültesini akreditasyon başarısından dolayı tebrik ederek, Üniversitede kalite odaklı çalışmaların aktif bir şekilde yürütüldüğünü ifade etti. Kalite eksenli çalışmaların yaygınlaştırılmasında son zamanlarda Üniversitede önemli adımlar atıldığını ifade ederek, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖK üyelerine teşekkürlerini ileten Topal, bu alanda çaba gösteren Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ve kurul üyelerine de teşekkür etti.
Antalya İş insanı Şerif Kaynar: “Liderliği en çok iş hayatında öğreniyorsunuz” Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ALTSO) davetlisi olarak liderlik konulu konferansa katılan iş adamı Şerif Kaynar, “Bugünkü dünyada her pozisyonda bir liderlik aranıyor. Liderliği üç yerde öğreniyorsunuz. Liderliği ilk başta ailede, sonra eğitim hayatında ama en çok iş hayatında öğreniyorsunuz” dedi. Dünyada insan kaynakları alanında, en başarılı danışmanlık şirketlerinden olan Korn Ferry Türkiye Onursal Başkanı Şerif Kaynar, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ALTSO) davetlisi olarak konferansa katıldı. ALTSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren ALTSO Başkanı Eray Erden, Şerif Kaynar’a yoğun programı arasında Alanya’ya geldiği için teşekkür ederek, “Alanya için çok önemli değerli bulduğum bir seminer. İnşallah önümüzdeki süreçte hocamızı bir daha misafir etmek isteriz” dedi. “Bugünkü dünyada her pozisyonda bir liderlik aranıyor” Daha sonra sahneye çıkan Şerif Kaynar, sözlerine kariyeri hakkında bilgiler vererek başladı. Liderlik hakkında bilgiler veren Kaynar, “Her doğan kişide liderlik özelliği vardır. İsterse herkes mükemmel bir lider olur. Bunun için biraz çalışması lazım. Dünyada bir değişim oldu. Şirketlerde veya sivil toplum örgütlerinde eskiden en tepeye iyi bir lider ararlardı. Altı kimse çok önemsemezdi. Bugünkü dünyada her pozisyonda bir liderlik aranıyor. Liderliği üç yerde öğreniyorsunuz. Liderliği ilk başta ailede, sonra eğitim hayatında ama en çok iş hayatında öğreniyorsunuz. İş hayatınızda da beraber çalıştığınız insanlardan öğreniyorsunuz” diye konuştu. “Hayatta devamlı öğrenmeniz lazım” Lider insanın herkesi etkilemesi gerektiğini ifade ederek sözlerine devam eden Kaynar, “Liderlik herkesle iş birliği yapıp yeni işleri geliştirmektir. Yüzde 80 ağırlığı olan bir tane liderlik özelliği var. O özellik yeni şeyler öğrenme kabiliyetidir. Yeni şeyler öğrenmeyi bıraktığınız anda geride kalıyorsunuz. Hayatta devamlı öğrenmeniz lazım. Hayatta her zaman yeni fikirlere açık olun” şeklinde konuştu. Konferansa, Antalya İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Engin Burak Mindivanlı, ALSO Başkanı Eray Erdem, ALTSO Meclis Başkanı Mehmet Kural ve oda üyeleri katıldı.
Antalya Fatih Çintimar: "Bu önemli şampiyona ile Türkiye’nin dünyaya tanıtımını yapacağız" Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih Çintimar, 21 Nisan Pazar günü Antalya’da yapılacak Dünya Yürüyüş Şampiyonası öncesi medya mensuplarına bilgiler verdi. Fatih Cintimar, "Bu önemli şampiyona ile Türkiye’nin dünyaya tanıtımını yapacağız" dedi. Dünya Yürüyüş Şampiyonası, 21 Nisan 2024 tarihinde 52 ülkeden 431 sporcunun katılımıyla Antalya’da gerçekleştirilecek. Şampiyonanın düzenleneceği EXPO alanında medya mensupları ile buluşan Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih Çintimar, organizasyon ile ilgili bilgiler verdi. Türkiye’nin çok önemli bir şampiyonaya ev sahipliği yapacağını dile getiren Çintimar, "Bu önemli şampiyona ile Türkiye’nin dünyaya tanıtımını yapacağız. 21 Nisan günü yapılacak olan bu yarışmanın en önemli özelliği en fazla olimpiyat kotası veren yarışma olması. Ferdi kotalarla beraber toplamda 80’e yakın kota hedefliyoruz. Açık alanda yapılacak olan şampiyonanın tüm hazırlıklarını tamamladık" diye konuştu. "Dünyanın her yerinden katılım sağlanacak" Alan içerisinde organizasyonu en iyi şekilde yapıp, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceklerini söyleyen TAF başkanı Çintimar, "Bu şekilde daha fazla organizasyona ev sahipliği yapmak istiyoruz. Yaklaşık 1600 akredite ile dünyanın her yerinden katılım sağlanacak. Pazar günü dünya şöleni yaşayacağız. 2 sporcu rekor hedefliyor. Ülkemizde ilk defa açık alan Dünya Yürüyüş Şampiyonası düzenlenecek. MIX bayrak takımında ilk 6’yı hedefliyoruz. Meryem Bekmez ve Salih Korkmaz bayrak takımında yarışacaklar. Sporcularımız olimpiyat kotası için yarışacak. Hedef, 6 yürüyüşçü sporcu ile ülkemizi Paris’te temsil edebilmek. Ülkemizde bu tarz önemli ve büyük yarışmalar oldu ama olimpik anlamda kota veren en büyük yarışma pazar günü Antalya’da yapılacak" ifadelerini kullandı.
Samsun Kahverengi kokarcaya ‘hunili tuzak’ engeli Samsun’un Çarşamba ilçesinde kahverengi kokarca zararlısı ile ilgili mücadele kapsamında tuzak asılımı gerçekleştirildi. Çarşamba ilçesi Karaağaç Mahallesi’nde, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile “Kahverengi Kokarca Acil Eylem Planı” ile “Entegre Mücadele Kapsamında, Kahverengi Kokarca Popülasyonunu İzleme ve Yok Etme Amaçlı Feromon Tuzak Kullanımı Projesi” kapsamında feromon içeren ‘hunili tuzak’ alınarak ve zararlının bir önceki yıl gösterdiği, yoğunluğa göre üreticiye dağıtıldı. “Biyolojik mücadelenin bir öncülüğü” Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Geçtiğimiz yıllarda yoğunluk yaşanan köylere de bu tuzaklardan astık. Astığımız bu tuzaklarla yoğunluğun nerede olduğunu belirlemiş olacağız. Biyolojik mücadele kapsamında önce tespit çalışmaları yapacağız. Ardından yoğun olan bölgelere samuray arılarını bırakacağız. Bu izleme tuzaklarına göre gerekirse kimyasal mücadeleyi nerede yapacağımıza belirleyeceğiz. Sahadaki arkadaşlarımız her gün, her hafta bu tuzakları kontrol edecekler” dedi. “Kimyasal mücadeleyi habersiz yapmayalım” Kimyasal mücadelenin bilinçsizce yapılmasından kaçınılması gerektiğini vurgulayan Müdür Sağlam, “Şu ana kadar yapılan arazi çalışmalarında çok yoğun ilaçlama durumu yok. Olursa da takibini yapacağız. Mevsimlerin çok farklı olması, zararlının ve zararın da çok farklı olacağı anlamına gelecektir. Kimyasal mücadeleyi kesinlikle saha arkadaşlarımızdan habersiz yapmayalım. Bilinçsiz davranmamak gerekiyor. Her zaman zarar gelebilecekmiş gibi takip etmeliyiz” diye konuştu. Samsun’da "Kahverengi Kokarca Eylem Planı" çerçevesinde alınan 250 adet funnel (hunili) tuzak il genelinde dağıtıldı.