POLİTİKA - 16 Ocak 2018 Salı 16:42

Bakan Özlü: "2018 yılı, teknolojide atılım yılı olacak"

A
A
A
Bakan Özlü: "2018 yılı, teknolojide atılım yılı olacak"

Bilim Sanayii ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "2018 yılı, teknolojide atılım yılı olacaktır.

Bilim Sanayii ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "2018 yılı, teknolojide atılım yılı olacaktır. Bu atılımı, yerli ve milli bir üretim politikası ile hayata geçireceğiz. Siyasetteki yerli ve milli duruşumuzu, teknoloji ile tahkim edeceğiz" dedi.


Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Maliye Bakanı Naci Ağbal, YASED Yatırım Ortamı Değerlendirme Toplantısına katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Özlü, "Türkiye’nin dışa açılmasında ve gelişmesinde, yabancı sermayenin büyük katkıları olduğuna inanıyorum. Türkiye, tarihin hiçbir döneminde içe kapanan, kendi kabuğuna çekilen bir ülke olmamıştır. Aksine, çok yönlü, proaktif, dünyanın gerisine düşmeyen, trendleri doğru okuyan, kendi ekonomisini zor şartlara karşı dirençli kılan, istikrarlı politikaları benimsemiştir. Tüm bu politikalar, geniş ufuklu ve vizyoner bir duruşu gerektirmektedir. İçe kapanan, dünya ile arasına perde çeken bir Türkiye isteyenler, boşuna uğraşmasınlar. Türkiye, bunları çoktan aşmıştır. Elbette sadece içeride değil, dışarı da Türkiye’yi ‘etkisiz eleman olmaya’ zorlayanlar vardır. 15 Temmuz hain darbe girişiminden tutun, terörle mücadelemize ve kendi coğrafyamızdaki bir takım oyunlara kadar birçok girişim, bizi dünyanın gerisine düşürmek için kurgulanmış tuzaklardır. Fakat biz, hiçbir koşulda bu tuzaklara düşmedik. Hiç kimsenin Türk ekonomisini manipüle etmesine izin vermedik. Sağlam, güçlü, istikrarlı bir biçimde yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.



"Türkiye, yabancı yatırım için son derece uygun bir ortama sahiptir"


2017 yılının, Türk ekonomisi için parlak bir yıl olduğuna dikkat çeken Özlü, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Küresel krizlere ve ekonomimizi hedef alan doğrudan girişimlere rağmen, mali disiplini elden bırakmadık. Uyguladığımız ekonomi politikaları sayesinde; başta finans olmak üzere, bütün sektörlerimiz, dayanıklı ve dirençli olduklarını ispatladılar. Artık net olarak görülmüştür ki, Türkiye, yabancı yatırım için son derece uygun bir ortama sahiptir. Doğrudan yabancı yatırım, güvenli ülkeler arar. Türkiye, herkes için güvenli bir ülkedir. Bu noktada bizim bütün çabamız, sürdürülebilir, rekabetçi, yatırım iklimini iyileştirici, yatırımların önündeki engelleri kaldıran politikaları oluşturmak ve takip etmektir."


Bakan Özlü, Türkiye’nin konumu itibariyle son derece avantajlı olduğuna dikkat çekerek, "Avrupa, Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, bizim doğal hinterlandımızda yer almaktadır. 30 milyona yakın genç ve dinamik nüfusumuz, en büyük güvencemizdir. Sanayimiz, 2017 yılında, birinci çeyrekte yüzde 6.8, ikinci çeyrekte yüzde 7.2 ve üçüncü çeyrekte yüzde 14.8 oranında büyümüştür. İhracatımızın yüzde 94’ünü sanayi ürünleri oluşturmaktadır. Türkiye’nin ihracatı, sanayiye dayalıdır. Bakanlık olarak, yüksek teknolojiye ve yerli üretime odaklanmış bulunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, çağımızda katma değer oluşturmanın ve zenginleşmenin tek yolu, yüksek teknolojiden geçiyor. Düşük ve orta teknoloji döngüsünden kurtulmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.



"Siyasetteki yerli ve milli duruşumuzu, teknoloji ile tahkim edeceğiz"


2018 yılının, teknolojide atılım yılı olacağını ve bu atılımı, yerli ve milli bir üretim politikası ile hayata geçireceklerinin altını çizen Özlü, "Siyasetteki yerli ve milli duruşumuzu, teknoloji ile tahkim edeceğiz. 2002’den bugüne teknolojiye, Ar-Ge’ye, inovasyona ve tasarıma ciddi yatırımlar yaptık. Şimdi artık, bu yatırımlarımızın sonuçlarını almaya başlayacağız. 2017 yılının Temmuz ayında hayata geçirdiğimiz Üretim Reform Paketinin, olumlu yansımalarını almaya başladık. Aynı şekilde, Sınai Mülkiyet Kanunu ile de önemli bir aşama kaydettik. Yerli Marka Otomobil projemiz, Türk sanayisine ve katma değerimize yeni bir ivme kazandıracak. 2017 yılı, Ar-Ge ve tasarımda bir sıçrama yılı oldu. 2017 yılında, 436 adet Ar-Ge Merkezi ve 136 adet Tasarım Merkezi kuruldu. Böylece 773 Ar-Ge Merkezi, 142 Tasarım Merkezi sayısına ulaştık. Yine 2017’de, 5 yeni Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurduk. Teknopark sayımız 69’a ulaştı. Bu sene; Ar-Ge merkezi sayımızı bine, Tasarım Merkezi sayımızı 250’ye, Teknopark sayımızı 80’e çıkaracağız. Ar-Ge’ye, tasarıma ve teknolojiye yaptığımız yatırımlar sonucunda; patent ve marka sayımız da hızlı bir şekilde arttı. Toplam patent sayımız 65 bine, toplam marka sayımız 925 bine, toplam coğrafi işaret sayımız 303’e ulaştı. 2017’de OSB’ler içinde Teknik Kolejler kurma çalışmalarına başladık. Milli Eğitim Bakanlığımız ile imzaladığımız protokol ile 300 OSB’ye 300 Teknik Kolej çalışması kapsamında, 2018 yılında 10 adet Teknik Kolej açacağız. Üretim Reform Paketi kapsamında; 10 ilde 11 sanayi sitesinin taşınması çalışmaları devam ediyor. 2018 yılında da, bu süreç devam edecek. 2017 yılında 274 bin KOBİ’ye 6,7 milyar lira kredi verdik. Ayrıca, genç girişimcilerimizin desteklenmesi, KOBİ’lerimizin markalaşması, Ar-Ge faaliyetlerini geliştirmesi amacıyla, KOSGEB bütçesine ayırdığımız kaynağı, geçen yıla göre yüzde 60 artırarak, 1.7 milyar liraya çıkardık. Bizim bütün gayretimiz, bilim ve teknoloji odaklı bir sanayi anlayışıyla ilerlemek, mesafe almaktır. Yüksek teknolojili yerli ürün seferberliğini; 2023 hedeflerimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Tüm bakanlıklar olarak, birbirimizle eşgüdüm ve ahenk içinde çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUTEKOM tarafından yürütülen BUTEXCOMP projesi tamamlandı Teknik tekstil ve kompozit malzeme sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, küresel pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirme hedefiyle Bursa’da hayata geçirilen BUTEXCOMP Projesi tamamlandı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, “Akademik Bilgiyi Üretimle Daha Fazla Buluşturmak İstiyoruz” diye konuştu. Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Rekabetçi Sektörler Programı’ çerçevesinde finansal olarak desteklenen, BTSO tarafından BUTEKOM çatısı altında yürütülen Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip Üretim ve Uygulama Merkezi Projesi (BUTEXCOMP) faaliyetlerini tamamladı. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan’ın yanı sıra proje paydaşları ile iş dünyası temsilcileri katıldı. “BUTEKOM, çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa’nın yüksek teknolojili ve katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda dönüşümünü başarıyla gerçekleştiren, bununla birlikte ürün ve pazar çeşitliliği ile Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı konumunda olduğunu ifade etti. Bursa’nın ürettiği mal ve hizmetlerin 200’ü aşkın ülkeye ve gümrük bölgesine ulaştığını kaydeden Koçaslan, “Kilogram başı ihracatımız 4,5 dolar seviyesinde. İhracatımız 17 milyar doları, dış ticaret fazlamız 8 milyar doları aştı. Ancak küresel rekabetteki dönüşüm hızı, bugüne kadar başardıklarımızın da ötesine geçmemizi zorunlu kılmaktadır. Değişimin kazananları arasında yer almak istiyorsak en değerli varlık olan bilgiyi katma değer oluşturacak bir akılla üretimde de kullanmak zorundayız.” dedi. Gelişmiş ekonomilerin akademik bilginin ticari değere dönüşmesinde hızlandırıcı etki yapan modeller geliştirdiğini belirten Muhsin Koçaslan, “Dünyada geçerli olan bu iş modelinin Bursa’daki karşılığı ise 2008 yılında Uludağ Tekstil İhracatçılar Birliği bünyesinde kurulan BUTEKOM olmuştur. 2013 yılından itibaren Odamızın da iştirakiyle bünyesinde mükemmeliyet merkezlerini barındıran BUTEKOM, proje ile çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” diye konuştu. “Sektörlerimizin rekabet gücü arttı” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BUTEKOM’un katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda, binlerce firmanın, yüzlerce akademisyenin, doktora öğrencilerinin, AR-GE merkezlerinin aynı çatı altında birlikte çalıştığı eşsiz bir ekosistem oluşturduğunu söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın destekleriyle iki büyük güdümlü proje ve bir IPA projesi gerçekleştirdiklerini belirten Muhsin Koçaslan, şunları kaydetti; “Bakanlığımızın uhdesinde gerçekleştirdiğimiz BUTEXCOMP projesiyle de yüzlerce firmamız, tanı analizi, dönüşüm parametrelerinin belirlenmesi, tasarım, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden faydalandı. Proje kapsamında strateji yol haritasını belirleyen tekstil ve kompozit kümemiz de yakın zamanda tüzel kişilik kazandı. Oda olarak bu doğrultuda sektörlerimizin rekabet gücünü artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin somut projeler ile hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. BUTEKOM’a kazandırdığımız yetkinliklerle temel araştırmadan prototiplemeye kadar tüm ürün geliştirme aşamalarını gerçekleştirebilmekteyiz. Üniversitelerimizin ve özel sektörümüzün örnek birlikteliği üreticilerimize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi noktasında yapılacak tüm çalışmalarda işbirliği ve desteğe devam edeceğiz.” “Ekonomideki hedeflerimiz için çok önemli bir proje” Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa’da üniversite-sanayi iş birliği adına örnek bir projenin gerçekleştirildiğini belirterek, önümüzdeki süreçte benzer çalışmaların hayata geçmesiyle elde edilecek katma değerin daha da artacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversite sanayi iş birliği birçok sorunun çözümü. Üniversitenin bilgi birikimiyle sanayinin dinamizmini bir araya getirmemiz gerekiyor. Bunu sağladığımız zaman katma değerli üretim kabiliyeti artmış bir ekonomi ortaya çıkacak. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak öncelikli alanlarımız içerisinde akıllı ve yenilikçi malzemeler geliyor. Dolayısıyla projenin kendisi doğrudan doğruya bizim yetkinlik alanımızı kapsıyor. Bu projelerin ekonomimiz için önemi çok fazla. Projede önemli bir rol oynayan BTSO’yu tebrik ediyorum. Biz de kendilerine katılarak buradaki ilişkiyi daha dinamik hale getirmek istiyoruz. Projenin ortaya çıkışı, kurgulanışı, alınışı ve sonuçlanması süreçlerinin hepsinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, tedarik işlemleri ve teknik destekle birlikte yaklaşık 42 aylık sürecin nihai değerlendirmesini ve bu süreçte projeden elde edilen kazanımları gerçekleştirdiği sunumla katılımcılara aktardı. Toplantı, açılış konuşmalarının ardından Dr. Ersin Üresin’in moderatörlüğünde ‘Yeni Nesil Malzeme Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik’ paneliyle devam etti. Panel sonrasında “Yeşil Ürün ve Rol Model Programlarında” yer alan firmaların başarı öyküleriyle toplantı sona erdi.
Erzurum Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemdeki meclisi toplandı Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi mahalli idareler seçimleri sonrası yeni dönemdeki ilk meclis toplantısını yaptı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in başkanlığında toplanan mecliste meclis başkanlık divanı, encümen üyeliği ve diğer ihtisas komisyonlarının seçimleri yapıldı. Yapılan seçimlerde Meclis 1. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Akarsu, Meclis 2. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı MHP Meclis Üyesi Emre Akar seçildi. Divan katip üyeliklerine ise AK Parti Meclis Üyeleri Mehmet Akif Dorman, Ahmet Tikici, Ömer Atik, Harun Polat, Yavuz Korucu ve MHP Meclis Üyesi Tolgahan Dinç seçildi. “Erzurum 10 yılda çağ atladı” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, meclisin açılışında yaptığı konuşmada, “Geldiğimiz bu noktada Erzurum; modern şehircilik anlayışıyla artık iç içedir. Şehrimiz, kentsel kimliğinin yanı sıra turizm potansiyelini de günden güne arttırmaktadır. Bu süreçte sürdürülebilir kalkınma ilkelerinden hareketle, daha iyiye ve daha ileriye doğru hızla yol kat etmekteyiz. Erzurum’umuz on yılda kelimenin tam anlamıyla çağ atladı” kaydını düştü. “İnanıyorum ki; önümüzdeki yıllar daha verimli ve etkin projelerin hayata geçtiğini hep birlikte görecek, şehrimizi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız” diyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Erzurum Büyükşehir Belediyemiz sadece bölgesinde değil Türkiye’mizde de örnek alınan bir kamu kurumudur. Zira bu konuda tek ve iddialıyız. Ülke genelinde bütçesinin yüzde 70’ini yatırıma ayıran tek belediyeyiz. Ve yine başka bir ayrıntı Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi arasında personel giderleri yüzde 27 ila yüzde 41 seviyesindedir. Başarı ortalamasında Türkiye ikincisi olan belediyemizde personel giderleri yüzde 13’tür. İşte bizler; etkin iktisadi yönetim anlayışımızla her alanda öncü olduk ve olmaya da devam ediyoruz.” EBB’nin faaliyet raporu kabul edildi Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel yönetim anlayışımızın temelini oluşturan, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hazırladığımız Faaliyet Raporu’muzu tamamlamış bulunmaktayız. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan her işte şeffaflık ilkesine uyulmuş, görsel ve yazılı basın aracılığı ile yaptığımız hizmetler değerli halkımıza sunulmuştur. 2023 yılı Faaliyet Raporu’nda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41’inci maddesine dayanılarak; Belediye hizmetlerini yerel yönetim anlayışı ile yasaların vermiş olduğu yetki, görev ve sorumluluk çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürdük. Yeni bir döneme girmenin ve tüm kentimize hizmet sunabilecek olmanın heyecanıyla, hizmetlerimizde insanı merkeze almaya, hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artırmaya ve insanımıza dokunan hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Kadim şehrimizin hayat ağacını yıllardır kültürle, sanatla besliyor, medeniyetler sahnesinin ışıklarının canlı kalmasına, sürekli yanmasına katkı sağlıyoruz. Kalitemizin ve başarımızın sırrı işimizi sevmemizden, heyecanımızı kaybetmememizden kaynaklanıyor.” Başkan Sekmen’in konuşması sonrası Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılına ait Faaliyet Raporu meclis tarafından kabul edildi.
Afyon Zafer Müzesi restorasyonunda sona gelindi Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, Kurtuluş Savaşı döneminde karargah binası olarak da kullanılan Zafer Müzesi restorason çalışmalarında sona gelindiği ve İl Özel İdaresinin de katkıları ile projeye 7 milyon 130 bin 487 TL bütçe ayrıldığı belirtildi. Konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Zafer Müzesi restorasyon işinin Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 22 Eylül 2021 tarihinde ihale edildiği ve bu çerçevede restorasyon projesinde belirtilmiş olan analizler sonucunda yapıya sonradan eklenen ve zarar veren betonarme kolon ve kirişlerin kaldırıldığı vurgulandı. Açıklamada, “Zafer Müzesi restorasyon inşaat işleri için ise Zafer Kalkınma Ajansına, Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaremiz ortaklığı ile 7 milyon 130 bin 487 TL bütçeli, proje hazırlanmış 25 Nisan 2023 tarihinde Zafer Kalkınma Ajansı ile sözleşme imzalanmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ile Zafer Kalkınma Ajansı 2023 ve 2024 yılı yatırım bütçeleri ve Afyonkarahisar Valiliğinin mali desteği ile ‘Zafer Müzesi 2. Etap Güçlendirme, Restorasyon ve Tefrişat Yapım İşi İhalesi’ yapılmış, ihale ile iç cephe çelik konstrüksiyon gezinme platformu ve ince sıvalar tamamlanmış; ahşap, kapı ve pencerelerin boyası ile teşhir ve tanzim dolaplarının imalatı da yapım aşamasındadır. Zafer Müzesi restorasyon işinin yüzde 80’i tamamlanmış olup yaz aylarında ziyarete açılması planlanmaktadır. Zafer Müzesi restorasyonu tamamlandığında orijinal hali olan Cumhuriyet öncesi mimari yapısına kavuşacaktır. Ayrıca iç mekân düzenlemesi ile o dönemde kullanılan materyallerle Zafer Müzesi zenginleştirilerek, savaş zamanı yaşananlara ışık tutan bir müze haline gelecektir” ifadelerine yer verildi.