POLİTİKA - 25 Mayıs 2017 Perşembe 11:32

Bakan Soylu’dan açlık grevindeki Gülmen ve Özakça ile ilgili açıklama

A
A
A
Bakan Soylu’dan açlık grevindeki Gülmen ve Özakça ile ilgili açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili, “Sadece bu eylemde 25 kez gözaltına alındılar.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili, “Sadece bu eylemde 25 kez gözaltına alındılar. Defalarca tutuklanmışlar. Devlet memurları. Bu kişiler devletin maaş verdiği insanlar. Biri öğretmenmiş, diğeri de akademisyen. Kusura bakmasınlar biz çocuklarımızı terörist olarak eğitsinler diye okula göndermiyoruz. Çocuklarımızı eğitim alsınlar diye terör örgütü mensuplarının eline asla teslim edemeyiz" dedi.


İçişleri Bakanı Soylu, Vilayetler Hizmet Birliği Genel Kurulu’nun açılışında yaptığı konuşmada 5 Mayıs’ta Sıla Atabay adında bir DHKP-C mensubunun etkisiz hale getirildiğini belirterek, “Hepimiz babasının feryadını günlerce gazetelerde ve televizyonlarda izledik. Bir babanın evladını DHKP-C’den kurtarmak için hangi gayretleri ortaya koyduğunu, nasıl başarısız olduğunu, nasıl dövündüğünü ve gidip kendi çocuğunu kurtarmak isterken DHKP-C mensupları tarafından nasıl işkence yapıldığını, dövüldüğünü, bir daha oralara gelmemesi için çaba sarf edildiğini, tehdit edildiğini hep beraber takip ettik. Daha dün yine bir gazetede vardı. 14 yaşındaki oğlunu PKK’dan alabilmek için gitmediği yer kalmamış. Bütün bunlar terörle mücadeleyi amansız bir şekilde yürüten ülkemizin önünde gerçekleşen, milletimizin gözünün önünde cereyan eden maalesef ailelerin bazen çaresiz kaldığı olaylar olarak karşımızda durmaktadır” diye konuştu.



“Kusura bakmasınlar biz çocuklarımızı terörist olarak eğitsinler diye okula göndermiyoruz”


Soylu, açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili şunları söyledi:


“Bugüne kadar birçok bombalı eylemle masum sivil vatandaşlarımızı şehit eden DKHP-C’nin üyesi olduğunu, ihraç edilmelerinin çok öncesinde birçok kez bu sebeple gözaltına alındıklarını söylediler mi? Bir yerde eylem yapılıyor. Polisimiz kamu düzeninin, huzurun ve sükunun devamı için müdahale ediyorlar. Gözaltına alınıyorlar. Bu kişiler onların içerisinde defalarca gözaltına alınmışlar. Sadece bu eylemde 25 kez gözaltına alındılar. Defalarca tutuklanmışlar. Devlet memurları. Bu kişiler devletin maaş verdiği insanlar. Biri öğretmenmiş, diğeri de akademisyen. Kusura bakmasınlar biz çocuklarımızı terörist olarak eğitsinler diye okula göndermiyoruz. Çocuklarımızı eğitim alsınlar diye terör örgütü mensuplarının eline asla teslim edemeyiz. Bir akademisyen gerçek bir akademisyense bombalı ve silahlı eylem yapan bir terör örgütü adına basın açıklaması yaparken tutuklanabilir mi? Nuriye Gülmen. Bir zamanlar Fehriye Erdal’a yaptıkları gibi böyle şirin, güler yüzlü fotoğraflarını basıyorlar. Ben size macerasını anlatayım. Terör örgütü DHKP-C’ye yönelik operasyonların çerçevesinde örgütün açık alan yapılanması içerisinde olduğu gerekçesiyle hakkında arama kararı çıkıyor. 9 Mayıs 2012 tarihinde yakalanıyor. Gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, hapse atılıyor ve sonra 1 Nisan 2015’de salındıktan sonra örgüte yönelik bir operasyon sırasında tekrar gözaltına alınıyor. Hakkında adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı konuluyor. 10 Nisan 2015’te açığa alınıyor. Arkadaşlarımız uzun bir liste vermişler. Afiş asma, örgüt adına basın açıklaması yapma, DHKP-C mensubu kişilerle aynı evde örgüt adına çalışma ve bunun ötesinde birçok eylem. Bu anlattıklarım hep OHAL çıkmadan önce yaşanan hadiseler. Bu kişinin DHKP-C ile doğrudan organik bir bağı söz konusu. Sabahleyin saat 9’da eyleme geliyorlar, akşam saat 7-8-9 gibi eylemden ayrılıp evlerine gidip yiyorlar içiyorlar, ertesi sabah yine saat 9’da eyleme geliyorlar. Defalarca doktorlar acaba tıbbi sıkıntı olabilir mi diye müracaat ediyorlar. ‘Bizde hiçbir sıkıntı yok’ diyorlar. Bir kere de doktora muayeneye gidiyorlar, kendi istedikleri gibi rapor vermedi diye DHKP-C terör örgütünün gazetelerinden ve sosyal medya sitelerinden doktoru hedef gösteriyorlar ve linç etmeye çalışıyorlar. Buna da Meclisteki iki siyasi parti bir şekilde sahip çıkmaya, bu eylemi mazlum gibi göstermeye çalışan anlayışı ortaya koyuyor. Bu mu şimdi akademisyen, bu mu eğitimci, bu mu devlet memuru?”



“Milletin rey verdiği milletvekilleri bunun için nasıl polisimizle karşı karşıya kalıyorlar"


Öğretmen Semih Özakça’nın Mardin Mazıdağ’da sınıf öğretmeniyken ihraç edildiğini söyleyen Soylu, “Bu kişinin silahlı terör örgütüne üye olma, kamu malına zarar verme, kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama, terör örgütü propagandası yapma, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından yürüyen ceza davaları olduğunu niçin kimse yazmıyor. Suç kariyerinden özetler vermek istiyorum. 27 Mart 2015 tarihinde DHKP-C’nin memur alan yapılanması kamu emekçileri cephesi eylemine katılmış, uyarılara rağmen eylemi bitirmedikleri için gözaltına alınmış. 29 Aralık 2015’te başka bildiri ve direnme eylemi nedeniyle yine gözaltına alınmış. Açlık grevine başladığı günden itibaren de toplam 14 kez gözaltına alınmış. Bu normal midir? Bu saydığım kariyer çocuklarımızı emanet ettiğimiz bir öğretmen için normal midir? Bunu nasıl normalleştiriyorlar? Milletin rey verdiği milletvekilleri bunun için nasıl polisimizle karşı karşıya kalıyorlar. Onlara hakaret ediyorlar. Elinizi vicdanınıza koyun, böyle davaları olduğunu bildiğiniz bir öğretmene evladınızı teslim eder misiniz? Bu iki kişinin yaptığı açlık grevi eylemine destek verenler DHKP-C ve aşırı sosyalist unsurlarca yurt dışında yapılan gösteri ve eylemler de cabası. Bunun sadece masum bir iş olduğunu kimse düşünmesin. Kanada Ottawa parlamentosu, ABD New York’ta ve Beyaz Saray önünde, Fransa’da, Paris’te, İsviçre’de, Brüksel’de etkinlikler düzenliyor, stantlar açılıyor. Kim yapıyor bunları? Oradaki DHKP-C mensupları ve aşırı sosyalistler. Bunların Türkiye’nin menfaati için bir kez Beyaz Saray’ın önüne gittiğini kimse görmüş değil. Bunların ülkemizin menfaati ve iyi bir hayır işi için Paris’te, Brüksel’de, Ottowa’da, Berlin’de bir eylem yaptığını, elinde ay yıldızlı bayraklarla yürüdüğüne kimse şahit değil. Terör örgütleri el birliğiyle Türkiye’nin dış dünyada büyümesini, zenginleşmesini, özgürleşmesini, yükselmesini, kardeşliğini engelleyebilmek için ellerinden gelen her şeyi ortaya koyuyorlar. Kadrolu elemanlarla, militanlarla birlikte Türkiye aleyhine eylem gerçekleştiriyorlar” açıklamasında bulundu.



“DHKP-C terör örgütü mensubu kişilere yönelik bir ihraç ve tutuklama söz konusudur”


Batı’nın ise her zamanki gibi yine terör örgütünün adamlarına kucak açmış durumda olduğunu kaydeden Bakan Soylu, “Batı cephesinde değişen bir şey yok. Yapılmak istenen ve yaratılmak istenen algı çok açık ve nettir. İhraçlar masum insanlar üzerine yapılmış gibi gösterilmeye ve terörle mücadelemiz sulandırılmaya çalışılmaktadır. Oysa olay nettir, doğrudan DHKP-C terör örgütü mensubu kişilere yönelik bir ihraç ve tutuklama söz konusudur. Yapılan her şey kanun ve hukuk çerçevesinde yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.
Zonguldak Rektör Özölçer’den "sıfır atık" teşekkürü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Sıfır Atık Politikası kapsamında en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi takdim etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda uzun zamandır attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. ZBEÜ, Sıfır Atık Politikası çerçevesinde altı farklı kategori belirleyerek Mart 2024 dönemi için tüm akademik ve idari birimlerin, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda üniversitenin belirlediği adımları uygulamaya dökmeleri açısından bir performans tespitinde bulundu. Pil, kâğıt, plastik, cam, metal ve en düzenli ayrıştırma kategorileri olmak üzere toplamda altı farklı kategorinin kıstas alındığı performans ölçümünde, en iyi sonuçları alarak dereceye giren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi sunuldu. Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari birim yöneticileri katıldı. Törende konuşan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ZBEÜ olarak sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikasını önemsediklerini, yönetim olarak bu doğrultuda kararlar almaya devam ettiklerini belirtti. Böylece gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre bırakma konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak büyük kararlılık gösterdiklerine dikkat çeken Rektör Özölçer, özellikle üniversitenin akademik ve idari birimlerinin de bu kararlara uygun adımlar atmalarını önemseyerek birimleri bu konuda teşvik edici çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Mart 2024 dönemi için tespit edilen altı farklı kategoride en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkürlerini sunan Rektör Özölçer’in, ilgili birim yöneticilerine teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından tören sona erdi.
Antalya Antalya Doğal Yaşam Parkı, yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, baharın gelmesiyle birlikte sevince boğuldu. Parkta, lemur, keçi, geyik, koyun gibi çeşitli türlerden yeni yavrular dünyaya geldi. Yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşayan Doğal Yaşam Parkı’na 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda girişler ücretsiz olacak. Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti. “Yavru bereketi” Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, "Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar" dedi. Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, "Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz" diye konuştu. Tüm çocuklar davetli Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.