POLİTİKA - 21 Şubat 2018 Çarşamba 14:21

Başbakan Yıldırım: “Enflasyonu ve faizi tek haneli rakamlara çekmek mecburiyetindeyiz”

A
A
A
Başbakan Yıldırım: “Enflasyonu ve faizi tek haneli rakamlara çekmek mecburiyetindeyiz”

Başbakan Binali Yıldırım, “El birliğiyle enflasyonu, faizi sürdürülebilir bir düzeye, tek haneli ve tercihen yüzde 7’lerin altına çekmek mecburiyetindeyiz.

Başbakan Binali Yıldırım, “El birliğiyle enflasyonu, faizi sürdürülebilir bir düzeye, tek haneli ve tercihen yüzde 7’lerin altına çekmek mecburiyetindeyiz. Bunu Türkiye başarır. Bu konuya biraz daha zaman harcayacağız” dedi.


Başbakan Yıldırım, DEİK Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Kabul sonrası açıklamada bulunan Yıldırım, “DEİK 1986 yılından beri Türkiye’de Türk ekonomisine hizmet ediyor. Rahmetli Turgut Özal’ın inisiyatifiyle kurulan bir yapı. Bu vesileyle Turgut Özal’a Allah’tan rahmet diliyorum. DEİK yeni yönetimiyle bütün coğrafyalarda hizmet vermeye devam ediyor. İhracat ülkemizin geleceği için refahı için olmazsa olmaz. Biz ancak daha fazla satarak, üreterek artı değer oluşturabiliriz. Aksi halde bir yandan cari açık, bir yandan bütçe açığıyla sorunlarımızı kalıcı olarak çözmemiz çok kolay değil. O bakımdan bir yandan ihracatı arttıracak her türlü mekanizmayı kullanırken bir yandan da dünyanın içinde bulunduğu değişimi okuyabilmemiz lazım” diye konuştu.


Yıldırım, DEİK Yönetim Kurulu üyeleriyle gerçekleştirilen toplantıya ilişkin şu detayları paylaştı:


“Toplantıda çok güzel fikirler dile getirildi. Otomotiv sektöründeki değişim bugüne kadar birikimlerimizi atıl duruma getirebilir. O yüzden bu değişimi okuma ve bu değişimi gerçekleştirmeliyiz. Otomotiv bizim bir numaralı ihracat kalemimiz olduğuna göre dünyanın gittiği yönün tersine veya dünyanın gündeminden ayrı kalamayız. Bunun için de daha fazla akıl terine ihtiyaç var. Daha fazla yazılım, elektronik, insan kaynağına ihtiyaç var. İnsan kaynağımız fazlasıyla var. Gelişmiş ülkelerin kıt olan kaynağı bizim ülkemizde var. Genç nüfusumuz var. Önemli olan bu kaynağı ülkemizin gelecek istikbali için, kalkınması için, büyümesi için en iyi şekilde idare etmemiz önemli. Sanayi 4.0 sıfır, yapay zeka, siber güvenlik bütün bunlar geleceğin hayatımızda yer alacak en önemli alanları. Bunlar belki bizim kuşaktaki insanlar için çok anlam ifade etmeyebilir ama genç kuşaklar için gelecek demek. Bugün sürücüsüz araçtan bahsediyoruz. Mekanik yapılardan ziyade, elektronik ve yazılım ağırlıklı ürünlerden bahsediyoruz. Akıl terinin hakim olacağı bir dünyadan bahsediyoruz. Daha çok mesai harcamamız lazım. E-ticaret, e-ihracat, e-devlet. Her şey elektronik ortamda yapılır hale geldi.”


Türkiye’de 15 yıldır devam eden güven ve istikrarın Türkiye’yi bugünlere taşıdığını kaydeden Yıldırım, “Bugün 2 saati aşkın yaptığımız bu toplantıda gelecek iş planlarınız ve geleceğin Türkiye’si için önerilerinizi bizlerle paylaştınız. Burada üretimde, yatırımda, istihdamda sürdürülebilirliğin sağlanmasının mutlaka düşük faiz, düşük enflasyon ile mümkün olacağının bir kez daha altı çizildi. Bunun yanı sıra, millileştirme ve yerlileştirme. Bu ülke topraklarında bu ülkenin hukukuna, kanununa bağlı bütün şirketler yerli ve millidir. Türkiye’de faaliyet gösteriyor, burada istihdam oluşturuyor, yatırım yapıyorsa o şirket öz Türk şirketidir. Bu konudaki yanlış değerlendirmeleri asla kabul etmiyoruz. Hükümet olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 15 yıldır ülkemizin kalkınması, milletimizin refahı için sektörün bizden beklediği düzenlemeleri yapmaya çalışıyoruz. Yatırımcının önündeki engelleri kaldırmaya çalışıyoruz ama bu dinamik bir süreç. 15 yıl önce konuştuğumuz şeylerin birçoğu şu anda geçersiz. Orada sanayi 4.0, elektrikli araçlar, sürücüsüz araçlar konuşulmuyordu, e-ticaret yoktu, yazılım bir ihracat kalemi olarak görülmüyordu. Az önce bir yazılım firmasıyla, yüz yıllık bir otomotiv firmasının satış rakamları söylendi. Arada 5 kat fark var. Dönüyor dolaşıyor her şey akılla, emekle, sabırla elde ediliyor. Ülkemizin bu anlamda potansiyeli yüksek. Bizim mutlak üstünlüğümüz olmayabilir. Şu an için yok. Doğalgaz, petrol olduğunu düşünüyorum ama gün ışığına çıkartamadık ama bizim insan kaynağımız var. Bu üstünlüğü en iyi şekilde değerlendireceğiz ve ülkemizi 2023 hedeflerine emin adımlarla taşıyacağız. Milletimiz biliyor, bizim gibi etrafı ateş çemberi olan, 7 yıldır Suriye’de Irak’ta yönetim yok, otorite boşluğu var, 3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Böyle bir ülkenin bu şartlar altında bırakın yıllık yüzde 7’nin üzerinde büyümesini, ayakta kalması bile başka ülkeler bakımından büyük başarı. Türkiye hem hedeflerine emin adımlarla yürüyor hem de geleceğini inşa ediyor. Bir yandan da bölgenin istikrarı için aktif görev üstleniyor. Aynı anda 4 terör örgütüyle mücadele eden başka ülke yok. 15 Temmuz gibi bir olayı dünyada başka ülke yaşasaydı darmadağın olurdu. Bu da bizim milletimizin istiklaline, demokrasisine aşık bir millet olduğunun en açık kanıtıdır” açıklamasını yaptı.



Yüksek enflasyon ve faiz için seferberlik çağrısı


Toplantıda dile getirilen konuların ayrıntılarıyla Bakanlar Kurulunda gündeme getirileceğinin altını çizen Yıldırım, yüksek faiz ve enflasyon için seferberlik çağrısında bulundu. Yıldırım, “Üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz ama sizin de üzerinize düşen görevleriniz var. Büyük Türkiye hayaliyle daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz, daha fazla istihdam sağlayacağız. Bunu pekala yapabilirsiniz. Bunu yapacak gücünüz ve birikiminiz var. Daha fazla satın alma değil, daha fazla satmak için kafa yoracaksınız. Aradaki makası kapatmamızın tek yolu daha fazla üretmek. İthalatı da yerli ham maddeyle ikame etme yolunu biraz daha arttırmak. Bugün seçtiğimiz 5 stratejik alan var. Bu alan içerisinde özel teşvik tedbirleri uyguluyoruz. Bunlar yüksek ve orta teknoloji gerektiren ürünlerin imalatı. Finans sistemimiz sağlamdır. Bütün göstergeler iyide neden faizler istediğimiz düzeyde değil, neden enflasyonda bu seneyi beklentilerin üzerinde kapattık. Bu sorunun cevabını biliyoruz ve cevabından sadece biz sorumlu değiliz. Türkiye’de iş yapan herkes sorumludur. Bu mücadeleyi birlikte yapmamız gerekiyor. Bankacılık sektörümüz burada sorumluluk alacak, sanayi sektörümüz ve devlet sorumluluk alacak. El birliğiyle enflasyonu, faizi sürdürülebilir bir düzeye, tek haneli ve tercihen yüzde 7’lerin altına çekmek mecburiyetindeyiz. Bunu Türkiye başarır. Bu konuya biraz daha zaman harcayacağız. Bütün sektörlerle toplantı yapıp, önerileri alıyoruz. Daha sonra Mart ayında değerlendirmemizi yapıp kamuoyu ile paylaşacağız. Ondan sonraki süreçte her şey çok daha güzel olacaktır. Geçen sene hayatın içinden insanlarla istişare ederek tedbirler aldık, uygulamaya koyduk. Yeniden keşif yaparak, icat yaparak bir tedbir almadık. İmalatçılarla, hizmet sektörüyle, tüketiciler ile konuştuk ve alt alta yazdık, Bakanlar Kurulumuzda değerlendirdik bir seri yasal düzenleme ve tedbir ile 2017’de herkesi şaşırtan sonucu elde ettik. 2018, 2017’den daha iyi olacak. Türkiye’nin bu gücü var. Kamu bir yatırım yapıyorsa özel sektör 9 kat yatırım yapıyor. Türkiye özel sektör yatırımıyla büyüyor. Türkiye’nin ne kadar önemli olduğunu anlamak için dışarı çıkıp oradan bakmak daha isabetli olur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUTEKOM tarafından yürütülen BUTEXCOMP projesi tamamlandı Teknik tekstil ve kompozit malzeme sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, küresel pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirme hedefiyle Bursa’da hayata geçirilen BUTEXCOMP Projesi tamamlandı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, “Akademik Bilgiyi Üretimle Daha Fazla Buluşturmak İstiyoruz” diye konuştu. Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Rekabetçi Sektörler Programı’ çerçevesinde finansal olarak desteklenen, BTSO tarafından BUTEKOM çatısı altında yürütülen Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip Üretim ve Uygulama Merkezi Projesi (BUTEXCOMP) faaliyetlerini tamamladı. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan’ın yanı sıra proje paydaşları ile iş dünyası temsilcileri katıldı. “BUTEKOM, çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa’nın yüksek teknolojili ve katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda dönüşümünü başarıyla gerçekleştiren, bununla birlikte ürün ve pazar çeşitliliği ile Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı konumunda olduğunu ifade etti. Bursa’nın ürettiği mal ve hizmetlerin 200’ü aşkın ülkeye ve gümrük bölgesine ulaştığını kaydeden Koçaslan, “Kilogram başı ihracatımız 4,5 dolar seviyesinde. İhracatımız 17 milyar doları, dış ticaret fazlamız 8 milyar doları aştı. Ancak küresel rekabetteki dönüşüm hızı, bugüne kadar başardıklarımızın da ötesine geçmemizi zorunlu kılmaktadır. Değişimin kazananları arasında yer almak istiyorsak en değerli varlık olan bilgiyi katma değer oluşturacak bir akılla üretimde de kullanmak zorundayız.” dedi. Gelişmiş ekonomilerin akademik bilginin ticari değere dönüşmesinde hızlandırıcı etki yapan modeller geliştirdiğini belirten Muhsin Koçaslan, “Dünyada geçerli olan bu iş modelinin Bursa’daki karşılığı ise 2008 yılında Uludağ Tekstil İhracatçılar Birliği bünyesinde kurulan BUTEKOM olmuştur. 2013 yılından itibaren Odamızın da iştirakiyle bünyesinde mükemmeliyet merkezlerini barındıran BUTEKOM, proje ile çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” diye konuştu. “Sektörlerimizin rekabet gücü arttı” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BUTEKOM’un katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda, binlerce firmanın, yüzlerce akademisyenin, doktora öğrencilerinin, AR-GE merkezlerinin aynı çatı altında birlikte çalıştığı eşsiz bir ekosistem oluşturduğunu söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın destekleriyle iki büyük güdümlü proje ve bir IPA projesi gerçekleştirdiklerini belirten Muhsin Koçaslan, şunları kaydetti; “Bakanlığımızın uhdesinde gerçekleştirdiğimiz BUTEXCOMP projesiyle de yüzlerce firmamız, tanı analizi, dönüşüm parametrelerinin belirlenmesi, tasarım, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden faydalandı. Proje kapsamında strateji yol haritasını belirleyen tekstil ve kompozit kümemiz de yakın zamanda tüzel kişilik kazandı. Oda olarak bu doğrultuda sektörlerimizin rekabet gücünü artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin somut projeler ile hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. BUTEKOM’a kazandırdığımız yetkinliklerle temel araştırmadan prototiplemeye kadar tüm ürün geliştirme aşamalarını gerçekleştirebilmekteyiz. Üniversitelerimizin ve özel sektörümüzün örnek birlikteliği üreticilerimize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi noktasında yapılacak tüm çalışmalarda işbirliği ve desteğe devam edeceğiz.” “Ekonomideki hedeflerimiz için çok önemli bir proje” Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa’da üniversite-sanayi iş birliği adına örnek bir projenin gerçekleştirildiğini belirterek, önümüzdeki süreçte benzer çalışmaların hayata geçmesiyle elde edilecek katma değerin daha da artacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversite sanayi iş birliği birçok sorunun çözümü. Üniversitenin bilgi birikimiyle sanayinin dinamizmini bir araya getirmemiz gerekiyor. Bunu sağladığımız zaman katma değerli üretim kabiliyeti artmış bir ekonomi ortaya çıkacak. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak öncelikli alanlarımız içerisinde akıllı ve yenilikçi malzemeler geliyor. Dolayısıyla projenin kendisi doğrudan doğruya bizim yetkinlik alanımızı kapsıyor. Bu projelerin ekonomimiz için önemi çok fazla. Projede önemli bir rol oynayan BTSO’yu tebrik ediyorum. Biz de kendilerine katılarak buradaki ilişkiyi daha dinamik hale getirmek istiyoruz. Projenin ortaya çıkışı, kurgulanışı, alınışı ve sonuçlanması süreçlerinin hepsinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, tedarik işlemleri ve teknik destekle birlikte yaklaşık 42 aylık sürecin nihai değerlendirmesini ve bu süreçte projeden elde edilen kazanımları gerçekleştirdiği sunumla katılımcılara aktardı. Toplantı, açılış konuşmalarının ardından Dr. Ersin Üresin’in moderatörlüğünde ‘Yeni Nesil Malzeme Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik’ paneliyle devam etti. Panel sonrasında “Yeşil Ürün ve Rol Model Programlarında” yer alan firmaların başarı öyküleriyle toplantı sona erdi.
Erzurum Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemdeki meclisi toplandı Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi mahalli idareler seçimleri sonrası yeni dönemdeki ilk meclis toplantısını yaptı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in başkanlığında toplanan mecliste meclis başkanlık divanı, encümen üyeliği ve diğer ihtisas komisyonlarının seçimleri yapıldı. Yapılan seçimlerde Meclis 1. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Akarsu, Meclis 2. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı MHP Meclis Üyesi Emre Akar seçildi. Divan katip üyeliklerine ise AK Parti Meclis Üyeleri Mehmet Akif Dorman, Ahmet Tikici, Ömer Atik, Harun Polat, Yavuz Korucu ve MHP Meclis Üyesi Tolgahan Dinç seçildi. “Erzurum 10 yılda çağ atladı” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, meclisin açılışında yaptığı konuşmada, “Geldiğimiz bu noktada Erzurum; modern şehircilik anlayışıyla artık iç içedir. Şehrimiz, kentsel kimliğinin yanı sıra turizm potansiyelini de günden güne arttırmaktadır. Bu süreçte sürdürülebilir kalkınma ilkelerinden hareketle, daha iyiye ve daha ileriye doğru hızla yol kat etmekteyiz. Erzurum’umuz on yılda kelimenin tam anlamıyla çağ atladı” kaydını düştü. “İnanıyorum ki; önümüzdeki yıllar daha verimli ve etkin projelerin hayata geçtiğini hep birlikte görecek, şehrimizi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız” diyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Erzurum Büyükşehir Belediyemiz sadece bölgesinde değil Türkiye’mizde de örnek alınan bir kamu kurumudur. Zira bu konuda tek ve iddialıyız. Ülke genelinde bütçesinin yüzde 70’ini yatırıma ayıran tek belediyeyiz. Ve yine başka bir ayrıntı Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi arasında personel giderleri yüzde 27 ila yüzde 41 seviyesindedir. Başarı ortalamasında Türkiye ikincisi olan belediyemizde personel giderleri yüzde 13’tür. İşte bizler; etkin iktisadi yönetim anlayışımızla her alanda öncü olduk ve olmaya da devam ediyoruz.” EBB’nin faaliyet raporu kabul edildi Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel yönetim anlayışımızın temelini oluşturan, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hazırladığımız Faaliyet Raporu’muzu tamamlamış bulunmaktayız. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan her işte şeffaflık ilkesine uyulmuş, görsel ve yazılı basın aracılığı ile yaptığımız hizmetler değerli halkımıza sunulmuştur. 2023 yılı Faaliyet Raporu’nda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41’inci maddesine dayanılarak; Belediye hizmetlerini yerel yönetim anlayışı ile yasaların vermiş olduğu yetki, görev ve sorumluluk çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürdük. Yeni bir döneme girmenin ve tüm kentimize hizmet sunabilecek olmanın heyecanıyla, hizmetlerimizde insanı merkeze almaya, hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artırmaya ve insanımıza dokunan hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Kadim şehrimizin hayat ağacını yıllardır kültürle, sanatla besliyor, medeniyetler sahnesinin ışıklarının canlı kalmasına, sürekli yanmasına katkı sağlıyoruz. Kalitemizin ve başarımızın sırrı işimizi sevmemizden, heyecanımızı kaybetmememizden kaynaklanıyor.” Başkan Sekmen’in konuşması sonrası Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılına ait Faaliyet Raporu meclis tarafından kabul edildi.
Afyon Zafer Müzesi restorasyonunda sona gelindi Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, Kurtuluş Savaşı döneminde karargah binası olarak da kullanılan Zafer Müzesi restorason çalışmalarında sona gelindiği ve İl Özel İdaresinin de katkıları ile projeye 7 milyon 130 bin 487 TL bütçe ayrıldığı belirtildi. Konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Zafer Müzesi restorasyon işinin Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 22 Eylül 2021 tarihinde ihale edildiği ve bu çerçevede restorasyon projesinde belirtilmiş olan analizler sonucunda yapıya sonradan eklenen ve zarar veren betonarme kolon ve kirişlerin kaldırıldığı vurgulandı. Açıklamada, “Zafer Müzesi restorasyon inşaat işleri için ise Zafer Kalkınma Ajansına, Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaremiz ortaklığı ile 7 milyon 130 bin 487 TL bütçeli, proje hazırlanmış 25 Nisan 2023 tarihinde Zafer Kalkınma Ajansı ile sözleşme imzalanmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ile Zafer Kalkınma Ajansı 2023 ve 2024 yılı yatırım bütçeleri ve Afyonkarahisar Valiliğinin mali desteği ile ‘Zafer Müzesi 2. Etap Güçlendirme, Restorasyon ve Tefrişat Yapım İşi İhalesi’ yapılmış, ihale ile iç cephe çelik konstrüksiyon gezinme platformu ve ince sıvalar tamamlanmış; ahşap, kapı ve pencerelerin boyası ile teşhir ve tanzim dolaplarının imalatı da yapım aşamasındadır. Zafer Müzesi restorasyon işinin yüzde 80’i tamamlanmış olup yaz aylarında ziyarete açılması planlanmaktadır. Zafer Müzesi restorasyonu tamamlandığında orijinal hali olan Cumhuriyet öncesi mimari yapısına kavuşacaktır. Ayrıca iç mekân düzenlemesi ile o dönemde kullanılan materyallerle Zafer Müzesi zenginleştirilerek, savaş zamanı yaşananlara ışık tutan bir müze haline gelecektir” ifadelerine yer verildi.