YEREL HABERLER - 23 Nisan 2017 Pazar 16:34

Başkan Taşdelen, makamını Ayşe Ceren Akbaş’a devretti

A
A
A
Başkan Taşdelen, makamını Ayşe Ceren Akbaş’a devretti

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında makamını Ayşe Ceren Akbaş’a devretti.

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında makamını Ayşe Ceren Akbaş’a devretti.


Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda koltuğunu bir günlüğüne Teğmen Kalmaz İlkokulu 4-E sınıfı öğrencisi Ayşe Ceren Akbaş’a (10) devretti. Yazdığı mektupla Çankaya Belediye Başkanlığı koltuğuna talip olan Ayşe Ceren Akbaş’a makamını devreden Taşdelen, “Atatürk’ün sizlere emanet ettiği dünyada hiçbir örneği olmayan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı yürekten kutluyorum. Bu bayramın daha nice yıllar coşkuyla, sevinçle kutlanması için Cumhuriyete, demokrasiye ve Atatürk devrimlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.


Atatürk’ün ulusal egemenlikle çocuk bayramını birleştirmesinin büyük bir deha örneği olduğunun altını çizen Taşdelen, “Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek bir Cumhuriyet ve demokrasi ülkesi olması için egemenlik millete ait olmalıdır. Atatürk bu en değerli, en kıymetli hazinesini de siz çocuklara bayram günü olarak armağan etmiştir" diye konuştu.


Bugün makamın sahibinin Akbaş olduğunu dile getiren Taşdelen, sözü daha sonra küçük belediye başkanına bıraktı. Minik Ayşe de, “Dünyaya tüm güzellikler Çankaya’dan yayılsın istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün de ikamet ettiği bu ilçede doğma büyüme bir Çankayalı olarak bu koltukta oturmak benim için büyük bir mutluluk ve onurdur” ifadelerini kullandı.


Çankaya Belediyesinin Cumhuriyet ve demokrasi için daha çok çalışacağı sözünü veren küçük kız, belediyecilik faaliyetleri hakkında müdürlerden bilgi aldı ve gerekli talimatları verdi. Tören, karşılıklı hediyelerin takdim edilmesiyle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.