GENEL - 25 Eylül 2017 Pazartesi 13:57

Başkentlilerin güvencesi, Ankara İtfaiyesi

A
A
A
Başkentlilerin güvencesi, Ankara İtfaiyesi

Ankara İtfaiyesi, uzman personeli, dünya standartlarındaki teknik donanımı ve en üst düzeydeki vazife bilinciyle, Başkentlilerin güvencesi.

Ankara İtfaiyesi, uzman personeli, dünya standartlarındaki teknik donanımı ve en üst düzeydeki vazife bilinciyle, Başkentlilerin güvencesi. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, 43 istasyonda, 816 personel, 162 araç ve üst düzey teknik donanımıyla, 24 saat hizmet veriyor.


Ankara İtfaiyesi, yangınlara müdahale dışında, trafik kazalarında, göçüklerde, sel felaketlerinde, boğulma olaylarında, hayvan kurtarmada, içerde mahsur kalanları kurtarma, sıkan yüzüğü kesme, makineye sıkışma, ev kazaları, asansörden kurtarma gibi yardım gerektiren her olayda, vatandaşların imdadına koşuyor.


Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Celil Sipahi, “İtfaiye Haftası” nedeniyle yaptığı açıklamada, Ankara İtfaiyesi’nin Türkiye’deki modern ve başarılı itfaiyeciliğin öncüsü olduğunu söyledi. Sipahi, 1 Ocak-25 Eylül 2017 tarihleri arasında, Ankara İtfaiyesi ekiplerinin, 7 bin 87 yangına, bin 135 trafik kazasına, 971 su baskınına müdahale ettiğini, bu olaylarda da bin 12 insanın, 2 bin 166 hayvanın canını kurtardığını açıkladı.


Başkent’teki itfaiye gruplarının, Ankara’nın coğrafi yapısı dikkate alınarak düzenlendiğini belirten Sipahi, İtfaiye Daire Başkanlığı’na bağlı 43 itfaiye grubunun, sınırları genişleyen kentin değişik ilçe ve semtlerinde çıkması muhtemel yangınlara, anında ve etkin müdahalede bulunacak şekilde yerleştirildiğini söyledi. Sipahi, Ankara mücavir alan sınırlarına sonradan katılan ilçelerde de var olan itfaiye istasyonlarının yeniden yapılandırılarak, en üst düzeyde hizmete hazır hale getirildiğini bildirdi.


Celil Sipahi, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı kadrosunda, her biri konusunda uzman 816 kişinin görev yaptığını kaydederek, "Tüm ekiplerimiz, ahşap, benzin, elektrik ve metal yangını gibi değişik türlerdeki yangınlara başarıyla müdahale edecek kapasiteye sahip" dedi.



3 yeni istasyon


Sipahi’nin verdiği bilgiye göre, kentin nüfusunun artmasına paralel olarak, yeni gelişen ya da ihtiyaç olan yerlerde, bu yıl Çayyolu, Şentepe Pamuklar ve Kahramankazan’da olmak üzere 3 yeni itfaiye istasyonu açıldı. Çayyolu’nda prefabrik yapıda hizmet veren itfaiye merkezinin yerine, daha modern koşullarda hizmet verecek yeni bir itfaiye merkezi inşa edildi. Yeni itfaiye merkezinde 3 vardiya halinde olmak üzere, 19 itfaiye personeli, oldukça büyüyen Çayyolu ve çevresindeki yangınlara daha etkin ve acil müdahalede bulunmak için 3 aracıyla hazır bulunuyor. Son yıllarda hızla büyüyen Şentepe Pamuklar Mahallesi’nde, staratejik bir konumda inşa edilen yeni itfaiye merkezinde, 2 araçla, 13 itfaiye personeli görev yapıyor.


Yapımı tamamlanarak hizmete giren 3. itfaiye merkezi ise Kahramankazan Keresteciler Sanayi Sitesi ve civarında çıkabilecek muhtemel yangınlara acil ve etkin müdahalede bulunabilmek amacıyla, Sanayi Sitesi içinde inşa edildi. Merkezde, civardaki yangınlara anında müdahale edebilmek amacıyla, 1 çok amaçlı yangın söndürme aracı ile 3 vardiya olmak üzere 6 itfaiye personeli hazır bekletiliyor.



162 hizmet aracı


Sipahi’nin verdiği bilgiye göre, dünya standartlarında araç ve teçhizatla donatılan Ankara İtfaiyesi’nin filosunda, başta yangına müdahale ve kurtarma çalışmalarına yönelik araçlar olmak üzere 162 hizmet aracı bulunuyor. “Alo 110” hattına yangın ihbarı alan bir itfaiye grubu, bu araçlarla, 35-40 saniyede tüm hazırlıklarını tamamlayarak yola çıkıyor.


İtfaiye Daire Başkanlığı’nın, sulu, köpüklü ve kuru kimyevi tozlu söndürme sistemlerine sahip değişik ortam ve durumlara göre dizayn edilmiş toplam 59 yangın söndürme aracı, faal olarak hizmet veriyor. Ayrıca 4 adet merdivenli yangın söndürme aracı ile 20 su ikmal aracı da yangınla mücadelenin vazgeçilmez araçları olarak, İtfaiyenin araç kadrosunda bulunuyor.



21 şnorkel ve otomatik merdiven aracı


Ankara İtfaiyesi’nin elinde, hem yüksek binalarda çıkan yangınlara mücadele, hem de üst katlarda mahsur kalan insanların ve diğer canlıların tahliyesinde kullandığı 14 otomatik merdiven aracı bulunuyor. Yine yüksek katlardaki yangınlarla mücadele, tahliye işlerinde kullanılan ve halen Türkiye’de en yüksek merdivenler arasında yer alan 90 metrelik şnorkel ile 7 şnorkel merdiven aracı da Ankara İtfaiyesi bünyesinde hizmet veriyor.



Patlama riskli yerler için kapalı alan araçları


Türkiye’de ilk olarak Ankara İtfaiyesi tarafından kullanılan 3 adet “kapalı alan ilk müdahale aracı” ani parlama ve patlama riskleri yüzünden girilmesinde zorluk çekilen, özellikle bodrum katlar, sanayi bölgeleri ve tüm başlangıç yangınlarına, riskin en aza indirilerek, etkin müdahalede bulunulmasını sağlıyor.


Ormanlık alanlar ile engebeli arazilerdeki yangınlara etkin müdahalede bulunacak şekilde dizayn edilen, en yeni teknolojik donanıma sahip, 4x4, 2 Unimog itfaiye orman aracı da Ankara İtfaiyesi’nin yangınla mücadelesine katkı veriyor.



Trafik kazaları için özel donanımlı 5 kurtarma aracı


Özellikle trafik kazalarında kullanılan özel teknik donanımlı 3 kurtarma aracı ile 2’si küçük 4x4 toplam 5 kurtarma aracı, aktif biçimde hizmet veriyor. Amacına uygun dizayn edilen 2 su altı arama kurtarma ekibi nakil aracı ve K- 9 arama kurtarma nakil aracı da görevin en iyi şekilde yapılabilmesi için hizmet sunuyor. Ankara İtfaiyesinin araç sayısı, büyük yangınlar ve doğal afetlerde kullanılmak üzere dizayn edilmiş bir kumanda aracı, köpük kulesi, ışık kulesi, ekskavatör gibi destek ve diğer hizmet araçlarıyla beraber 162’ye ulaşıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: "Kilyos Tüneli, 2026 yılı sonunda hizmete açılacak" Kilyos Tüneli şantiyesinde incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "İnşallah projemizi 2026 yılının sonuna doğru bitirerek hizmete açacağız. Sarıyer-Kilyos Tüneli ile vatandaşlarımız Avrupa Yakasını neredeyse bir boydan bir boya geçebilecek" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kilyos Tüneli şantiyesinde incelemelerde bulundu. Uraloğlu, incelemenin ardından yaptığı İncelemenin ardından açıklama yaptı. Uraloğlu, Bakanlık olarak İstanbul’da yaptıkları yatırımlar ile İstanbul’un trafiğine önemli ölçüde nefes aldırdıklarını belirterek, “15 Temmuz Şehitler Köprüsünden günde yaklaşık 200 bin civarında araç, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden 250 bin, Avrasya Tüneli’nden 80 bin civarı, Marmaray’da günde yapılan 300 sefer ile günde yaklaşık 650 bin insanımızı taşıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nda, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden günde yaklaşık 150 bine yakın bir araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de ağır taşıt trafiği. Bir yandan da bu yapılan yatırımların yapılmadığını düşünelim, bırakın İstanbul’u tüm Türkiye’yi etkilemiş olurdu. Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu hep beraber yaşayarak görüyoruz” diye konuştu. “Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu yaşayarak görüyoruz” Avrasya Tüp Tüneli, Marmaray, Kuzey Marmara Otoyolu başta olmak üzere çok büyük projeleri hayata geçirdiklerini vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Bugün baktığımızda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden günde yaklaşık 180-200 bin civarında araç geçişi oluyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden yaklaşık 250 bin araç geçiyor. Avrasya Tüneli’nden 80 bin civarında araç geçiyor. Marmaray’da 300 sefer yapılıyor günde ve orada yaklaşık 650 bin insanımızı taşıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nda Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde günde yaklaşık 150 bine yakın araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de araç taşıt trafiği. Bunların bir an olmadığını düşünelim. Bütün Türkiye’yi etkilemiş olurdu. Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu yaşayarak görüyoruz. Ancak bir ihtiyaçtan öte sadece bir siyasi duruş ile bu projeyi eleştirdiler. Projemiz bugün Avrupa’nın birincisi, dünyanın altıncı büyük havalimanlarından. Geçen yıl 78 milyon kişi seyahat ettirmişiz. Hedefimiz 200 milyon ve ona yönelik yeni terminal binası ve pistlerin yapımına devam ediyoruz” dedi. “Bugünü, yarını değil, ileriki yüzyıllar planlıyoruz” Bakan Uraloğlu, İstanbul ile ilgili bir deprem riskinin bulunduğuna da işaret ederek, “İstanbul depremine yönelik ulaştırma yapılarıyla ilgili bütün önlemlerimizi aldık. Eski yapılmış olanları güçlendirdik. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün tabliyesini askıya aldık yeniden yaptık. Gece çalıştık, İstanbullu vatandaşlarımızın fark etmemesini sağladık. Bütün viyadüklerdeki deprem takozlarından tutun güçlendirilmesine kadar bütün çalışmalarımızı yaptık. Normal kullanımda ne lazımsa bunu planlarken bir taraftan da deprem durumunda İstanbul’un, öncelikle İstanbul’a acil yardım ekiplerinin ve malzemelerinin nasıl gireceği ve vatandaşların ulaşımı için projeler yapıyoruz. Bugünü, yarını değil, ileriki yüzyıllar planlıyoruz” diye konuştu. Sarıyer-Kilyos Tüneli hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, ”Projemiz Kilyos’tan başlayıp Karadeniz’den İstanbul’un kuzey noktalarından başlayıp Sarıyer’e oradan Çayırbaşı Tüneli devamında da Beşiktaş’a kadar uzanacak. O güzergahtaki bütün yerleşime hizmet edebilecek. Avrupa Yakasını neredeyse bir boydan bir boya geçebilecek olan ve Murat Kurum Başkanımızın de bahsettiği ‘İki Yakaya İki Tünel’ projesinden bir tanesidir. İlk etapta burayı bitirdiğimizde ciddi bir hizmet görecektir. Devamında Beşiktaş’a kadar uzatılması gündemimizde olan işlerden bir tanesi” ifadelerini kullandı. “Zamandan 30 dakika tasarruf sağlayacağız” Bu projeyle ilgili sahilden başlayarak yaklaşık 8 bin 200 metrelik bir güzergahta yapılan 7 bin metrelik tünelin yaklaşık yüzde 30’unu bitirdiklerini açıklayan Uraloğlu, iki tüpte toplam 3 bin 850 metrelik kazı gerçekleştirdiklerini bildirdi. Çalışmaların 7 gün 24 saat devam ettiğini de belirten Uraloğlu şöyle konuştu: “İnşallah projemizi 2026 yılının sonuna doğru bitirerek hizmete açacağız. Bir kısmını tünel delme makinesi TBM ile bir kısmını ise normal aç kapa yöntemi ile yapacağız. TBM ile yüzde 60’ını geçiyoruz. Onun da imalatı yapılarak Çin’den geldi ve kurulumunu yapacağız. 110 civarında makine ve 550 kadar çalışanımızı 24 saat çalışıyor. Tüneli bitirdiğimiz de 350 bin nüfusa hizmet edecek. Devamını Beşiktaş’a kadar düşündüğümüzde İstanbul’un sahil şeridinin tamamına, Avrupa tarafının tamamına hizmet etmiş olacak. Tamamlandığında Sarıyer’den 35 dakika süren seyahat süresi sadece 5 dakikaya düşecek. Bunu Kilyos’tan Kuzey Marmara Otoyolu’na bağlayacağız. İsterseniz doğu istikametine ister batı istikametine gidin. İstanbul’un kuzeyindeki, Zekeriyaköy, Uskumruköy gibi yerleşimlere bağlantısı kolaylıkla sağlanmış olacak. En kıymetlimiz zamandan 30 dakika tasarruf sağlayacağız. Yakıttan ve karbon emisyonundan da önemli tasarruf sağlayacağız.” “1 Nisan’dan Sonra Daha Verimli Çalışmalara İmza Atacağız” Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak İstanbul’da hiçbir yatırıma ara vermediklerini ve çalışmalar devam ettiklerini söyledi. Uraloğlu, “Bildiğiniz gibi İstanbul’da tüm çalışmalarımızı yapıyoruz. Ancak daha iyi hizmet edebilmemiz için tüm belediye başkanlarımızla birlikte çalışabilmek önemli. Bizim için onlarla yapacağımız birliktelik çok kıymetlidir. Bu nedenle biz Cumhur İttifakı olarak gerek Sarıyer’de gerek İstanbul’un tamamında, inşallah 1 Nisan’dan itibaren de daha verimli daha iyi çalışmalara beraberce imza atmış olacağız” dedi. Öte yandan Kilyos Tüneli’ni ziyaretin ardından Bakan Uraloğlu, Sarıyer Merkez Mahallesi’nde esnaf ziyaretinde bulunarak Sarıyerliler ile bir araya geldi.
Mardin Uzmanından "1 milyon varil petrol" iddiası Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, yaptığı araştırmalar sonucunda Türkiye’de 2 sene içinde günlük 1 milyon varil petrol üretimine ulaşılacağını iddia etti. Jeolojik konumuna bakıldığında Türkiye’yi kalkındıracak en büyük projenin petrol olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, "Güneydoğu bölgemizde ve Türkiye’nin bazı noktalarında yaptığım araştırmalar sonucunda güzel veriler elde ettim. Türkiye’de yaklaşık 80 bin varil petrol üretimi yapılıyor. Geçen haftalarda Cumhurbaşkanı konuşmalarında Şırnak’ta günlük 100 bin varil çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye yaklaşık olarak kendi ihtiyacını yüzde 10 ve yüzde 15 oranında karşılayabiliyor. Mardin, Batman ve Hakkari bölgelerinde yaptığımız araştırmalar sonucunda 2 sene içinde günde 1 milyon varil petrol çıkabilecek kapasite keşfettik. 4 sene sonra da günlük 1 milyon 500 bin varil petrol üretimi gerçekleşecek imkan var. Bu gerçekleştiği taktirde 1 milyonu ülke için kullanılsa, kalan 500 bin varil de dış ülkelere satılır" dedi. Türkiye’nin en büyük sorununun petrol ve doğalgaz çıkarılmaması olduğunu dile getiren Çelik, ülkenin çok zengin yer altı kaynaklarına sahip olduğunu söyledi. Çelik, "Sondaj kuyuları açılmalı ve petrol noktalarında jeoloji mühendislerinin araştırması ile iyi şekilde çalışmalar yapılarak petrolün hangi formasyonda olduğu belirlenmelidir. Yer altı zenginliklerimizi kullanabilirsek Türk parası değer kazanacaktır" diye konuştu.
Ankara Ülkü Ocakları Genel Başkanı Yıldırım’dan, ABB Başkan Adayı Turgut Altınok’a destek Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, ülkücü hareketin Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkan adayının Turgut Altınok olduğunu ifade etti. Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 31 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimlerin Türkiye’nin istikbali için hayati önemde, stratejik bir seçim olduğunun altını çizdi. Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’nin bölgesinde etken bir ülke olduğunu kaydetti. Yıldırım, Türkiye’nin Cumhur İttifakı ile siyasette yakaladığı güçlü liderlik ve istikrar ile Türk Devleti’ni çağın şartlarına hazır hale getirerek, dosta güven düşmana verir bir yapıya kavuşturduğunu söyledi. “Devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz” Türk ve Türkiye düşmanlarının yer aldığını ve adına ‘kent uzlaşı’ denilen oluşumun belediyelere sızma girişimine şahit olduklarını belirten Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletinizin helal hazinesini; terör örgütü PKK’ya aktaran siyasetçi görünümlü bölücü teröristlerin; vatan, millet, din ve devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Bu bağlamda kendisini; milliyetçi, vatan sevdalısı gibi pazarlayarak bölücülerin kullanışlı bir aparatı olmuş, ihanetin değirmenine su taşıyan ‘Kent Uzlaşısı’ ürünü olan bu kişilerin kutsal davamızla, ülkümüzle ve Türk milliyetçiliğiyle zerre kadar alakası yoktur, olamaz” ifadelerine yer verdi. Yıldırım açıklamalarının devamında şunları kaydetti: "‘40 yıllık geçmişimi geride bıraktım’ diyerek kendini Kandil’in uzlaşıcısı pozisyonuna düşürmüş, CHP’ye pazarlayan, DEM’cilerle omuz omuza yürüyen, bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşı terörist Abdullah Öcalan’dan ’Apo Bey’ diye bahseden, maneviyatsız kişilik Mansur Yavaş ve onun beslemelerinden de asla ’Türk Milliyetçisi’ olmaz olamaz. Bölücülerin oylarıyla seçildikten sonra Ankara’daki 5 yılını hizmetsiz, projesiz tamamlayan Mansur Yavaş olsa olsa Birleşik Krallığın dostu ‘Yoldaş Mansur’ olur. Ankara’da avukat kimliği altında akçeli işler kovalayan, sahte senet, vergi kaçırma, kaset satma, tehdit, şantaj işlerine adı karışan, belediye başkanlığı döneminde adı rüşvet skandalıyla anılan Mansur Yavaş’ın Londra’da görüştüğü siyasilerin genelde terör örgütü PKK’ya destek veren Unmesh Desai, Jeremy Corbyn gibi kişiler olması ve Chatham House’da kurgulanması aslında onun küresel çetenin bir uşağı ve piyonu olduğunun en büyük kanıtıdır ve göstergesidir." Yıldırım, "‘Yerel özerklik şartını getireceğim’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından terör örgütü PKK’nın en büyük talebi olan ‘Belediyelerde mali özerklikten yanayım. Yerel yönetimler özerkliğini öncelikle mali özerklik yaparak belirlersiniz’ diyen Mansur Yavaş’tan başkası değildir. Mansur Yavaş, Ankara’ya hiçbir hizmeti ve hayrı dokunmayan, terör örgütlerinin elinde oyuncak olmuş, iradesini bölücü oylar için ipotek vermiş, çapsız, siyasi mankurttan başka biri değildir. Hal böyle iken Mansur Yavaş gibi birine milliyetçi ve vatanperver yakıştırması yapmak, Türk milleti ve devletine hakarettir” dedi. Ahmet Yiğit Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın ABB Adayı Turgut Altınok’a desteklerini yineleyerek şunları söyledi: “Milliyetçi Ülkücü Hareketin Ankara’daki adayı bellidir; çalışkan, üretken ve saygın bir kişi olan Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Turgut Altınok’tur. Liderine, davasına ve teşkilatına bağlı Ankaralı her bir ülküdaşımın gönlü de, duası da, oyu da Cumhur İttifakı’nın kıymetli adayı Sayın Turgut Altınok’tan yanadır. İnanıyorum ki; 31 Mart seçimleri Cumhuriyetimizin Başkenti Ankara’mızda, terör örgütleriyle kol kola girmiş, ’Kent Uzlaşısı’ adı altında DEM’lenenlerin değil, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine inanmış, üretken belediyecilik anlayışına sahip Cumhur’un zaferiyle sonuçlanacaktır."